Günün sözü:
"Kanunlar örümcek ağlarına benzerler. Küçük sinekler yakalanır, büyük sinekler ağı delip geçerler."
Aurelius
Nisan ayında verilecek 2006 kurumlar vergisi beyanları öncesinde 23 Mart 2007 tarihinde ilkini yayınladığımız kısa hatırlatmalar ve uyarılarımıza devam ediyoruz.
1- Örtülü sermaye sayılabilecek borçlanmalar
Şirketiniz bankadan borç almış olsa bile, şayet alınan borcun teminatı aşağıda sayılan tipte teminatlarsa, bankadan alınan bu borç da örtülü sermayede dikkate alınabilecektir.
Şirketinizin bankadan kullandığı krediye ilişkin olarak bir ilişkili şirket tarafından verilen:
- Kurum kasasında veya bankada bulunan yerli veya yabancı paralar,
- Her an nakde çevrilebilen çekler,
- Altın,
- Devlet tahvili,
- Hazine bonosu,
- Toplu konut idaresince çıkarılan veya
- İMKB'de işlem gören hisse senetleri, tahvil ve bonolar,
KVK Tebliğ taslağına göre nakdi teminat olarak değerlendirilecek ve örtülü sermaye hesabında (bir bankadan alınmış olsa bile) dikkate alınacaktır.
Örtülü sermaye sayılan (2006 dönem başı öz varlıklarının üç katını aşan) kısımla ilgili faiz/kur farkı (bankaya ödeniyor olsa bile) gider yazılamayacaktır.
2- İlişkili şirketlere olan mal (cari hesap) borçları örtülü sermayede dikkate alınabilir mi?
Mali idarenin web sitesinde (www.gib.gov.tr) yayınlanan son KVK Tebliğ taslağına göre; "Piyasa koşulları ve ticari teamüllere göre yapılan vadeli mal ve hizmet alımları ile ilgili olarak ortaya çıkan borçlanmalarda, vade farkı tutarları ayrıca hesaplanmış olsa da bu borç tutarları örtülü sermayenin varlığının tespitinde dikkate alınmayacaktır.".
Dolayısıyla, ilişkili şirketlere olan ve ticari teamüller ve piyasa koşullarına göre uzun/aşkın vadeli borçlar örtülü sermaye hesabında dikkate alınacak ve bu borçlarla ilgili faiz ve kur farkı (öz varlığın üç katı aşıldığında, aşan kısım ) kurumlar vergisi hesabında gider olarak dikkate alınamayacaktır.
3- Alınan avanslar örtülü sermaye hesabında dikkate alınacak mı?
Tebliğ taslağında, alınan avansların örtülü sermaye hesaplamasında dikkate alınacağı ifade edilmiştir.
Sadece, inşaat işleri için; "...inşaat işlerinde yapılan iş kısmı ile orantılı olarak hesaplanıp ödenen istihkak bedellerinin avans kabul edilip örtülü sermayenin hesabında borç unsuru olarak dikkate alınması söz konusu değildir" yorumu yapılmıştır.
Bizce avansla ilgili olarak da, piyasa koşullarına ve ticari teamüllere uygun olarak verilen avansların da örtülü sermaye hesabına dahil edilmemesi gerekir. Bakanlığın tebliği kesinleştirirken ilgili bölüme bu yolda bir ilave yapmasında yarar görüyoruz.
4- İndirilebilecek bağış ve yardımlarda yüzde 5'lik sınırın hesabı nasıl yapılacak?
Bilindiği üzere kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecek bağış ve yardımların tutarı, o yıla ait kurum kazancının yüzde 5'i (yüzde beş) ile sınırlıdır.
Tebliğ taslağına göre; "indirilebilecek bağış ve yardım tutarının tespitinde esas alınan kurum kazancı, zarar mahsubu dahil giderler ile iştirak kazançları istisnası düşüldükten sonra, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki (Ticari bilanço karı-(iştirak kazançları istisnası+geçmiş yıl zararları)) tutarıdır.
Tebliğ taslağında özellikle "geçmiş yıl zararları"nın da, yüzde 5'lik indirilebilir bağış tutarı hesabında dikkate alınmıyor olması yorumuna katılamıyoruz.
5- 2006 yılı ile ilgili olup 2007 tarihli olarak gelen ciro primi mahiyetindeki faturalar ne olacak?
Üretim şirketlerinin bayilerine 2006 yılı satışları üzerinden vaat ettiği ciro primlerinin faturaları bayilerden 2007 tarihli olarak gelse bile, bayi için 2006 yılı geliri olarak dikkate alınmalı, üretim şirketi için de 2006 yılı gideri olarak dikkate alınmalıdır.
Niteliği itibariyle 2006 yılı dönemi kapandıktan sonra yapılacak hesaplama ve karşılıklı mutabakatlarla 2007 yılı içinde kesinleşecek ciro priminin (en azından aralık ayına ilişkin kısmı) 2007 tarihli olarak faturalanması doğaldır. Bu nedenle de faturada gösterilen KDV'nin düzenleyen tarafta düzenlendiği tarih itibariyle hasılat KDV, ödeyen tarafta da indirilecek KDV olarak kayıtlara alınıyor olmasının normal olduğunu düşünüyoruz.
6- Bozulan çürüyen mallar için takdir komisyonu kararını bekleyecek miyiz?
Mali idare verdiği bir görüşte, başvurunun yapıldığı yılda (2006) karşılık yoluyla takdir komisyonuna başvurulan tutarın gider yazılabileceğini, karşılığın karar geldiğinde kapatılabileceğini belirtmişti.
Bir başka görüşte ise, "Eğer başvuruyu 2006 yılında yapmış, ancak, takdir komisyonu kararı 2007 yılında alınabilmişse, kararın alındığı yıl gider yazılmalı" denilmiştir.
Biz birinci görüşün uygun olduğunu düşünüyor ve Mali İdare'den bu konudaki görüşünü tekleştirmesini, görüşü bir genel tebliğ ile duyurmasını talep ediyoruz.
Yeniçeri, Musevi esnafa neden saldırmış!
Yeniçeri bir nedenle kızgın olduğu çarşının Musevi esnafıyla maraza çıkarmak için fırsat kolluyor ama bir türlü bulamıyormuş. Sonunda dayanamayıp adamcağıza saldırmış. Araya esnaf girmiş ve "Niye saldırdın? Adamcağızdan ne istiyorsun?" diye sormuşlar.
Yeniçeri: "Bunlar İsa'yı çarmıha germişler" diye yanıtlamış.
Esnaf: "Yahu İsa çarmıha gerileli 1.500 sene oldu" deyince,
Yeniçeri: "Olsun, ben yeni duydum" demiş.
Çeyrek asırdır sürdürülen serbest bölge uygulamalarında yapılan eleştirileri görünce, inceleme elemanı arkadaşlara; "Bu uygulama çeyrek asırdır böyle. Neden bu zamana kadar hiç eleştirmediniz?" deyince, "Biz yeni farkına vardık" diyorlardı. Biz de "Teşbihte hata olmaz" deyip, aklımıza gelen bu fıkrayı paylaşalım dedik.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 30.03.2007)
>> Yılın Kampanyası: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.