6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Mal Ve Hizmet Tedarikinde Geç Ödemenin Sonuçları
Tarih: 30.08.2012
Ticari hayatımızda, bankaların işletmelerin finansman ihtiyaçlarını karşılamak üzere sundukları çeşitli kredi enstrümanlarının haricinde, satıcı kredisi olarak nitelendirilen, satıcının malını satabilmek için alıcıya tanımış olduğu vade uygulaması önemli bir yer tutmaktadır. Fakat bazı durumlarda satıcılar güç duruma düşebilmekte, finansal yapıları bozulmakla birlikte kimi zaman iflas etme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilmektedirler.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun ise ticari yaşama getirdiği önemli yeniliklerden biride, mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları başlığı altında toplanmıştır.
Yeni TTK’nın 1530.maddesi uyarınca mal ve hizmet tedarikinde belirli ödeme süreleri öngörülmüştür.
Bu doğrultuda ödeme süreleri;
a.) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük süresinin sonunda.
b.) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin alınma tarihi belirsizse mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
c.) Borçlu faturayı veya eş değer ödeme talebini mal veya hizmetin tesliminden önce almışsa, mal veya hizmetin teslim tarihini takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
d.) Kanunda veya sözleşmede, mal veya hizmetin kabul veya gözden geçirme usulünün öngörüldüğü hallerde, borçlu, faturayı veya eş değer ödeme talebini, kabul veya gözden geçirmenin gerçekleştiği tarihte veya bu tarihten önce almışsa, bu tarihten sonraki otuz günlük sürenin sonunda;
Borçlu
tarafından borç ödenmezse, ihtara gerek kalmaksızın borçlu mütemerrit sayılmakta
ve alacaklı faize hak kazanmaktadır.
Sözleşmede öngörülen ödeme süresi, faturanın veya eş değer ödeme talebinin veya
mal veya hizmetin alındığı veya mal veya hizmetin gözden geçirme ve kabul
usulünün tamamlandığı tarihten itibaren en fazla altmış gün olabilir.
Alacaklı aleyhine ağır bir haksız durum yaratmamak koşuluyla veya açıkça
anlaşmak suretiyle taraflar daha uzun bir ödeme süresi öngörebilirler. Mal veya
hizmet bedelinin taksitle ödemesinin öngörüldüğü durumlarda, bu maddenin ödeme
sürelerini düzenleyen hükümleri birinci taksit bakımından uygulanır. Her bir
taksit tutarının ödenmeyen kısmı kanunda öngörülen ticari işlere uygulanacak
gecikme faizi oranından en az %8 fazla olmalıdır. Ancak alacaklının küçük yahut
orta ölçekli işletme (KOBİ) veya tarımsal ya da hayvansal üretici olduğu veya
borçlunun büyük ölçekli işletme sıfatı taşıdığı hallerde ödeme süresi altmış
günü aşamaz
Faiz ve Temerrüt Hali
Faiz: Ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir. Ticari işlerde; kanuni
anapara ile temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümleri uygulanır.
Temerrüt: Ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan
işlemlerde alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine
getirmiş olmasına rağmen, borçlu gecikmeden sorumlu tutulamayacağı haller,
sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu
ödemezse, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşer
Temerrüt Faizi: Mütemerrit borçlunun alacaklısı sözleşmede öngörülen tarihten ya
da ödeme süresinin sonunu takip eden günden itibaren, şart edilmemiş olsa bile
yıllık faize hak kazanır
3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 1.Maddesine göre
Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanuna göre faiz ödenmesi gereken hallerde,
miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse bu oran yıllık yüzde oniki üzerinden
yapılır
3095 Sayılı Kanuni Faiz Ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanu
Borçlar Kanunu veya Türk Ticaret Kanuna göre faiz ödenmesi gereken hallerde
miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse bu ödeme yıllık yüzde oniki oranından
yapılır. Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile
aksi kararlaştırılmadıkça geçmiş günler için aynı orana göre temerrüt faizi
ödemeye mecburdur.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar
için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise arada
sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden
istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı,30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık
günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın
ikinci yarısında bu oran geçerli olur
Temerrüt faizi miktarının sözleşmede kararlaştırılmamış olduğu hallerde, akdi
faiz miktarı yukarıdaki fıkralarda öngörülen miktarın üstünde ise, temerrüt
faizi, akdi faiz miktarından az olamaz.
Sonuç itibariyle, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun getirdiği düzenleme ile
ekonomik yapıları güçlü olmayan KOBİ niteliğindeki üreticilerin teslim ettikleri
mal ve hizmet bedelini zamanında tahsil ederek, ekonomik gücünün ve dolayısıyla
rekabet gücünün arttırılmasının amaçlandığı aşikardır. Fakat uygulamada mal
bedelini tek seferde ödemek istemeyen büyük ölçekli işletmeler için satıcı
kredisi daha avantajlı gözükmektedir. Dolayısıyla piyasada alıcı pozisyonunda
bulunan büyük ölçekli işletmeler KOBİ veya tarımsal veya hayvansal üreticiler
yerine büyük ölçekli işletmeler ile çalışmayı tercih edebilirler. Bu doğrultuda
düzenlemenin ne ölçüde etkili olabileceği zaman içinde ortaya çıkacaktır.
Kaynak:
www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya
elektronik ortamda kaynak
göstermeden yayınlanamaz.
Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal
işlem yapılacaktır .)