Ticari kazancın hesaplanmasında indirilecek giderler GVK. 40. maddesinde açıklanmıştır. Bu giderlerin kurum kazancının belirlenmesinde de indirimi mümkün bulunmaktadır. G.V. Kanununda sayılan giderlerin yanı sıra kurum kazançlarının belirlemesine yönelik olarak KV. Kanununda düzenlemelere yer verilmiştir. Değişen ekonomik faaliyetler ve teknolojiler nedeniyle ortaya farklı gider kalemleri çıkabilir. Bu nedenle şirketlerin yapmış olduğu bu ve benzer nitelikteki harcamaların şirketin işiyle ilgili olup olmadığının yorumlanması ve doğru karar verilmesi gereklidir. Çünkü kazancın tespitinde indirim konusu yapılacak her bir gider kalemine düzenlemelerde yer verilmesi pek mümkün değildir. Bundan dolayı genel yaklaşım giderlerin işin muhteviyatına ve ölçüsüne uygun olmasıdır. Özellikle genel gider mahiyetindeki harcamaların dikkate alınmasında ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi hususu göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca maliyenin vermiş olduğu görüşlere göre genel gider kalemlerinin iş ile ilgili olması, işin önemi ölçüsünde yapılması, kişisel ihtiyaçlar kapsamında keyfi olarak yapılan harcamalar olmaması şartıyla, Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkündür. Yapılan giderlerin çalışan veya ortak tarafından yapılması, iş yeriyle alakalı olması ve belgelendirilmesi durumunda gider olarak kabul edilmesi uygun olacaktır. İşle ilgili olmayan her türlü harcamanın ve işyeriyle ilgisi olmayan kişiler için katlanılan giderlerin kabul edilmesi söz konusu değildir.
Örneğin iş seyahati yapan ortak veya çalışanın eşinin de birlikte seyahat etmesi durumunda eşe ait yol masrafının vergi kanunları açısından dikkate alınması mümkün değildir. Bir başka örnek olarak işyerinde kayıtlı mobil telefonların miktarını gösterebiliriz. Aboneliği iş yerine ait olan telefonların işin ölçüsüyle ya da personel sayısıyla paralellik göstermesi gereklidir. Elli çalışanın ve dört ortağın faaliyet gösterdiği bir şirkette iki yüz adet mobil telefonun kullanılması durumunda bunların giderlerinin tamamını kabul etmek mümkün değildir. Bunun yanı sıra amortisman yoluyla giderleştirilen maddi ve maddi olmayan varlıkların miktarının yapılan işin boyutuyla uyumlu olması gerekmektedir. Bunun yanı sıra bazı varlıkların amortisman gideri kıst uygulamasına tabi tutulmalıdır. Bu ve benzer uygulamalar şüphesiz maliyenin vergi alacağını güvenceye almak isteğinin doğal bir sonucudur. Gider kalemlerinin kanuna uygun olması bir denetim esnasında cezalı duruma düşmemek açısından son derece önemlidir. Her ne kadar beyan esasına göre kurum kazançları vergilendirilse de maliyenin denetim yapması he zaman mümkündür. Dolayısı ile mükelleflerin inceleme esnasında herhangi bir vergi matrahı veya ceza ile karşılamamaları için şirket giderlerinin düzenlemelere uygun ve belgeye dayalı olmasına riayet etmeleri oldukça önemlidir.
Bu nedenle gider olarak işletme kayıtlarına intikal ettirilen fakat yasaların izin vermediği gider kalemlerinin mali karın hesaplanması sırasında kabul edilmeyen gider olarak değerlendirilmesi bunlara ait KDV. tutarlarının indirim konusu yapılmaması gereklidir.
Vergiye esas kazancın belirlenmesinde şirketlerin gider olarak kabul edeceği harcamalardan bazılarını sıralarsak;
Bu giderlerin işin mahiyeti ve ölçüsüne uygun olması bunun gerekliliği açık biçimde izah edilebilir olmalıdır.
Bahse konu bu giderlerin işle ilgili olması, fatura ile belgelendirilmesi, ödemelerinin banka yoluyla yapılması önemlidir. Kasa fişlenin de gider yazılabileceği durumlar vardır. Ayrıca bazı gider kalemleri üzerinden tevkifat yapılması gerekli olabilir. Giderlerin kabul edilmesinde genel prensip ticari faaliyetle ilgi olması ve belgeye dayandırılmasıdır. İleride vergisel bir riskle karşılaşmamak için şirket giderlerinin vergi mevzuatına uygun olarak yapılması oldukça önemlidir.
Ticari kazancın belirlenmesine yönelik genel yaklaşım böyle olmakla birlikte kurumlar açısından bu giderlerin dışında bazı giderlerin de kabul edilmesi mümkündür. Buna dair düzenlemeye KVK.’nun 8. maddesinde yer verilmiştir. Kurumların kuruluşu, birleşme, bölünme, tasfiye, genel kurul toplantısı nedeniyle katlanılan giderler bunlara örnek gösterilebilir. Şirket türüne göre ödenen kar payları, sigorta ve reasürans şirketlerinde düzenlemeye uygun olarak hesaplanmış teknik karşılılar da gider olarak dikkate alınabilir.
KVK. 8. maddesine göre ayrıca indirilmesi mümkün olan giderler;
a- Menkul kıymet ihraç giderleri.
İhraç edilen menkul kıymetlere ilişkin tüm giderler hasılattan indirilebilecektir. Bu giderler arasında senetlerin kağıt ve basım giderlerini, mahkeme, noter ve diğer tasdik ve tecil giderlerini, damga resmini ve ihraç dolayısıyla ödenen sair harç ve resimleri, ihraç dolayısıyla bankalara verilen komisyonları, hisse ve tahvil senetlerinin borsaya kaydı için yapılan giderleri ve bunlara benzer diğer her türlü giderleri örnek olarak saymak mümkündür. Madde kapsamına giren giderler tek tek sayılmayarak, menkul kıymet ihracında ortaya çıkabilecek farklı giderlerin kanunen kabul edilmeyen gider sayılmasının önüne geçilmiştir.
b- Kuruluş ve örgütlenme giderleri.
Kurumların kuruluşları sırasında yapılan ana sözleşmenin hazırlanması, kuruluş genel kurulu toplantılarının yapılması, tanıtma ve reklam gibi bir takım kuruluş ve örgütlenmeye ilişkin giderlerin kurum kazancından indirilmesine imkan sağlanmaktadır.
c- Genel kurul toplantıları için yapılan giderler ile birleşme, devir, bölünme, fesih ve tasfiye giderleri.
Genel kurul toplantıları için kurum tarafından yapılacak giderler, ilan ve posta giderleri, toplantı salonu kira bedeli ve benzeri giderlerden oluşur. Ayrıca birleşme, bölünme, fesih ve tasfiye aşamasında yapılan kuruluş ve örgütlenme niteliğindeki giderler de kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir. Ancak, hissedar ve ortakların toplantıya katılmak için yaptıkları giderler ile yemek ve kokteyl gibi özel ikram giderleri kurum kazancının tespiti ile ilişkilendirilemeyecektir.
ç- Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde komandite ortağın kâr payı.
Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde kurumlar vergisi matrahı, şirket kazancından komandite ortaklara düşen pay dışındaki tutardan ibarettir. Komandite ortakların şirket kârından aldıkları pay, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazançla ilgili hükümleri uyarınca şahsi ticari kazanç sayılmaktadır. Bu nedenle, söz konusu payın şirket bünyesinde kurumlar vergisine tabi tutulmaması için komandite ortağın kâr hissesinin gider olarak hasılattan indirilmesi öngörülmüştür.
d- Katılım bankalarınca katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları.
Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile katılım bankalarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları kurum kazancından indirilecek giderler arasına dahil edilmiştir.
e- Sigorta ve reasürans şirketlerinde bilânço gününde hükmü devam eden sigorta sözleşmelerine ait olup, aşağıda belirtilen teknik karşılıklar;
Sigorta ve reasürans şirketlerinde bilanço gününde hükmü devam eden sigorta sözleşmelerine ait teknik karşılıklar, mevzuata uygun hesaplama ve şartlar dikkate alınarak kurum kazancından indirim konusu yapılabilir.
(5766 sayılı Kanunun 20 inci maddesiyle değişen bent, Yürürlük; 2008 yılı kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde) 4) Dengeleme karşılığı; takip eden hesap dönemlerinde meydana gelebilecek tazminat oranlarındaki dalgalanmaları dengelemek ve katastrofik riskleri karşılamak üzere sadece deprem ve mühendislik sigorta branşlarında verilen deprem teminatı için hesaplanan dengeleme karşılıklarından oluşur.(*)
5) Bir bilânço döneminde ayrılan sigorta teknik karşılıkları, ertesi bilânço döneminde aynen kâra eklenir.
(*) (5766 sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli) 4) Deprem hasar karşılıkları; yangın ve mühendislik sigorta branşlarında verilen deprem teminatı karşılığında alınan ve şirketlerin kendi saklama paylarında kalan primlerin 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununun 25 inci maddesi uyarınca hesaplanan kısmı ile önceki hesap dönemlerinde ayrılan karşılıkların yatırıldığı fonların gelirleri toplamından oluşur. Deprem hasar karşılığı hesabına intikal ettirilen primler, bu Kanunun uygulamasında kazanılmamış prim karşılığı hesaplamasına konu edilmez.
Şirketlerin kurum kazançları ticari kazancın belirlenmesine yönelik giderlerin indirilmesiyle tespit edilecektir. Bunun yanı sıra şirketlerde şirket kurulları, türü ve yapısal değişikleri nedeniyle çeşitli giderler doğabilir. Bu giderlerin neler olduğuna Kurumlar Vergisi Kanununun 8. maddesinde yer verilmiştir. Madde hükmünde kurumların ayrıca neleri hangi koşullarda gider olarak göstereceği hakkında açıklamalar bulunmaktadır.
Şirketlerin vergi düzenlemelerine uygun biçimde kazancını tespit etmesi oldukça önemli bir konudur. Aksi durumda mükellefler inceleme sırasında, düzenlemelere uygun olmayan işlemler nedeniyle vergi kaçakçılığı, usulsüzlük, özel usulsüzlük, beyanın hatalı olması gibi tespitlerle karşılaşabilir. Bunun sonucu olarak mükelleflere tespitin türüne göre farklı cezaların verilmesi söz konusu olabilir.
Vergi kanunları açsından konuyu değerlendirdiğimiz için buradaki kazanç kavramını mali karın belirlenmesine dair olduğunu ifade etmek gerekli olabilir. Çünkü vergi düzenlemeleri devreye girmeden, kabul edilmeyen giderlerinde dahil olduğu ticari kar farklı anlama gelmektedir. Burada vergi mevzuatına uygun olarak nelerin gider olacağı ve bu çerçevede kazancın nasıl tespit edileceği açıklanmaya çalışılmıştır.
19.09.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.