Bu makale, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı amacıyla geliştirilen, kişi başına adil ve artan oranlı, aynı zamanda bireylerin servet düzeylerini de dikkate alan bir vergilendirme sistemini incelemektedir. Bu sistem, çevresel maliyetleri içselleştirerek hem gelir hem de servet eşitsizliğini azaltmayı hedefler. Makalede sistemin teorik temelleri, uygulama modelleri, avantajları ve karşılaşılabilecek zorluklar detaylı biçimde tartışılmaktadır. Sonuç kısmında uygulamada karşılaşabilecek zorluklara istinaden uygulanması gereken kuramsal yaklaşımlara ve yorumlara da yer verilmiştir.
İklim krizi, bireylerde görülen yüksek enerji ve su tüketimi eğilimleri sonucu ortaya çıkan doğal kaynakların aşırı tüketimi, doğadaki biyoçeşitlilik kaybı ve toplumdaki etik/ahlak yapısının tüketim tabanında evrilmesi küresel ölçekte sürdürülebilir kalkınmanın ve sürdürülebilir toplum anlayışının önündeki başlıca engellerdendir. Bu bağlamda, çevresel ve toplumsal sürdürülebilirliği sağlamak için ekonomik/mali araçlardan biri olan vergilendirme politikalarının bu alanları düzenlemesi ve yapısal sistemler üretmesi giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Ancak mevcut çevre vergileri genellikle tüketim düzeyine odaklanmakta ve servet dağılımını dikkate almamaktadır. Bu çalışmada, servet düzeyine ve kişi başına kaynak tüketimine göre artan oranlı bir çevre-servet vergisi sistemi önerilmektedir.
2.1. Çevresel Vergilendirme ve Pigou Vergisi
Pigou vergisi, dışsallıkları içselleştirmek amacıyla önerilen klasik bir vergilendirme biçimidir. Temel olarak, çevre kirliliği gibi negatif dışsallık yaratan faaliyetlerin maliyetini artırmak için uygulanan bir vergidir. Amaç, zararlı etkileri olan üretim veya tüketim davranışlarını azaltmak ve böylece toplumsal refahı artırmaktır. Özetle:
Ancak düz oranlı yapısı nedeniyle gelir ve servet eşitsizliklerini artırabilir.
2.2. Adalet Teorileri ve Vergilendirme
Rawls’ın adalet kuramı ve Amartya Sen’in yetkinlik yaklaşımı dikkate alındığında, vergilendirme sistemlerinin hem fırsat eşitliğini hem de toplumsal refahı öncelemesi gerektiği görülür.
Rawls’ın adalet kuramı adaletin nasıl sağlanabileceğine dair modern bir felsefi yaklaşımdır. Öne çıkan temel noktaları ise;
Amartya Sen’in yetkinlik yaklaşımı insanların gerçek anlamda ne yapabildiklerine ve ne olabildiklerine odaklanır. Yani, sadece gelir veya kaynaklara bakmak yerine, bireylerin yaşamda neler yapıp başarabileceklerine yani “yetkinliklerine” önem verir. Sen’in yaklaşımı, sosyal politika ve kalkınmada daha insancıl ve kapsamlı bir perspektif sunar. Temel fikirleri ise şu şekildedir:
2.3. Artan Oranlılık ve Servet Göstergesi
Artan oranlı vergilendirme, yüksek gelirli veya servet sahibi bireylerin daha yüksek oranlarda vergilendirilmesi anlamına gelir. Bu uygulama, çevresel adaleti sağlamada önemli bir araç olabilir. Ancak uygulama açısından 3., 4. ve 5. bölümlerinde verilen açıklamaların önemle dikkate alınması gerekmektedir.
3.1. Temel İlkeler
• Kişi Başına Kaynak Tüketimi: Su, enerji, yakıt gibi kaynakların bireysel tüketimi esas alınır.
• Servet Göstergesi: Toplam servet düzeyi, gayrimenkul, yatırım ve likit varlıklar dahil edilerek hesaplanır.
• Artan Oranlılık: Hem tüketim hem servet arttıkça vergi oranı da artar.
• Vergi İadesi: Alt gelir gruplarına dönüşüm (rebate) mekanizması ile destek verilir.
3.2. Vergi Matrahı Örneği (Model) (Modelde yer alan birim/tutar bilgileri ampirik çalışmalarla daha tutarlı hale getirilebilir)
Vergi Dilimi |
Yıllık Kişi Başı Doğal Kaynak Tüketimi(örneğin: kWh, m³, litre, ton CO₂e vb.) (Söz konusu birimlerin belirlenmesinde daha fazla veriye ihtiyaç duyulmakla birlikte ulusal bir model kurulması önerilir.) |
Servet Düzeyi / Servet Düzeyi Artışı (₺ cinsinden toplam mal varlığı) (Kişilerden) (Tutar bilgileri bu model kapsamında hesaplanabilir servet düzeyine erişildiğinde güncellemeye ihtiyaç duyacaktır.) |
Vergi Oranı (%) |
Açıklama |
1 |
0 – 1.000 birim |
0 – ₺500.000 |
%0 |
Temel ihtiyaç tüketimi ve düşük gelir grubu; vergiden muaf |
2 |
1.001 – 2.500 birim arası |
₺500.001 – ₺1.000.000 (İlk dilime kadar olan kısmı %0) |
%5 |
Asgari refah düzeyinde tüketim; düşük etkili kesim |
3 |
2.501 – 4.000 birim arası |
₺1M – ₺2M (İlk dilime kadar olan kısmı %0, ₺500.001 – ₺1.000.000 arası %5) |
%10 |
Orta düzeyde tüketim; orta alt gelir grubu |
4 |
4.001 – 6.000 birim arası |
₺2M – ₺3M (İlk dilime kadar olan kısmı %0, ₺500.001 – ₺1.000.000 arası %5, ₺1M – ₺2M arası %10) |
%15 |
Artan tüketim; üst orta sınıf |
5 |
6.001 – 8.000 birim arası |
₺3M – ₺4M (İlk dilime kadar olan kısmı %0, ₺500.001 – ₺1.000.000 arası %5, ₺1M – ₺2M arası %10, ₺2M – ₺3M arası %15) |
%20 |
Ortalama üstü doğal kaynak kullanımı ve varlık |
6 |
8.001 – 10.000 birim arası |
₺4M – ₺5M (İlk dilime kadar olan kısmı %0, ₺500.001 – ₺1.000.000 arası %5, ₺1M – ₺2M arası %10, ₺2M – ₺3M arası %15, ₺3M – ₺4M arası %20) |
%25 |
Tüketimi yüksek, serveti büyüyen grup |
7 |
10.001 – 12.000 birim arası |
₺5M – ₺7M (İlk dilime kadar olan kısmı %0, ₺500.001 – ₺1.000.000 arası %5, ₺1M – ₺2M arası %10, ₺2M – ₺3M arası %15, ₺3M – ₺4M arası %20, ₺4M – ₺5M arası %25) |
%30 |
Enerji ve kaynak açısından baskı yaratan kesim |
8 |
12.001 – 15.000 birim arası |
₺7M – ₺10M (İlk dilime kadar olan kısmı %0, ₺500.001 – ₺1.000.000 arası %5, ₺1M – ₺2M arası %10, ₺2M – ₺3M arası %15, ₺3M – ₺4M arası %20, ₺4M – ₺5M arası %25, ₺5M – ₺7M arası % 30) |
%35 |
Aşırı tüketim ve lüks yaşam tarzı göstergesi |
9 |
15.001 – 20.000 birim arası |
₺10M – ₺20M (İlk dilime kadar olan kısmı %0, ₺500.001 – ₺1.000.000 arası %5, ₺1M – ₺2M arası %10, ₺2M – ₺3M arası %15, ₺3M – ₺4M arası %20, ₺4M – ₺5M arası %25, ₺5M – ₺7M arası % 30, ₺7M – ₺10M arası %35) |
%40 |
Toplumun en zengin %5’lik dilimi; çevresel sorumluluğu yüksek |
10 |
20.001 birim ve üzeri |
₺20M ve üzeri (İlk dilime kadar olan kısmı %0, ₺500.001 – ₺1.000.000 arası %5, ₺1M – ₺2M arası %10, ₺2M – ₺3M arası %15, ₺3M – ₺4M arası %20, ₺4M – ₺5M arası %25, ₺5M – ₺7M arası % 30, ₺7M – ₺10M arası %35, ₺10M – ₺20M arası %40) |
%50 |
Aşırı servet ve lüks tüketim; en yüksek çevresel vergi dilimi |
Yeni sisteme geçişte yukarıdaki tabloda yer alan vergi oranları mevcut servet düzeylerine %90 indirimle uygulanır. Dolayısıyla vergi oranları 2. dilimden itibaren %0,5 ile %5 arasında değişkenlik gösterir. Sistemin uygulanmaya başladığı takvim yılını takip eden takvim yılından itibaren ise tablodaki oranlar servet artışına ilişkin olarak uygulanır. Esasında bu yöntem dolaylı bir gelir ve servet vergilemesi yöntemidir. 10. Dilimde yer alan 20 Milyon üzeri servetin %50 oranında vergilendirleceği anlamanına gelmemektedir. Bu tutarın belirlenmesinde ilk 9 dilimde yer alan servet artışının kümülatif toplamından sonra gelen 20 Milyon ₺ üzeri servet %50 vergilendirmeye esas alınacaktır. Diğer dilimlerde yer alan oranlar için de kümülatif değerler aynı şekilde göz önünden bulundurulacaktır.
• İkili Eşikleme: Hem kaynak tüketimi hem de servet düzeyi dikkate alınarak vergi dilimi belirlenir. Her iki göstergede yüksek olan kişiler daha üst dilimden vergilendirilir.
• Alt Dilim Koruması: Temel yaşam ihtiyaçlarını karşılayan kesimler (ilk iki dilim) vergiden muaftır veya düşük oranda vergilendirilir.
• Yüksek Artışlı Üst Dilimler: %30 üzerindeki oranlar yalnızca çevreye en yüksek baskıyı yapan ve serveti en fazla olan bireyleri hedefler.
Uygulama Notları
• Dinamik Taban: Dilim eşikleri yıllık olarak TÜFE/ÜFE ve çevresel etki katsayılarıyla güncellenmelidir.
• Tüketim Tipine Göre Katsayılar: Su, elektrik, doğalgaz gibi farklı kaynaklar için ayrı ağırlıklandırma katsayıları (örneğin su=1, elektrik=1.2, akaryakıt=1.5) uygulanabilir.
• Geri Ödeme Mekanizması: Alt gelir grubuna, toplanan verginin belirli yüzdesi doğrudan iade edilebilir.
Türkiye’nin Güncel Verileri
• Elektrik Tüketimi: 2024 yılında Türkiye’nin toplam elektrik tüketimi yaklaşık 340,80 TWh (teravatsaat) olarak gerçekleşmiştir.
• Kişi Başı Elektrik Tüketimi: Türkiye’nin 2024 yılı nüfusu yaklaşık 85 milyon olarak kabul edildiğinde, kişi başı yıllık elektrik tüketimi yaklaşık 4.010 kWh olmaktadır.
• Gelir Dağılımı: 2024 yılında Türkiye’de yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 187.728 TL’dir.
Modelin Uygulanabilirliği
Ortalama kişi başı elektrik tüketimi 4.010 kWh olduğundan, bu değer 3. dilime denk gelmektedir. Bu da %10’luk bir vergi oranına tekabül eder. Ancak, servet düzeyi de dikkate alındığında (hesaplanabilir olduğunda), bireylerin hangi dilime gireceği daha net belirlenebilir.
4.1. Çevresel Sürdürülebilirlik
Aşırı tüketimin maliyeti bireylere yansıtılarak çevre üzerindeki baskı azalır. Artan oranlı, servete duyarlı vergilendirme, özellikle aşırı kaynak tüketiminin azaltılmasına yönelik güçlü bir teşvik mekanizmasıdır. Yüksek tüketim seviyeleri daha yüksek maliyete katlanacağından, bireyler enerji, su ve fosil yakıt kullanımında tasarruf sağlayacak alternatiflere yönelecektir.
• Davranışsal Ekonomi Perspektifi: Vergi uygulaması, “yeşil tercih”leri ve çevreci ürünlerin kullanımını destekler.
• Tüketici Dönüşümü: Konutlarda yalıtım sistemlerinin tercih edilmesi, enerji ve tüketim farkındalığının artması ile toplu taşıma kullanımının artması, tüketim çarpanının azalması gibi davranış değişiklikleri ortaya çıkar.
4.2. Gelir ve Servet Adaleti
Yüksek gelirli bireylerin daha fazla katkıda bulunmasıyla toplumsal eşitsizlikler azaltılır. Doğal kaynakların aşırı tüketimi çoğunlukla yüksek gelir ve servet gruplarında yoğunlaşır. Mevcut çevre vergileri (MTV gibi) ise genellikle dolaylı vergi niteliğindedir ve düşük gelir gruplarını orantısız biçimde etkiler.
• Yeniden Dağıtım Etkisi: Üst gelir gruplarından elde edilen vergi gelirleri ile alt gelir gruplarına sosyal destekler sağlanabilir. Sosyal desteklerin nasıl sağlanacağı sistematik olarak ele alınıp uygulama modelleri geliştirilebilir.
• Vergi Adaleti İlkesi: Her bireyin mali gücüne göre katkı sunması; dikey ve yatay adaletin sağlanmasını mümkün kılar. Bu kapsamda bireyin toplum bazında özel durumlarının olması halinde (engellilik gibi) vergilemede indirim mekanizmaları ilgili tabloya dahil edilebilir.
4.3. Davranışsal Etki
Vergi yükünün değişimi, tüketicileri daha tasarruflu davranmaya ve çevreci teknolojilere yönelmeye teşvik eder.
• Normların Değişimi: Toplumda “fazla tüketmek güç göstergesi” anlayışının yerine “çevreci ve sorumlu birey” algısı ön plana çıkabilir. Homoeconomicus yerine Homosocietalis bir bireyin tüketici davranışları hem bu nesli hem de gelecek nesilleri koruma altına alabilir.
• Toplum Bilinci: Bu tür vergi sistemleri, çevre bilincinin artmasına ve tüketim alışkanlıklarının değişmesine katkı sağlayacaktır.
4.4. Kamu Geliri Artışı
Elde edilen gelirlerle sürdürülebilirlik projeleri, yenilenebilir enerji yatırımları ve sosyal destek programları finanse edilebilir. Anayasal iktisat ve anayasal mali yapı yaklaşımlarıyla toplumdaki bireyler sosyal olarak güvence altına alınabilir.
• Yeni Gelir Kaynağı: Devletin çevresel amaçlı yatırım yapması için sürdürülebilir bir finansman sağlar.
• Yeşil Dönüşümün Finansmanı: Yenilenebilir enerji projeleri, iklim değişikliğiyle mücadele ve kırsal kalkınma için kaynak oluşturur. Bu kapsamda kent hayatına entegrasyon, bireylerdeki yüksek tüketim eğilimleri yerine köylere göç, tarımsal kalkınma ve üretim sağlanabilir.
5.1. Veri Toplama ve Denetim
Tüm bireylerin tüketim ve servet düzeylerinin doğru ve adil biçimde ölçülmesi büyük bir bilgi değişimi ihtiyacı ve teknolojik altyapı gerektirir. Bunun yanında bireylerin sisteme güven duyması da önem arz etmektedir. Bu sistemin başarılı olabilmesi için bireysel kaynak tüketiminin ve servet bilgilerinin düzenli ve doğru biçimde izlenmesi gerekir.
• Zorluklar:
• Tüm tüketim kalemlerinin (su, elektrik, doğalgaz, akaryakıt vb.) kişisel olarak ölçümlenmesi. Bireylerin bunları bölümlere ayırma eğilimi riskleri ortaya çıkabilir.
• Gayrimenkul ve finansal varlıkların gizlenme riski, elden çıkarma maliyetlerine bakmaksızın uygulamanın başlayacağı tarihten önce nakit varlıklara aşırı talep gösterme riskini de içerir.
• Çözüm Önerileri:
• Akıllı sayaç benzeri ve dijital altyapı yatırımları, yerel yönetimler ile merkezi yönetimin bilgi değişimi hakkında sistemler kurması.
• Mali kayıtların açık ve merkezi veri tabanlarında toplanması.
5.2. Politik Direnç
Servet sahipleri ve yüksek gelir gruplarından gelebilecek siyasi ve ekonomik baskılar sistemin uygulanabilirliğini zorlaştırabilir. Vergi sistemleri toplumda doğrudan etkiler yaratır ve bu nedenle tepki çekme potansiyeli yüksektir.
• Riskli Gruplar:
• Yüksek servet sahibi bireyler
• Büyük sanayi ve enerji tüketicileri
• Olası Sonuçlar:
• Siyasal kutuplaşma
• Ekonomik lobi baskıları
• Önleme Yolları:
• Kademeli geçiş süreci (Özellikle KDV ve ÖTV Kanunlarıyla desteklenmeli)
• Topluma açık şeffaf bilgilendirme kampanyaları
• Geriye dönüşlü vergi iadeleri (örneğin karbon temettüsü, düşük tüketimde kamu kaynaklarının bir kısmını ücretsiz elde etme hakkı)
5.3. Hukuki Altyapı
Vergi kanunlarında değişiklik yapılması, anayasal eşitlik ilkeleri çerçevesinde dikkatli biçimde düzenlenmelidir. Servete dayalı artan oranlı vergilendirme sistemleri, anayasal vergilendirme ilkeleriyle (eşitlik, öngörülebilirlik, ölçülülük) çelişmemelidir.
• Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar:
• Anayasada yer alan “vergide adalet ve ödeme gücüne göre vergilendirme” ilkesi ile uyum
• Mülkiyet hakkına zarar vermemek
• Yasal Gerekler:
• Vergi Usul Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nda değişiklikler
• Danıştay ve Anayasa Mahkemesi denetimi ile uyumluluk
5.4. Reaktif Davranışlar ve Vergi Kaçırma
Bireyler tüketimlerini kayıt dışına çekebilir veya varlıklarını başka ülkelere transfer edebilirler.
• Servetin Yurt Dışına Kaçırılması:
• Finansal serbestleşme dönemlerinde servet kaçışı artabilir.
• Tüketimin Kayda Alınmaması:
• Tüketimin başkasının üzerine kaydedilmesi ya da kayıt dışı yollarla temin edilmesi
• Çözüm Önerileri:
• Uluslararası finansal şeffaflık anlaşmalarına katılım (CRS, FATCA benzeri yapılar kurulabilir, anlaşmalar genişletilebilir.)
• E-devlet tabanlı entegre kayıt sistemleri (Mevcut sisteme entegre tüketim, kullanım, servet bilgileri rakamsal olarak eklenebilir, genişletilebilir.)
• İsveç: Karbon vergisi ile kişi başına çevresel maliyet içselleştirilmiş, gelir iadesi mekanizmalarıyla adalet sağlanmıştır.
• Kanada: Karbon vergisi sonrası enerji tüketimi azalmış, gelir eşitsizliği etkilenmemiştir.
• Fransa (Sarı Yelekliler Krizi): Vergi artışı düşük gelir gruplarını orantısız etkileyince büyük sosyal tepkilere yol açmıştır.
6.1. İsveç – Karbon Vergisi
1980’lerin sonunda uygulamaya alınan karbon vergisi, kademeli oranlar ve gelir eşitsizliğini azaltan dönüşüm mekanizmalarıyla dikkat çeker.
• Özellikler:
• Karbon emisyonlarına doğrudan vergi
• Tarım ve orman sektörleri istisna tutularak sosyal denge korunmuştur
• Sonuçlar:
• Kişi başı karbon salımı düşmüş, ekonomik büyüme ise etkilenmemiştir
6.2. Kanada – Karbon Vergisi ve Geri Ödeme
2008’de uygulanan sistemde, her bireye sabit bir geri ödeme (karbon temettüsü) yapılmıştır.
• Avantajlar:
• Alt gelir grupları net fayda elde etmiştir.
• Tüketici davranışlarında çevreci dönüşüm hızlanmıştır.
• Eşlik Eden Politikalar:
• Toplu taşıma yatırımları ve enerji verimliliği sübvansiyonları
6.3. Fransa – Sarı Yelekliler Protestosu Örneği
Fransa’nın 2018 yılında akaryakıt üzerine uyguladığı karbon vergisi, düşük gelirli kırsal halkı orantısız biçimde etkileyince büyük protestolarla karşılandı.
Çıkarılması Gereken Dersler:
• Düşük gelir grupları için doğrudan sübvansiyon ve telafi mekanizmaları olmadan sistem uygulanmamalıdır.
• Sosyal kabul ve meşruiyet, çevre politikalarının başarısı için kritik öneme sahiptir.
Doğal kaynakların kullanımı üzerine modellemesi yapılacak olan artan oranlı, servete duyarlı vergilendirme sistemi, çevresel ve toplumsal sürdürülebilirlik açısından güçlü bir araç olabilir. Ancak bu sistemin başarıyla uygulanabilmesi için kapsamlı veri altyapısı, sosyal destek mekanizmaları ve en önemlisi güçlü bir sosyal ve siyasi irade gereklidir. Politika yapıcılar bu tür sistemleri, sadece mali araçlar değil, aynı zamanda adaletin sağlandığı sosyal dönüşüm mekanizmaları olarak ele almalıdır. Bu model, Türkiye’de doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve gelir adaletinin sağlanması açısından önemli bir adım olabilir. Ancak, uygulama öncesinde detaylı analizler ve kamuoyu bilgilendirmesi şarttır.
Mevcut sisteme entegre bir doğal kaynak temelli ve servet duyarlı vergilendirme modeli oluşturulurken, kurumlar vergisi de bu yaklaşımla uyumlu hâle getirilmeli ve çevresel etkilere göre yeniden yapılandırılmalıdır. Aşağıda bu dönüşüm için önerilen temel yapı ve mantık yer almaktadır.
7.1. Çok Katmanlı Vergi Yapısı
Yeni sistemde kurumlar vergisi 3 ana katmanda düzenlenebilir:
Katman |
Tanım |
Vergi Türü |
Açıklama |
I |
Temel Kurumlar Vergisi |
Oransal (Mevcut Oran:%25) |
Gelir/Kazanç üzerinden alınan klasik kurumlar vergisi uygulaması devam eder. |
II |
Doğal Kaynak Tüketim Vergisi |
Artan oranlı |
Şirketlerin enerji, su, hammadde tüketimi gibi parametrelere göre belirlenir. |
III |
Çevresel Etki Tazminatı |
Doğrudan sabit ya da değişken |
Emisyon, atık, karbon izi gibi faktörlere dayalı ek ödemeler. |
7.2. Doğal Kaynak Tüketimine Dayalı Kurumlar Vergisi (Yeni Katman II)
a. Tüketim Bazlı Artan Vergi Sistemi Önerisi:
Kaynak Kullanımı (örn. yıllık GWh elektrik) |
Artan Vergi Oranı (Ek) |
0 – 10 GWh |
%0 |
10 – 50 GWh |
%3 |
50 – 100 GWh |
%5 |
100 – 200 GWh |
%8 |
200 GWh üzeri |
%10 |
Bu oranlar, esas kurumlar vergisinin üzerine eklenir. (örneğin, %25 + %5 = %30).
b. Servet Etkisi / Varlık Büyüklüğü Düzeltmesi:
• Aktif büyüklüğü 1 milyar TL (ya da belirlenecek diğer tutarlar için) üzeri olan şirketlerde , ek oranlar %1 daha artabilir.
• Şirketin sektörel kar marjına göre (madencilik, enerji, kimya gibi yüksek etki alanlarında) çarpan uygulanabilir. (1,1 vb.)
7.3. Çevresel Etki Tazminatı (Yeni Katman III)
Bu bölüm, karbon emisyonu, hava kirliliği, su kirliliği, toksik atık gibi çevresel dışsallıklar için tazmin niteliğindedir. Örnek hesaplama:
Emisyon Miktarı (CO₂ ton/yıl) |
Tazminat Oranı (TL/ton) (Tutar tespiti için ölçümlere ihtiyaç vardır) |
0 – 1.000 |
……. TL |
1.001 – 10.000 |
……. TL |
10.001 – 100.000 |
……. TL |
100.001 – 1.000.000 |
……. TL |
1.000.000 üzeri |
……. TL |
7.4. Ödül ve İndirim Mekanizmaları
Vergi adaletinin korunması ve dönüşümün teşvik edilmesi için:
• Yeşil yatırım yapanlara vergi indirimi (%5’e kadar)
• ISO 14001 çevre sertifikalı firmalara tazminat muafiyeti
• Geri dönüşüm oranı yüksek olanlara tüketim vergisinde düşüş
• Karbon yakalama/kompanzasyon projelerine yatırım yapanlara ilave teşvik
7.5. Yeni Kurumlar Vergisi Yapısının Temel İlkelerinin Verdiği Sonuçlar
1. Kirleten öder ilkesi vergi sistemine tam olarak entegre edilir.
2. Çevreye düşük etkili KOBİ’ler desteklenir, büyük kirleticiler daha fazla vergilendirilir.
3. Servet ve kaynak kullanımı artık “karar verici” bir mali unsur hâline gelir.
4. Çevresel vergi gelirleri yeşil dönüşüm fonuna aktarılır (örneğin: temiz enerji teşvikleri, kırsal kalkınma destekleri).
7.6. Uluslararası Mali Şeffaflık ve Otomatik Bilgi Paylaşımı
• Türkiye, OECD’nin “Vergi Konularında Otomatik Bilgi Değişimi” (CRS) sistemine daha aktif şekilde entegre olmalı.
• Türk vatandaşlarının ve kurumlarının yurtdışında tuttukları hesaplara dair bilgiler, sistematik olarak Türkiye ile paylaşılmalıdır.
• Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Değişimi Anlaşması kapsamı genişletilmelidir.
7.7. Servet Beyan Zorunluluğu ve Varlık Bildirimleri
• Yurt içi ve yurt dışı tüm varlıkların beyanı zorunlu hale getirilmelidir.
• Beyan dışı tespiti yapılan servetlere ağır idari ve cezai yaptırımlar uygulanmalıdır.
• Vergiden kaçınmayı teşvik edecek aflar yerine, gönüllü uyum sistemleri ve etkin denetimler tercih edilmelidir.
7.8. Offshore ve Paravan Şirketlere Yönelik Önlemler
• Türkiye merkezli şirketlerin offshore işlemleri için şeffaflık ve raporlama zorunluluğu getirilmelidir.
• Şirketlerin gerçek faydalanıcıları (ultimate beneficial owner) açıklanmalıdır.
• Yurt dışındaki paravan şirketler üzerinden yürütülen işlemlerde çifte vergilendirme anlaşmaları kötüye kullanılmamalı. Bu tür uygulamalara karşı yeterli önlemler alınmalı ve sistemler kurulmalıdır.
• Vergi cennetleriyle yapılan işlemlere ilave stopaj vergileri, banka denetimleri ve etkin inceleme yöntemleri uygulanmalıdır.
7.9. Kripto Varlıklar ve Dijital Finans Sistemleri
• Kripto varlıklar (Bitcoin, Ethereum vb.) üzerinden yürütülen servet gizleme stratejileri için düzenlemeler yapılmalı, izleme sistemleri kurulmalıdır.
• Türkiye’de faaliyet gösteren kripto borsaları, MASAK’a ve Gelir İdaresi Başkanlığı’na düzenli rapor sunmalıdır.
• Uluslararası kripto platformları ile iş birliği protokolleri yapılmalıdır.
• Kripto cüzdanlar, yatırım hesapları, NFT gibi dijital servet araçları da beyan yükümlülüğüne dahil edilmelidir.
Bu sistemin uygulanması hâlinde:
• Toplam servetin en zengin %20’lik kesiminden alınacak vergiler, vergi yükünü eşitler ve çevre yatırımlarına ciddi finansman sağlar.
• Bu gelir, fosil yakıt kullanımının ortadan kaldırılması, yeşil altyapı yatırımları ve sosyal destekler için kullanılabilir.
• Milli gelirin elde edilmesinde en önemli üretim faktörlerimizden olan su ve elektrik gibi kaynaklarımızın daha etkin kullanılmasını, yeni enerji üretim araçlarının ortaya çıkmasını sağlar.
• Yeni sisteme geçişte gelir grupları mevcut sistemde var olan gelir üzerinden alınan vergilere katlanmayacağından geçişin ilk aşamalarında gelir artışıyla ve dolayısıyla servet artışıyla karşılaşacaklardır. Ancak bu artış toplam tüketim eğilimlerini artırabileceğinden geçişin ilk aşamalarında kurulacak olan model artan oranlı KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergi sistemleri ile desteklenmelidir.
16.06.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.