1 Ekim 2025 tarihi itibarıyla sahte belge düzenleme ve kullanma ile daha etkin mücadele kapsamında cari denetim, rapor otomasyon sistemi ile hızlı denetim/raporlama ve teminat isteme gibi yeni uygulamaların gündeme geleceği Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından daha önce açıklanmıştı.
Yapılan bu açıklama kapsamında somut olarak harekete geçilmiş ve bugünlerde adını sıkça duymaya başladığımız ve daha çok duyulacak gibi görünen Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi (KURGAN) Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından devreye alınmıştır.
Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi, 1 Sayılı CBK’nın 228 inci maddesine istinaden hazırlanan ve 18.04.2025 tarih ve 7361 sayılı “Sahte veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge Kullanma İncelemeleri ile VUK’un 160/A Maddesi Kapsamındaki İncelemeler Hakkında Genelge” de, sahte belge kullanma fiili ile ilgili olarak, genelgede belirtilen araştırmaların yapılması ve bu araştırmalar sonucunda tespit edilen hususların değerlendirilerek varılan kanaatin açık bir şekilde ortaya konulması gerektiğinden bahisle hazırlanan ve işlem riskini ölçen bir analiz sistemidir.
Kuruluş Gözetimli Analiz Sisteminin başlıca amaçları ise aşağıdaki gibidir;
Yüksek skorlanan ve yüksek riskli görülen işlemler dolayısıyla;
Mükelleflerin hak ve hukuku gözetilerek denetim birimi nezdindeki risk algısından mümkün olabildiğince mükellefleri ve serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşaviri erken haberdar edilebilmelerini sağlamak,
Olası denetim için seçilecek mükellefleri belirlemeye çalışmak,
İşlem riskinin doğru tespit edilebilmesini sağlamak,
Konuya ilişkin paydaşları sisteme dahil etmek ve aktif bir görev almalarını sağlamak,
Uyuşmazlıkların ve ihtilafların kısa süre içerisinde önüne geçmek,
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirleri ve Yeminli Mali Müşavirleri bu konuda daha dikkatli olunması gerektiğini önceden bildirmek,
Sahte belge veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme incelemelerinde vergi inceleme elemanlarının kanaatini pekiştirmeye veya onlara veri sağlamaya yardımcı olmak,
Sahte belge veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme incelemelerinde daha detaylı ve hiçbir şüpheye mahal vermeyecek şekilde raporların tanzim edilebilmesini sağlamak,
Sahte belge veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma ihtimali olan mükelleflerin yaşayabileceği olası mağduriyetlerin önüne geçebilmek,
İstenildiği takdirde mükelleflere kayıtlarını veya beyannamelerini önceden düzeltme imkânı tanımak vb.
Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi ile ilgili olarak mükellef ve/veya mali müşavirlere gönderilen eş zamanlı yazılardan hareketle ilgili yazı ile ne ifade edilmek istendiği hususlarına aşağıda yer verilmiştir.
-Öncelikle söz konusu yazıların incelemeye başlama bildirimi olmadığı,
-Yazılarda adı geçen mükelleflerden yapılan alışların gerçek bir mal teslimi ve/veya hizmet ifasına dayanıp dayanmadığı hususunda riskli unsurların bulunduğu,
-İlgili yazıda belirtilen mükellefin ve bu mükelleften mal veya hizmet alan mükelleflerin sürekli olarak gözetim altında olduğunun bilinmesinin istenildiği,
-Yazı ekinde yer alan tabloda söz konusu belgelerin yasal defterlere işlenip işlenmediği, yasal defterlere işlenmiş ancak beyannamelerde indirim konusu yapılıp yapılmadığı indirim konusu yapıldıktan sonra indirim konusu yapılan tutarların düzeltme beyannamesi ile indirimlerden çıkarılıp çıkarılmadığı ile ilgili bilgilerin doldurulması istenerek farklı senaryolar üzerinden (indirim konusu yapılan, yapılamayan, düzeltme beyannamesi veren vermeyen gibi) istatiksel bir çalışma yapılması ve bu doğrultuda kanaatin oluşmasında fayda sağlanılacağı,
-Olası bir denetim çalışmasında, riskli işlemlerin gerçek bir mal teslimi ve/veya hizmet ifasına dayandığını, satın alınan malın işletme kullanıldığını, deposunda bulunduğunu veya yeniden alım satıma konu edildiğinin kayıt, belge, cari mutabakat, ödeme ve sevke ilişkin düzenlenen belgelerin kontrolü, envanter ve randıman gibi hususlar ile tevsik etme zorunluluğunun doğabileceği,
-Mükellefler nezdinde gerektiğinde yoklama, kaydi ve fiili envanter çalışması gibi denetimlerin yürütülebileceği,
-Bilgileri sunarken herhangi bir belgenin yazı ekinde ilgililere gönderilmesine gerek olmadığı (fatura, ödeme belgesi gibi),
-Söz konusu faturalarda yer alan Katma Değer Vergiler ile ilgili olarak kayıt veya beyan düzeltmenin yapılması gerektiğine dair herhangi bir ibarenin olmadığı (isteyen mükelleflerin indirim hesaplarından çıkartabileceği),
-Söz konusu belgeler ile ilgili olarak düzeltme yapılmasına karar verilmesi halinde pişmanlık talepli beyannamenin verilebilmesi (bu hususu 19.09.2025 tarihinde yazmış olduğum makalemden okuyabilirsiniz),
-Vergi inceleme elemanına gönderilecek yazılarda tabloda yer alması gereken bilgilerin yazının gönderildiği tarih itibariyle en son kayıt ve beyan durumunun gönderilmesi gerektiği,
-Yazılarda yer alan fatura bilgileri ile kayıtlarınızda yer alan fatura bilgileri karşılaştırılarak doğru fatura sayısı ve tutarının vergi inceleme elemanına bildirilmesi gerektiği,
-Yazıda adı veya unvanı geçen ve riskli görülen mükellefin hali hazırda 160/A kapsamında işlem yapıldığı, sahte belge düzenleme tespitinin olduğu, sahte belge düzenleme yönünden incelemeye sevk edildiği veya incelemesinin devam ettiği veya bu tür işlemlerin hiçbirinin olmadığı sadece riskli mükellef grubunda yer almış olduğu,
-Yazıda adı geçen mükellef/mükellefler hakkında daha sonradan sahte belge düzenleme tespiti olması halinde mükelleflerden söz konusu mükellef/mükelleflere ait faturaların kayıtlardan çıkarılması veya ispat edilmesinin isteneceği,
-Mükelleflerin 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun (VUK) 134’üncü maddesinde belirtilen maksatla vergi incelemesine alınmasının olası olması,
-370 inci maddesinin (b) fıkrasında belirtilen şartların sağlanması durumunda izaha davet müessesesinin uygulanmasının olası olması vb.
-Yine yazıda adı geçen mükellef/mükellefler hakkında daha sonradan sahte belge düzenleme raporu olması halinde mükelleflerin sahte belge kullanmadan dolayı incelemeye sevk edilebileceği, incelemeye sevk edildikten sonra pişmanlık talepli beyannamenin verilemeyecek olması,
Sonuç olarak 1 Ekim 2025 tarihinden itibaren yapılacak sahte belge kullanma incelemelerinde bilerek veya bilmeden ayrımı kısmen kaldırılacağından sahte belge olduğu yönünde şüphe ve tereddütlerin olması halinde riskli mükelleflerden dolayı kullanılan belgelerin indirim hesaplarından tenzil edilmesi tavsiye edilmektedir. Çünkü indirim hesaplarından tenzil edilmemesi halinde olası bir vergi incelemesinde vergi inceleme elamanlarınca sahte belge/belgelere isabet eden katma değer vergileri tenzil edilip katma değer vergisi beyannameleri yeniden düzenlenecek ve resen vergi tarh edilecektir. Ayrıca vergi inceleme elamanlarınca belirlenen bazı kriterlere bağlı olarak bilerek veya bilmeden ayrımının yapılmasına devam edileceği, tüm sahte belge kullanan mükelleflerin savcılığa sevk edilmeyeceği ancak detaylı eleme sonrasında savcılığa sevk edilecek mükellef sayısında ciddi bir artış yaşanacağı düşünülmektedir.
Ancak mükellef savcılığa sevk edilsin veya edilmesin ihtiyati haciz uygulanabilecek ve/veya teminat istenebilecektir.
Ayrıca Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi ile bir işverene bağlı olmaksızın çalışan serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirler tarafından 5549 sayılı Kanun’un “Şüpheli işlem bildirimi” başlıklı 4’üncü maddesi gereğince yapılacak şüpheli işlem bildirimi arasındaki ilişkiyi anlatacağım makalemi de kaleme alacağımı buradan bildirmek isterim.
29.09.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.