Geçtiğimiz günlerde Vergi Denetim Kurulu, sahte belge kullanan mükelleflerle ilgili çok önemli bir karar aldı. 1 Ekim 2025’ten itibaren yapılacak denetimlerde artık “bilmeden sahte fatura kullandım” bahanesi kabul edilmeyecek. Düzenlenecek raporlarda bu faturaları kullanan herkes, otomatik olarak “bilerek kullanmış” sayılacak. Bu karar kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Pek çok kesim, bunu vergi sisteminde bir “milat” olarak gördü. Ama tartışmalar genelde sadece mükellefler üzerinden yürütülüyor.
Oysa işin bir de meslek mensupları yani mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler tarafı var. Camiamızın bu kararla aldığı riski görmezden gelmek büyük bir haksızlık olur. Neden mi? Çünkü sahte belge meselesinde en çok yükü çeken, en çok sıkıntıyı yaşayan kesim aslında biz mali müşavirleriz. Şimdi yeni sistemle birlikte bu yük daha da ağırlaşacak. Çünkü sahte fatura “bilerek kullanılmış” sayıldığında, buna dayalı düzenlenen beyannameler de sorunlu görülüyor. Bu durumda faturanın bedeli, bir anda meslek mensuplarının önüne konulabiliyor. Yani mesele sadece mükelleflerin değil, meslek mensuplarının da meselesi. Eğer bu yön göz ardı edilirse, sahte belgelerle mücadele ederken bir yandan da dürüst çalışan mali müşavirler mağdur edilmiş olacaktır.
Kısacası, 1 Ekim 2025 yeni bir dönemin başlangıcı ama bu yeni dönemde işin faturasını dürüst mükellefe ve meslek mensubuna çıkarmamak gerekiyor. İşin başka bir boyutu daha var: Bu süreçte meslek mensuplarının yani mali müşavirlerin ve yeminli mali müşavirlerin üzerindeki yük ve sorumluluk.
Vergi mevzuatı açık: Mali müşavirler, kendilerine ibraz edilen belgeler üzerinden beyannameleri imzalar, raporları tasdik eder. Yani onların görevi belgenin biçimsel olarak doğru olup olmadığını denetlemektir. Belgenin sahte olup olmadığını araştırmak, mali polislik yapmak, ticari ilişkinin arka planını sorgulamak onların yetkisinde değildir. Fakat son yıllarda vergi müfettişlerinin raporlarıyla birlikte birçok meslek mensubu disiplin süreçlerine sürükleniyor. Adeta mükellefin hatasının, kusurunun, hatta sahtekârlığının bedelini onlar da ödüyor. Halbuki Danıştay kararları açık: Meslek mensupları sadece defter kayıtlarıyla belgeler arasındaki uyuma bakmakla yükümlüdür. Ötesi onların sorumluluk alanına girmez. Şimdi yeni sistemle birlikte bu sorumlulukların daha da ağırlaşması riski var. Çünkü sahte belge “bilerek kullanılmış” sayıldığında, düzenlenen beyanname de otomatik olarak hatalı görülüyor. Yani işin faturası bir anda meslek mensuplarının önüne konulabiliyor.
Devletin sahte belgeyle mücadele konusundaki kararlılığı bir vatandaş ve smmm olarak benim için çok değerli.
Vergi adaleti için bu şart. Ama yöntem tartışmaya açık. Çünkü yeni düzenleme masum mükellefleri ve onlarla birlikte çalışan mali müşavirleri de zan altında bırakma ihtimali taşıyor.
Düşünün, bir şirket mal veya hizmeti gerçekten alıyor ama satıcı sahte fatura düzenlemiş. Mükellef bunu her zaman bilemeyebilir. Mali müşavir de elindeki belgeye bakıp işlemi kayda alır. Burada “bilerek kullandı” varsayımıyla hareket etmek, adil bir yaklaşım değildir.
Mükellefler için bu yeni sistem ciddi riskler barındırıyor, çünkü artık “bilmeden sahte belge kullandım” savunması kabul edilmeyecek. Bu yüzden firmaların çok daha dikkatli davranmaları gerekiyor.
Bu yeni sistemle birlikte en önemli sorumluluk artık tedarikçi kontrolü olacak. İşletmeler, sahte belge riskinden korunmak için tedarikçilerini dikkatle incelemeli, belgelerini eksiksiz saklamalı ve uyarı geldiğinde hızlı şekilde izah yapmaya hazır olmalıdır.
1 Ekim önemli bir dönüm noktası ve devlet, yapay zekâ destekli denetimler, cari yıl odaklı raporlamalar ve teminat uygulamalarıyla sahte faturaya karşı güçlü bir set kuruyor diyebiliriz. Ancak bu mücadelede dürüst mükelleflerin ve dürüst meslek mensuplarının zarar görmemesi çok önemli. “Bilerek kullandı” varsayımı yerine, her olayda somut delillere dayalı, objektif ve şeffaf bir süreç işletilmeli. Aksi takdirde bu reform, kayıt dışıyla mücadelede kalıcı bir başarı yerine, yeni mağduriyetler doğurabilir.
Unutmayalım: Sahte belge düzenleyeni yakalamak devleti güçlü kılar; dürüst mükellefi ve dürüst mali müşaviri korumak ise adaletin gereğidir.
27.08.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.