Katma Değer Vergisi (KDV) uygulamalarında, bazı durumlarda mal veya hizmetin gerçek bedelinin tespit edilemediği veya emsaline göre düşük olduğu hallerde, vergilendirmenin adil bir şekilde yapılabilmesi için “emsal bedeli” ve “emsal ücreti” kavramları devreye girer. Bu kavramlar, Vergi Usul Kanunu (VUK) hükümleri çerçevesinde belirlenir ve KDV matrahının tespitinde önemli bir rol oynar. Bu yazımızda KDV açısından emsal bedeli ve emsal ücreti kavramları, uygulama alanları, belirlenme yöntemleri ve örnek uygulamalar ele alınacaktır.
Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesinde tanımlanan emsal bedeli, bir malın veya hizmetin, normal ve olağan alım satım koşullarında, piyasada benzerlerinin işlem gördüğü bedeli ifade eder. KDV Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca, bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrah olarak emsal bedeli esas alınır. Ayrıca, bedelin emsal bedeline göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı durumlarda da emsal bedeli matrah olarak kabul edilir.
Emsal bedeli uygulaması özellikle;
gibi hallerde karşımıza çıkar.
Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesine göre emsal bedeli üç farklı yöntemle belirlenir:
KDV uygulaması bakımından emsal bedelinin tayininde, genel idare giderleri ve genel giderlerden mamule düşen hissenin bedele katılması zorunludur.
Emsal ücreti, bir hizmetin normal ve olağan koşullarda piyasada benzerlerinin işlem gördüğü ücreti ifade eder. KDV Kanunu’nun 27. maddesi, emsal bedelinde olduğu gibi, bedeli bulunmayan veya bilinmeyen hizmetler ile bedelin paradan başka değerler olması halinde matrah olarak emsal ücretini esas alır. Ayrıca, hizmet bedelinin emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı durumlarda da emsal ücreti matrah olarak kabul edilir.
Emsal ücreti uygulaması özellikle;
gibi hallerde önem arz eder.
Emsal ücretinin belirlenmesinde de Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesindeki emsal bedeli belirleme yöntemleri kıyasen uygulanır. Özellikle serbest meslek faaliyetlerinde, ilgili meslek odaları veya teşekküllerince belirlenmiş tarifeler varsa, bu tarifelerdeki ücretler emsal ücret olarak kabul edilir. Eğer böyle bir tarife yoksa veya tarife güncel piyasa koşullarını yansıtmıyorsa, yine ortalama fiyat esası, maliyet bedeli esası veya takdir esası yöntemleri kullanılabilir.
KDV oranları ve emsal bedeli/ücreti uygulamalarını etkileyen mevzuat değişiklikleri sürekli takip edilmelidir. Özellikle 2024 yılında yayımlanan 52 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ, KDV iadelerindeki parasal sınırların yükseltilmesi gibi önemli düzenlemeler içermektedir. Ancak bu tebliğde emsal bedeli veya emsal ücretinin hesaplanmasına ilişkin doğrudan bir değişiklik bulunmamaktadır. Emsal bedeli ve emsal ücreti tespitinde esas alınan Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesi hükümleri geçerliliğini korumaktadır. Güncel rakamlar ve örnekler, piyasa koşullarına ve ilgili meslek odalarının belirlediği tarifelere göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle, her somut olayda güncel piyasa verileri ve ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınmalıdır.
Bir inşaat firması, arsa sahibi A’dan arsa karşılığında 5 daire almıştır. Arsa sahibi A’ya verilen dairelerin piyasa değeri 2025 yılı itibarıyla her biri 5.000.000 TL’dir. Bu durumda, inşaat firmasının arsa sahibine yaptığı daire teslimlerinin KDV matrahı, her bir daire için 5.000.000 TL emsal bedeli üzerinden hesaplanır. Eğer dairelerin maliyet bedeli 4.000.000 TL ise ve piyasa değeri 5.000.000 TL ise, KDV matrahı olarak 5.000.000 TL esas alınır.
Bir mobilya üreticisi, ürettiği bir koltuk takımını bedelsiz olarak bir hayır kurumuna bağışlamıştır. Koltuk takımının maliyet bedeli 2025 yılı itibarıyla 15.000 TL’dir. Benzer koltuk takımlarının piyasada toptan satış fiyatı 20.000 TL, perakende satış fiyatı ise 25.000 TL’dir. Bu durumda, bağışlanan koltuk takımının KDV matrahı, VUK 267. maddesine göre belirlenecek emsal bedeli olacaktır. Eğer ortalama fiyat esası uygulanamıyorsa, maliyet bedeli esası devreye girer. Toptan satış için %5 kar eklenerek (15.000 TL * 1.05 = 15.750 TL) veya perakende satış için %10 kar eklenerek (15.000 TL * 1.10 = 16.500 TL) emsal bedeli belirlenir. Bu durumda, KDV matrahı olarak 16.500 TL esas alınır.
Bir avukat, bir müvekkiline hukuki danışmanlık hizmeti vermiştir. Normalde bu tür bir danışmanlık hizmeti için Barolar Birliği tarafından belirlenen asgari ücret tarifesi 2025 yılı itibarıyla 10.000 TL olduğu kabul edildiği varsayımıyla avukat müvekkilinden 7.000 TL ücret almıştır. Bu durumda, KDV matrahı olarak 7.000 TL yerine, Barolar Birliği tarifesinde belirtilen 10.000 TL emsal ücreti esas alınır. Eğer avukatın bu düşük ücreti haklı bir sebeple açıklayamadığı tespit edilirse, KDV matrahı 10.000 TL üzerinden hesaplanır.
Katma Değer Vergisi uygulamasında emsal bedeli ve emsal ücreti, vergilendirmenin adil ve objektif bir temele oturtulması amacıyla büyük önem taşımaktadır. Özellikle bedelsiz işlemler, trampa ve emsaline göre düşük bedelli işlemler gibi durumlarda KDV matrahının doğru tespiti için bu kavramların iyi anlaşılması ve güncel mevzuatın takip edilmesi gerekmektedir. Mükelleflerin, olası vergi ziyaı cezalarıyla karşılaşmamak adına, emsal bedeli ve emsal ücreti uygulamalarına azami dikkat göstermeleri tavsiye edilir.
Kaynakça:
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu
04.09.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.