YAZARLARIMIZ
Erol Sönmezocak
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
erol@umutmuhasebe.com



Yurt Dışı İştiraklere Genel Giderden Pay Verilmesi Konusu Hakkında Sorular ve Yanıtlar

Giriş

Son zamanlarda vergi müfettişleri, özellikle 2023 ve 2024 yıllarında Kurumlar Vergisi beyannamesinde “İstisna Kazanç” bildiren mükelleflere kapsamlı soruşturmalar yapmaktadırlar.  

Bu kapsamda en fazla, istisna kazançlar hakkında sordukları sorular “Yurt Dışı İnşaat Gelirleri Kazançları “ile ilgili olanlardır.

Vergi İnceleme elemanları, inceledikleri yurt dışı inşaat gelirleri konusunu, özellikle Gelir Vergisi Kanunun 42 ve 43’üncü maddelerinde belirtilen kurallar kapsamında incelemek istemektedirler.

Bu konuda ayrıca K.V.K. 1 Nolu G.T. 5.9.4. bendin de yapılan açıklamada “Türkiye’deki merkez genel giderlerinden, yurt dışında yapılan inşaat işlerine pay verilmesi gerekiyor ise yurt dışında gider kaydedilen bu payların Türkiye’de gider hesaplarından çıkartılması gerekmektedir” hükmü bulunmaktadır.

İlgili tebliğde belirtilen  “Yurt dışı şantiyelere pay verilmesi gerekiyor ise” tanımından başka yurt dışı şantiyelerimize  gelir vergisi yasasının 43 maddesinin uygulanacağı hakkında hiç bir belirleme yoktur.

Vergi müfettişlerinin yaptıkları incelemelerde  çokca tartışılan bu konuyu uzman görüşleri, yargı kararları belirterek, soru ve yanıt şeklinde açıklamaya çalışacağım.

1-Soru: Yurt dışı müteahhitlik hizmetleri işlerine merkez giderlerinden pay verilecek mi? 

Yanıt: ........ Kısaca özetlemek gerekir ise, doğrudan yurt dışındaki iş ile ilgili olan giderlerde tartışma bulunmamaktadır. Doğrudan, yurt dışındaki işlerle ilgili olmayan giderlerden GVK’nın 43’üncü maddesini uygulamak amacıyla yurt dışındaki işlere gider payı vermeyi düşünmek, işin yapıldığı ülkenin egemenliğini yok saymak demektir. Böyle bir pay ancak o ülke mevzuatı kabul ediyorsa verilebilir. İşin yapıldığı ülke mevzuatı (bizde olduğu gibi) böyle bir pay verilmesine izin vermiyorsa, 43’üncü madde hükmünün yurt dışındaki işler için uygulanmasından söz edilemez.* Y.M.M. Kazım YILMAZ. İnşaat Muhasebesi Kitabı

Soru: 2- Yurt içi şantiyeleri ile birlikte yurt dışı şantiyesi olan firmalar genel yönetim giderlerinden yurt dışı şantiyelerine genel yönetim gideri yansıtması zorunlu mudur?

Yanıt: Bu konuyu Y.M.M. Sayın Şefik Çakmak aşağıda görüleçeği üzere ayrıntılı olarak açıklamıştır.

G.V.K.’nun yıllara yaygın inşaat işleri ile ilgili 43’üncü maddesinin genel gider dağıtımını zorunlu kıldığı, 43’üncü maddenin V.U.K.’nun 275’inci maddesindeki genel ilkeye aykırı olduğu, 43’üncü maddenin yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerine özgü özel bir hüküm olduğu, dolayısıyla bu özel hükmün uygulanması gerektiği, bu nedenle yurt dışındaki yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerine merkez genel giderlerden pay verilmesinin zorunlu olduğu görüşleri de vardır.

Aşağıdaki nedenlerle bu görüşlere katılmıyoruz:

A-Vergi uygulamasında ve tek düzen muhasebe planında, merkez ve yurt dışı şantiyeler ayrı organizasyonlar olarak değerlendirilmiştir. Yurt dışındaki şantiyenin, yurt içindeki şantiye statüsünde olmadığı kabul edilmiştir. Dolayısıyla(G.V.K) 43’üncü madde hükmü dayanak yapılarak merkez genel giderlerden yurt dışı şantiyeye pay verilmesi zorunlu tutulamaz.

B-Ayrı organizasyonlar olarak kabul edilen merkez ve yurt dışı şantiye arasındaki ilişkinin niteliği merkezin yurt dışı şantiyeye iştirak etmesi biçimindedir. Merkez yurt dışı şantiyeyi kendisinden ayrı bir işletme ve kişilik olarak kabul etmekte ve ekonomik ilişkiler ve muhasebe kayıtları bu anlayış doğrultusunda yürümektedir. Merkez yurt dışı şantiyeye mal satmakta, yurt dışı şantiyesine sattığı malın bedelini hasılat hesaplarına geçirmektedir. Yurt dışına gönderilenler alacak, yurt dışından alınanlar da borç olarak hesaplara işlenmektedir. Bu durum merkezle yurt dışı şantiye arasındaki ilişkinin iştirak ilişkisi olarak değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır. Merkez kendi masraflarını iştirak ettiği kuruluşa dekont edemez. Nasıl Türkiye’deki bir kuruluş, iştirak ettiği diğer bir kuruluşa masraflarını aktaramazsa, yurt dışındaki şantiyesine de merkez genel giderlerden pay veremez.

C-G.V.K.’nun 43’üncü madde hükmü Türkiye’deki yıllara yaygın inşaat ve onarım işinin saptanması ile ilgilidir. Oysa yurt dışındaki inşaat ve onarım işlerinde kazancın saptanması Türkiye’deki yasalara göre değil, çalışılan ülkedeki yasalara göre yapılacaktır. 43’üncü maddenin gerekçesi  yıllara yaygın inşaat onarım işi kazancının vergilendirme döneminin, genel vergilendirme döneminden farklı olmasıdır. Bu farklılık nedeniyle 43’üncü maddede genel giderlerden bu işlere pay verilmesi zorunlu olmuştur. Oysa, yurt dışındaki inşaat ve onarım işlerinin kazancı yurt dışında geçerli mevzuata göredir. Faaliyetlere genel giderden pay verilmesi yurt içindeki kazancın nasıl oluşacağı ile ilgilidir. Bu nedenle yurt dışı kazançların oluşmasında yurt içi giderlerin yansıtılması söz konusu değildir. Yurt dışında oluşan kazanç Türkiye’ye intikal edecektir. Kazancın oluşması ile ilgili bir hükmün, intikal eden kazanca uygulanması doğru değildir.

G.V.K.’nun 42’inci maddesinde yıllara yaygın inşaat onarım işinin kapsamı belirlenmiştir. Bu kapsamdaki işlere 43’üncü madde gereğince pay verilecektir. 42’nci madde hükmü aşağıda aynen verilmiştir.

“Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekupaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kâr veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkûr yıl beyannamesinde beyan edilir, Mükellefler bu madde kapsamına giren hallerde her inşaat ve onarım işinin hasılat ve giderlerini ayrı bir defterde veya tutmakta oldukları defterlerin ayrı sayfalarında göstermeye mecburdurlar.”

G.V.K.’nun 42’nci maddesinin 2’inci fıkrasında yıllara yaygın inşaat ve onarım işinin kapsamı belirlenmiştir. Bu kapsamdaki işlerin hasılat ve giderlerinin ayrı defterde ya da defterlerin ayrı sayfalarında gösterilmesi zorunludur. Bu zorunluluğun olmadığı işler yıllara yaygın inşaat ve onarım işi kapsamında değildir. Yurt dışı inşaat ve onarım işlerinin hasılat ve giderlerinin ayrı defterlerde ya da defterlerin ayrı sayfalarında gösterilme zorunluluğu bulunmadığı gibi, buna olanak da yoktur. Dolayısıyla, yurt dışındaki yıllara yaygın inşaat ve onarım işleri 42’nci madde kapsamında değildir. 42’inci madde kapsamında olmayan bu işlere G.V.K.’nun 43’üncü madde hükümleri uygulanamaz.

Ayrıca, Türkiye’nin imzaladığı vergi anlaşmalarında genellikle aşağıdaki hüküm yer almaktadır.

“Bir işyerinin kazancı belirlenirken, işyerinin bulunduğu Devlette veya başka herhangi bir yerde yapılan ve yönetim ve genel idare giderlerini de kapsamına alan, işyerinin amaçlarına uygun düşen giderlerin indirilmesine müsaade edilecektir.”

Anlaşmalardaki bu hükme dayanılarak, Türkiye’deki genel giderlerden yurtdışı faaliyet kazancına pay verilmesi gerektiği ileri sürülebilmektedir. Bu görüşe katılmıyoruz.

Çünkü;

1. İlgili hükümde merkez genel giderleri ifadesi yoktur. Öncelik işyerinin bulunduğu Devlette yapılan genel giderlere verilmiştir. Bu ifadeden merkez genel giderlerin anlaşılmayacağı açıktır.

Hemen arkasından eklenen “herhangi bir yerde yapılan yönetim ve genel idare gideri” ifadesi de merkez genel giderlerden dekont edilen payın o ülkedeki kazançtan indirilebileceği anlamında değerlendirilemez. Anlaşma madde metninden faaliyette bulunan ülkenin yasal kayıtlarına girmiş ve belgelendirilmiş yönetim ve genel giderlerinin amaçlandığı anlaşılmaktadır. “İşyerinin bulunduğu Devlette veya başka herhangi bir yerde” ifadesi bunu belirlemektedir. Aksi bir yorum, vergi ve muhasebe kavramına da aykırı olur görüşündeyiz. Ne tutarı ve niteliği bilinmeyen merkez genel giderlerden dekontla verilen payın doğruluğu nasıl anlaşılacaktır?

2. Ç.V.Ö.A’ nın yukarıda aldığımız hükmü bu genel giderlerin kazançtan indirilmesine izin verileceğini belirtmiştir. Bu izni K.V.K.’nun 275’inci maddesinde belirtilen genel giderlerin tamamının dönem kazancından indirilebileceği hükmünü kaldırmış değildir. Genel giderlerden yurt dışı faaliyete pay verilmesine vergi anlaşmasının izin vermesi, Kurum merkezinin bu dağıtımı yapmak zorunda olduğu biçiminde değerlendirilemez. K.V.K.’nun 275’inci maddesi gereğince seçimlik hak kullanılarak, genel giderlerin doğrudan kazançtan indirilmesi, bu anlaşma hükmüne aykırı değildir. Olsa olsa, genel giderlerden çeşitli faaliyetlere pay verildiğinde, dekont edilen giderlerin, faaliyette bulunulan ülke kazancından indirilebileceğini belirler.

Soru-3 İlgili konuda ikinci uzman görüşü ise Y.M.M. Sayın Mehmet Feridun Ökten üstat’ da kendilerine bir seminerlerinde sorduğum sorulara verdiği yanıtları, aşağıda yer almaktadır

E. Sönmezocak’ ın Sorusu: Bildiğiniz üzere K.V.K.’nun 1 No’lu Genel Tebliğinin 5.9.4’üncü maddesi aşağıdaki gibidir; “Türkiye’deki merkez genel giderlerinden, yurt dışında yapılan inşaat işlerine pay verilmesi gerekiyor ise yurt dışında gider kaydedilen bu payların Türkiye’de gider kaydedilmesi mümkün olmayacaktır.”

Yurt dışı şantiyelere “Genel Giderlerden pay verilmesi”, Tebliğinde belirtildiği üzere ihtiyarı mı dır, yoksa G.V.K.’nın 43’üncü Maddesi gereğince zorunluluk mudur?

M. Feridun Ökten’in Yanıtı: Aslında tebliğdeki açıklama çok talihsiz bir açıklamadır. Bence hiçbir anlam ifade etmemektedir. Yani, gerekiyorsa ne demektir?  Eğer orada deseydi ki, yurt dışı işler için yapılan harcamalar, Türkiye’ de, genel giderlerde ayrıca indirim konusu yapılmış, bunu anlardım. Ama eğer pay verilmesi gerekiyorsa bu verilecek pay demenin anlamı yoktur. Ama şunu belirtmek istiyorum ki, değerli arkadaşlarım yurt dışında elde edilen kazançların Türkiye’ye intikal ettirilmesi, aktarılması söz konusudur. Ama Gelir Vergisi Kanunundaki yıllara sair inşaat, onarım, montaj işleriyle ilgili düzenlemeler bu işlerden sağlanan kazancın nasıl tespit edileceğini nasıl oluşacağını tespit eden düzenlemelerdir. Şimdi bu iki ayrımı yapmamız lazım. Biz yurt dışındaki kazancı Türkiye’ye intikal ettiriyoruz. Bunun oluşması konusunda Türkiye’de yapılan harcamaların en ufak bir etkisi yok. Onun için özel bir düzenleme var ki onu da tartışacağız sanıyorum. O düzenlemede çok geniş kapsamlı yorumlanıyor. Bu işlerle ilgili istisna konusuna giren giderleri zaten Türkiye’de gider yazmak şansına sahip değilsiniz.

Yurt dışı şantiyeler için yapılan harcama var ise bunları da o şantiyenin cari hesaplarına aktarmak zorundasınız. Türkiye’de yaptığımız genel giderlerin o işle ilgili olmadığı her yönden bellidir. Adı üstünde genel giderler, müşterek nitelikteki genel giderler bizim ona dikkat etmemiz lazım. Bunların müşterek nitelikteki genel giderlerle, ona pay verilmesi Gelir Vergisi Kanunu’nun 42 ve 43’üncü Maddelerini yurt dışında yapılan inşaat onarım işleriyle birlikte düşünürseniz hiç bağlantılı değildir. Fakat inceleme elamanlarının görüşü bu yöndedir. Yurt dışındaki işten sağladığınız kazanç o ülke vergi mevzuatına göre tespit edilen bir kazançtır. Türkiye’den o kazanca o ülkenin mevzuatına girip o ülkeye gider aktarma şansınız yoktur. Böyle bir şey olamaz. Eğer bunu derseniz, düşünün ki bir kuruma iştirak etmişseniz o kurumdan gelen, size intikal eden iştirak kazancı içinde aynı şeyi yapmanız gerekir. Sizin o kurumdan gelen kazançtan belli bir gideri indirme şansınız olabilir mi? Bu tamamı ile o tebliğdeki bence talihsiz ifade, vergi inceleme elemanlarının alıp birtakım işlemler yapma çabalarından doğuyor. Bizdeki bütün mevzuata bakarsanız, (G.V.K) 42’nci Maddeyi okursanız, orada diyor ki yapılan inşaat işleri defterlerin ayrı sayfalarında takip edilir.

Bizim yurt dışında yaptığımız işle ilgili olarak sizin defterlerinizde herhangi bir kayıt var mı? Sadece cari hesapla ilgili kaydınız var başka hiçbir kaydınız yok. Neye göre hasılat kaydınızı kontrol edecekler? Siz oradan, elde ettiğiniz, getireceğiniz kazancı, netice hesaplarına intikal ettiriyorsunuz.

Bir hasılat kaydınız yok, neye göre gider dağıtımı yapılacak?  Şunu deseler bir ölçüde yaklaşılır, bu gelen kazanca isabet eden kısmı bundan indir derlerse bir mantığı olabilir. Ben yine katılmıyorum ama hasılatları oranlayacağız derse o hasılat kaydını neyle tespit edeceğiz?

Dolayısıyla bunların kesinlikle bu kapsama girecek bir niteliği yoktur. Ama maalesef, bizde bunu önlemek için yine vergi konseyine götürdüğümüz teklifte bu dağıtımı bu beladan kurtarın diye götürdük. Aslında tebliğdeki ifade çok talihsiz bir ifadedir.

Soru:4- Yurt dışına genel gider yansıtılması hakkında Hesap Uzmanları Kurulu Danışma Komisyonu karar örneği var mıdır?

Yanıt: Hesap Uzmanları Danışma Kurulu Danışma Komisyonu Kararı; Türkiye'deki Merkez Genel Giderlerinden, Yurt dışındaki İşyeri İçin Hisse Ayrılıp Ayrılmayacağı konusu hakkın da:

Bu konuda yapılan görüşmeler de iki görüş belirtilmiştir.

Birinci Görüş: Bu görüşü savunanlara göre, bulunulan yabancı ülkenin vergi kanunları ve kambiyo mevzuatı, böyle bir gider karşılığının transferine imkân veriyorsa gider hissesinin hesaplanması gerekir.

Karşılığının Türkiye'ye transferinin mümkün olmadığı hallerde, genel giderlerden bir hisse hesaplanarak merkezdeki cari hesaba borç yazılması, fiktif bir matrah aktarmasından başka bir sonuç yaratmaz.

İkinci Görüş: Bu görüşe göre, bulunulan ülke yasaları ve kambiyo mevzuatı böyle bir hissenin hesaplanmasına imkân verse dahi, bu uygulama için mükellefler mecbur tutulmamalı, konu kendi seçimlerini bırakılmalıdır.

Komisyonda yapılan oylama sonunda, Vergi Kanunlarının ve kambiyo mevzuatının olanak sağlaması halinde, Türkiye'deki merkez genel giderlerinden yurt dışındaki işyeri için hisse ayrılması tezini savunan birinci görüş, çoğunlukla kabul edilmiştir.

Soru: 5 Yurt dışı Faaliyetlere Genel Giderlerden Pay Verilmesi Konusunu VUK’un 275’inci Kapsamında Değerlendirilmesi Konusunda Yazarın Görüşü.

Yanıt: V.U.K.’un 275’inci maddesinde genel giderlerden maliyete pay verilmesinin isteğe bağlı olduğu belirtilmiştir. Oysa, genel giderlerden maliyete pay verilmesi ya da verilmemesi vergi matrahını değiştirecektir. Genel giderlerden maliyete pay verilmesi durumunda genel giderlerin bir kısmı yılsonu stoku üzerinde kalacak, yılsonu stoku üzerinde kalan genel gider o vergilendirme dönemi kazancından indirilmemiş olacaktır. Bu durumda V.U.K.’un 275’inci maddesi genel giderlerin tamamının o yılın kazancından düşürülmesi mükellefin seçimlik hakkı olarak belirlenmiştir. Bu nedenle genel giderlerden yurt dışı faaliyete pay vermeyerek, tamamının kazançtan düşülmesine V.U.K.’un 275’inci maddesi izin vermiş olmaktadır. Diğer yandan genel giderler yurt içindeki yasal defterlerde kayıtlıdır. Yurt dışı faaliyetlerin kayıtları ise, Türkiye’deki yasal defter kayıtlarında yoktur. Bu nedenle yurt dışı faaliyete genel giderlerden defter kayıtlarına göre pay verilmesi mümkün değildir.

Soru: 6 Yurt dışı şantiyelere maliyet oluşturmak amacıyla merkezden gider yansıtması yapar ve aynı zaman da ilgili tutarı merkez kayıtlarına gelir yazmak zorunda mıyız?

Yanıt: Yurt dışında inşaat yapan bir kısım şirketler, yurt dışında yaptıkları inşaatların maliyetlerini artırmak amacı ile yurt dışındaki şantiyelerine merkez genel giderlerinden pay vermektedirler. Fakat yaptırdıkları bu aktarılmaları merkez kayıtlarında gelir olarak göstermemektedir. Ülkeler arası bilgi aktarımı olmadığını düşünülmektedir.

 Belirtiğim bu konuda yıllar öncesinde yaşadığım bir olayı ders niteliğinde aktarayım. Yıllar öncesinde muhasebesinden sorumlu olduğum şirket yurt dışında yaptığı inşaatına merkez genel gider aktarılması yapmıştı. Yapılan bu aktarımı da ilgili ülkedeki kayıtlarına intikal ettirildi. Yıllar sonra Gelir İdaresinden görüşmeye çağrısı yazısı geldi. Görüşmeye gittiğimde yetkili memur “ İlgili ülkeden, kendi ülkelerine gönderilen gider yansıtmalarının Türkiye’ de gelir yazılıp yazılmadığının” sorulduğunu söyledi. Ben kendimce yanıt vermeye gayret ederken, yetki memur “sizin gibi daha beş tane şirket var. O şirketlerle de görüşün. Ortak bir gerekçe oluşturun da bende ilgili ülkeye o gerekçeniz ile birlikte yanıt vereyim” dedi. Ayrıca, gider olarak ilgili ülkeye yansıttığınız tutarları ilgili dönemin geliri olarak yazın ve ilgili dönemin düzeltme beyannamelerinizi verin diye talimat verdi. Kısacası yıllar öncesi ödemediğimiz vergileri kaçakçılık ve gecikme cezaları ile birlikte ödemek zorunda kaldık.            

Sonuç: Son zamanlarda yoğunlaşan izaha davet görüşmelerine vergi müfettişlerince sıkça sorulardan birisi de kurumlar vergisinden istisna edilen “yurt dışı inşaat gelirleri” hakkındaki sorular oluyor.    

Sorularını yanıtlarken en fazla anlatmakta zorluk çektiğimiz konu, müfettişlerin,  yurt dışı inşaatlarını da yurt içinde yapılan inşaatlar gibi düşünmekte ve bu inşaatlara da Gelir Vergisi yasasının 42 ve 43. Maddelerini uygulamak istemektedirler. Bu konu yazarlar tarafından genellikle çok işlenen bir konu olmadığından iddialarında ısrarcı olmaktadırlar.

Ben de bu yazımda, Yurt dışı inşaat işleyişi hakkında kitap yazan tek kişi olan YMM Şefik Çakmak’ ın ve yıllardır Türkiye Müteahhitler Birliğin vergi danışmanlığını yapan üstat YMM Mehmet Feridun Ökten’ in ve kısmı olarak kendi görüşlerimi sizler ile paylaştım. Yazımın meslektaşlarıma faydalı olmasını umarım.

01.09.2025

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.

>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV  Ayrıntılar için tıklayın.

GÜNDEM