YAZARLARIMIZ
Burak Kabukçu
Avukat
Bilim Uzmanı bkabukcu@tp-otc.com



6491 Sayılı Türk Petrol Kanunu’nda Yer Alan Vergi İstisnalarının Ek Mali Yükümlülükler Bakımından Uygulanabilirliği

Ülke ekonomisinin çıkarları doğrultusunda dış ticaretin düzenlenmesini sağlamak amacıyla, ithalat, ihracat veya dış ticarete ilişkin diğer işlemler üzerinden alınan vergiler ve vergi benzeri yükler dışında kalan ve eş etkili mali yük olarak sınıflandırılan yükümlülükler, 2976 sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a dayanılarak uygulanmakta ve bunlar “ek mali yükümlülük” (EMY) olarak adlandırılmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçişten önce Bakanlar Kurulu, günümüzde ise Cumhurbaşkanı, anılan Kanunun verdiği yetki çerçevesinde, ithal edilen ürünlere ek mali yükümlülük ihdas edebilme yetkisine sahiptir. Bu kapsamda, 2018/11799 ve 7480 sayılı Bazı Ürünlerin İthalatında Ek Mali Yükümlülük Tahsili Hakkında Karar, 2018/11973 sayılı Amerika Birleşik Devletleri Menşeli Bazı Ürünlerin İthalatında Ek Mali Yükümlülük Uygulamasına Dair Karar ve 2016/9073 sayılı Kömür İthalatına Ek Mali Yükümlülük Konulması Hakkında Karar, idare tarafından alınan ek mali yükümlülüğe ilişkin başlıca düzenlemeler arasında yer almaktadır.

Her ne kadar idare tarafından belirli malzemelerin ithali sırasında ek mali yükümlülük ödenmesi gerektiği kararlaştırılmış olsa da, bazı özel kanunlarda yer alan istisna hükümleri sebebiyle, istisnanın düzenlendiği mevzuata tabi olarak ithalat yapan firmaların söz konusu yükümlülüğü ödeme zorunluluğu ortadan kalkabilmektedir. Örneğin 6491 sayılı Türk Petrol Kanunu’nun 13. maddesinin birinci fıkrasında:

“...petrol işlemlerinde kullanılacak ve Genel Müdürlükçe onaylanan malzeme... gümrük vergisinden, yapılan işlemler harçlardan, düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden müstesnadır.”

hükmü yer almakta; benzer bir istisna 2581 sayılı Deniz Ticaret Filosunun Geliştirilmesi ve Gemi İnşa Faaliyetlerinin Teşviki Hakkında Kanun’un 2. maddesinin (d) bendinde de düzenlenmektedir. İlgili hükümde:

“Kültür ve Turizm Bakanlığından turizm işletme belgesi almak suretiyle faaliyette bulunan deniz turizm araçlarının tadilat ve onarımlarında; donatım ve seyirlerinde kullanılacak yeni ve/veya kullanılmış makine, teçhizat ve demirbaşların, ilgili mercilerin müsaadesi şartıyla gümrük vergisi ile ithalde alınan diğer vergi (Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisi hariç) ve resimlerden, damga resmi dâhil muaf olarak ithalinde uygulanır.”

hükmüne yer verilmektedir.

Her iki kanundaki istisna hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, ek mali yükümlülüğün bu istisnalar kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği; bir başka ifadeyle, gümrük ve diğer ithal vergilerden muaf olarak ithal edilen ürünlerin ek mali yükümlülükten de muaf tutulup tutulamayacağı sorusu gündeme gelmektedir. Bu sorunun cevabını 6491 sayılı Türk Petrol Kanunu’nun 13. maddesi üzerinden değerlendirerek bulmaya çalışacağız.

6491 sayılı Türk Petrol Kanunu 13. maddesi uyarınca; petrol hakkı sahibinin bizzat veya bir temsilci veya Genel Müdürlükçe kabul edilmiş bir müteahhidi vasıtasıyla kendi adına, Türkiye’deki petrol işlemi için idari faaliyetleri ile bina tesislerinin ve teçhizatlarının inşası, kurulması ve işletmesine ait malzemeler hariç, petrol işlemlerinde kullanılacak ve Genel Müdürlükçe onaylanan malzemeyi, ekipmanı, akaryakıtı, kara, deniz ve hava nakil vasıtalarını ithal etmesi ya da yurt içinden teslim alması gümrük vergisinden, yapılan işlemler harçlardan, düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden müstesna bırakılmıştır. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından, ithal edilen malzemelerle benzer nitelik ve miktarda Türkiye’de üretilen maddelerin isimlerini içeren bir liste hazırlanmakta ve bu liste Resmi Gazete'de yayımlanmaktadır. Bu listede yer alan ve gümrük vergisinden muaf olarak ithal edilen maddelerden hangilerinin gümrük vergisi, diğer ithalat vergileri ve resimlerine tabi tutulacağı belirlenmektedir.

İlgili hüküm kapsamında, 'Genel Müdürlük' olarak tanımlanan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'ne (MAPEG), gümrük vergisinden muafiyet sağlayan petrol işlemlerinde kullanılacak malzeme, ekipman, akaryakıt ile kara, deniz ve hava nakil vasıtalarını belirleme ve onaylama yetkisi verilmiştir. Başka bir ifadeyle, petrol işlemlerinde kullanılacak malzeme, ekipman, akaryakıt ve taşıtların hangilerinin gümrük vergisi ve diğer ithal vergilerden muaf tutulacağına dair yetki ve sorumluluk MAPEG'e aittir.

6491 sayılı Türk Petrol Kanunu’nun 13. maddesinin birinci fıkrası incelendiğinde, anılan hükmün lafzında yalnızca “gümrük vergisi” istisnasına yer verildiği görülmektedir. Ancak maddenin devam eden hükümlerinde, kanun koyucunun gümrük vergisinin yanı sıra “diğer ithal vergiler” ibaresine de yer verdiği dikkat çekmektedir. Birinci fıkrada gümrük vergisi istisnasından söz edilen cümlenin hemen akabinde Cumhurbaşkanına, gümrük vergisinden muaf olarak ithal edilen malzemelerin gümrük vergisine, diğer ithalat vergilerine ve resimlere tabi tutulmasına karar verme yetkisi tanınmıştır. Yine 6491 sayılı Kanunun 13. maddesinin 4. fıkrasında gümrük ve diğer ithal vergi ve resimlerinden istisna olarak ithal edilmiş olan malzemenin, Türkiye’ye giriş tarihinden itibaren on yılını doldurduğunda, ithal eden veya devralan petrol hakkı sahibi söz konusu malzeme üzerinde gümrük ve diğer ithal vergi ve resimlerinden istisna olarak her türlü tasarruf hakkına sahiptir düzenlemesi getirilmiştir. Bu durum, istisnanın yalnızca gümrük vergisiyle sınırlı olmadığı; kanun sistematiği çerçevesinde “diğer ithal vergiler” ve resimleri de kapsadığı yönünde bir yorumu güçlendirmektedir.

Dolayısıyla, Kanun’un yalnızca birinci fıkrasına dayanılarak ithal edilen ürünlerin gümrük vergisinden muaf olduğu; buna karşılık diğer ithal vergilerin istisna kapsamında yer almadığı yönünde bir değerlendirme yapılması, Kanun’un bütünsel yorumu ile bağdaşmayacaktır. Zira böyle bir yorum, maddenin sonraki fıkralarında açıkça yer verilen “gümrük ve diğer ithal vergiler” ibarelerini işlevsiz kılacaktır. Bu bağlamda, 13. maddedeki düzenlemelerin bir bütün olarak değerlendirilerek yorumlanması zorunludur.

Kanun koyucunun iradesini daha iyi kavrayabilmek için 13. maddenin gerekçesine başvurmak isabetli olacaktır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca hazırlanarak Bakanlar Kurulu tarafından 24.09.2012 tarihinde karara bağlanan Türk Petrol Kanunu Tasarısı’nın gerekçesinde 13. maddeye ilişkin olarak şu ifadelere yer verilmiştir:

“Madde 13 – Madde ile, yüksek maliyetli ve ileri teknolojik yatırım gerektiren petrol işlemlerinde kullanılmaya zorunlu olunan ve Genel Müdürlükçe uygun bulunan malzeme, ekipman, akaryakıt ile kara, deniz ve hava nakil vasıtalarının gümrük ve diğer ithal vergi ve resimlerinden, dahilde alınan her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olarak ithal edilebilmesi kolaylığı getirilmiştir. Öte yandan, ülkemizde yerli petrol arama ve üretim endüstrisinin gelişimine bağlı olarak, bu kapsamda ithal edilen malzemelerden yurtiçinde üretilenlerin kullanımını teşvik etmek amacıyla Bakanlar Kuruluna malzemelerin kapsamını belirleme yetkisi verilmiştir.”

Gerekçede açıkça ifade edildiği üzere, kanun koyucunun amacı, petrol işlemlerinde kullanılacak malzemelerin yalnızca gümrük vergisinden değil; “diğer ithal vergi ve resimleri ile dahilde alınan her türlü vergi, resim ve harçtan” da muaf olarak ithal edilmesini sağlamaktır.

6491 sayılı Türk Petrol Kanunu’nun 13. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde:

“Ancak, Cumhurbaşkanı, ithal edilen malzemelerle kıyası kabil nitelikte ve miktarda Türkiye’de üretimi bulunan maddelerin isimlerini içeren bir liste oluşturarak, bu listede gümrük vergisinden istisna tutularak ithal edilmekte olan maddelerden hangilerinin gümrük vergisine ve diğer ithal vergisi ve resimlerine tabi tutulacağını tayin ve tespit edebilir. Listeler, Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.”

hükmü ile petrol sektöründe kullanılan eşyanın gümrük vergisi ve diğer ithal vergileri ile resimlerine tabi tutulma yetkisinin Cumhurbaşkanı’nda olduğu açıkça düzenlenmiştir. Anılan hüküm, esasen gümrük vergisi ve diğer ithal vergilerinden istisna olarak ithal edilen malzemelerin bu vergilere tabi tutulma yetkisinin hangi makamda olduğunu belirlemiştir. Şayet maddenin birinci fıkrasının ilk cümlesinde yalnızca “gümrük vergisi”ne yer verildiği gerekçesiyle diğer ithal vergilerinden muafiyet sağlanmadığı sonucuna ulaşılacak olursa, bu durumda kanun açıkça diğer ithal vergilere tabi tutma yetkisini Cumhurbaşkanı’na vermişken, diğer ithal vergilerden muaf tutma yetkisini hangi idari merciye vermiş olduğunun düzenlenmemiş olması sonucuna ulaştıracaktır ki bu durumun kanun koyucu tarafından eksik bırakıldığı düşünülemez.

Diğer yandan, 6491 sayılı Kanun’un 13. maddesinin üçüncü fıkrasında:

“Yukarıdaki istisnalara konu malzemenin petrol hakkı sahibinden petrol işleminde kullanılmak üzere başka bir petrol hakkı sahibine Genel Müdürlüğün izni ile devri hâlinde istisna devam eder. Söz konusu malzemeler petrol işlemi sayılmayan bir faaliyet yolu ile Türkiye dâhilinde kullanılmak veya satılmak üzere devredildiği takdirde, devir tarihinde yürürlükte bulunan ithalde ve dâhilde alınan vergi, resim ve harçların tümüne tabi tutulur. Ekonomik ömrü bir yıldan az olan sarf malzemeleri hariç olmak üzere, diğer malzemelerin devri, devir ve ihraç sırasındaki kıymet tespit kararındaki kıymeti üzerinden yapılır.”

denilerek, petrol işlemi sayılmayan bir faaliyet için devredilecek veya satılacak malzemenin, devir tarihinde yürürlükte bulunan ithalde ve dahilde alınan vergi, resim ve harçların tümüne tabi tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Buradan da açıkça görüleceği üzere, kanun koyucu üçüncü fıkrada ithalat aşamasında alınmayan vergilere atıf yaparak, istisna kapsamında ithal edilen malzemenin petrol işlemi dışındaki faaliyetlerde kullanılmak üzere devri hâlinde, istisna tutulan ithal vergilerin geri alınacağını öngörmüştür.

Son olarak, 6491 sayılı Kanun’un 13. maddesinin dördüncü fıkrasında:

“Gümrük ve diğer ithal vergi ve resimlerinden istisna olarak ithal edilmiş olan malzeme, Türkiye’ye giriş tarihinden itibaren on yılını doldurduğunda, ithal eden veya devralan petrol hakkı sahibi söz konusu malzeme üzerinde gümrük ve diğer ithal vergi ve resimlerinden istisna olarak her türlü tasarruf hakkına sahiptir.”

hükmü yer almaktadır. Bu düzenleme, birinci fıkrada yalnızca “gümrük vergisi”ne yer verilmiş olmasına karşın, dördüncü fıkrada “diğer ithal vergileri”ne de açıkça atıf yapıldığı görülmektedir. Burada amaç, gümrük ve diğer ithal vergilerinden istisna olarak ithal edilen malzemelerin ülkeye girişlerinden itibaren on yıllık sürenin dolması hâlinde, bu malzemeler üzerinde ödenmeyen vergiler yönünden herhangi bir yükümlülük doğmaksızın serbest tasarruf hakkı tanımaktır.

Tüm bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, düzenlemelerin, ithal edilen malzemelere en baştan gümrük ve diğer ithal vergilerinden istisna uygulanacağı varsayımıyla yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple, 6491 sayılı Türk Petrol Kanunu’nun 13. maddesi kapsamında gerçekleştirilecek ithalatlara gümrük vergisi ve diğer ithal vergilerinden istisna uygulanması gerektiği kabul edilmelidir.

Yukarıda belirtilen mevzuatlarda yer alan istisna düzenlemelerinde, genellikle vergi türlerinden gümrük vergisi ve ithalat vergilerine atıf yapılmış olması nedeniyle, idare tarafından belirli mallara uygulanan ve vergi niteliğinde olmayan ek mali yükümlülükler ile anti-damping gibi mali yüklerin söz konusu istisna hükümleri kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda tereddütler ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda, Ticaret Bakanlığı’na bağlı Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün, mevzuattaki “gümrük vergisi” ile “gümrük ve diğer ithalat vergileri” ifadelerinin kapsamını nasıl yorumladığını incelemek önem arz etmektedir.

Nitekim ithalata ilişkin muafiyetlerin, 2018/11799 sayılı Bazı Ürünlerin İthalatında Ek Mali Yükümlülük Tahsili Hakkında Karar ve 2018/11973 sayılı Amerika Birleşik Devletleri Menşeli Bazı Ürünlerin İthalatında Ek Mali Yükümlülük Uygulamasına Dair Karar kapsamında uygulanan ek mali yükümlülükleri kapsayıp kapsamadığına ilişkin uygulamada yaşanan tereddütlerin giderilmesine yönelik olarak Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 14.05.2019 tarih ve 44160769 sayılı yazısında; ek mali yükümlülüğün, gümrük vergisi niteliğinde değerlendirilemeyeceği, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 3. maddesinin (8) ve (9). fıkralarında “gümrük vergileri” kavramının ithalat ve ihracat vergilerini kapsadığı, ithalat vergilerinin ise gümrük vergisi ile diğer eş etkili vergiler ve mali yükümlülükleri ifade ettiği belirtilmiştir.

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 3/1-(8-a) ve 3/1-(9-a) hükümlerinde:

“8. a) ‘Gümrük vergileri’ deyimi, ilgili mevzuat uyarınca eşyaya uygulanan ithalat vergilerinin veya ihracat vergilerinin tümünü,  
b) ‘Gümrük yükümlülüğü’ deyimi ise yükümlünün gümrük vergilerini ödeme zorunluluğunu;

9. ‘İthalat vergileri’ deyimi,  
a) Eşyanın ithalinde ödenecek gümrük vergisi ile diğer eş etkili vergiler ve mali yükümlülükleri,
b) Tarım politikası veya tarım ürünlerinin işlenmesi sonucu elde edilen bazı ürünlere uygulanan özel düzenlemeler çerçevesinde ithalatta alınacak vergileri ve diğer mali yükümlülükleri, ifade eder.”

denilerek, gümrük vergilerinin ithalat vergilerini kapsadığı; ithalat vergilerinin ise kendi içerisinde mali yükümlülükleri de barındırdığı açıkça hüküm altına alınmıştır.

Söz konusu yazıda ayrıca, Gümrük Kanunu’nun 167. maddesinde düzenlenen serbest dolaşıma girişte gümrük vergilerinden muafiyet hallerinde, anılan madde kapsamında gerçekleştirilecek ithalat işlemlerinde ek mali yükümlülük tahsil edilmeyeceği ifade edilmiştir. Öte yandan, ilgili mevzuatta yalnızca “gümrük vergisi” muafiyetine yönelik bir hüküm bulunması durumunda, ek mali yükümlülüğün gümrük vergisi olarak nitelendirilemeyeceği, dolayısıyla bu işlemlerde ek mali yükümlülüğe muafiyet uygulanamayacağı belirtilmiştir. Ancak, mevzuat hükümlerinde “gümrük vergisi ile ithalde alınan diğer vergi ve resimlerden” veya “gümrük vergilerinden” muafiyet tanındığı belirtilmişse, bu kapsamda yapılan ithalat işlemlerinin ek mali yükümlülükten de muaf tutulacağı vurgulanmıştır.

Dolayısıyla Gümrükler Genel Müdürlüğü, ilgili mevzuat hükümlerinde “gümrük vergileri ve diğer ithalat vergileri”ne yönelik istisna düzenlemeleri bulunması halinde, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nda ithalat vergileri kavramı içerisinde mali yükümlülüklerin de yer alması sebebiyle, bu tür düzenlemeler çerçevesinde yapılan ithalat işlemlerinde ek mali yükümlülüklerin de istisna kapsamında değerlendirileceğini belirtmiştir.

Sonuç olarak, 6491 sayılı Türk Petrol Kanunu’nun 13. maddesinde öngörülen istisna hükümleri, yalnızca gümrük vergisini değil, diğer ithal vergileri ve eş etkili mali yükleri de kapsayacak şekilde yorumlanmalıdır. Kanunun lafzı, sistematiği ve gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, kanun koyucunun amacının petrol sektöründe ihtiyaç duyulan malzeme ve ekipmanların ithalatında geniş bir vergi muafiyeti sağlamak olduğu açıktır. Bu çerçevede, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 3. maddesinde “ithalat vergileri” kavramının gümrük vergilerinin yanı sıra diğer eş etkili vergiler ve mali yükleri de kapsadığı yönündeki düzenleme dikkate alındığında, ek mali yükümlülüklerin de bu istisna kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Aksi yöndeki bir yaklaşım, hem normlar hiyerarşisi çerçevesinde kanunların amacı ile bağdaşmayacak hem de idari uygulamada yeknesaklığı zedeleyerek hukuki belirsizliklere neden olacaktır. Dolayısıyla, ilgili istisna hükümlerinin ek mali yükümlülükleri de kapsadığı yönündeki yorumun, hem kanun koyucu iradesine hem de hukuki güvenlik ilkesine uygun olduğu kanaatine varılmalıdır.

21.07.2025

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.

>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV  Ayrıntılar için tıklayın.

GÜNDEM