YAZARLARIMIZ
Ali Durmaz
Vergi Başmüfettişi
durmaz.ali@hotmail.com



Vergi Kaçırana Hapis Cezası Verilir Mi?

Ülkemiz vergi sisteminde vergi yasalarına aykırı davranışlarda bulunan kişilere verilecek cezalar (birkaç istisna dışında) 213 Sayılı Vergi Usul Kanununda düzenlenmiştir. Diğer vergi kanunlarında genellikle vergi ziyaı cezalarına ilişkin olarak özel düzenlemelere yer verilmiştir. Bunun dışında 6183 Sayılı Kanunda verginin tahsiline yönelik olarak düzenlenmiş az sayıda ceza söz konusudur. Ancak, bilinen anlamda, vergi kaçıranlar için (verginin hiç beyan edilmemesi ya da eksik beyan edilmesine yönelik) cezalar 213 Sayılı Vergi Usul Kanununda yer almaktadır.

Vergi Usul Kanununda, vergi kanunlarına aykırı hareket edenler için üç tür ceza öngörülmüştür. Bunlardan ilki; Söz konusu kanunun usul hükümlerine uyulmaması durumunda kesilecek olan usulsüzlük cezalarıdır. Usulsüzlük cezaları, Kanunda tek tek sayılan ve usul hükümlerine aykırı fiiller için söz konusu olup bu cezalar her yıl için yeniden belirlenen tutarlarda para cezası olarak kesilmektedir. Bu cezalar, kanunda iki kısımda düzenlenmiştir. Bunlardan birincisi (genel) usulsüzlük cezaları (VUK Madde 352’de sayılmış) ikinci kısım ise (VUK Madde 353 ve devamı da düzenleniş olan) özel usulsüzlük cezalarıdır. Özel usulsüzlük cezaları için genel usulsüzlük cezalarına göre daha yüksek cezalar kabul edilmiştir.

Vergi Usul Kanununda öngörülen ikinci tür cezalar ise mükelleflerin vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesi durumunda kesilen vergi ziyaı cezasıdır. Vergi ziyaı cezasının, genellikle ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu 359 uncu maddesindeki nitelikli vergi suçları için üç katı tutarında ceza kesilmesi öngörülmüştür.

Son olarak vergi kanunlarına aykırılık teşkil eden bazı fiiller için hapis cezası öngörülmüştür. Söz konusu fiiller nitelikli vergi suçlarıdır. Yani bizim vergi kanunlarımızda her vergi kaçırana hapis cezası verilmesi söz konusu değildir. Sadece kanunda sayılan nitelikli fiillerin hapis cezası ile ayrıca cezalandırılması kabul edilmiştir.

Vergi kanunlarına göre hapis cezasını gerektiren fiillerin neler olduğu 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 359, 362, 363 numaralı maddelerinde tek tek sayılmış olup bunun dışındaki fiiller için hapis cezası verilmesi mümkün değildir. Bunlardan Vergi Usul Kanununun 362 inci maddesinde vergi mahremiyetinin ihlali fiilini işleyenler, 363. Maddesinde ise mükelleflerin özel işlerini yapan memurlar hakkında uygulanacak ceza hükümleri düzenlenmiştir. Bu suç ve cezalar daha çok kamu görevlileri için söz konusu olabilir.

Bilinen anlamda vergi kaçıranlar için söz konusu olan hapis cezasını gerektiren fiiller ise sadece Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde yer almaktadır. Söz konusu fiiller, Vergi Usul Kanununda “Kaçakçılık Suçları” olarak isimlendirilmiştir. Buradaki “Kaçakçılık” deyimi sadece vergisel anlamdaki kaçakçılık suçu olup mal ve gümrük kaçakçılığı bunun dışındadır. Söz konusu kaçakçılık suçlarını işleyenler hakkında hapis cezalarının uygulanması parasal vergi cezalarının (vergi ziyaı ve usulsüzlük cezalarının) ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmeyecektir. Vergi Usul Kanunu 359 uncu maddesinde madde metninde suç olarak tanımlanan filler ise aşağıda sayılmıştır;

  1. Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hilesi yapmak,
  2. Gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açmak,
  3. Defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydetmek (çift defter tutmak),
  4. Defter, kayıt ve belgeleri tahrif etmek,
  5. Defter, kayıt ve belgeleri gizlemek (defter ve belgeleri vergi incelemesine ibraz etmemek),
  6. Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlemek veya bu belgeleri kullanmak

(Sayılan fiilleri işleyenler hakkında on sekiz aydan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur)

7- Defter, kayıt ve belgeleri yok etmek, defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koymak veya hiç yaprak koymamak,

8- Belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenlemek veya bu belgeleri kullanmak,

(Sayılan fiilleri işleyenler üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır)

9- Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin basabileceği belgeleri, Bakanlık ile anlaşması olmadığı halde basanlar veya bilerek kullananlar iki yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

10- Hazine ve Maliye Bakanlığınca yetkilendirilmediği halde, ödeme kaydedici cihaz mührünü kaldıran, donanım veya yazılımını değiştiren veya yetkilendirilmiş olsun ya da olmasın ödeme kaydedici cihazın hafıza birimlerine, elektronik devre elemanlarına veya harici donanım veya yazılımlarla olan bağlantı sistemine ya da kayıt dışı satışın önlenmesi için kurulan elektronik kontrol ve denetim sistemleri veya ilgili diğer sistemlere fiziksel veya bilişim yoluyla müdahale ederek; gerçekleştirilen satışlara ait mali belge veya bilgilerin cihazda kayıt altına alınmasını engelleyen, cihazda kayıt altına alınan bilgileri değiştiren veya silen, ödeme kaydedici cihaz veya bağlantılı diğer donanım ve sistemler ya da kayıt dışı satışın önlenmesi için kurulan elektronik kontrol ve denetim sistemleri veya ilgili diğer sistemler tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığı veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına elektronik ortamda iletilmesi gereken belge, bilgi veya verilerin iletilmesini önleyen veya bunların gerçeğe uygun olmayan şekilde iletilmesine sebebiyet verenler üç yıldan sekiz  yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

11- 3/1/2002 tarihli ve 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun ile düzenlenen piyasalarda, Hazine ve Maliye Bakanlığınca yetki verilip verilmediğine bakılmaksızın, mükerrer 257 nci maddenin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında vergi güvenliğini sağlamak amacıyla kullanılmasına zorunluluk getirilen özel etiket ve işaretlerle ürünlerin etiketlenmesi veya işaretlenmesi ve etiketlenen veya işaretlenen ürün bilgilerinin kurulan veri merkezine aktarılmasını sağlayan sisteme fiziksel veya bilişim yoluyla müdahale ederek Hazine ve Maliye Bakanlığına elektronik ortamda iletilmesi gereken belge, bilgi veya verilerin iletilmesini önleyenler veya bunların gerçeğe uygun olmayan şekilde iletilmesine sebebiyet verenler üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Diğer yandan, yukarıda sayılan filleri işleyenlerin yargılanabilmeleri için söz konusu fiillerin işlendiğinin vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından yazılacak bir rapor ile tespit edilmesi gerekmektedir. Bu rapor ile (düzenlenecek vergi suçu raporu ile) ilgili rapor değerlendirme komisyonu tarafından düzenlenecek mütalaayla birlikte cumhuriyet başsavcılıklarına, vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından suç duyurusunda bulunulması zorunludur. Yani vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından rapor ile tespit yapılmadan ve rapor değerlendirme komisyonu tarafından düzenlenecek mütalaa olmadan bu kapsamda doğrudan yargılama yapılması mümkün değildir. Dolayısıyla Vergi Usul Kanunu 359 uncu Maddesinde yer alan ve hapis cezasını gerektiren fiillerin cezalandırılması için söz konusu fiillerin vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından yazılacak bir rapor ile tespit edilmesi ve ayrı bir rapor ile cumhuriyet başsavcılıklarına bildirilmesi şarttır.

Diğer yandan, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ceza Kanununun 5. Maddesinde “Bu kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır.” ve 21. maddesinin 1 numaralı bendi” suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleşmesidir.” hükmü yer almaktadır. Kaçakçılık suçlarının cezası 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359. maddesi hükmüne göre ağır hapis cezasını gerektirdiğinden, buna uygun olarak, kanun maddesinde yer alan fiillerin “bilerek ve istenerek” işlendiğinin tespit edilmesi gerekmektedir. Bu husustaki tespit vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından ve buna ilişkin son değerlendirme ise ilgili mahkeme tarafından yapılacaktır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Tüzel Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı 333. Maddesine göre, tüzel kişilerin idaresinde vergi kanunlarına aykırı hareketler nedeniyle uygulanacak vergi cezaları (vergi ziyaı cezası ile usulsüzlük cezaları) tüzel kişiler adına kesilir. Ancak Kanunun 359 uncu maddesinde yazılı fiillerin işlenmesi halinde bu fiiller için 359 ve 360’ıncı maddelerde öngörülen cezalar bu fiilleri işleyenler hakkında hükmolunur. Buna göre, tüzel kişiliklerde cezai sorumluluk kanuni temsilci veya temsilcilere aittir. Anonim şirketlerde kanuni temsilci yönetim kurulu başkanıdır. Limited şirketlerde ise şirket müdürü kanuni temsilci olarak kabul edilmiştir. Dolayısıyla Kanunun 359 uncu maddesinde yazılı fiillerin işlenmesi halinde, bu fiilleri bizzat başka biri işlemediği takdirde, bu fiillerden anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı ve limited şirketlerde ise şirket müdürü sorumlu tutulacaktır. Şahıs işletmelerinde ise şahsın kendisi doğrundan sorumlu olacaktır.

Burada dikkat edilmesi gereken husus, kaçakçılık suçlarını bizzat işleyenler bundan sorumludur. Ancak, işletme sahibinin emir ve talimatları ile bu fiilleri işleyen personelin (Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler ile Yeminli Mali Müşavirler hariç) bu fiillerden sorumlu tutulması söz konusu değildir. Bu fiiller, işletme sahibinin emir ve talimatları ile yerine getiriliyorsa bu fiillerden bizzat işletme sahibi olarak, anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı ve limited şirketlerde ise şirket müdürü sorumlu olacaktır. Buna göre, bizzat fiilin işlenmesinde yer almayan veya katkıda bulunmayan (kanuni temsilci sıfatı olmayan) limited şirket ortakları ile anonim şirket ortaklarının sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. 

Yukarıda yapılan açıklamalar göstermektedir ki ülkemizde her vergi kaçırana hapis cezası verilmesi söz konusu değildir. Vergi kanunlarına göre hapis cezasını gerektiren fiillerin neler olduğu Vergi Usul Kanununun 359 numaralı maddesinde tek tek sayılmış olup bunun dışındaki fiiller için hapis cezası verilmesi mümkün değildir. Söz konusu fiiller nitelikli vergi suçlarıdır. Yani bizim vergi kanunlarımızda sadece kanunda sayılan nitelikli fiiller için hapis cezası verilmesi kabul edilmiştir. Bunlardan, uygulamada, en çok karşılaşılan suçlar ise sahte fatura (belge) düzenleme, sahte fatura (belge) kullanma ve defter ve belgelerin ibraz edilmemesi (gizleme) fiilleridir. Bu anlamda, mükelleflerin karşılaşacakları durumlar hakkında bilgilenmeleri ve buna göre hareket etmelerinde fayda vardır. Söz konusu hapis cezasını gerektiren vergi kaçakçılığı suçlarının detaylı açıklamaları ise başka bir makalenin konusu olacaktır.

30.06.2025

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.

>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV  Ayrıntılar için tıklayın.

GÜNDEM