Maliye Bakanlığı tarafından mükelleflere gönderilen çeşitli yazılara ilişkin olarak;
gelen yazıların mahiyeti, sonuçları, uygulamaya yönelik birtakım hususları izah etmeye çalışmıştık.
Geçen süre içerisinde, vergi idaresi tarafından yazıların gönderilmeye devam ettiğine ve yazıların çeşitlendiğine şahit olduk/oluyoruz. Bu kapsamda, son günlerde gelen yazılar: “Yüksek Gelir Grupları Gözetim ve Uyum”, “Beyanname Gözetim Çalışması”, “Gayrimenkul Satış ve Tapu Harcı” gibi birçok farklı konu başlığı içermekte.
Yapay zeka ve e-denetim tekniklerinde yaşanan gelişmelerin; elektronik verilerin vergi idaresi tarafından daha kapsamlı ve sistematik şekilde analiz edilmesi, derlenmesi ve anlamlı hale getirilmesine katkı sağladığını görmekteyiz. Haliyle mükellefler de bu gelişmelerden nasiplerini(!) almaya devam ediyor/edecektir.
Son günlerde gelen yazılardan en günceli ise “Yüksek Gelir Grupları Gözetim ve Uyum Programı” konu başlığını taşımakta.
Programa ilişkin olarak Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada: “Büyük şirket ortağı olup, 2023-2024 döneminde Gelir Vergisi beyannamesi vermemiş, potansiyel gelir ve harcama düzeyi ile vergi beyanları olumsuz olan 10.000 mükellef kapsama alınmıştır.” ifadeleri yer alıyor.
Söz konusu mükellefler;
gibi birçok unsur dikkate alınarak belirlenmiş durumda.
Söz konusu mükelleflere gönderilen yazılarda; gelir kaynaklarına ilişkin belgeler, büyük tutarlı harcamaların kaynağına ilişkin izah edici belgeler, banka hesap dökümleri gibi bilgiler talep ediliyor.
Mükellefler tarafından sunulan bilgi/belgelerin, yapılan açıklamaların vergi mevzuatı kapsamında geçerliliğinin olmaması durumunda; mükellefleri muhtemel vergi inceleme süreçlerinin beklediğine dikkat etmek gerekiyor.
Söz konusu program kapsamında gönderilen yazıların; belirli para hareketlerini, alış/satış tutarlarını içerdiğini görüyoruz. Peki söz konusu tutarların tamamı vergilendirilecek mi?
Bu noktada, öncelikle gelirlerin kaynağını irdelemek gerekmektedir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda yer alan yedi gelir unsurundan hangisinin kapsamına girdiği ya da girmediği belirlendikten sonra söz konusu gelirlerin vergilendirmesinde özellik arz eden durumlar değerlendirilmelidir. Stopaj yoluyla vergilendirme, beyana tabi olma durumu, istisnalar, vergiye tabi olup olmadığı gibi hususlar dikkate alınarak potansiyel gelir tutarı tespit edilmelidir.
Örneğin, 5 yıldan fazla süreyle elde tutulan gayrimenkulün satışından kaynaklanan gelirlerin istisna olduğu ve gelir vergisine tabi olmadığı; dolayısıyla potansiyel gelir tutarının içinde yer almayacağı kanun hükmü gereğidir.
Bu ve bunun gibi, vergi mevzuatının mükelleflere sağladığı hak ve menfaatlerden faydalanabilmek için para hareketlerinin titizlikle incelenmesi gerekmektedir.
Muhtemel potansiyel gelir tutarına göre doğrudan beyanname vermek/açıklama yapmak, belki de vergiye tabi olmayan işlemler üzerinden mükelleflerin fazladan vergi ve/veya ceza ödemesine neden olabilecektir.
Vergi mevzuatımızın kapsamı ve zorluğu göz önünde bulundurulduğunda, yapılacak açıklama ve sunulacak belgelere azami dikkat etmek mükelleflerin lehine olacaktır.
Süreci sağlıklı ve öngörülebilir şekilde yürütebilmek, mevzuatın sağladığı haklardan yararlanmak ve en önemlisi yüksek tutarda vergi ve cezalarla muhatap olmamak adına; konunun uzmanlarından destek alınarak sürecin yönetilmesi mutlak surette fayda sağlayacaktır.
Zira: “Danışmamak, danışmaktan pahalıya gelebilir…”
13.06.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.