YAZARLARIMIZ
Ahmet Dandan
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
ahmetdandan@kiliclar.com



Damga Vergisi Beyanname Tutarları Yeniden Belirlendi İşletmeler ve Meslek Mensupları İçin Ne Anlama Geliyor?

GİRİŞ

Damga Vergisi Kanunu’nun 1. Maddesi verginin konusunu oluşturan kağıtların kapsamını belirlemektir. Kanuna ekli 1 sayılı tabloda yer alan belgeler damga vergisine tabi olup bunun dışındaki belgeler verginin konusuna girmektedir. Bu durum vergide kanunilik ilkesinin açık bir tanımıdır. Madde metninde geçen kağıt kavramı yalnızca yazılı ve imzalı belgelerle sınırlı tutulmamış imza yerine geçen işaret taşıyan ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek amacıyla kullanılabilecek belgeler de kapsama dahil edilmiştir. Böylece hukuki sonuç doğuran her belgenin vergilendirilmesi hedeflenmiştir. Bu geniş tanım, uygulamada vergi kayıplarını önleme işlevi görse de zaman zaman kapsamın belirsizleşmesine ve mükellefler açısından kararsızlığa yol açabilmektedir.

2004 yılında 5228 sayılı kanun ile yapılan değişiklik, damga vergisinin çağın gereklerine uyarlanmasını sağlamıştır. Özellikle elektronik imza ve elektronik ortamda düzenlenen belgelerinde vergiye tabi tutulması, dijitalleşen iş ve kamu hayatında vergi kaybının önlenmesi açısından önemlidir. Ancak bu durum elektronik belgelerin arşivlenmesi denetlenmesi ve vergilendirilmesi süreçlerinde uygulamada çeşitli teknik sorunları da beraberinde getirmiştir.

Maddenin bir diğer önemli yönü, yabancı ülkelerde düzenlenen belgelerin Türkiye’de geçerlilik kazanması halinde damga vergisine tabi tutulmasıdır. Bu düzenleme ile Türkiye’de ekonomik veya hukuki sonuç doğuran işlemlerden vergi alınması amaçlanmıştır. Böylece vergi sisteminin hem ekonomik gerçeklik ilkesi ile uyumu güçlendirmektedir. Ancak uluslararası işlemlerde vergilendirmenin sınırlarının her zaman net çizilememesi uygulamada çifte vergilendirme veya belirsizlik sorunlarına yol açabilmektedir.

Sonuç olarak Damga Vergisi Kanunu’nun 1. Maddesi damga vergisinin kapsamını geniş bir şekilde belirleyerek vergi kayıplarının önüne geçmeyi hedeflemektedir. Bununla birlikte kağıt kavramının çok geniş tanımlanması elektronik belgelerin vergilendirilmesinde ortaya çıkan belirsizlikler maddenin eleştiriye açık yönlerini oluşturmaktadır.

Damga vergisi; Türk Vergi sisteminde hem nispi hem de maktu şekilde tahsil edilmektedir.

Nispi Damga Vergisi: İşlemin değeri üzerinden belirli bir oran ile hesaplanır. Özellikle sözleşmeler, ihaleler ve ticari anlaşmalar gibi parasal bir değeri olan işlemlerde uygulanır.

Örnek:

A şirketi B şirketi ile arasında 1.000.000,00 TL lik bir hizmet sözleşmesi imzalandığını düşünelim.

Damga vergisi kanununa göre sözleşmelerde nispi damga vergisi oranı %0,948(2025 için geçerli oran) uygulanır.

Hesaplama:

1.000.000,00 TL *%0,948=9.480,00 TL

Bu sözleşmede beyan edilmesi gereken damga vergisi tutarı 9.480,00 TL dir.

Maktu Damga Vergisi: İşlemin parasal değeri olmaksızın, her işlem için sabit bir tutar olarak belirlenir. Beyannameler, dilekçeler, bildirgeler ve bazı vekaletnameler gibi standart belgeler üzerinden alınır.

Örnek:

A şirketi vergi dairesine KDV Beyannamesi verdiğini düşünelim. Bu beyannamenin parasal bir tutarı yoktur çünkü sadece bir bildirimdir. .Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) sayılı tabloda beyannameler için maktu damga vergisi hesasplanmıştır.2025 Yılı 1 Ekim öncesi için belirlenen KDV beyannamesi damga vergisi 443,70 olarak belirlenmiştir.

Maktu Damga Vergisi çok sayıda küçük işlemden düzenli olarak tahsil edilen istikrarlı bir gelir kaynağıdır. Özellikle beyannameler düşük tutarlı olmakla birlikte yüksek işlem hacmi sayesinde kamu bütçesine önemli bir katkı sağlar.

Maktu Damga Vergisinin doğuşu

Maktu damga vergisinin temeli Osmanlı dönemindeki damga resmi uygulamalarına kadar uzanmaktadır. Damga vergisi Osmanlı dönemimde resmi belgelerden gelir sağlamak amacıyla 1845 yılında ortaya çıkmıştır. O dönemde her türlü resmi belgenin devlet mühürü ( damga) ile geçerli sayılması kuralı vardı bu damga karşılığında belli bir ücret alınırdı. Cumhuriyet döneminde ise 1964 tarihli 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu ile sistematik hale getirilmiştir. Bu kanunda yer alan (1) sayılı tabloda maktu damga vergisine tabi belgeler belirlenmiş böylece her bir işlem için alınacak sabit tutarlar net olarak ortaya konmuştur.

Her Yıl Hesaplanma Süreci

Maktu damga vergisi, işletmeler ve bireyler tarafından çeşitli hukuki belgeler ve başvurular için ödenen sabit bir vergidir. Bu vergi, ekonomik koşullar ve enflasyon oranları göz önünde bulundurularak her yıl yeniden değerleme oranı çerçevesinde güncellenmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı, her yıl yayımladığı tebliğlerle bir sonraki dönemde uygulanacak maktu damga vergisi tutarlarını ilan eder. Bu düzenleme, vergi gelirlerinin enflasyona karşı korunmasını ve kamu bütçesinin reel anlamda değer kaybına uğramamasını sağlamaktadır.

Maktu damga vergisinin önemi yalnızca tek bir işlem üzerinden bakıldığında düşük gibi görünse de, uygulamada çok sayıda küçük işlemden doğrudan tahsil edilmesi, devlet için düzenli ve öngörülebilir bir gelir kaynağı yaratmaktadır. Örneğin, dilekçe, başvuru ve beyannameler üzerinden alınan damga vergileri, işlem hacminin yüksekliği sayesinde toplamda kayda değer bir kamu geliri oluşturmaktadır. Böylece maktu damga vergisi, küçük tutarlı işlemler üzerinden sürekli ve istikrarlı bir mali kaynak olarak işlev görmektedir.

Tarihsel olarak damga vergisi tutarları, yıllık yeniden değerleme oranlarına göre kademeli olarak artırılmıştır. Örnek vermek gerekirse:

  • 2023 yılında KDV beyannamesi için maktu damga vergisi 194,60 TL olarak uygulanmıştı.
  • 2024 yılında bu tutar, yeniden değerleme oranı doğrultusunda 308,30 TL’ye yükseltildi.
  • 2025 yılı başında ise yaklaşık 443,70 TL civarında uygulanmaktaydı.

Ancak en son Cumhurbaşkanı Kararı ile bu tutar 665 TL’ye çıkarılmıştır. Bu artış, sadece bir yıl içinde %100’ün üzerinde bir yükselişi göstermekte ve işletmeler açısından dikkate değer bir mali yük anlamına gelmektedir. Özellikle çok sayıda işlem yapan şirketler için, damga vergisindeki bu artışın muhasebe kayıtlarına ve genel yönetim giderlerine etkisi göz ardı edilemez.

Bu çerçevede, işletmelerin muhasebe birimleri, maktu damga vergisi ödemelerini doğru hesaplarda izlemek ve yıl boyunca oluşabilecek artışları önceden mali planlamalarına dahil etmek durumundadır. Vergi tutarlarının düzenli takibi, hem nakit akışının yönetilmesinde hem de mali tabloların doğru hazırlanmasında kritik öneme sahiptir.

Hazineye Ektisi

Özellikle çeşitli sözleşmeler taahhütnameler ve başvuru belgeleri üzerinden alınan maktu damga vergisi zamanla bütçe için önemli bir gelir kaynağı haline gelmiştir. Maktu damga vergisinin hazineye etkisi üç açıdan değerlendirilebilir.

Gelir İstikrarı: Nispi damga vergisi ekonomik dalgalanmalara bağlı olarak değişkenlik gösterirken maktu damga vergisi daha öngörülebilir ve düzenli gelir sağlar.

Kapsayıcılık: Çok geniş bir belge ve işlem yelpazesine uygulandığı için hazine açısından tabana yayılmış bir gelir kaynağı oluşturur.

Enflasyon Koruması: Her yıl gerçekleştirilen güncellemeler enflasyonun bütçe gelirlerini zayıflatıcı etkisi kısmen engellenmektedir.

Bununla birlikte maktu damga vergisinin sık sık artması vatandaşlar ve işletmeler açısından maliyetleri yükseltmekte bürokratik işlemlerde ek bir yük oluşturmaktadır. Ancak hazine açısından bakıldığında maktu damga vergisi düşük tutarlı ama yüksek işlem hacimli gelir yapısıyla bütçe içinde istikrarlı bir destekleyici vergi konumundadır.

Damga Vergisi Kanununa İstinaden yapılan Değişiklikler

488 Sayılı Damga Vergisi Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan bazı kağıtlara ait maktu vergi tutarlarının yeniden belirlenmesi hakkında aşağıda belirlenmiş tutarların işlenmesine karar verilmiştir.

5/09/2025 Tarihli ve 10364 sayılı Cumhurbaşkanı kararına göre 1/07/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun IV makbuzlar ve diğer kağıtlar başlıklı bölümünün fıkrasında yer alan maktu vergi tutarları aşağıdaki gibi şekilde belirlenmiştir.

  • Yıllık gelir vergisi beyannamesi → 1.000 TL
  • Kurumlar vergisi beyannamesi → 1.350 TL
  • KDV beyannamesi → 665 TL
  • Muhtasar beyannameler → 665 TL
  • Diğer vergi beyannameleri → 665 TL
  • Gümrük idarelerine verilen beyannameler → 1.350 TL
  • Belediye ve il özel idarelerine verilen beyannameler → 495 TL
  • SGK bildirgeleri → 495 TL
  • Muhtasar + Prim Hizmet Beyannamesi (birleşik) → 790 TL

Yeni Beyanname Tutarlarının İşletmeler ve Bütçe Üzerine Etkileri

6 Eylül 2025 tarihli 10364 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile beyannameler için belirlenen yeni maktu damga vergisi tutarları, ekonomik ve mali açıdan çeşitli sonuçlar doğurmuştur.

Beyanname başına ödenen vergisinin artması özellikle her ay birden fazla beyanname veren küçük ve orta ölçekli işletmelerin toplam vergi yükünü ve idari maliyetlerini ciddi oranda yükseltmektedir. Bu artışlar işletmelerin nakit akış yönetiminde ek bir yük oluşturmaktadır.

Artan maliyetler bazı işletmelerin ürün veya hizmet fiyatlarına yansıtılabilir.  Bu durum nihai tüketiciye ek maliyet olarak dönebilir ve rekabet gücü zayıf olan sektörlerde olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı açısından bu artışlar kamu gelirlerinin artırılması ve bütçe açıklarının kapatılması yönünde önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Maktu damga vergisi nispi vergilerin aksine ekonomik dalgalanmalardan daha az etkilendiği için artışlar hazineye istikrarlı ve sürekli bir gelir akışı sağlayacaktır. Böylece enflasyonun bütçe gelirleri üzerindeki erozyon etkisi kısmen sınırlandırılmış olacaktır.

Maktu damga vergisi Türkiye’de damga vergisi sisteminin vazgeçilmez bir unsuru haline gelmiştir. Tarihsel olarak Osmanlıdan Cumhuriyete uzanan bu vergi günümüzde her yıl güncellenen tutarlarıyla hazineye düzenli kaynak sağlamaktadır. Verginin doğrudan ve kolay tahsil edilebilmesi devletin yapısına esneklik kazandırmaktadır. Bununla birlikte mükellefler açısından işlem maliyetlerini artırması ve özellikle küçük işletmeler için ek yük yaratması verginin eleştirel yönleri arasında sayılmaktadır.

Meslek Mensuplarına Yansımaları

Bu düzenleme Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler için de bazı önemli sonuçlar doğurmaktadır.

Meslek mensuplarının, hizmet verdikleri kişileri yılsonu ve aylık maliyet hesaplamalarında güncel rakamları göz önünde bulundurmaları hususunda bilgilendirmeleri gerekir. Bu danışmanlık hizmetlerinin bir parçası haline gelmiştir.,

Artış sonrası tutarların doğru şekilde muhasebeleştirilmesi mesleki standartların korunması açısından kritik öneme sahiptir.

Vergi oranlarındaki sık ve beklenmedik değişiklikler meslek mensuplarının sürekli olarak güncel mevzuatı takip etmesini gerektirir. Bu durum idari süreçlere ek bir yük getirmektedir.

Muhasebe Kayıtlarına Yansımaları ve Pratik Uygulamalar

Damga vergisi tutarındaki artış, yalnızca işletmelerin nakit çıkışlarını değil aynı zamanda muhasebe kayıtlarının düzenleniş biçimini de doğrudan etkilemektedir. Özellikle Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) ve Tekdüzen Hesap Planı (TDHP) çerçevesinde bu ödemelerin doğru hesaplara kaydedilmesi, hem finansal tabloların güvenilirliğini hem de vergi denetimlerinde şeffaflığı sağlamaktadır.

Beyanname damga vergileri, işletmenin faaliyetlerini sürdürmesi için katlanmak zorunda olduğu operasyonel nitelikli giderlerden biridir. Bu nedenle söz konusu ödemeler, dönemsel olarak “770 Genel Yönetim Giderleri” hesabında izlenmektedir. Vergi, resim ve harçlar için bu hesap altında özel alt hesaplar açılarak takibin yapılması, hem yılsonu kapanışlarında hem de maliyet analizlerinde işletmeye kolaylık sağlayacaktır.

Ayrıca, damga vergisinin tek başına düşük tutarlı görünmesi işletmeler için yanıltıcı olabilir. Zira, yıl boyunca verilen KDV, Muhtasar, Geçici Vergi ve Kurumlar Vergisi beyannamelerinin her birinde ödenen damga vergileri toplandığında, işletmenin genel yönetim giderleri içinde dikkate değer bir pay oluşturabilmektedir. Bu nedenle muhasebe kayıtlarında damga vergisinin düzenli olarak ayrıştırılması, maliyetlerin doğru analiz edilmesi açısından da önem arz eder.

Örnek Kayıt (KDV Beyannamesi Damga Vergisi, Ekim 2025 Dönemi)

------------------------------31.10.2025-------------------------------

770   GENEL YÖNETİM GİDERİ          665 TL

                                               102   BANKALAR             665 TL

------------------------------------/-------------------------------------

Damga vergisi tutarlarında yapılan son artışlar, vergi sisteminde bir gelir artırıcı önlemden çok, makroekonomik dengeleri yeniden kurmayı amaçlayan bir politika aracı olarak karşımıza çıkmaktadır. Maktu damga vergisinin artırılması, kamu bütçesi için öngörülebilir ve istikrarlı bir gelir kaynağı yaratırken, işletmelerin üzerindeki operasyonel ve idari maliyet yükünü artırmaktadır.

Bu durum, özellikle KOBİ’lerin ve serbest meslek mensuplarının mali planlamalarını ve nakit akış yönetimlerini yeniden gözden geçirmesini zorunlu kılmaktadır. Verginin etkinliğinin ve adalete uygunluğunun sağlanabilmesi için, vergi idaresinin teknolojik altyapısını güçlendirmesi, mükellef ve meslek mensuplarına yönelik bilgilendirme süreçlerini daha şeffaf hale getirmesi gerekmektedir.

Son olarak, bu tür vergi artışlarının getirdiği yükler, işletmelerin vergi uyumunu ve kayıt düzenini sağlamadaki motivasyonlarını etkileyebilir. Bu nedenle, vergi politikalarının belirlenmesinde, sadece kamu gelirlerini artırma hedefi değil, aynı zamanda verginin iktisadi aktörler üzerindeki toplam yükü ve bu yükün adil dağılımı da göz önünde bulundurulmalıdır.

Damga vergisi tutarlarındaki yükseliş tek başına sınırlı bir etki gibi görünse de, yıl içerisinde verilen beyanname adedi dikkate alındığında işletmelere kayda değer bir yük getirmektedir. Bu nedenle hem firmaların hem de meslek mensuplarının maliyet öngörülerini güncel tutarlarla yeniden düzenlemeleri gereklidir.

18.09.2025

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.

>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV  Ayrıntılar için tıklayın.

GÜNDEM