Çok basit bir tanımıyla arabuluculuk işçi ve işveren arasında ortaya çıkan sorunları mahkemeye gitmeksizin dostane bir şekilde çözüme kavuşturulmasını sağlayan yeni bir mekanizmadır.
Evet vardır. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile birlikte bazı davalarda mahkemeye gitmeden önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getirilmiştir.
İş akdi feshedilen işçi iş davası açmadan önce işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk ofisine gidecektir. Söz konusu arabuluculuk ofisinde bir arabulucu atanmasını talep edecektir.
İş sözleşmesine dayalı olmak suretiyle işveren veya işçi alacağı ile işe iade talebiyle açılan davalarda öncelikli olarak arabulucuya gidilmesi zorunludur. Zira arabulucuya gidilmeden bu tür durumlarda doğrudan iş mahkemesine dava açılamamaktadır.
Yine işçi tarafından talep edilecek olan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, bayram tatili ücreti, fazla mesai ücreti, kötü niyet tazminatı gibi hallerde de arabulucuya gidilmesi zorunluluğu vardır.
Hayır açamazsınız. Arabulucuya başvurulmaksızın iş mahkemesinde dava açıldığı takdirde söz konusu dava daha esasa girmeden usulden reddilecektir. Kanuna göre Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.
Görüldüğü üzere dava dilekçesinde de arabulucuyla yapılan görüşmelerin olumsuz sonuçlandığına dair tutanak ek olarak koyulmalıdır.
Kanuna göre “İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları için arabulucuya gidilmesine gerek yoktur. Böyle durumlarda arabulucuya gidilmeksizin doğrudan iş mahkemesinde dava açılabilecektir. Bu konular yine arabuluculuk çözüm yolu için uygun konular olup, isteğe bağlı bırakılmıştır.
İş akdi feshedilen işçi işe tekrar iade olmak için iş akdinin feshedildiği tarihten itibaren en geç 6 ay içinde işe iade için arabulucuya başvurmak zorundadır. Zira arabulucuyla anlaşma sağlanamazsa bu takdirde anlaşmanın vaki olmadığına yönelik tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde iş mahkemesine dava açılabilir.
Zira işe iade davası arabulucuya başvurulmadan açılırsa dava usulden reddedilecektir.
Arabuluculuk işlemi doğal olarak mahkemeye göre daha az maliyetlidir. Burada dava harcı olsun, noter olsun bilirkişi olsun bu çeşit masraflar yoktur. Arabuluculuk için yayınlanmış ücret tarifesi vardır. Bu ücret tarifesi üzerinden belirlenen bedelin yarısını işçi yarısını da işveren ödeyecektir.
Ancak işçi ve işveren arasında herhangi bir anlaşma sağlanamazsa iki saate kadar olan arabuluculuk görüşmeleri Hazine tarafından ödenmektedir. İki saati aşan görüşmeler ise taraflarca eşit ödenecektir.
Evet katılabileceklerdir. Arabuluculuk görüşmelerine işçi ve işveren kendileri veya avukatları aracılığıyla katılabileceklerdir. Diğer taraftan Kanun’un 22. maddesi gereğince istenildiği takdirde uyuşmazlığın çözülmesi noktasında katkısı olabilecek alanında uzman kişiler de müzakerelerde hazır bulundurulabilecektir. Bu uzman kişiler, taraflardan birisinin davet ettiği hesap bilirkişisi veya teknik bilirkişi olabilir.
Hayır katılamaz. Arabuluculuk sisteminden faydalanmak üzere başvurmuş olan taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk yapılacak olan toplantıya gelmemesi ve böylece arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi halinde toplantıya mazeretsiz bir şekilde katılmayan taraf arabuluculukla ilgili düzenlenecek olan en son tutanakta açıkça belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamını ödemekle yükümlüdür. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez. Eğer taraflardan her ikisi de toplantıya katılmadığı durumda sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri her iki tarafın üzerine bırakılır.
İşveren ve işçi arasında doğrudan bir ilişki değil de asıl işveren-alt işveren ilişkisinin olması hâlinde işçi tarafından işe iade talebiyle arabulucuya gidildiğinde ve bunun için başvuru yapıldığında, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için hem asıl işveren hem de alt işverenin yani işverenlerin arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması aranır.
Konu ile ilgili merak edilen bir diğer husus ta arabulucuya başvurulması zaman aşımını durdurur mu durdurmaz mı? Kişinin arabuluculuk bürosuna başvurulmasından itibaren son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.
Bununla ilgili Arabuluculuk Daire Başkanlığı vardır. Bu başkanlık, sicile kayıt olmaya hak kazanmış ve kayıt olan arabuluculardan arabuluculuk yapmak isteyenleri, eğer varsa uzmanlık alanlarını da belirtmek suretiyle, görev yapmak istedikleri adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarına göre listeler ve bu listeleri ilgili komisyon başkanlıklarına bildirir.
Listelerin ulaştığı Komisyon başkanlıkları da, bu listeleri kendi yargı çevrelerindeki arabuluculuk ofislerine, arabuluculuk ofisi kurulmayan yerlerde ise görevlendirecekleri sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne gönderir.
Arabulucu, yukarıda bahsedildiği üzere komisyon başkanlıklarına bildirilen listeden büro tarafından belirlenir. Ancak burada tarafların anlaşmaları çok önemlidir. Arabulucunun belirlenmesinin en temel şartı her iki tarafın da mutabık olmalarıdır. Tarafların listede yer alan herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşmaları hâlinde bu arabulucu görevlendirilir.
Tarafların her ikisinin de arabulucuyla anlaşmaları halinde anlaşma tutanağında aşağıdaki aşağıdaki unsurlar açıkça belirtilir.
açıkça belirlenmesi gerekmektedir.
Bunlar belirtilmediği takdirde anlaşma tutanağı hiçbir hüküm ifade etmeyecektir.
Evet yapılacaktır. Bilindiği üzere HMK 334 – 340 maddeleri arasında maddi gücü olmayan taraflar için adli yardım kurumu düzenlenmiştir. Buna göre, maddi durumu açılan dava masraflarını karşılamaya yetmeyen taraf, dava giderlerinin, yargılamanın sonunda davayı kaybeden tarafa yüklenmek üzere hazine tarafından karşılanmasını isteyebilir.
Benzer bir düzenleme arabuluculuk müessesi için de geçerlidir. 7036 sy İş Mahkemeleri Kanunu 21. Maddesi bu düzenlemeyi yapmıştır. “Maddi gücü olmayan ve bu nedenle Arabuluculuk masraflarını karşılamak için adli yardıma ihtiyaç duyan taraf, arabuluculuk bürosunun bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinin kararıyla adli yardımdan yararlanabilir.”
YAZAR: E.ÖĞR.GÖR. NURTEN ÖRNEK
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.