YAZARLARIMIZ
Yusuf Yurdakul
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
yusufyurdakul@msn.com



Vergi Oranlarını Artırmak Vergi Gelirlerini Artırır Mı?

Bir verginin yükü sadece servette değil, mutluluk ve refah seviyesinde de azalma anlamına gelir. (Anonim)

Bilindiği üzere yakın zamanda genel KDV oranı %18’den %20’ye; %8 indirimli KDV oranı %10’a, Kurumlar vergisi oranı ise %20’den genel olarak %25’e Finansal Kiralama, Faktoring vb. finans Şirketleri için %30’a yükseltildi.

Alelade ve aklıselim bir biçimde düşünüldüğünde kamu hizmetlerine ayrılan bütçeyi artırmak isteyen politikacıların hiç istemeseler de vergileri artırmak zorunda oldukları sonucuna varırız. Vergi indirimleri de kamu hizmetlerinin azalması demektir. Bu kapsamda yukarıdaki vergi artışlarının olağan olduğu sonucu çıkartılabilir. Ancak bazı ekonomistler her durumda böyle olmadığını ve tersine vergi indirimlerinin hükümetlerin daha fazla para toplamasına yol açabileceğini ileri sürer.

Meşhur ABD’li iktisatçı Arthur Laffer, yüksek vergi oranlarının vergi gelirlerinde kesin olarak azaltıcı bir etki oluşturacağını savunmuştur. Çünkü yüksek vergi oranları insanların çalışma ve vergi ödeme isteklerini azaltarak, elde ettikleri gelirleri vergi otoritelerinden saklamalarına veya kaçırmalarına neden olmaktadır. Laffer’e göre düşük vergi uygulaması daha fazla vergisel gelir elde edilmesini sağlayacaktır. Çünkü insanlar hem gelir elde etmeye hem de elde ettikleri gelirleri vergi otoritelerine bildirmeye gönüllü olacaklardır.

Arthur Laffer’in görüşleri çeşitli yönlerden eleştirilmektedir, eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez'in konu ile ilgili görüşleri aşağıdaki gibidir;

Arz yönlü ekonominin özellikle vergiyle ilgili önermeleri ABD’de Reagan, İngiltere’de Thatcher ve Türkiye’de Özal zamanında uygulanmış, fakat iddia edildiği gibi vergi oranı indirimleri vergi tahsilâtını artırmamıştır. Hatta Türkiye’deki uygulamada 1980’erin ortasında gelir vergisi oranlarında iki yıl üst üste yapılan indirimlerin gelir vergisi gelirlerini artırması bir yana, düşen vergi gelirleri miktarının eski düzeyine gelmesi 14 yıl sürmüştür. Bunun nedenleri üzerine yapılan çalışmalar vergi oranlarının Laffer’in iddia ettiği kadar yüksek olmadığı ya da durumun bir çan eğrisi ile temsil edilmesinin yanlış olduğu yolunda sonuçlara ulaşmıştır.*

Türkiye örneği ilk bakışta olumsuz olmasına rağmen vergi oranlarındaki indirimler sonrası devletin daha fazla gelir toplayacağına yönelik Laffer’in önermesini güçlü kılan gerçek dünya örnekleri var mıdır?

IRS (Internal Revenue Service- ABD Vergi Dairesi) periyodik olarak vergi gelirleri ile ilgili olarak çok önemli ayrıntılar sağlayan “gelir istatistiği” olarak da bilinen bir doküman yayımlamaktadır. 1980 yılında IRS raporlarında gösterilen 200.000$ üzerinde vergiye tabi gelirlere ve yaklaşık olarak 117.000 zengin insanlara odaklanalım. Bu mükellefler %70 marjinal vergi oranının etkisi ile 36 milyon dolarlık bir gelir beyanında bulunmuşlardır ve o yıl IRS bu miktarın yaklaşık olarak 19 milyon dolarlık bir kısmını tahsil edebilmiştir. Peki 1988 yılında ne oldu? Yüksek vergi oranları %28’e düştüğünde, IRS sayıları dikkate değer bir artış göstermiştir. Zengin insanların sayısı birden 724.000’e yükselmiş ve vergiye tabi gelirler yaklaşık olarak 353 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Devlet bu pastadan 99 milyon dolardan daha fazla bir dilim elde edebilmiştir. Vergi oranlarının %70 olduğu zamanlarda elde edilen gelirden 5 kat daha fazla gelir elde edilmiştir.**

Diğer bir örnek İrlanda;

İrlanda %50 kurumlar vergisi oranı uygulaması yapmaktaydı. Bu kurumlar vergisi oranı 1985 yılında ülkenin GDP’sinin (gayrisafi yurtiçi hasıla) %1,1’lik bir kısmına eşit olacak şekilde vergi geliri toplanmasını sağlamaktaydı. 2006 yılında grafikte gösterildiği gibi vergi oranı %12,5 seviyesine düşmüş ve vergi gelirleri GDP’nin yaklaşık olarak %3,8’lik bir kısmına denk gelmiştir.Bu durumda vergi gelirlerinin GDP’nin yaklaşık olarak 3 katı daha fazlası artış göstermesi gerçekten kayda değer bir durumdur. Böylece İrlanda daha büyük bir pastadan daha büyük bir dilim almıştır.**

Şekil 1 : İrlanda’nın Kurumlar Vergisi ve Laffer Eğrisi

Türkiye dışı verilen örneklerdeki vergi oranlarının çok yüksek oluşu Lafferin teorisini desteklemekte ancak vergi oranları aşırı yüksek olmayan ülkelerde Lafferin önermelerinin çalışmadığı tezi ileri sürülebilir. Türkiye de vergi oranları yeterince yüksek değil mi? Diğer bir deyişle Lafferin iddia ettiği kadar yüksekmi? Örneğin Gelir Vergisi dilimlerinin son hali aşağıdaki gibi;   

2023 Gelir Vergisi Dilimleri Vergi Oranı (G.V.K. madde:103) 

  • 70.000 TL geliri olan için % 15.
  • 150.000 TL geliri olan için % 20.
  • 550.000 TL geliri olan için % 27.
  • 1.900.00 TL geliri olan için % 35.
  • 1.900.00 TL'nin üzeri gelire sahip kişiler için % 40.

1.900.000 TL’nin üzerinde gelir elde eden Gelir Vergisi mükelleflerinden %40 oranında vergi alınması halinde gelirlerin sağlıklı beyan edilmesi ne ölçüde gerçekleşir, Her ne kadar Kurumlar Vergisi oranı %25 olsa da kurumlardan bireylere kar aktarımından sonra bazı istisnalar sonrasında bireylerin gelir beyanında %40 vergi oranı ile karşılaşmaları kaçınılmaz. Bize göre Türkiye özelinde ABD’li iktisatçı Arthur Laffer’in teorisini geçerli kılacak yükseklikte vergi oranları uygulanmaktadır. Evet vergi oranları Laffer’in iddia ettiği kadar yüksektir. 

Ayrıca yine Türkiye ye özel olarak Enflasyon Muhasebesinin uygulanmaması nedeniyle örtük olarak vergilendirme yapılmakta olup enflasyonu hesaba katmamız durumunda daha fazla vergi oranlarıyla karşılaşmamız kaçınılmazdır. Örneğin yukarıdaki gelir vergisi dilimleri yeniden değerleme oranına göre güncellenseydi ilk gelir vergisi dilimi 70.000 TL değil 182.109 TL olacaktı.     

Bize göre vergi oranlarının düşürülmesi beyan edilen gelirde ve buna bağlı olarak ödenecek vergilerde artışa yol açacaktır. Türkiye de 1980 yıllarda vergi oranları düşürülerek vergi gelirleri artırılmaya çalışılmış ancak başarılı olunamamıştır. Ancak günümüze gelindiğinde vergi uygulamaları bakımından çığır açıcı bir dijitalleşme ( E-Defter, E-Fatura, E-İrsaliye vs.) söz konusudur. Bilgi teknolojileri ve yapay zekâ sayesinde gizlenen gelirlerin tespitinin daha kolay ve ulaşılabilir olması vergi oranlarının düşürülmesiyle birlikte vergiye gönüllü uyumu destekleyebilir ve vergi gelirlerinin artmasına neden olabilir. Politika yapıcıların vergi oranlarındaki artışların daha fazla kazanç sağlamayacağını anlamalarını umuyor ve maliye politikalarının baştan aşağı gözden geçirilmesinin elzem olduğunu değerlendiriyoruz.

KAYNAKLAR

*https://www.mahfiegilmez.com/2016/09/

** Maliye Dergisi y Sayı 161y Temmuz -Aralık 2011 Laffer Eğrisi Doğrultusunda Vergi Oranları, Vergilendirilebilir Gelir ve Vergi Gelirleri Arasındaki İlişkinin Anlaşılması Daniel J. MITCHELL* Çeviren: Sinan Çukurçayır.

06.09.2023

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM