YAZARLARIMIZ
Umut Çiray
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı
E.SGK Müfettişi
umut@brothersandpartners.com.tr



İşsizlik Maaşı ve Yargıtay Kararı Doğrultusunda Sonradan Ödenmesi

İşçi işveren ilişkisinde yaşanan farklı sorunlarla ilgili pek çok yargı kararı bulunmaktadır. Bunların birçoğu kıdem ve ihbar tazminatı ile ilgili olmakla beraber işsizlik sigortası ile ilgili önemli kararlarda bulunmaktadır. İşsizlik sigortası ile ilgili bu yargı kararından bahsetmeden önce biraz işsizlik sigortasından bahsetmenin faydalı olacağını düşünüyorum.

Öncelikle sigortalı işsizin, işsizlik ödeneğinden yararlanabilmesi için işten ayrılış bildirgesi ile birlikte hizmet akdinin feshedildiği tarihi izleyen günden itibaren otuz gün içinde İŞKUR’a doğrudan veya elektronik ortamda başvurması gerekir. Mücbir sebepler dışında, başvuruda gecikilen süre işsizlik ödeneği almaya hak kazanılan toplam süreden düşülmektedir.

İşsizlik ödeneğinin miktarı ne kadar diye sorarsanız, tutar sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde kırkı olarak hesaplanıyor ancak bu tutar aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde seksenini geçemiyor.

Hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün prim ödeyerek sürekli çalışmış olanlardan, son üç yıl içinde; 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün, 900 gün olan sigortalı işsizlere 240 gün, 1080 gün olan sigortalı işsizlere 300 gün süre ile işsizlik ödeneği verilmektedir.

İşsizlik ödeneği, her ayın beşinde aylık olarak işsizin kendisine ödenir. İşsizlik ödeneğinden sadece damga vergisi alınmaktadır. Sigortalı, işsizlik ödeneğinden yararlanma süresini doldurmadan tekrar işe girer ve işsizlik sigortası ödeneğinden yararlanmak için 4447 sayılı Kanunun öngördüğü şartları yerine getiremeden yeniden işsiz kalırsa, daha önce hakettiği işsizlik ödeneği süresini dolduruncaya kadar bu haktan yararlanmaya devam eder. 4447 sayılı Kanunun öngördüğü şartları yerine getirmek suretiyle yeniden işsiz kalınması halinde ise sadece bu yeni hak sahipliğinden doğan süre kadar işsizlik ödeneği ödenmektedir.

İşsizlik sigortasına tabi işçilerin işsizlik ödeneği alabilmeleri belli şartlara bağlanmıştır. Buna göre birinci şart işten çıkarılmadan önce yani hizmet akdinin feshinden önce 120 gün sürekli prim ödenmiş olunmalı, ikinci şart son 3 yıl içinde en az 600 gün prim ödenmiş olması ve üçüncü şart ise işçinin kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalmasıdır.

 

Kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalmasını şu şekilde özetleyebiliriz.

  1. Hizmet akitlerinin, ihbar önellerine uygun olarak işveren tarafından feshedilmesi,
  2. Hizmet akitlerinin, sağlık sebepleri, işverenin kanunda belirtilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışları ve işçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler nedeniyle bizzat kendileri tarafından feshedilmesi,
  3. Sağlık sebepleri veya işyerinde işçiyi bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan bir zorlayıcı sebebin ortaya çıkması halinde işveren tarafından hizmet akdinin feshedilmesi,
  4. Belirli süreli hizmet akdi ile çalışmakta olup da sürenin bitiminden önce işsiz kalınması,
  5. İşyerinin el değiştirmesi veya başkasına geçmesi, kapanması veya kapatılması, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedenleriyle işçinin işten çıkarılmış olması,
  6. Özelleştirme nedeniyle hizmet akdinin sona ermiş olması,

İşçinin iş sözleşmesinin nasıl sonlandığı konusu ile ilgili olan bu yargı kararı ise burada önem kazanıyor. T.C Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2014/5348 Esas, 2015/19018 Nolu kararında özetle: Davacının performans düşüklüğü baskısı ile istifa ettiği, davalının bu şekilde iş sözleşmesini sona erdirmek sureti ile davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanmasını istemediğinin anlaşıldığı, davacı işverenin baskısı sureti ile iş sözleşmesini evlilik nedeni ile feshetmiş olduğu, bu fesih nedeni ile de kıdem tazminatı ile 4447 sayılı kanunun 51. Maddesi uyarınca işsiz kaldığı süre için işsizlik tazminatından mahrum kaldığı ancak feshin işveren feshi olduğunu belirterek, bir aylık süre içinde feshin geçersizliği ve işe iade davası açmadığından, feshin geçersizliğine bağlı boşta geçen süre ücretini maddi zarar olarak talep edemeyeceği, buna rağmen davacının mahrum kaldığı ihbar tazminatı ile 4447 sayılı kanunun 51. Maddesindeki koşullara uygun olarak işsiz kaldığı süre için işsizlik sigortası alacağının hesaplanıp hüküm altına alındığı görülmüştür.

İşverenin Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirdiği fesih nedeni ile yargılama sonucunda ortaya çıkan fesih nedeni farklı ise kısaca işverenin SGK’ya bildirdiği işten çıkış koduna istinaden savunma yapıp iddiasını ispatlayamaması nedeniyle, feshin, işveren tarafından gerçekleştirildiği kabul edilmiş ve işçinin işsizlik ödeneğinden yararlanması gerektiği belirtilmiştir.

09.03.2018

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM