BA / BS Formlarından Hareketle Üçüncü Şahıslar Nezdinde Ki Mal Alacak ve Hakların Haciz Edilebilirliği Sorunu
Tarih: 23.09.2014
Bilindiği gibi, 6183
sayılı kanunun md. 79 hükmü gereği üçüncü şahıslar nezdinde ki mal ve
alacakların haciz edilebileceğine ilişkin hükümler maddede
düzenlenmiştir. Anılan madde hükmüne istinaden amme borçlusunun üçüncü
şahıslar nezdinde ki mal alacak ve mevduatlarının haczinde belli
koşullar aranmaktadır.
[1]
Kamu borçlusunun üçüncü şahıslardaki alacakları üzerine haciz
yürütülebilmesi için amme borçlusunun üçüncü şahıs nezdinde alacağının
bulunduğunu bildirmiş olması veya vergi dairesince borçlunun bu
şahıslardan alacağı olduğunun tespit edilmesi ve tespit edilen tutar
için haciz konulması gerekecektir.
[2]
Öte yandan, vergi borcu bulunan mükellefin ilişkili olduğu müşteriye yaptığı satışı (Bs) formu ile vergi dairesine bildirmesinin, ödemeye dair bir saptama bulunmaksızın, davacı müşterinin alacağının bulunduğu yolunda bir bildirim olarak kabul edilemeyeceği, kaldı ki, idarece yasaya uygun bir tespit yapılmış olması halinde bile, haciz uygulanabilecek ve sonrasında ödeme emriyle talep olunabilecek tutarın alacaklının bütün vergi borcu kadar değil, tespit edilen hak ve alacak tutarı kadar olması gerekmektedir. [3]
Yargıya intikal eden bir uyuşmazlık hakkında; “vergi dairesi
tarafından 118.000,00-TL vergi borcu bulunan …… mükellefin, davacı
şirkete sattığı ve 9.170,00-TL (KDV Hariç) tutarındaki bu satışın
mükellef tarafından (Bs) formuyla beyan edildiği, bunun üzerine davacıya
25.11.2009 tarihinde tebliğ edilen 12.11.2009 tarih ve 59923 sayılı
haciz bildirisi ile söz konusu hak ve alacağın haczedildiğinin
bildirildiği, davacı şirketin 03.12.2009 tarihli dilekçeyle … ‘a söz
konusu alım tutarını nakden ödediklerini, bu sebeple adı geçenin
herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını bildirerek haciz
bildirisine itiraz ettiği, ancak itirazın (7) günlük yasal süre içinde
yapılmaması nedeniyle mal elinde ve borç zimmetinde sayılarak
118.000,00-TL tutarındaki amme alacağının tamamı için dava konusu ödeme
emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Buna göre; 6183 sayılı kanunun md. 62 hükmüne göre 1. Fıkrasında haciz
için öngörülen koşullar oluşmadığından, davacı adına bu kanunun md. 79
hükmünün 3. fıkrası hükmüne dayanılarak, borç zimmetinde sayılmak
suretiyle ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
“
şeklinde karar verilmiştir.
Özetle;
1)
Ba
/ Bs formları üçüncü şahıslar nezdinde ki mal, alacak ve hakların haczi
açısından önemli bir etkisi bulunmamaktadır.
2)
Öncelikle, üçüncü şahıslar nezdinde amme borçlusunun alacağının olup
olmadığı, var ise tutarının tespiti gerekir.
3)
Ba
/ Bs formları, dolayısıyla amme borçlusunun üçüncü şahıslarda ki
alacaklar üzerine haciz uygulanabilmesi için, üçüncü şahıs nezdinde ki
alacağını bildirmiş olması veya idarece borçlu şirketin bu şahıslardan
alacağı olduğunu saptanması ve bu tespit edilen tutar için haciz
konulması gerekecektir.
Kaynak:
www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya