YAZARLARIMIZ
Kemal Çelik
Yeminli Mali Müşavir
Maliye Bilim Uzmanı
mmkemalcelik@gmail.com



99 Seri No.lu KDV Genel Tebliğine Göre İndirimli Orana Tabi İşlemlerde İade Ve Uygulamada Bazı Duraksamalar

A- GİRİŞ 

            KDV Kanununun 29 uncu maddesinde 5035 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle; indirimli orana tabi işlemler dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarlarının Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan kısmının iade edilmesi hükme bağlanmıştır. 

99 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği yapılan düzenlemelerle indirimli orana tabi işlemler dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarlarının Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan kısmının yılı içinde mahsuben, izleyen yıl içinde ise nakden ya da mahsuben iadesi imkanı getirilmiştir.  

Madde hükmüne göre mahsuben iade; mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile Belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmelerden temin ettikleri mal ve hizmet bedelleri için talep edilebilecektir.           

Bu çalışmamızda anılan tebliğ ve bu tebliğin gönderme yaptığı 74 ve 76 seri no.lu KDV genel tebliğleri karşılaştırmalı olarak incelenecek olup benzeyen ve ayrışan yönleri üzerinde durulacak, 10.000 YTL’lik limitin[1] uygulanması ve aylık iade sisteminde “devreden kdv” kavramının taşıdığı anlam  üzerinde  yoğunlaşılacak olup bu konuda bir çok makale yazılmış olduğundan, uygulamanın baştan sona anlatılmasına girişilmeyecektir.    
 

B- TEBLİĞLERDEKİ DÜZENLEMELER

            I- İade Tutarı Nasıl Hesaplanacak

            İade tutarının hesaplanmasında 99 Seri No.lu KDV Genel Tebliği hükümleri ile tebliğ ekindeki tablonun yanısıra 74 ve 76 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri de dikkate alınacaktır.

            74 ve 76 Seri No.lu tebliğlerde yıllık iade yapılması esası kabul edildiğinden, takvim yılı tamamlandığında geriye dönülüp biten yılın verileri üzerinden iade hesaplanıp, içinde bulunulan yılda devreden kdv tutarı müsaitse iade yapılmasını düzenlemektedir.

            99 seri no.lu tebliğ ise aylık/üç aylık veya yıllık iade talebinde mükellefleri serbest bırakmıştır. Aylık iade usulünde iadenin doğmasından itibaren iade edilecek kdv ile devreden kdv karşılaştırması aylık olarak yapılırken, yıllık iade usulünde hem aylık bilgilere göre yılın ilk ayından son ayına doğru kümülatif olarak hesaplama yapılıp gelinerek hesaplanacak iade tutarı da hem her ay itibariyle hem de izleyen yıldaki kdv devir tutarı ile karşılaştırılarak belirlenecektir.

            74 ve 76 seri no.lu tebliğlerde iadenin hesaplanma usulü sözlü olarak anlatılmış, 99 Seri No.lu tebliğde ise önceki tebliğdeki anlatımları da dikkate alarak tablo düzenlenmesi tercih edilmiş, tablodaki hesaplamaların fazlaca açıklanmasına girişilmemiştir. Önceki tebliğlerin sadece yıllık iadeyi esas alarak düzenlenmesi, sonraki tebliğin ise aylık ve yıllık iadenin her ikisine ait düzenleme yapması ve aşağıda izah edileceği üzere ”devreden kdv’’ kavramında olduğu gibi bazı kavramları farklı anlaşılmalara yol açabildiğinden okuyucuların konuyu  dikkatli incelemesini gerektirmektedir.

            II-Tebliğ Eki Tablo Bilgileri İle Kdv Beyannamesi Formatının Karşılaştırılması

            Bazı uygulamacılar 99 Seri No.lu Tebliğ ekindeki tablo formatının KDV beyannamesi formatında olduğunu düşünse bile öyle değildir. KDV beyannamesinde yer almayan bazı bilgiler tabloda yer almakta, kdv beyannamesinde bulunan bazı bilgileri ise yer almamaktadır. Farklar şunlardır:

Kdv Beyannamesinde Yer Alıp Tabloda Yer Almayan

Tabloda Yer Alıp Kdv Beyannamesinde Yer Almayan

Matrah

Bedel

Önceki dönemden devreden kdv

Hesaplanan kdv[2]

Bu döneme ait indirilecek kdv

Fark

Toplam vergi indirimi

Önceki dönem sonu iade tutarı

Sonraki döneme devreden kdv

Devreden Kdv[3]

 

Cari dönem sonu iade tutarı

 

Mahsup edilecek kdv

             Tebliğ ekindeki ‘’YILI İÇİNDE MAHSUP EDİLECEK VERGİ TUTARININ HESAPLANMASINA İLİŞKİN ÖRNEK’’ tablonun KDV beyannamesi formatını andırmakla beraber birebir KDV beyannamesi bilgilerini içermemesi dolayısıyla duraksamalara yol açabilecek bazı hususlar bulunmaktadır. Şöyleki;

Önceki dönemden devreden KDV tutarı tebliğ eki tablo verilerinde ve tabloda verilmemiştir. Bu döneme ilişkin indirim tutarı da belli değildir. Örnekteki mükellefin indirimli orana tabi işlemler dışında başka işleminin olup olmadığı belirtilmemiştir. Bu durumda mevcut verilerle beyannamede yer alması gereken devreden kdv’nin hesaplanabilme imkanı yoktur. Yani; 99 Seri No.lu tebliğdeki devreden kdv ibaresi beyannamedeki devreden kdv’yi değil, iade hesaplaması öncesi ve indirimler toplamı anlamında kullanılmıştır. Buradaki açıklamalarımız düzenlemedeki şekil farklılığına dikkati çekmek ve tablo ile beyannamedeki kavramların farklı anlamda anlaşılabileceğini göstermek ve aynı zamanda, aşağıda B/VI kısmındaki değerlendirmelerin zihinsel ön hazırlığının yapılması içindir.

            III- Aylık-Üç Aylık Ve Yıllık İade Usulünde Benzerlik Ve Farklılıklar

            Aylık ve üç aylık usulde iade tutarının belirlenmesinde usul yönünden herhangi bir farklılık bulunmamaktadır. Yıllık iadeyi tercih etmeyen mükellef, kdv beyannamesini aylık dönemler halinde veriyorsa iade aylık, üç aylık dönemler halinde veriyorsa iade tutarını da üç aylık dönemler itibariyle belirleyecektir.  Her iki dönem türünde de yüklenilen-hesaplanan kdv farkının 10.800 YTL yi aştığı dönemden itibaren aşan tutarın mahsuben iadesi talep edilebilecektir.

            IV- 10.800.-Ytl’lik Limit Nasıl Ve Nerede Dikkate Alınacak

            10.800 YTL’lik limit, iade tutarının belirlenmesinde bir takvim yılında sadece bir kez kullanılacaktır. İade tutarının aylık, üç aylık veya yıllık olarak belirlenmesi sonucu değiştirmeyecektir.

            Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı yetkililerinin önce şifahi beyanları ve ardından verilen 28/11./2006 tarihli bir özelgeye göre aylık iade sisteminde iade tutarı belirlendikten sonra, mahsuben iadenin gerçekleştirilmesi sırasında ayrıca devreden KDV’de 10.000.-YTL bırakarak aşan kısmının iade edilebileceği belirtilmiş ise de Gelir İdaresi Başkanlığından alınan 09/03/2007 tarihli yazıları ile anılan özelge düzeltilmiş olup Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı durumu 19/03/2007 tarihli yazısında “…. iade tutarından yeniden 10.000YTLlik alt sınırın düşülmeyeceği, bildirilmiştir” şeklinde bildirmiştir.

            74[4], 76[5] ve 99[6] seri no.lu düzenlemelere baktığımızda nakden veya mahsuben iadenin fiilen gerçekleştirilmesi sırasında 10.800.- YTL Lik limitin tekrar dikkate alınacağına dair hiçbir düzenleme yer almamaktadır. Dipnotlarda alıntılanan hükümlerin ve 99 no.lu tebliğ eki tablonun incelenmesinden iade tutarının belirlenmesinde göz önünde bulundurulan 10.800 YTL’lik limitin, iadenin gerçekleştirilmesi sırasında ayrıca kdv devrine uygulanmasını içerediği açıkça görülmektedir. Böyle bir uygulama belirlenen limitin iki kat olarak uygulanmasına yol açacaktır.

            V- İade Tutarının İndirim Kdv’si İle Karşılaştırılması-Devreden KDV Kavramı

            Hesaplanan iadenin gerçekleştirilebilmesi için iade yapılacak dönemdeki devreden kdv’nin yeterli olması gerekir. Devreden KDV’nin İade tutarından düşük olması halinde iade tutarı olarak düşük tutar esas alınacaktır.

            Devreden KDV’nin 10.800 YTL’yi aşan tutarının iade edileceğine ait bir düzenleme mevzuatımızın herhangi bir yerinde rastlanılmamıştır.

            74 Seri No.lu Tebliğde ‘’devreden kdv’’ ile ilgili dönem Katma Değer Vergisi Beyannamesinde yer alan devreden KDV’nin kastedildiği tartışmaya meydan vermeyecek derecede açıktır. Çünkü iade hesaplanan dönem ve yıl geçtikten ve kdv beyannameleri verildikten sonra  hesaplanmaktadır. İadenin ilişkin olduğu dönemin kdv beyannamesinde henüz iade hesaplanmamaktadır. ‘’Bu hali ile devreden kdv ile iade hesaplanması öncesi indirilemeyen kdv aynı anlama gelmekte olup birbiri ile eşittir.’’

            99 Seri No.lu KDV Genel Tebliğindeki örnekte ‘’devreden kdv’’ ibaresinden neyin anlaşılması gerektiği ise net olmayıp aynı zamanda bu çalışmanın ikinci konusunu oluşturmaktadır. Farklı uygulamacılar tarafından farklı yorumlanabilmektedir. Yapılan düzenlemede ‘’devreden kdv’’ ile ‘’iade hesaplanmadan önceki indirilemeyen kdv’nin’’ kastedildiği verilen örnekten anlaşılmaktadır. Ancak ‘’iade hesaplanması öncesi indirilemeyen kdv’’ yerine ‘’devreden kdv’’ denilmesi konunun farklı anlaşılmasına yol açmaktadır. Şöyleki: Verilen örnekte Haziran ayına kadar iade doğmadığı için “devreden kdv’’ ile “iade hesaplanması öncesi indirilemeyen kdv’’ birbirine eşit olduğundan buraya kadar bir sıkıntı yoktur.

            İade edilebilir tutarın çıktığı dönemden itibaren ise devreden farklı anlamlara gelmekte ve farklı tutarları ifade etmektedir. Çünkü kdv beyannamesinin düzenlenme tekniği açısından konuya baktığımızda: önce iade hesaplanmakta, iadenin beyannamede gösterilmesinden sonra halen indirilemeyen bir tutarın varolması halinde devreden kdv olarak gösterilmektedir. Tebliğin düzenlenmesinde ise bu hususun göz ardı edildiği açıktır. Şöyleki; Tebliğin ekindeki örneğin 5. sırasındaki açıklamada ‘‘5) Temmuz ayından itibaren iade hesabı aylık olarak yapılacak, yüklenilen-hesaplanan KDV farkı doğrudan o dönemin devreden vergisi ile karşılaştırılarak iade tutarı hesaplanacaktır. Bu nedenle tablonun "Önceki Dönem Sonu İade Tutarı" sütununa Temmuz döneminden başlayarak ‘sıfır’ yazılmıştır. ‘’ denilmektedir. Buradaki devreden KDV’den beyanname üzerinde  yazılı olan ‘’devreden kdv’’ değil “iade hesaplanması öncesi indirilemeyen kdv’’ nin kastedilmekte olduğu düşünülmektedir. Sebebinin ise 74 Seri no.lu tebliğde iadeye konu teslimleri izleyen yıl geçtikten sonraki yılda ve yıllık iade hesaplaması yapılması öngörülmüş olmasıdır. 99 seri no.lu tebliğde aylık iadenin düzenlendiği kısımlarda devreden kdv ibaresinin yerine indirimlerden artan kdv ibaresinin tercih edilmesi daha yerinde olacağı düşünülmektedir.

            C- TEBLİĞ EKİ TABLODAKİ AKSAKLIKLAR

Yukarıda B/II ve B/V kısımlarından görüleceği gibi 99 Seri No.lu Tebliğ ekindeki tablo, KDV beyannamesi formatında hazırlanmamıştır. Tabloda yer alan devreden KDV  kavramı  beyannamede yer alan devreden KDV kavramı ile bir yerde aynı anlamda olmakta belli bir noktadan sonra örtüşmemektedir.  Şöyleki;

Ocak ayından Haziran ayına kadar iade tutarı kümülatif olarak hesaplanıp gelmiş, Haziran ayında 10.000.- YTL lik limitin aşılması dolayısıyla mahsuben iade edilebilecek tutar doğmuş ve mahsup edildiği/edileceği varsayılarak Temmuz ayından itibaren önceki limitler uygulanmaksızın hesaplama yeniden başlatılmıştır. 

            Tabloda; Temmuz ayına ilişkin bilgilerin yer aldığı 5.kısımda Temmuz ayından itibaren iade hesabının aylık olarak yapılacağı, yüklenilen – hesaplanan KDV farkını doğrudan o dönemin devreden vergisi ile karşılaştırılarak iade tutarının hesaplanacağı belirtilmiştir. Bu nedenle tablonun önceki dönem sütununa Temmuz döneminden başlayarak “sıfır’’ yazılmıştır. 

            Burada yüklenilen KDV – hesaplanan KDV  farkı = iade edilebilecek vergi anlamındadır. 

            Devreden KDV ile mahsuben ve/veya nakten yapılabilecek iade tutarının hesaplanmasından önceki tutarın (yani henüz indirilemeyen-indirimlerden artan tutarın) kastedildiği  tablonun incelenmesinden anlaşılmaktadır. Haziran ayına kadar 10.000 YTL aşılmaması dolayısıyla iade doğmadığından devreden KDV kavramı ilgili dönemin devreden KDV kavramı ile aynı anlama gelmektedir.           

İade edilebilecek tutarın hesaplanmasında (tebliğ eki örneğin 5.maddesinde) bir metodoloji problemi oluşmuştur. Şöyle ki; tebliğde önce iade hesaplanması öngörülmüştür.  İade tutarının belirlenmesinde yüklenilen- hesaplanan kdv farkının devreden tutarla karşılaştırılması istenilmiştir. Halbuki devreden kdv’nin belirlenmesi ve beyannameye yazılması en son aşamada oluşmaktadır. İade tutarının belirlenmesi sırasında devreden kdv’den bahsedilmesinde kastedilen beyannamede yazılan devreden kdv değil, “iade hesaplanması öncesi indirilemeyen kdv’’ olduğu düşünülmektedir.

 

E- SONUÇ VE ÖNERİLER

            99 Seri No.lu Tebliğ ile indirimli oranda katma değer vergisine tabi işlemleri bulunan mükelleflerin iade hesaplama usulleri belirlenmiştir.

            Uygulamada 10.800.-YTL’lik limitin sadece iade tutarının belirlenmesi esnasında göz önünde bulundurulacağı açıktır. İade tutarı belirlendikten sonra mahsuben veya nakden iadesi sırasında tekrar 10.800.-YTL Lik limit uygulanması isabetli görülmemektedir.

            Son olarak; tebliğ eki tablodaki “devreden kdv’' kavramına açıklık getirilmesi tablodaki yapılan hesaplamalar çerçevesinde “devreden kdv’’ ile “iade hesaplanması öncesi indirilemeyen kdv’’nin anlaşılması gerektiğinin Gelir İdaresince duyurulması uygun olacaktır.

 


DİPNOTLAR

[1] 10.000 YTL lik limit 102 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile 2007 yılına ilişkin teslimlerden kaynaklanacak iade tutarının belirlenmesinde 10.800 YTL olarak belirlendiğinden aşağıdaki kısımlarda bu tutar dikkate alınacaktır.

[2] Tabloda eyannamedeki hesaplanan kdv değil, indirimli orana tabi teslimler üzerinden hesaplanan kdv kastedilmektedir.

[3] KDV beyannamesinde yer alan devreden kdv ile aynı anlamda değil.

[4] 74 Seri no.lu Tebliğin 1.2 kısmının 7. fıkrasında: ‘’Ağustos dönemi beyannamesinde devreden vergi yoksa iade söz konusu olmayacaktır. Devreden vergi varsa ve Aralık sonu itibariyle tespit edilen yıllık iade edilebilir vergi miktarını aşıyorsa iade edilebilir verginin tamamının, aşmıyorsa devreden vergi tutarının nakden veya mahsuben iade edilmesi mümkündür. Ancak iadenin yapılabilmesi için iade tutarının 1 milyar liradan az olmaması gerekmektedir. Mükellefe 1 milyar lirayı aşan kısım iade edilecektir’’

[5] 76 Seri No.lu Tebliğin 2.fıkrasının 2.bendinde: ‘’ …… Devreden vergi tutarları bazı dönemlerde iade tutarının altında kalıyorsa, devreden vergi tutarının en düşük olduğu tutar iade edilecektir.’’

[6] 99 Seri No.lu Tebliğin 1.5 kısmının 3.ve 4.fıkralarında ‘’ indirimli orana tabi işlemlere ilişkin olup indirim yoluyla telafi edilemeyen yüklenilen vergi tutarları, yılı içinde mahsup edilen vergiler dikkate alınmadan, 74 ve 76 Seri No.lu KDV Genel Tebliğlerindeki açıklamalar çerçevesinde işlemlerin yapıldığı yılın tamamı için yıllık olarak ve Aralık dönemi sonu itibariyle hesaplanacaktır. Bu tutardan yılı içinde mahsup edilen vergiler düşüldükten sonra kalan kısmın 10.000 YTL'yi aşan kısmı "İade Edilebilecek KDV" olarak hesaplanacaktır.’’

99 Seri No.lu Tebliğ eki örneğe ilişkin 5. maddede ’…Temmuz ayında yüklenilen-hesaplanan KDV farkı 2.800 YTL'dir. Bu tutar aynı ayın devreden vergisinden küçük olduğundan tamamı mahsuben iade olarak talep edilebilecektir. Aralık ayına kadar iade tutarı bu şekilde hesaplanacaktır.’’


 

05.11.2007

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM