Değerli okurlar,31 Aralık 2022 tarihine kadar yapılması gereken başvurular ile birlikte şirketlerin dikkat etmesi gereken noktalardan ilk aklımıza gelenleri bu senede güncelleyerek sıralamaya çalıştık.
e-Fatura, e-İrsaliye,-e-Defter Başvurularının Yapılması
2021 yılında 1 milyon TL ve üzeri olup,01.07.2022 tarihinde e-Fatura uygulamasına başvuran mükelleflerin 01.01.2023 tarihine kadar e-Defter uygulamasına geçiş yapmak zorundadır.
Ayrıca bu sektörde 2022 satışları 500 bin TL ve üzeri olan mükellefler 01.07.2023 tarihine kadar e-Fatura,01.01.2024 tarihine kadar da e-Defter uygulamalarına geçiş yapmak zorundadır.
2023 Yılında kullanılacak olan yasal defterlere ilişkin açılış tasdiki için son tarih 31.12.2022
Defter beyan Sistemini 01/01/2023 tarihinden itibaren kullanmakla yükümlü olan “işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin” başvuruları www.defterbeyan.gov.tr internet adresinden ya da gelir vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesinden yapabileceklerdir.
Şirketlerin, bilanço günündeki mevcutlarını, alacaklarını ve borçlarını saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir şekilde ve müfredatlı olarak tespit etmek suretiyle döküm yapması kanun gereğidir. Bu nedenle işletmelerin 31.12.2022 tarihi itibariyle mevcut hammadde, yardımcı malzeme, vb diğer varlıklarının fiili stok sayımı yapmaları gerekmektedir.
Tahsili güçleşen alacaklarımız var ise bu alacaklar tespit edilmeli bu yılın vergi hesaplamalarında karşılık ayırabilmek için en geç 31.12.2022 tarihine kadar dava konusu yapılmalıdır. 4.000 TL'yi aşmayan alacaklar için ise dava veya icra takibi şartı olmadan, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemişse şüpheli alacak karşılığı ayrılabilecektir. İşletme hesabına göre defter tutan mükellefler de bu uygulamadan yararlanabilecektir
Yenileme fonuna alınan iktisadi kıymet satış kârı, vergisiz olarak bu fonda üç yıl boyunca tutulabilir. Bu fon, yeni alınan iktisadi kıymetin amortismanlarının mahsubu suretiyle kapatılır. Üçüncü yılın sonunda mahsup suretiyle kapatılamayan bir tutar kalmışsa veya yeni bir iktisadi kıymet alınmayarak hiç kullanılmamışsa, fonda yer alan tutar, üçüncü yılın vergi matrahına eklenerek vergilendirilir. Üç yıllık süre izleyen yıldan itibaren yapılacaktır. Şayet yenileme bedelini aşan bir fon var ise üçüncü yılın kar veya zararına eklenmesi gerekmektedir.
Amortisman listeleri kontrol edilmelidir.
Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 2022 yılı için 230 bin TL’yi, söz konusu vergilerin gider yazılmayıp maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hâllerde amortismana tabi tutarı 430 bin TL’yi aşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gelir ve kurumlar vergisi açısından safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. Yıl içinde satılan amortismana tabi iktisadi kıymetler nedeniyle ayrılmış bulunan amortismanlar satış esnasında dikkate alınmalıdır.
Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerin her birine ilişkin aylık kira bedelinin sigorta şirketlerinde KDV dahil 8.000 TL’ye kadarlık kısmının, ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınması, bu tutarı aşan kısmın, bu kısma isabet eden KDV tutarı ile birlikte Kanunen Kabul Edilmeyen Gider (KKEG) olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Binek otomobillerinin mükellefler tarafından satışı halinde ilgili yıllarda amortisman ayırma aşamasında kanunen kabul edilmeyen gider olarak kazanca ilave olunan tutarların toplamı mükelleflerce vergiye tabi olmayan gelir olarak dikkate alınacak ve bu tutar, gelir veya kurumlar beyannamesinde “Diğer İndirimler” satırında gösterilmek suretiyle kazanç üzerinden indirim konusu yapılabilecektir.
Ayrıca 07/12/2019 tarihinden önce iktisap edilmiş binek otomobillerde ise amortismanın tamamı değişiklik öncesi hükümlere göre gider yazılabilecektir.
2022 yılı veya daha önceki yıllarda başlayıp devam eden eden projelere ait geçici kabul işlemleri tamamlanıp onaylanan projeler var ise bu projelere ait hakediş gelirleri ile maliyet kalemlerinin bilanço hesaplarından gelir tablosu hesaplarına aktarımının yapılması, 2022 yılında başlayıp tamamlanması öngörülen fakat işin bitim tarihi 2023 yılına sarkacak projelerin hakediş gelirleri ve maliyet kalemlerinin gelir tablosu hesaplarından bilanço hesaplarına aktarılması gerekmektedir.
Kurumlar Vergisi Kanunu 12.maddesi gereği örtülü sermaye, kurumların ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak tedarik ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır. Örtülü Sermaye varlığının tespiti aşamasında dönem başı öz kaynaklar tutarı dikkate alınmaktadır. Bu sebeple şirketlerin Aralık ayı içerisinde ilişkili kişiler ile 2023 yılı içerisinde yapacakları işlemleri ve özkaynak durumlarını göz önüne alarak yapılması gerekiyorsa sermaye artırımlarını gerçekleştirerek tescil etmeleri yerinde olacaktır.
Peşin ödenen giderler ve peşin tahsil edilen gelirler hesabında bulunan ve 2022 yılına ilişkin olanlarının alınıp cari yıl gelir ve gider hesaplarına atılması unutulmamalıdır.
Mükelleflerin, indirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan iade taleplerini, en geç indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin beyannamelerin (yılın sonuna kadar verilen Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin verilen düzeltme beyannameleri dâhil) herhangi birinde iadeye konu olan KDV alanında beyan etmeleri ve indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonuna kadar standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talepleri için Tebliğin ilgili bölümlerinde sayılan belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dâhil) vergi dairelerine başvurmaları zorunludur.
5510 Sayili Sosyal Sigortalar ve Genel Saglik Sigortası Kanununun 88. Maddesine istinaden Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi kanunlari yönünden gider kabul edilemez. Gider olarak SGK primlerinin dikkate alınabilmesi için fiilen kuruma ödeme yapılması gerekmektedir. İşletmelerin prim borçları var ise bu tutarların Kanunen Kabul Edilmeyen Gider olarak ticari kara ilave edilerek vergilendirilmenin yapılması gerekmektedir.
Vergi matrahına KKEG olarak ilave edilen ödenmeyen sigorta primleri ödenmesi halinde ise beyannamede “Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler” satırında beyan edilmek suretiyle vergi matrahından tenzil edilir.
Kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmesi gereken mahsup edilecek zararın türü ticari zarar değil mali zarardır. İşletmelerin bilançolarında olan zarar ticari zarar iken beyannamelerinde gözüken zarar mali zarardır. Mali zarar vergi mevzuatı ve yasal düzenlemeler doğrultusunda bulunan zarar olup gelecek yıllara devreden zarardır. Dolayısıyla cari yılda kazanç bulunması halinde mahsup edilebilecek zarar mali zarardır.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta geçmiş yıl zararlarını mahsup etmek isteyen mükelleflerin geçmiş yıl zararlarının bulunduğu döneme ilişkin matrah artırımında bulunup bulunmadıklarıdır. Zira 7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde, “Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları yıllara ait zararların %50’si, 2021 ve izleyen yıllar kârlarından mahsup edilmez.” hükmü yer almaktadır. Bu sebeple mükelleflerin ilgili dönemlerde matrah artırımında bulunması ve geçmiş yıl zararlarının indirim konusu yapılmamış olması halinde geçmiş yıl zararlarının yarısını mahsup edemeyeceklerdir.
İşletmenin geçmiş yıl karları bulunması halinde, TTK uyarınca ayrılması gereken yasal yedeklerin ayrılıp ayrılmadığı da kontrol edilmelidir.
Yıl içerisinde ödenmeyen geçici vergiler kurumlar vergisi beyannamesinden mahsup edilemez. Ayrıca yıl içerisinde bankalar tarafından yapılan stopaj kesintilerine ilişkin mutlaka ilgili bankadan yazı alınmalı ve 193 hesapla eşleştirilmelidir.
Yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinde geçici kabul tutanağının idarece onaylandığı tarih, işin bitim tarihi olarak kabul edilmektedir. Bu noktada yılsonları itibariyle düzenlenen geçici kabul tutanaklarının onay tarihleri önem arz etmektedir. Geçici kabul tutanakları Aralık/2022 döneminde onaylanan projeler 2022 yılına ait Gelir veya Kurumlar vergisi beyannamelerinde beyan edilmelidir.
Yine aynı şekilde yıllara yaygın iş ile ilgili ödenen istihkak bedellerinden yapılan vergi kesintilerinin (stopaj kesintileri) işin bittiği yıla ait Gelir veya Kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmesi ve bu doğrultuda mahsubu veya iadesinin talep edilmesi gerekmektedir. Bu noktada stopaj kesintilerini yapan işletme ile karşılıklı mutabakat yapılması ve muhtasar beyannamelerinin kontrolü önem arz etmektedir.
İşletmelerin sabit kıymetlerini enflasyona karşı koruyarak emsal değerlerine getirme işlemine yeniden değerleme denmektedir. 2022 yılsonu itibariyle işletmelerin önünde 4 alternatif yöntem mevcut.
Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların %50’lik kısmı kurumlar vergisinden istisna tutulmuştur.
Ortaklar cari hesabı kontrol edilmeli ve ortakların şirkete borçlu olması halinde ortağa faiz hesaplanarak KDV’li fatura düzenlenmelidir. Baz alınacak faiz oranının Merkez Bankası tarafından belirlenen reeskont faiz oranı olmasına dikkat edilmelidir.
08.12.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
MuhasebeTR mobil uygulamamız yayında; mevzuat değişiklikleri anında cebinde!..
>> Apple Store hemen indir.
>> Google Play hemen indir.