YAZARLARIMIZ
Doç. Dr. Ahmet Gökgöz
İBA Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş.
ahmetgokgoz@ibakademi.com



İskoç Dullar Fonu ve TMS 19

TFRS raporlama yapanlar ve bağımsız denetim şirketi çalışanları için 2024 yorucu bir yıl olacak. Malum enflasyon muhasebesi yılı. TFRS açısından enflasyon düzeltmesi birçok özellikli durumu barındırmakta ve ciddi anlamda iş yükü oluşturuyor. Biz de 19 yıldır gündemde olmayan enflasyon muhasebesi konusunda özellikli konuları köşemize taşıyarak sektör çalışanlarına destek olmaya çalışıyoruz dilimiz döndüğünce. Her hafta TFRS çerçevesinde enflasyon muhasebesinin bir boyutunu köşemizde değerlendiriyoruz. Ancak bu hafta enflasyon muhasebesinden uzaklaşıp bambaşka bir konuyu yazmak istedim. Enflasyon muhasebesi ile ilgili yazılarımıza kısa bir ara veriyoruz. Eminim bu bana da size de iyi gelecektir.

Bugün bahsedeceğim konu; uzun zaman önce okuduğum Harari’nin Sapiens isimli kitabında değindiği İskoç Dullar Fonu. Mesleki saplantılığı yoğun olan bir işi yapınca, bazen TMS 19 ile Covid 19’u birbirine karıştırıyorsun, bazen de Hayvanlardan Tanrılara Sapiens kitabındaki bir kesitten TMS 19 ile ilişki kurmaya çalışıyorsun. Nedir bu İskoç Dullar Fonu ve TMS 19 ile nasıl bir ilişkisi var. Harari’nin birebir ifadeleriyle açıklamaya başlayalım.

Dünyadaki en büyük bireysel emeklilik ve sigorta şirketlerinden biri olan “İskoç Dulları Fonu”, varlığını ve başarısını iki İskoç papazı ve bir matematik profesörünün olasılık tahminlerine borçludur. Hikâyenin kahramanları İskoçyalı Presbiteryen din adamları Alexander Webster ve Robert Wallace, henüz takvimler 1744 yılını gösterirken, ölen meslektaşlarının geride kalan ailelerinin ekonomik sefalete düşmesini istemezler ve onlara ödenek sağlayabilmek için bir hayat sigortası fonu oluşturmaya karar verirler.

Bu fonun sistemi, kilise üyelerinin her birinin gelirlerinin ufak bir kısmını fona aktarması, fonun da bu paraları yatırımda kullanması şeklinde tasarlanmıştır. Bir papaz öldüğünde dul eşi fondan kâr payı alacak ve hayatlarının geri kalanında rahatça yaşayabilecektir. Webster ve Wallace’in, kuracakları fonun istenilen şekilde varlığını sürdürebilmesi için her papazın ne kadar ödeme yapması gerektiğini hesaplamaları gerekir. Bu hesabı yapabilmek için de şu soruların cevabını doğru bir şekilde tahmin etmelilerdir. Her yıl kaç papaz ölecek? Geriye kaç dul ve yetim kalacak? Dullar, ölen kocalarından sonra ortalama kaç yıl yaşayacak?

Bu iki din adamı sorularının cevabını kutsal metinlerde veya eski ilahiyatçıların çalışmalarında aramayıp, Colin Maclaurin adında Edinburgh Üniversitesi’nden bir matematik profesörüyle irtibata geçer. Üçü birlikte insanların ölüm yaşlarıyla ilgili veriler toplar ve herhangi bir yılda kaç papazın ölebileceğini hesaplarlar. Çalışmalarında yakın dönemlerindeki istatistik ve olasılık alanlarındaki buluşlardan faydalanırlar.

Neyse ki ellerinde kullanabilecekleri hazır veriler de vardır. Edmond Halley’nin 50 yıl önce yayınladığı aktüerya tabloları bu iş için çok kullanışlıdır. Halley Almanya’nın Breslau şehrinden elde ettiği 1238 doğum ve 1174 ölüm olayının kayıtlarını analiz etmiştir bu çalışmasında. Tablolar, 20 yaşındaki bir insanın herhangi bir yılda ölme ihtimalinin 1/100, 50 yaşındaki birinin ölme ihtimalinin ise 1/39 olduğunun bulunmasını sağlar devamında…

Webster ve Wallace bu veriler üzerinde çalışarak, herhangi bir anda ortalama 930 İskoç presbiteryen papazın yaşadığını, bunlardan yılda 27’sinin öleceğini ve 18’inin de ardında dul bir eş bırakacağını hesaplarlar. Hatta daha da ileri giderek, bu dulların ölene veya tekrar evlenene kadar geçecek zamanı da bulurlar.

Bu rakamlar Webster ve Wallace’ın, fona dahil olan papazların sevdiklerine mali destek sağlayabilmek için ne kadar para yatırmaları gerektiğini anlamalarını sağlar. Bir papaz yılda 2 pound,12 şiling ve 2 pens vererek dul kalmış eşinin eline yılda en az 10 pound (o yıllarda oldukça iyi bir miktar) geçmesini sağlayacaktır. Eğer bu miktarı yeterli bulmazsa yılda 6 pound,11 şiling, 3 pens ödeyerek dul eşinin eline yılda 25 pound geçmesini sağlayabilirdi.

Hesaplarına göre, 1765 yılı itibarıyla İskoçya Kilisesi Papazları Dul ve Yetim Aylıkları Fonu’nun kasasında 58.348 poundluk bir sermaye olacaktır. 1765’e geldiğinde sadece 1 poundluk bir sapma ile fonun sermayesi 58.347 pounda ulaşmıştır. Böylece bu hesapların son derece isabetli olduğu anlaşıldı. Bugün bu şirket, Scottish Widows adıyla, 100 milyar poundun üzerinde varlığıyla sadece İskoç dullarını değil, poliçelerinden almak isteyen herkesi sigortalıyor.

İskoçyalı Presbiteryen din adamlarının kullandığı aktüerya hesapları, risk ve beklenti üzerinde çalışmaların yoğunluk kazandığı günümüzde büyük öneme sahip. Hatta günümüzde aktüerya isminde üniversitelerde bölümler ve aktüerlik adında uzmanlık gerektiren meslekler ortaya çıktı. Özünde sadece bugünü değil geleceği de düşünerek belirsizlikleri değerlendirme ve ileriye yönelik projeksiyonlar-stratejiler belirlemeyi hedefleyen bir alandır aktüerlik.

TFRS raporlar açısından da şirketlerin gelecekteki muhtemel riskleri ve yükümlülükleri ile ilgili bazı tahminlerin yapılması ve bu tahminler doğrultusunda finansal tablolara veya dipnotlarına yansıtılması gereken hususlar bulunmaktadır. Bunların da en yaygını TMS 19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar Standardı kapsamında kıdem tazminatı yükümlülüğüne ilişkin tahminlerdir. TMS 19 çerçevesinde şirketin kıdem tazminatı yükümlülükleri tahmin edilirken; maaş artış oranı, kıdem almadan ayrılma oranı, iskonto oranı vesaire bazı aktüeryal varsayımlarda bulunulması gerekmektedir.

Makro ekonomik göstergelerin çok dalgalı ve belirsizliğin çok yoğun olduğu bir ekonomik ortamda, İskoçyalı din adamlarının 1 poundluk sapması gibi bir sapma mümkün olmasa da nitelikli finansal tablolar için en makul varsayımlar ve tahminlerin yapılması önem taşımaktadır.

VUK, finansal tablolarda tahmine dayalı bir unsurun finansal tablolara alınmasını müsaade etmese de TFRS, gerçeğe uygun değer ve ilke bazlı yaklaşımları ile finansal tablo kullanıcısına daha nitelikli bilgi sunma imkanı vermesi nedeniyle tahmine dayalı varlık ve yükümlülüklerin finansal tablolara alınmasına imkan vermektedir. TFRS’nin birçok yerinde geleceğe yönelik tahminlere rastlanmaktadır. Kıdem karşılığı, garanti karşılığı, beklenen kredi zararları, kalıntı değer vesaire.

Geleceği çok merak eden bir bugünde yaşıyoruz. Belirsizlikleri değerlendirme ve geleceği tahmin etme, her zamankinden daha önemli. Özellikle banka ve sigorta şirketlerinin Risk Yönetim departmanı oluşturması bunun bir göstergesi. Şirketlerin finansal tabloları da geleceğe ışık tutan nitelikte olması için tahmine dayalı unsurların sağlam zemine oturması şart.  

Bir başka yazımızda görüşmek dileğiyle. Ramazan Bayramınızı tebrik eder ve geleceğe dair beklentileriniz gerçekleştiğinde aktüeryal farklarınızın pozitif olmasını dilerim…

08.04.2024

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM