Türkiye, vergi denetiminde köklü bir değişim sürecine girdi. Geleneksel ve manuel denetim metotları yerini artık dijitalleşme ve yapay zekâ destekli sistemlere bırakıyor. Bu yeni dönemin en önemli aracı ise Vergi Denetim Kurulu (VDK) tarafından geliştirilen Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi (KURGAN).
Vergi Denetim Kurulu, 1 Ekim 2025 tarihini, sahte belgeyle mücadelede bir dönüm noktası olarak belirlemiştir. Bu strateji, artık denetimlerin yalnızca rutin kontrollerle sınırlı kalmayacağını, riskli işlemlerin anında tespit edilerek denetime taşınacağını vurgulamaktadır. KURGAN, bu yeni dönemin merkezinde yer alan, yapay zekâ tabanlı bir risk analiz sistemidir. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın büyük veri platformuyla entegre çalışan bu sistem, mükelleflerin tüm mali işlemlerini ve ticari faaliyetlerini anlık olarak tarar. Amacı, vergi kayıplarını önlemek ve özellikle sahte belge kullanımını engellemektir.
Geleneksel vergi denetiminde yıllar sonra gerçekleşen incelemeler yerine, KURGAN sayesinde işlemler gerçekleştiği anda kontrol edilebilir. Kesilen faturalar, banka transferleri, stok kayıtları ve beyannameler gibi tüm mali hareketler anlık olarak analiz edilmektedir. Olağandışı veya riskli bir işlem tespit edildiğinde, sistem mükellefi izaha davet etmekte ve bir denetim sürecini tetikleyebilmektedir.
Vergi suçları, mali sistemin onlarca yıllık, yapısal bir sorunu olarak milyarlarca liralık kamu zararına yol açmaktadır. Bu nedenle VDK, sahte belgeyle mücadelede "bilerek kullanmanın esas, bilmeden kullanmanın istisna olduğu" bir yaklaşım benimsemiştir. Bu yaklaşım, Türk Ceza Kanunu'ndaki kast unsurunu vergi denetiminin merkezine yerleştirmektedir. Mükellefler açısından en kritik nokta, bir belgenin "bilerek" mi yoksa "bilmeden" mi kullanıldığının tespiti olmuştur. Bu belirsizliği gidermek ve mükellef haklarını korumak amacıyla VDK, 18.04.2025 tarihli SMYİB Kullanma ve 160/A İncelemelerine Yönelik Genelge'yi yayımlamıştır. Bu genelge, vergi müfettişlerinin kast unsurunu belirlerken göz önünde bulundurması gereken 13 net ve objektif kriteri ortaya koymaktadır. Bu kriterlerden bazıları şunlardır:
Atıf Kriteri: Sahte belgeyi düzenleyen mükellef hakkında düzenlenen raporda, belgenin bilerek kullanıldığına dair bir tespit olup olmadığı.
Faaliyet Konusu ve Maliyet İlişkisi: Belgedeki mal veya hizmetin mükellefin faaliyet konusuyla ilgili olup olmadığı.
Ödeme Kriteri: Belge tutarının ödemesinin nasıl gerçekleştiği ve ödeme belgelerinin gerçek olup olmadığı.
Sevkiyat Kriteri: Malın sevkiyatına yönelik sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi gibi belgelerin ibraz edilip edilmediği.
Oran Kriteri: Sahte belge tutarının toplam maliyet veya KDV içerisindeki oranı.
İlişkili Mükellef Kriteri: Belgeyi düzenleyen mükellefle alıcı arasında bir ilişki olup olmadığı.
Yoklama Geçmişi Kriteri: Mükellef nezdinde daha önce yapılan yoklamalarda sahte belgede yer alan emtiaya dair bir tespitin olup olmadığı.
Bu genelge, vergi müfettişlerinin raporlarında daha nitelikli ve somut delillere dayanmasını sağlayarak, mahkemelerin "eksik araştırma" eleştirilerinin önüne geçmeyi hedeflemektedir.
KURGAN sistemi, mükelleflere kendi risk durumlarını değerlendirme ve olası bir denetim sürecinin dışında kalma fırsatı sunmaktadır. Sistem, özellikle geçmiş döneme ait işlemlerle ilgili yüksek risk skoru taşıyan mükelleflere bilgilendirme yazıları göndermektedir. Bu yazılar, hukuki olarak bir denetim görevi değil, Vergi Usul Kanunu'nun 148. maddesine dayanan bir bilgi isteme yazısı mahiyetindedir. Mükellefler, bu yazıya yanıt vererek kayıtlarındaki uyumsuzlukları giderebilir veya işlemlerinin gerçekliğini ispatlayacak delilleri toplayabilirler.
KURGAN sistemiyle birlikte, artık vergi denetiminde "bilmeden kullandım" savunması geçerliliğini yitirmektedir. Zira sistem, vergi müfettişlerinden bile daha önce riskli işlemleri tespit edebilecek seviyeye ulaşmıştır. Bu durum, mükellefleri ve mali müşavirleri daha dikkatli ve proaktif olmaya itmektedir. Yapılması gerekenler arasında e-belgelerin eksiksiz ve usulüne uygun hazırlanması, stok kayıtlarının düzenli tutulması ve ticari işlemlerin şeffaf bir şekilde izah edilebilir olması yer almaktadır.
Meslek mensupları açısından ise, bu yeni dönem bir angarya değil, vergiye uyum kültürüne katkı sağlama fırsatıdır. Artık mükellefler, riskli işlemler hakkında önceden uyarılmakta ve mali müşavirlerinin rehberliğinde doğru kararlar verebilmektedir. Bu durum, meslek mensuplarının defter tutma gibi geleneksel rollerinden ziyade, denetim ve danışmanlık fonksiyonlarının önemini artırmaktadır.
KURGAN sistemi ve bu stratejinin bir parçası olarak devreye alınan diğer yasal ve teknolojik düzenlemeler, Türk vergi denetimi paradigmasında köklü bir dönüşümü işaret etmektedir. Vergi Denetim Kurulu (VDK) tarafından başlatılan bu süreç, denetim pratiğini geleneksel ve reaktif bir modelden, proaktif ve risk odaklı bir yapıya evriltmiştir. Artık en küçük uyumsuzluklar dahi, yapay zekâ destekli analizlerle anında tespit edilerek denetime konu edilebilmektedir. Bu durum, mükelleflerin ve aynı zamanda ekosistemin önemli bir paydaşı olan meslek mensuplarının, finansal süreçlere yaklaşımını yeniden şekillendirmesini zorunlu kılmaktadır.
Yeni dönemin en önemli felsefi bileşenlerinden biri, sahte belge kullanımına yönelik "algı yönetiminin" sağlanmasıdır. Bugüne dek kanıksanmış bir pratik olarak görülen sahte belge kullanımının, artık yadırganan ve ciddi mali ve hukuki sonuçlar doğuran bir eylem haline gelmesi hedeflenmektedir. Bu bağlamda, Rapor Otomasyon Sistemi gibi teknolojik yeniliklerle denetim süreçleri hızlanacak, VUK’un 140/A maddesinin eklenmesiyle vergi incelemesi ile vergi suçu soruşturması birbirinden ayrılacaktır. Böylece, vergi müfettişlerinin emek ve zaman israfı azalırken, suç örgütlerine karşı daha etkin bir mücadele yürütülebilecektir.
Bizler gibi meslek mensupları için bu süreç, yalnızca teknik bir adaptasyonun ötesinde, stratejik bir konumlanma gerektirmektedir. Artık ana odak noktamız, salt defter tutma ve beyanname hazırlama gibi geleneksel rollerden çıkarak, mükelleflerimize rehberlik eden, riskleri önceden öngören ve vergiye tam uyum için profesyonel danışmanlık hizmeti sunan bir misyona dönüşmelidir. Bu, aynı zamanda, sahte belge düzenleyicisi mükelleflerle olan iş ilişkilerini hızla sonlandırma fırsatı sunarak, mesleki itibarımızı koruma altına alacaktır.
Sonuç olarak, KURGAN sistemi, şeffaf ve profesyonelce yönetilen mali kayıtların, her türlü denetim karşısında en güçlü savunma mekanizması olduğunu kanıtlamaktadır. Sistemin sunduğu bu "erken uyarı mekanizması" , mükelleflerin kendi risk değerlendirmelerini yaparak olası bir denetim sürecinin dışında kalmalarına imkân tanımaktadır. Gelecekte, defter kayıtlarının da yapay zekâ analizlerine dâhil edilmesiyle, kârlılık oranları ve maliyetler üzerinden yapılan denetimlerin yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Bu nedenle, mesleğimizin geleceği, teknolojik gelişmelere entegre olarak, vergi bilincini ve gönüllü uyumu tesis etme çabalarımıza bağlıdır.
Kaynakça
07.10.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.