YAZARLARIMIZ
Şuayip Yıldız
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
suayip.yildiz@corpusymm.com



Verilen Çeklerin Finansman Gider Kısıtlaması Açısından Değerlendirilmesi

1.Giriş

Yazımın başlığını aslında “Vadedilen Ödemenin Çeki: Hukuki Vadesiz, Ekonomik Vadeli” şeklinde ironik olarak koymak isterdim; ancak başlığın amacı, çekin hukuki niteliği ile ticari uygulamadaki fiili kullanım arasındaki farkı ve bu farkın finansman gider kısıtlaması açısından doğurduğu değerlendirme ihtiyacını vurgulamaktır.

Türk ticari hayatında çek, temel olarak bir ödeme aracı olarak kabul edilmekle birlikte, uygulamada sıklıkla vadeli bir finansman aracı olarak kullanılmaktadır. Bu durum, özellikle finansman gider kısıtlaması uygulaması bakımından önemli tartışmaları beraberinde getirmiştir. Çünkü vadeli çekler, hukuken “görüldüğünde ödenir” nitelikli olmasına rağmen, fiilen vadeye bağlı bir borçlanma ilişkisi yaratmaktadır.

Yazımda, vadeli çeklerin hukuki ve muhasebesel niteliği, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği (MSUGT), Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS) ve Finansman Gider Kısıtlaması uygulaması açısından bütüncül biçimde değerlendirilecektir.

2. Çekin Hukuki Niteliği

2.1. Türk Ticaret Kanunu Açısından

Türk Ticaret Kanunu’nun 795. maddesine göre:

“Çek görüldüğünde ödenir. Çekin görüldüğünden başka bir vadede ödeneceğine dair kayıt yazılmamış hükmündedir.” Bu hüküm gereği çek, vadesiz bir ödeme aracıdır. Yani üzerine herhangi bir tarih yazılsa bile, bu tarih hukuken vade olarak kabul edilmez; sadece “düzenleme tarihi” olarak değerlendirilir.

Buna karşın ticari teamüller, çekin üzerindeki tarihleri fiili bir vade gibi kabul etmekte ve çekler vadeli ödeme aracı olarak kullanılmaktadır. Dolayısıyla çek, kanunen ödeme, fiilen kredi aracı niteliği taşımaktadır.

3. Muhasebe ve Finansal Raporlama Açısından Verilen Çekler

3.1. Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği (MSUGT)

MSUGT’de çekler, işletmenin üçüncü kişilere bankalardan yapacağı ödemeler için kullanılan hesaplarda izlenir. İşleyişi bakımından bankaya verilen ödeme emri niteliğindedir.

3.2. Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS)

TFRS’de işlemin ekonomik özü dikkate alınır. Vadeli çekler, ekonomik olarak bir borç ilişkisi yaratıyorsa, senetli borçlar gibi vadeye bağlı finansman yükümlülüğü olarak değerlendirilir ve 322/422 Verilen İleri Tarihli Çekler hesaplarında finansal borç olarak kaydedilir.

Dolayısıyla TFRS’ye göre vadeli çekler, nominal değeriyle değil, iskontolanmış (bugünkü) değeriyle ölçülmesi gereken finansal borç niteliği taşır.

4. Finansman Gider Kısıtlaması Açısından Değerlendirme

4.1. Düzenlemenin Amacı

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11/1-i maddesi uyarınca:

“Kullanılan yabancı kaynakların, özkaynakları aşan kısmına isabet eden finansman giderlerinin %10’u vergi matrahından indirilemez.”

Bu düzenleme ile amaçlanan, işletmelerin aşırı borçlanma yoluyla vergi matrahlarını yapay biçimde azaltmalarının önüne geçmektir.

4.2. Yabancı Kaynak Kavramında “Vade” Unsuru

Kanun metninde “vadeli” ibaresi geçmese de, uygulamada vadeli yabancı kaynaklar ifadesi kullanılmaktadır. Bunun nedeni, finansman giderinin ancak vadesi bulunan borçlarda oluşmasıdır. Zira faiz, kur farkı veya vade farkı gibi giderler yalnızca zaman faktörüne bağlı olarak doğar.

Bu nedenle, vadesiz borçlar kapsam dışında bırakılırken; vadesi bulunan kredi, leasing veya senetli borçlar kapsam dahilinde değerlendirilir.

5. Vadeli Çeklerin Finansman Gider Kısıtlamasındaki Yeri

Fiilen vadeli çekler, mal veya hizmet alımında ödemenin ileri bir tarihte yapılmasını sağlayarak işletmeye zaman içinde finansman olanağı sunar. Bu yönüyle vadeli çekler, ekonomik mahiyetleri itibarıyla klasik “103-Verilen Çekler” hesabının ötesinde bir borçlanma ve finansman aracı niteliği taşır.

Bu bağlamda, vadeli çeklerin “103-Verilen Çekler” hesabında izlenmesi, finansman gider kısıtlaması hesaplamasında göz ardı edilmeleri gerektiği anlamına gelmez. Ekonomik gerçeklik esas alınarak, vadeli çekler yabancı kaynak kapsamında FGK hesaplamasına dahil edilmelidir.

Özellikle dövizli vadeli çeklerde kur farkı kar veya zararları, doğrudan kurumlar vergisi matrahını etkiler. Bu durum, muhasebe kaydının hem gerçek mahiyeti yansıtacak şekilde yapılmasının hem de FGK hesaplamasında doğru bir yabancı kaynak tutarının dikkate alınmasının önemini ortaya koymaktadır.

6. Vergi İdaresinin Finansman Gider Kısıtlamasına Yaklaşımı

Finansman Gider Kısıtlaması uygulamasında vergi idaresi, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11/1-i maddesi hükmü uyarınca “özkaynakları aşan yabancı kaynaklara” isabet eden finansman giderlerinin belirli bir kısmının vergi matrahından indirilemeyeceği yönündeki düzenlemeyi esas almaktadır.

İdarenin konuya ilişkin genel yaklaşımı, ekonomik mahiyetten ziyade muhasebe sınıflandırmasına dayanmaktadır. Başka bir ifadeyle, hangi hesapların “yabancı kaynak” olarak değerlendirileceği konusunda idare, muhasebe hesap planındaki yerleşime bakmaktadır. Buna göre, kısa vadeli ve uzun vadeli yabancı kaynaklar gruplarında yer alan borçlar FGK kapsamında dikkate alınmakta; bu gruplar dışında kalan hesaplar genellikle kapsam dışında bırakılmaktadır.

Bu bakış açısı doğrultusunda, idare uygulamada;

  • 350-Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakedişleri hesabını, işin devam ettiği dönemde FGK oranında arttırıcı etki yaratırken, işin bitiminde hasılat etkisiyle özkaynağı güçlendirmektedir.
  • 340-Alınan Sipariş Avansları hesabını ise, işletmenin fiilen bir borç yükümlülüğü altında bulunması nedeniyle yabancı kaynak olarak değerlendirmekte ve FGK hesaplamasında dikkate almaktadır.

Buna karşılık, “103-Verilen Çekler ve Ödeme Emirleri” hesabı, Dönen Varlıklar grubunda yer aldığı için, idare tarafından biçimsel olarak yabancı kaynak sayılmamaktadır. Dolayısıyla, bu hesabın FGK kapsamında dikkate alınmasına yönelik özel bir açıklama bulunmamaktadır.

Son dönemde vergi denetim süreçlerinde yapay zekâ tabanlı analiz sistemleri kullanılmaya başlanmış olup, bu sistemler de verileri hesap grupları bazında sınıflandırmaktadır. Bu nedenle, bilançoda “yabancı kaynak” grubu dışında yer alan “103-Verilen Çekler ve Ödeme Emirleri” hesabın, idarenin bu sistematik yaklaşımı çerçevesinde FGK kapsamında dikkate alınmaması olasıdır.

Bununla birlikte, idare nezdinde biçimsel muhasebe sınıflandırmasını esas alarak uygulama yapılsa da, olası vergi incelemelerinde ekonomik özü esas alan bir değerlendirme yapılması ihtimali de göz ardı edilmemelidir.

7. Sonuç ve Değerlendirme

Türk Ticaret Kanunu’na göre çek, “görüldüğünde ödenir” hükmü gereğince vadesiz bir ödeme aracıdır. Ancak ticari uygulamada, çekler sıklıkla ileri tarihli düzenlenmekte ve fiilen vadeli ödeme aracı olarak kullanılmaktadır. Bu durum, çekin hukuki niteliği ile ekonomik işlevi arasında bir ayrışma yaratmaktadır.

Finansman gider kısıtlamasının temel amacı, işletmelerin aşırı borçlanma yoluyla vergi matrahını yapay biçimde azaltmalarını önlemektir. Dolayısıyla, ekonomik anlamda finansman sağlayan her aracın “ister banka kredisi, ister senetli borç, isterse vadeli çek olsun” yabancı kaynak kapsamında değerlendirilmesi, düzenlemenin ruhuna daha uygun düşmektedir.

Burada asıl tartışılması gereken nokta şudur:

“Vadeli bir borçlanma aracının 103 no.lu hesaba kaydedilmiş olması, onun finansman gider kısıtlaması açısından yabancı kaynak niteliğini ortadan kaldırır mı? Yoksa muhasebenin temel ilkesi olan ‘özün önceliği’ gereği, gerçek mahiyeti esas alınarak FGK hesaplamasında dikkate mi alınmalıdır?”

Bu soru, biçimsel muhasebe sınıflandırması ile ekonomik gerçeklik arasındaki sınırı yeniden düşünmeyi gerektirir.

Sonuç olarak, her ne kadar Mali idare tarafından konuya ilişkin açık bir değerlendirme yapılmamış olsa da vadeli çekin bilançoda hangi hesapta izlendiği, onun özünde finansman aracı olabileceği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Dövizli vadeli çeklerde oluşan kur farkları ise doğrudan vergi matrahını etkilediğinden, bu farkların ekonomik mahiyeti dikkate alınarak muhasebeleştirilmesi gerektiği değerlendirilebilir.

Bu çerçevede, vadeli çeklerin finansman gider kısıtlaması hesaplamasında yabancı kaynak kapsamında dikkate alınıp alınmaması hususunun yeniden değerlendirilmesinin önemli olduğunu belirtmek isterim.

19.11.2025

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.

>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.279 TL + KDV  Ayrıntılar için tıklayın.

GÜNDEM