Selçuk Gülten
Uluslararası finansal raporlama standartlarına uyan firmaların çoğunluğu finansal şeffaflık ve kurumsal raporlama kalitesi noktasında daha iyi bir konumda olduklarını ileri sürmektedirler. Küreselleşme bağlamında raporlama dönüşümü hızlanmış olup, Türkiye TFRS, BOBİ FRS, KÜMİ FRS ve şimdi de taslak halinde de olsa KAGİ FRS standartlarını hazırlamıştır. Bu standartlar arasında varlık değerleme yöntemlerinin standartlaştırılması, veri konsolidasyonu ve sürdürülebilirlik ilkelerinin entegrasyonu yer almaktadır. Gerçeğe uygun değerin öznelliği, standart yorumlama farklılıkları, kurumsal ve teknolojik sınırlamalarla ilgili sistemik sorunlar bulunmaktadır. Finansal tabloların güvenilirliğini sağlamada denetimin rolü artarken, standartların mevzuatla uyumlu hale getirilmesi de gerekmektedir. Standartlaştırılmış değerleme metodolojilerinin geliştirilmesi, dijital platformların uygulanması ve güçlendirilmiş düzenleyici denetim gibi çözümler düşünülebilir. Vergi Usul Kanunu değerleme ölçüleri ile muhasebe standartlarının değerleme ölçüleri uyumlaştırılabilir. KGK tarafından hazırlanan hesap planı önerisi tekdüzen hesap planının yerini alabilir. Böylece finansal raporlama standartları çerçevesinde finansal şeffaflığın, küresel uyum ile ulusal ekonomik gerçeklere uyum arasında bir denge kurulabilir.
Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS), finansal açıklama için tek tip ilkeler oluşturarak ve ülkeler arasında veri karşılaştırılabilirliği için bir temel sağlayarak küresel ekonomik altyapının temel bir unsuru haline gelmiştir. Bu standartların uygulanması, genellikle uluslararası yatırımlara engel teşkil eden ve şirketlerin küreselleşmiş piyasalardaki faaliyetlerinin analizini zorlaştıran farklı muhasebe ve raporlama sistemleri kullanma sorununun önüne geçmektedir. TFRS'ye geçiş, finansal raporlama yaklaşımlarında bir dönüşümü beraberinde getirmiş ve bu da bir kuruluşun gerçek durumu hakkındaki bilgilere erişilebilirlik, doğruluk ve eksiksizlik derecesini belirleyen bir kategori olan finansal şeffaflığın temel unsurlarını etkilemektedir. Yatırımcıların, alacaklıların, kredi ve finans kurumlarının, devlet otoritelerinin güvenini korumak için kritik öneme sahip olan finansal şeffaflık, kurumsal yönetişim kalitesi ve uzun vadeli iş sürdürülebilirliği ile doğrudan ilişkilidir. Finansal şeffaflık hukuki formdan, şekli görünümden ziyade ekonomik öze öncelik veren TFRS'nin uygulanması, raporlama verilerinin manipülasyonunu en aza indirmeye yardımcı olmaktadır. Ayrıca özellikle giderek sıklaşan finansal krizler ve artan kurumsal hesap verebilirlik talepleri bağlamında risk açıklamalarına verilen önemi artmaktadır. Ancak standartların uygulanmasının etkisi kuralların birleştirilmesi, kültürel, yasal ve ekonomik özellikler nedeniyle yorumlama farklılıklarıyla ilgilidir.
TFRS'nin rolü, küreselleşmiş ekonomik süreçler bağlamında kritik öneme sahip olan finansal bilgilerin açıklanması için birleşik bir çerçeve oluşturma kapasitesiyle ilgilidir. Büyük işletmelerin kullandığı TFRS formatları uluslararası iş birliklerini arttırmakta, muhasebenin dilini, oluşturulan tabloların ifadelerini evren hale getirmektedir. İki bin civarında firma TFRS’yi zorunlu olarak uygulamaktadır. Sayının çok az olması, TFRS konusunun meslek mensuplarınca çok fazla ilgi görmesini engellemektedir. Ayrıca on bin civarında firma BOBİ FRS uygulamaktadır. KÜMİ FRS ve KAGİ FRS kullanımı ise ihmal edilebilecek kadar azdır. Finansal raporlama çerçevelerinin çok fazla olması, uygulama sahasında kendilerine çok yer bulamaması, bağımsız denetim uygulamalarında da çok sınırlı sayıda denetim şirketinin yer alması, standartlara olan ilgiyi daha da azaltmaktadır. Oysa FRS’ler, raporlama yaklaşımlarının birleştirilmesini sağlamakta, farklı finansal bilgi kullanıcıları arasındaki bilgi asimetrilerini azaltmayı amaçlamaktadır.
Mevcut sistemde temel sorunlardan biri, özellikle varlık ve yükümlülük değerlemesi bağlamında dikkat çeken, Vergi Usul Kanunu gerekliliklerin TFRS ilkeleriyle tutarsızlığıdır. Bu durum hem vergi muhasebesi hem de standartlara uygun birden çok mali tablo raporlanması yapılması sonucunu meydana getirmektedir. Bu durum, finansal verilerin çarpıtılması riskini doğurarak, bilgi şeffaflığının karar alma süreçlerinde temel bir kriter kabul edildiği yabancı yatırımların ülkemize olan ilgisini azaltmaktadır.
Standartların kurumsal yönetim kalitesi üzerindeki etkisi, yatırımcılar için önemli bir unsur olmaya devam etmektedir. Raporlamanın standartlaştırılması, risk ve belirsizliklerin tanımlanması da dahil olmak üzere bilgi açıklama disiplinini geliştirmektedir. Bu disiplin şirketlerin yatırımcılara karşı hesap verebilirliğini güçlendirmeye katkıda bulunur. Ancak, TFRS'yi finansal altyapının diğer unsurlarıyla denetim sistemi, borsa düzenlemeleri ve vergi mevzuatı ile senkronize etmeden beyan edilen faydalara ulaşmak çok güç olmaktadır.
Finansal raporlamanın dönüşümü, düzenleyici gerekliliklere resmi uyumdan, yalnızca finansal sonuçları değil, aynı zamanda riskleri, iş modellerinin sürdürülebilirliğini ve paydaşlar üzerindeki etkiyi de yansıtan çok seviyeli bir veri sisteminin oluşturulmasını gerektirmektedir. Bu gereklilik, yatırımcıların ve kamu kurumlarının ayrıntılı bilgilere yönelik artan taleplerinden kaynaklanmaktadır. Özellikle çevresel, sosyal ve yönetişim yönlerinin raporlamaya entegre edilmesini gerektiren ESG ilkelerinin genişlemesi, finansal olmayan bilgilerin istenmesi önem taşımaktadır.
Finansal şeffaflığın sağlanmasında bağımsız denetim önemli bir unsur olmaya devam etmekte ve rolü finansal tabloların güvenilirliğini doğrulamanın ötesine uzanmaktadır. Bağımsız denetim yalnızca veri bozulmalarını değil, aynı zamanda karar alma süreçlerinin etkinliğini doğrudan etkileyen kurumsal yönetimdeki zayıflıkları da tespit eden bir risk yönetim aracına dönüşmektedir. Giderek karmaşıklaşan finansal araçlar ve artan siber tehditler bağlamında finansal şeffaflık özellikle önemlidir. Ancak, denetim prosedürlerinin etkinliği, metodolojik temelin kalitesine ve uzmanların profesyonelliğine bağlıdır. Bağımsız denetçilerin; hızla değişen standartlar bağlamında, yetkinliklerin sürekli güncellenmesini gerektirir.
Maksimum finansal şeffaflık arayışı, son kullanıcılar tarafından anlaşılmasını engelleyebilecek giderek karmaşıklaşan raporlama formatlarına yol açmaktadır. Örneğin, varlıkların gerçeğe değeri, riskten korunma veya olası yükümlülükler hakkında bilgi vermek, yalnızca hassas hesaplamalar değil, aynı zamanda teknik terimler kullanmayı gerektirir. Bu durumda terimlerin yatırımcıların anlayabileceği kategorilere çeviren açıklayıcı yorumlar da yapılmalıdır. Şirketlerin sürdürülebilirlik yanılsaması oluşturmak için finansal olmayan göstergeleri manipüle ettiği ve genel olarak şeffaflığa olan güveni zedeleyen "yeşil aklama" riskleri de ortaya çıkmaktadır. Bu durumda bağımsız denetimin finansal şeffaflık üzerinde artan bir rolü bulunmaktadır. Bağımsız denetim kültürünün yeterince gelişmemiş olması, dış kontrol olanaklarını sınırlamakta ve vurguyu, her zaman gerekli nesnelliğe sahip olmayan iç denetim gibi mekanizmalara kaydırmaktadır. Kısaca sorunu bağımsız denetim çözemiyorsa, iç denetim çözümlesin gibi bir anlayış ortaya çıkabilmektedir. Veri manipülasyonu risklerini en aza indirebilecek blok zinciri, yapay zekâ gibi yeni nesil muhasebe teknolojilerinin uygulanmasıyla bağlantılıdır. Teknolojik yenilikler, dijital dönüşüm özellikle kişisel veri koruması ve siber güvenlik açısından yeni zorluklar meydana getirebilir.
Finansal şeffaflık, şirketlerin kendilerinin talep etmesi ve yönetimin desteklemesi gereken bir unsurdur. Bu talep ve destek olmadığında sadece bağımsız denetim veya iç denetim sayesinde şeffaflığın sağlanması her zaman mümkün olmamaktadır. Ayrıca finansal şeffaflık genel kültürdür, ülkede yaşanan ekonomik iklimden, hukuki yapıdan, ticari örf ve adetlerden de etkilenir. Finansal şeffaflık, bir şirketin denetlenmiş mali raporları gibi finansal bilgilere erişim ve bunların doğru bir şekilde kamuoyuna açıklanması anlamına gelir.
TFRS'nin temel fikri, finansal verilerin muhasebeleştirilmesi, ölçülmesi ve açıklanması yöntemlerini standartlaştırarak şeffaflığı sağlamaktır. Bu sayede yatırımcılar, alacaklılar, kredi kuruluşları ve devletler, şirketlerin coğrafi konumlarından bağımsız olarak faaliyetleri hakkında karşılaştırılabilir bilgiler elde edebilirler. TFRS'de yer alan özün önceliği ilkesi, işlemlerin resmi değil, gerçek ekonomik özlerine uygun olarak yansıtılmasını gerektirdiğinden, raporlama manipülasyonunu en aza indirmeyi amaçlamaktadır. Şirketlerin tüm kira yükümlülüklerini bilançolarına yansıtmalarını zorunlu kılan TFRS’ler, işletme ve finansal kiralama arasındaki ayrımı ortadan kaldırmış, bu da yükümlülüklerin şeffaflığını artırmış ve borç yüklerinin gizlenmesi riskini azaltmıştır.
TFRS'nin etkisinin önemli bir yönü, özellikle varlık ve yükümlülüklerin gerçeğe uygun değer üzerinden değerlemesiyle ilgili olarak açıklama gerekliliklerinin güçlendirilmesidir. TFRS’lerde öngörüldüğü gibi tarihi maliyetler yerine piyasa değerlemelerinin kullanılması, mevcut piyasa koşullarının daha doğru bir şekilde yansıtılmasını sağlamaktadır. Buna karşılık, aktif piyasaların yokluğunda hesaplamaların öznelliğiyle ilgili zorluklar meydana gelmektedir. Bu, şirketlerin kullanılan değerleme yöntemleri için ayrıntılı gerekçeler sağlamasını ve varsayımları açıklamasını gerektirmektedir. Bu durumda finansal tablolardaki analitik bilgi miktarı artarken, diğer yandan kullanıcılar tarafından belirsiz veri yorumlama riski oluşturmaktadır.
Hesap planları, muhasebe kayıtları, belgeler veya muhasebe kayıtları içermezler. Temel özellikleri, TFRS'nin temel ilkelerinden birinin ekonomik öze biçime öncelik vermesi ve finansal tablolarla çalışırken raporlamanın yasal normlar yerine ekonomik gerçeklere dayandırılmasını sağlamasıdır. Bir ülkede finansal raporlama standartları enflasyonu yaşanıyorsa tek bir hesap planı kabul etmek veya kullanmakta güçleşmektedir. Vergisel amaçlarla sıkı bir şekilde düzenlenmiş muhasebe kuralları, finansal tablo raporlama standartlarının kurallarının uygulanmasını sorgulamaktadır.
TFRS, ilişkili tarafların, grup içi işlemlerin ve olası yükümlülüklerin ayrıntılı olarak açıklanmasını şart koşarak, vergileri veya kârları manipüle etmek için transfer fiyatlandırmasının kullanımını sınırlar. TFRS uygulamasının en önemli etkilerinden biri, doğrudan finansal şeffaflıkla ilgili olan risk ve belirsizliklerin açıklanmasına verilen önemin artması olmuştur. TFRS’ler, şirketlerin stres testi ve duyarlılık analizi de dahil olmak üzere piyasa, kredi ve likidite risklerini ayrıntılı olarak açıklamasını gerektirir ve yatırımcıların bir işletmenin dış şoklara karşı dayanıklılığını değerlendirmelerine olanak tanır. TFRS'nin şeffaflığı sağlamadaki rolü, denetim kalitesi, düzenleyici gözetim ve mesleki eğitim seviyesi gibi kurumsal faktörlere de bağlıdır. Standartlara sıkı sıkıya bağlı kalınsa bile, denetim firmalarının yetersiz bağımsızlığı veya piyasadaki haksız rekabet, standart raporlamanın faydalarını ortadan kaldırabilir. Büyük veri analizinde yapay zekânın veya dağıtık defterlerin tutulmasında blok zincirinin kullanımı gibi teknolojik yenilikler, TFRS ilkelerinin uygulanmasını etkilemeye başlamakta, finansal raporlamayı otomatikleştirmek ve açıklanan bilgilerin doğruluğunu artırmak için araçlar sunmaktadır.
Sonuç olarak şunları ifade edebiliriz.
Finansal şeffaflık konusu ne kadar önemli olursa olsun, firma kültürünün uygunluğu, yönetimin anlayışı, piyasanın genel koşulları, örf ve adetler gibi pek çok dış faktöre de bağlıdır. Doğru olan bilgiyi mali tablolarda göstermek, mali tabloların işletmenin faaliyetleriyle ilgili tüm unsurları içermesini sağlamak, FRS’leri vergi mevzuatıyla uyumlaştırmak finansal şeffaflık açısından mesafe alınmasına imkan verebilir.
06.11.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.279 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.