Kamu giderlerini karşılamada en önemli finansman kaynağı vergilerdir. Vergi kanunlarına göre üzerine vergi borcu düşen gerçek veya tüzel kişilere vergi mükellefi denir. Vergi mükellefleri vergilerini ödeme safhasına kadar kendi bünyelerinde bir maliyete katlanmak zorundadırlar. Bu maliyet vergi uyum maliyetidir.
Çalışmada öncelikle vergi maliyeti incelenmiştir. Daha sonra ise vergi maliyetinin iki temel unsuru olan idari ve uyum maliyetleri açıklanacaktır. Söz konusu çalışma, sonlandırıcı düşüncelerin yer aldığı sonuç başlığı ile tamamlanmıştır.
Yaşam koşullarının sonucu olarak, her türlü girişimin kendisine özgü olarak, büyük ya da küçük boyutta bir maliyeti bulunmaktadır. Bu maliyet; en basitinden bir işin gerçekleştirilebilmesi için yapılan küçük bir hareketten çok, organize ve büyük güç birliği isteyen işlemlere kadar değişen boyutlarda ortaya çıkabilmektedir. Söz konusu maliyet; önemli harcamaların yapılması biçiminde ortaya çıkabileceği gibi, fiziksel bir yorgunluk veya psikolojik bir baskıya ya da tepki görme, mahcup olma biçiminde görülebilmektedir.
Kamu gelirlerinin finansman kaynağı olan vergilerin toplayanlara ve ödeyenlere bir maliyeti vardır. Arzu edilen bu maliyetin mümkün olduğunca hem mükellef hem idare bakımından az olmasıdır.
Bir şeyin ucuz olması o şeyin maliyetinin düşük olması demektir. Bu nedenle verginin iktisadi verimliliğinin (randımanın) özünde vergi maliyetinin olabildiğince düşüklüğü yatar. Toplam vergi maliyeti devletin ve yükümlülerin katlandığı maliyetler toplamından oluştuğuna göre bu maliyete yakından bakmak gerekir. Esas itibariyle vergi maliyetleri vergi sistemini ve vergileri işler halde tutma maliyetidir. Sistemin işleyişinin gerektirmesi nedeniyle bu maliyetlere, vergi işletim maliyeti de denir. Vergi maliyetinin ödenen vergi miktarıyla doğrudan bir ilişkisi yoktur. Önemli olan tahsil edilen miktarın operasyon kısmına ilişkin maliyetin olabildiğince az olmasıdır.
Vergi uyum maliyeti vergi maliyetinin bir parçası olarak yer almakta olup bu yükümlünün katlandığı maliyettir. Vergi maliyetinin diğer kısmı idari maliyetlerdir. Vergi toplama maliyetleri maliyetlerin hesaplanabilmesi açısından açık (görünen) ve gizli (saklı) maliyet olarak ayırıma tabi tutulabilir. Açık maliyetlere katlanan birim idare iken gizli maliyetlere katlananlar yükümlüler olmaktadır.
Devletin yapmış olduğu vergileme faaliyetinin bir maliyeti vardır. İdari maliyetler; devletin vergi tahsil ederken yüklendiği maliyetler olup devlet bütçesinde açıkça görülüp hesaplanabildiği için bunlara açık maliyetler de denmektedir. Vergilemenin idari maliyeti, gelir idaresinin merkez ve taşra kuruluşlarının faaliyetlerini sürdürdüğü binaların yapımı, alım, kiralama ve alternatif kullanım maliyetleri ile gelir idaresi personelinin giderlerini, demirbaş, mobilya, kırtasiye, temizlik, aydınlatma, ısıtma vb. gibi giderleri ifade etmektedir.
Aslında vergileme faaliyeti önemli bir kamu hizmeti niteliği taşımakta, dolayısıyla da etkin bir şekilde yerine getirilmesi gerekmektedir. Diğer kamu hizmetlerinde olduğu gibi burada da arzu edilen nitelik hizmetin minimum maliyetlerle sunulmasıdır.
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 2018 yılı faaliyet raporu yayınlanmış olup, raporda Türkiye’de vergi tahsil maliyetine ilişkin veriler yer almaktadır.
Tablo 1. Genel Bütçe Vergi Gelirleri Tahsilatı ile Gelir İdaresi Başkanlığı Harcamalarının Karşılaştırılması
YILLAR |
VERGİ GELİRLERİ (BİN TL) |
GELİR İDARESİ HARCAMALARI (BİN TL) |
100 TL VERGİ TOPLAMAK İÇİN YAPILAN HARCAMA (TL) |
2008 |
189.980.827 |
1.420.975 |
0,75 |
2009 |
196.313.308 |
1.607.396 |
0,82 |
2010 |
235.714.637 |
1.637.613 |
0,69 |
2011 |
284.490.017 |
1.935.998 |
0,68 |
2012 |
317.218.619 |
2.179.670 |
0,69 |
2013 |
367.517.727 |
2.095.646 |
0,57 |
2014 |
401.683.956 |
2.313.804 |
0,58 |
2015 |
465.229.389 |
2.471.875 |
0,53 |
2016 |
529.607.901 |
2.875.482 |
0,54 |
2017 |
626.082.415 |
3.091.677 |
0,49 |
2018 |
737.954.270 |
3.362.397 |
0,46 |
NOT : 1-Vergi gelirleri rakamları brüt olup, mahalli idare ve fon payları ile red ve iadeler dahil tutarlardır.
2-2008-2018 yılları vergi gelirleri içerisindeki gelir vergisi tevkifat rakamına asgari geçim indirimi tutarı dâhildir.
Tabloda görüldüğü gibi Vergi gelirlerinin Gelir idaresi harcamalarına oranı yıllar itibariyle %1’i geçmemiş olup yıllar itibariyle azalma göstermiştir. Bu azalmanın sebebi olarak teknolojik imkanların vergilendirmede kullanımının yaygınlaştırılmasını gösterebiliriz. Gelir İdaresinin interaktif uygulamaları başarılı sonuçlar vermiştir. 2019 yılına geldiğimizde mükellefler bankalar ve interaktif vergi dairesini kullanarak ödemelerini yapabilmekte, adres değişikliği dilekçeleri, işyeri açılış, işyeri kapanış gibi bildirimleri vergi dairesine gitmeden ve vergi dairesi personeline ihtiyaç duymadan gerçekleştirebilmektedirler. Tabloda vergi gelirleri artış gösterirken Gelir idaresi harcamaları sabit kalmamış fakat azalan oranda artmıştır.
Vergi sisteminin etkinlik düzeyinin belirlenmesinde idari maliyetlerin önemli bir yeri vardır. Bu açıdan toplanan bir birim vergi geliri başına düşen idari maliyet “idari maliyet/vergi geliri” rasyosu önemli bir etkinlik kriteri olarak kullanılmaktadır. Ancak söz konusu rasyonun gelir idaresinin etkinlik düzeyinin belirlenmesinde tek başına yeterli olmayacağı açıktır. Çünkü “idari maliyet/vergi geliri” rasyosu sadece maliyet azalışlarından etkilenmez, aynı zamanda, vergi gelirlerinin değişmesiyle (ki bu, vergi oranlarının arttırılması ya da ekonomik büyümeden kaynaklanabilir) de etkilenebilir.
İktisadi ve ticari olayların vergisel ve vergi dışı geçişkenliği uyum maliyetlerin hesaplanmasını güçleştirir. Uyum maliyetler vergi maliyetinin yükümlü açısından tutarı ifade eder. Bu nedenle yükümlüler neznindeki maliyetlerin bilinmemesi ve hesaplanamaması nedeniyle vergi maliyetinin bu kısmına gizli maliyetler de denir.
Yükümlünün, kanuni belgeleri matbaada bastırması, defter ve belgeleri notere onaylatması, vergi işleri için görevlendirdiği personel ve araç-gereç için ödemeleri, mali müşavir ödediği ücretleri vb. giderler uyum maliyet kalemlerini oluşturur. Ödemelerin vergi ödemesinin gereklerinin sağlanmasına yönelik yapıldığı düşünüldüğünde bunlar genel olarak vergi uyum maliyetleri olarak isimlendirilmektedir. Mevcut açıklamayla vergi uyum maliyetleri, mükelleflerin ödediği vergiler dışında katlandığı maliyetler olarak tanımlanabilir.
Vergi uyum maliyeti ile vergi uyumu karıştırılan kavramlardır. Vergi uyumu, vergi mükelleflerinin vergiye ilişkin yükümlülüklerinin doğru, eksiksiz ve süresinde yerine getirmesi olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla devletin en önemli gelir kaynağı olan vergilerin mükellefler tarafından zamanında ve ilgili yasalara uygun olarak ödenebilmesi, diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesi mükelleflerin vergiye uyum göstermelerine bağlıdır.
Kuşkusuz, uyum maliyetlerini oluşturan unsurlarının hesaplanması son derece güçtür. Bununla birlikte analitik tekniklerden yararlanmak suretiyle bazı yaklaşık sonuçlara ulaşılabilmesi mümkündür. Günümüzde vergi maliyeti hesaplamaları genellikle idari maliyetin belirlenmesine yöneliktir. Belirlenen maliyetlerin, ülkeler arası kıyaslamalar bakımından yararı olabileceği gibi yıllar bakımından değişmeleri izlemesi bakımından yararı vardır. Gelir idaresinin açık maliyetler yanında gizli maliyetler de dikkate alınarak, vergi maliyetinin reel düzeyinin bilinmesi, vergi planlaması açısından önemli katkı sağlar.
Vergileme sonucu ortaya meydana gelen tüm maliyetler neticede bir sosyal refah kaybına yol açacak ve bunun sonucu olarak toplumun tüketebileceği toplam kişisel ve sosyal mal ve hizmetlerde azalmalar ortaya çıkacaktır. Bu durum, vergileme sonucu oluşan maliyetlerin büyüklüğünün ve toplumun maruz kaldığı refah kayıplarının belirlenmesine yönelik olarak yapılan çalışmaların artmasına neden olmuştur.
Vergi uyum maliyetlerinin yüksek olması vergiye olan gönüllü uyumu olumsuz biçimde etkilemektedir. Uyum maliyetleri, merkezi idare için oldukça önemlidir. Uyum maliyetleri yüksektir ve yönetim maliyetlerine ve gelir idaresine bağlıdır. Gelir vergisi, kurumlar vergisi ve katma değer vergisi yüksek uyum ve idari maliyetlerine sahiptir.
Ekonomik gelişmeler uyum maliyetlerini geriletmektedir. İşin büyüklüğü de uyum maliyetlerini belirlemede kilit bir faktördür. Küçük işletmeler orantısız biçimde daha yüksek uyum maliyetleri taşır. Vergi gerekliliklerine uymada yer alan büyük ölçek ekonomileri ve küçük firmalar yüksek sabit uyum maliyetlerini taşımak zorundadırlar. Avrupa komisyonu (2004) tarafından her iki kurumsal sektörde uyum maliyetlerinin önemi ve gerilemesi ile ilgili bir araştırma yapılmıştır, Bu araştırmaya Avrupa Birliği üye ülkelerinden yedi yüz şirket katılmıştır. Ankete göre, büyük ölçekli şirketler için uyum maliyetleri (250 veya daha fazla istihdam edenler) ortalama 1,5 milyon Euro ödene vergilerin %2’sini ve satışların %0,02 si kadardır. Bunun aksine, küçük ve orta ölçekli işletmelerde uyum maliyeti (250'den az çalışanı olanlar) ortalama 200.000 Euro ödenen vergilerin % 31'ini ve satışların %2,6 ‘sı kadardır.
Kanunların sık sık değişmesi mükelleflerin hatta uzmanların yeni uygulamaları takip etmekte zorlanmasına neden olmaktadır. Değişiklik hem maliyet hem de belirsizlik yaratmaktadır. Bu durumda mükellefler ya eğitimin yüksek parasal ve zaman uyum maliyetlerine katlanacaklar ya da vergi sistemine uymamayı tercih edeceklerdir
Karmaşıklık açıkça uyumluluk yükünün önemli bir belirleyicisidir. Birçok ülkede, çeşitli nedenlerle son yıllarda, vergi sistemleri zaten karmaşık olan durumu daha da karmaşık hale getirmektedir. Hemen hemen bütün OECD ülkelerinde 60’lı yıllardan bu yana harcamalarında büyük bir artışla birlikte vergilemede de bir artış görülmüştür. Bu artış vergileri daha geniş alana yayarak vergilemenin uyum maliyetlerini arttırmıştır. Bunun dışında, vergi sistemi, hükümetlerin vergiden kaçınmayı sınırlamak için yaptıkları çalışmalar nedeniyle daha karmaşık hale gelmektedir. Böylece vergi sisteminin karmaşık olması, bu karmaşayla uğraşan mükelleflerin ve vergi danışmanlarının artmasına neden olmuştur. 1980’li yıllarda basitleştirme için yapılan vergi reformları sistemin daha da karmaşık olmasına neden olmuştur.
Vergilerin hesaplanması için kayıt tutulması gereklidir. Bu kayıtlar belgelere dayanmalıdır. Kayıt tutmak için lisanslı muhasebe programları ve belgelemede kullanılan fatura bastırılması aynı zamanda noterde defter tasdik edilmesi bir maliyet yaratmaktadır.
Vergi sistemimizin karışıklığı sürekli değişken olması vergi idaresine olan yükümlülükleri yerine getirmede mutlaka personele ve meslek mensubuna ihtiyaç duyulmasına sebep olmaktadır. Firmalar bünyesinde meslek mensubu veya ön muhasebe elemanını çalıştırabildiği gibi müşavirlik hizmetlerini dışarıdan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler aracılığı ile ücret karşılığı yapabilirler. Vergi sistemimiz beyan esasına dayanmakta olup bütün vergi mükelleflerinin mevzuatı bilmesi mümkün değildir. Vergi mevzuatımızın sürekli değişken ve anlaşılmasındaki zorluk nedeniyle kamu gelirlerinin finansman kaynağı olan vergilerin tahsilinde mali müşavirlerin rolü çok büyüktür. Mükellefler kazançlarını beyan ederken mutlaka bir meslek mensubuna ihtiyaç duyarlar. Daha ötesi bu durum kanuni zorunluluktur. Uzun bir eğitim süreci ve zorlu sınav süreçleri sonucu meslek mensupları yetki almaktadırlar. Türkiye’de 2019 Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) istatistiklerine göre 51.630’ı serbest 61.229’u bağımlı olmak üzere toplam 112.859 meslek mensubu bulunmaktadır.
Eğer firma muhasebe departmanı için bir yer tutuyorsa bu onun için maliyettir. Genel giderler içinde mükellefin yapmış olduğu kırtasiye giderlerini örnek olarak gösterebiliriz.
Mükellefler sistemin anlaşılır olmaması nedeniyle idare ile ihtilafa düştükleri konularda yargı yoluna gitmektedirler. Mahkemelere yapılan harç, kırtasiye, bilirkişi, avukat vs. gibi masraflar mükellef için bir maliyet unsuru oluşturmaktadır.
Vergi uyum maliyetlerinin ölçülmesi ile ilgili olarak yaşanan sorun vergileme sonucu ortaya çıkan zaman maliyetinin parasal değerinin tespiti ile ilgilidir. Zamanın parasal değerini bulmak zordur. Firmalar vergi ilgili harcadıkları zamanı saat olarak belirleyebilirler.
Vergi sisteminin basit, anlaşılır ve kolay uygulanabilir olmamasından kaynaklanan uyum maliyetleri olmasaydı mükellefler burada harcadıkları fonları yatırım, personel ve tasarruf için kullanabilirlerdi.
Uyum maliyetleri genel olarak vergi kanunlarının gereklerini yerine getirmek üzere katlanılan maliyetler olarak tanımlanabilir. Uyum maliyetler vergi maliyetinin yükümlü açısından tutarı ifade eder. Vergi uyum maliyetlerinin hesaplanamaması nedeniyle vergi maliyetinin bu kısmına gizli maliyetler de denir.
Gelişen ekonomik faaliyetlerden dolayı vergi sisteminin kaçınılmaz biçimde karmaşık hale gelmesi, idari ve uyum maliyetinin yükselmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla reform adı altında vergi sisteminin üzerinde yapılan her yeni düzenlemenin ya da uygulamaya sokulan her yeni verginin meydana getirebileceği vergi maliyeti düzeyi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Aksi halde vergileme faaliyeti esasında oluşan maliyetlerin yükselmesi hem kıt olan vergi gelirlerinin israf edilmesine, hem de mükelleflerin yasal olmayan bir biçimde vergi dışı kalma faaliyetlerine yoğunlaşmalarına neden olacaktır. Belirtilen bu iki durum ise kısır bir döngü biçiminde vergi gelirlerinin daha da azalması sonucunu doğuracaktır.
Abdurrahman Akdoğan, Kamu Maliyesi, 19. b. Ankara: Gazi Kitabevi, 2019, s.181
Abdurrahman Akdoğan , “Vergilemenin Açık ve Saklı Maliyeti ve Vergileme Açısından Önemi”, Yeni İş Dünyası Dergisi,
Adnan Gerçek, “Türkiye’de Vergi İdaresinin Modernizasyonu Açısından Vergi Kimlik Numarası Uygulamasının Değerlendirilmesi”, Uludağ Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, C.XX (2001),
Aytül Bişkin, Sema Ünlüer, Erkan Üyümez, “Vergi Uyumunun Sağlanmasında Muhasebe Meslek Mensupları Faktörü”, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, CIII, S.2 (2018),
Christopher Evans, “Taxation Compliance and Administrative Costs: An Overview” e-Journal of Tax Research, C.1, S.1, (2003),
Doğan Şenyüz, Metin Erdem, İsmail Tatlıoğlu, Kamu Maliyesi, 14.b, Bursa: Ekin Yayınları, 2017
Elvan Teke, Vergilerin Uyum Maliyetleri:Denizli Örneği, Yüksek Lisans Tezi), Denizli:Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2004
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI 2018 YILI FAALİYET RAPORU, Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı, Şubat 2019, Yayın No:314
Özhan Çetinkaya, Nihat Edizdoğan, Erhan Gümüş, Kamu Maliyesi, 2.b,Bursa: Ekin Yayınları, 2011
Vasfi Çelik, VERGİ UYUM MALİYETLERİ VE VERGİ UYUMU: KONYA İLİ KÜÇÜK İŞLETMELERE BİR UYGULAMA, (Yüksek Lisans Tezi), Konya: Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015
VUK, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu, 4/1/1961 Resmî Gazete 10/1/1961 Sayı : 10703 Tarih :11/1/1961 Sayı:10704 Tarih:12/1/1961 Sayı:10705
24.06.2019
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Yılın Kampanyası: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.