YAZARLARIMIZ
Oktay Göktürk
Yeminli Mali Müşavir
E. Vergi Başmüfettişi
oktaygktrk23@gmail.com



ATİK Dışındaki Parasal Olmayan Kıymetlerin Düzeltmiş Değerinin Altında Satış Yapılmasında Doğacak Zarar KKEG mi?

213 sayılı Vergi usul Kanununun Mükerrer 298. maddesinde herhangi bir ayrıma gidilmeksizin amortismana tabi iktisadi kıymet olsun veya olmasın parasal olmayan kıymetlerin elden çıkarılması ile ilgili olarak enflasyon düzeltmesine tâbi tutulan değerlerin elden çıkarılması halinde, bunlara ilişkin enflasyon düzeltme farkları maliyet olarak dikkate alınır.

Ayrıca bu konu ile ilgili olarak Vergi usul Kanununa 5228 sayılı Kanunun 11'inci maddesiyle eklenen geçici 25. maddenin l bendine göre “Bu madde uyarınca düzeltilen kalemlerin elden çıkarılması halinde, bunlara ilişkin enflasyon düzeltme farkları maliyet bedeli addolunur. Şu kadar ki, amortismana tâbi olmayan kıymetlerin düzeltilmiş değerinin altında bir bedelle satılması halinde, düzeltilmiş değerle düzeltme öncesi değer arasındaki farka isabet eden zarar, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınmaz.” hükmü yer almaktadır.

Eklenen bu madde ile ilgili olarak 02.08.2004 tarihinde yayımlanan 2004/93 Sayılı Vergi Usul Kanunu Sirkülerinin “2.5  Amortismana tabi olmayan iktisadi kıymetlerin 31/12/2003 düzeltilmiş değerinin altında bir bedelle satışından kaynaklanan zararın düzeltmeye isabet eden kısmı zarar kabul edilmeyecektir” başlıklı maddesindeGeçici 25 inci maddeye eklenen (l) bendine göre, 31/12/2003 düzeltmesinde, amortismana tâbi olmayan kıymetlerin düzeltilmiş değerinin altında bir bedelle satılması halinde, düzeltilmiş değerle düzeltme öncesi değer arasındaki farka isabet eden zarar, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınmayacaktır. Amortismana tabi olan iktisadi kıymetlere ilişkin enflasyon düzeltme farkları ise maliyet bedeli olarak değerlendirilecektir.

Örneğin, 31/12/2003 tarihli düzeltilmemiş bilançodaki değeri 100 birim olan bir emtia veya iştirak hissesinin düzeltilmiş değeri 110 birim ise ve bu kıymet 1/1/2004 sonrasında 80 birime satılabilmişse satış zararı olarak dikkate alınabilecek tutar (100 – 80 =) 20 birim olacak, düzeltme farkına isabet eden 10 birim zarar kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır.

Bu uygulama sadece zarar oluşturan durumlar için geçerlidir. Satış karını azaltan işlemler için böyle bir düzenleme öngörülmediğinden düzeltmeye bağlı kar azalışı olduğu gibi dikkate alınacaktır.hükümleri yer almaktadır.

Ancak söz konusu bu geçici madde ve sirküler 2003 yılında yapılan enflasyon düzeltmesi ile ilgili hususların açıklanması ile alakalıdır. Çünkü ilgili madde de amortismana tâbi olmayan kıymetlerin düzeltilmiş değerinin altında bir bedelle satılması halinde, düzeltilmiş değerle düzeltme öncesi değer arasındaki farka isabet eden zarar, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınmayacağı ile ilgili olduğundan 2023 yılı ile ilgili olarak bu hususla alakalı herhangi bir geçici madde yayınlanmamıştır.

2023 yılında yapılan enflasyon düzeltmesi ile ilgili olarak yayımlanan 555 Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bu konu hakkında yapılan düzenleme aşağıdaki gibidir;

213 sayılı Vergi usul Kanununun Enflasyon düzeltilmesine tabi tutulmuş bilançoda yer alan parasal olmayan kalemlerin daha sonra elden çıkarılması başlıklı 53. Maddesinin 1. Bendinde213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (1) numaralı bendi hükmü uyarınca, enflasyon düzeltmesine tâbi tutulan parasal olmayan kıymetlerin elden çıkarılması halinde, bunlara ilişkin enflasyon düzeltme farkları maliyet olarak dikkate alınacaktır.

Ancak, düzeltme işlemine tabi tutulmuş olan 2023 hesap dönemi sonuna ait bilançoda yer alan parasal olmayan kıymetlerden amortismana tabi olmayan kıymetlerin, düzeltilmiş değerlerinin altında bir bedelle satılması halinde, düzeltme sonrası değerle, düzeltme öncesi değer arasındaki farka isabet eden zarar, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınmayacaktır.” hükmü yer almaktadır.

Daha sonra aynı konu ile ilgili olarak 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesi ve Geçici 33. maddesi kapsamında yayımlanan 165 No’lu Vergi Usul Kanunu sirkülerinin 11. ATİK Dışındaki Parasal Olmayan Kıymetlerin Düzeltmiş Değerinin Altında Satışının Yapılması başlıklı maddesinde “555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 53 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasında, düzeltme işlemine tabi tutulmuş olan 2023 hesap dönemi sonuna ait bilançoda yer alan parasal olmayan kıymetlerden amortismana tabi olmayan kıymetlerin, düzeltilmiş değerlerinin altında bir bedelle satılması halinde, düzeltme sonrası değerle, düzeltme öncesi değer arasındaki farka isabet eden zararın, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, düzeltilmiş değerle düzeltme öncesi değer arasındaki farka isabet eden ve gider olarak kabul edilmeyecek zarar tutarının;

- Satış bedelinin 2023 hesap dönemi sonuna ait düzeltme öncesi değerden düşük olması halinde, düzeltme öncesi değerle düzeltilmiş değer arasındaki tutarın tamamı,

 - Satış bedelinin 2023 hesap dönemi sonuna ait düzeltme öncesi değerin üstünde ancak 2023 hesap dönemi sonuna ait düzeltilmiş değerin altında olması halinde ise satış bedeli ile düzeltilmiş değer arasındaki tutar

olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Öte yandan, mezkûr Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (5) numaralı bendinde ise; “… Enflasyon düzeltmesine tâbi tutulan değerlerin elden çıkarılması halinde, bunlara ilişkin enflasyon düzeltme farkları maliyet addolunur…” hükmü yer almaktadır.

Bu çerçevede, 1/1/2024 tarihinden itibaren yapılacak işlemlerde anılan maddenin uygulanması ve kazancın tespitinde en son düzeltilmiş değerlerin maliyet olarak kabul edilmesi; dolayısıyla enflasyon düzeltmesi yapılmış amortismana tabi olmayan iktisadi kıymetin elden çıkarılması halinde, bu işlem neticesinde oluşan kârın/zararın, bu işlemden önce yapılmış en son düzeltme işlemi baz alınarak belirlenmesi, amortismana tabi olmayan kıymetlerin düzeltilmiş değerinin altında bir bedelle satılması halinde, 2023 hesap dönemi sonu itibarıyla  düzeltilmiş değerinin altında kalan kısmının zarar olarak kabul edilmemesi ve 2024 hesap döneminden itibaren yapılan enflasyon düzeltmesi işlemleri çerçevesinde oluşan maliyet artışı nedeniyle bir satış zararı doğması halinde ise bu zararın tamamının mali zarar olarak kabul edilmesi gerekmektedir.” hükümleri yer almaktadır.

2023 yılında yapılan enflasyon düzeltmesine ilişkin düzenlenen yasa hükümlerinde sadece enflasyon düzeltmesine tâbi tutulan değerlerin elden çıkarılması halinde, bunlara ilişkin enflasyon düzeltme farkları maliyet addolunur hükmü yer almaktadır. Kanun maddesinde “düzeltme işlemine tabi tutulmuş olan 2023 hesap dönemi sonuna ait bilançoda yer alan parasal olmayan kıymetlerden amortismana tabi olmayan kıymetlerin, düzeltilmiş değerlerinin altında bir bedelle satılması halinde, düzeltme sonrası değerle, düzeltme öncesi değer arasındaki farka isabet eden zarar, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınmayacaktır.” şeklinde herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Ayrıca bu konu ile alakalı da herhangi bir geçici madde düzenlemesi bulunmamaktadır.

Bu konu hakkında herhangi bir kanun maddesi bulunmamasına rağmen tebliğ ve sirküler ile yapılan düzenleme neticesinde düzeltilmiş değerle düzeltme öncesi değer arasındaki farka isabet eden ve gider olarak kabul edilmeyecek zarar tutarının kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması hükmü açıkça hukuka aykırıdır. Kanunda düzenlenmesi esas olan ve mülkiyet hakkını etkileyen önemli bir hususun kanun da düzenlenmeden sadece tebliğ ve sirküler olarak düzenlenmesi hukuk hiyerarşisi normlarına aykırılık teşkil etmektedir. Bu hususun 2003 yılında olduğu gibi geçici bir madde ile yasama erki tarafından kanun ile düzenlenmesi gerekirdi.

2025 yılında yapılacak satışlara istinaden düzeltilmiş değerin altında kalan bedellerin kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacağına dair herhangi bir düzenleme de bulunmadığından bu şekilde oluşacak satış zararlarının kanunen kabul edilmeyen giderlerde gösterilmesine gerek bulunmamaktadır.

Yukarıda açıklamaya çalıştığım bu husus ile ilgili mükellefler tarafından beyanname verilirken dava açılması düşünülüyorsa beyannamelerini ihtirazi kayıtla vermeleri büyük önem taşımaktadır.

14.05.2025

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.

>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV  Ayrıntılar için tıklayın.

GÜNDEM