Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan, 31/07/2025 tarihli Katma Değer Vergisi (KDV) Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 55) Taslağı'nda öngörülen düzenlemeler üç temel hususta şekillenmektedir:
Tebliğ taslağı, KDV istisnalarının kapsamını doğrudan etkileyen iki önemli düzenleme getirmektedir. Bu düzenlemelerden ilki, milli savunma ve iç güvenlik alanındaki alımlara yönelik tamamen yeni bir istisna iken; ikincisi, vakıf taşınmazlarının satışına ilişkin mevcut bir uygulamayı genişletmektedir.
1.1. Milli Savunma ve İç Güvenlik Alımlarına Yönelik Taşıt İstisnası
7555 sayılı Kanun ile 3065 sayılı KDV Kanunu'nun 13. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (o) bendiyle, milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçlarına yönelik belirli taşıt teslimleri için tam istisna getirilmiştir.
İstisnanın uygulanabilmesi hem alıcı kurumlar hem de satıcı mükellefler için belirli yükümlülüklerin yerine getirilmesine bağlanmıştır:
Satıcı mükellefin, alıcı kurum tarafından usulüne uygun bir istisna belgesi ibraz edilmeden istisna uygulaması durumunda, ziyaa uğratılan vergi, ceza, zam ve faizlerden alıcı kurum ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır.
1.2. Taşınmaz Satışlarında İstisna Kapsamının Genişletilmesi
Tebliğ taslağının 5. maddesi, taşınmaz satışlarına ilişkin mevcut bir istisnanın kapsamını genişletmektedir. Yeni düzenlemeye göre, "Vakıflar Genel Müdürlüğünün yönettiği ve temsil ettiği mazbut vakıfların mülkiyetinde bulunan taşınmazların" satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler KDV'den istisna tutulacaktır. Bu noktada önemli bir ayırım yapılmıştır: Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün kendi mülkiyetindeki taşınmazlar ile yönetmediği veya temsil etmediği diğer vakıflara (mazbut olmayan) ait taşınmazların satışı bu istisnanın dışındadır.
"Mazbut vakıf," yönetimi ve temsili kanun gereği doğrudan devlete, yani Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne geçmiş olan vakıfları ifade eder. Dolayısıyla bu düzenleme, esasen devlet kontrolündeki çok büyük bir taşınmaz portföyünün satışını KDV'den muaf tutarak bu varlıkların elden çıkarılmasını teşvik etmektedir. Bu durum, alıcılar için maliyeti düşürerek satışları daha cazip hale getirecek ve bu mülklerin ekonomiye kazandırılmasını veya Hazine'ye kaynak oluşturulmasını hızlandırabilecektir.
Taslak, vergi istisnaları ve teşvikler sunarken bir yandan da vergi matrahını korumaya ve sahtecilikle mücadele etmeye yönelik önemli adımlar atmaktadır.
2.1. Sahte veya Yanıltıcı Belge Kullanımına İlişkin Müeyyideler
Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge (SMİYB) düzenlediği veya kullandığı vergi inceleme raporu ile tespit edilen mükelleflere yönelik son derece ağır idari yaptırımlar getirilmektedir. Bu düzenleme, geleneksel vergi cezalarının (vergi ziyaı cezası, hapis cezası riski) çok ötesine geçerek, fiilin işlenmesini mükellefin devlet teşviklerinden yararlanma hakkını temelden ortadan kaldıran bir mekanizmaya bağlamaktadır.
SMİYB düzenleme veya kullanma fiilinin tesbiti halinde, mükellefin sahip olduğu yatırım teşvik belgesi iptal edilecek, bu belgeye dayanılarak daha önce düzenlenmiş olan KDV istisna belgeleri de geçersiz sayılacaktır. Ayrıca, bu durumdaki mükelleflere yeni bir istisna belgesi verilmesi de mümkün olmayacaktır. Bir yatırım teşvik belgesinin iptali, bir projenin finansal fizibilitesini tamamen ortadan kaldırabilecek güçte bir yaptırımdır.
2.2. İthalatta KDV Matrahının Yeniden Belirlenmesi
Tebliğ taslağının 6. maddesi, ithalatta KDV matrahının tesbitine ilişkin önemli bir değişiklik öngörmektedir. 4760 sayılı ÖTV Kanunu'nun 16. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listedeki malların ithalinde, ödenecek ÖTV'ye karşılık olarak gümrük idaresince alınan teminatın hesaplanmasına esas ÖTV tutarının, artık ithalatta KDV matrahına dahil edilmesi zorunlu hale getirilmiştir.
Mevcut uygulamada, ÖTV'nin ithalat anında değil, malın yurt içinde tesliminde ödenmesine olanak tanıyan teminat mekanizması, bu "gelecekte ödenecek" ÖTV tutarının ithalat anındaki KDV matrahına dahil edilmemesine yol açıyordu. Bu durum, ithalat anında daha düşük bir KDV matrahı ve dolayısıyla daha düşük bir KDV ödemesi anlamına geliyordu. Yeni düzenleme, henüz fiilen ödenmemiş ancak "teminata bağlanmış" olan bu ÖTV tutarını KDV matrahına ekleyerek bu zamanlama avantajını ortadan kaldırmaktadır. Bu, ithalatın finansman maliyetini bir miktar artırırken, Hazine'nin KDV gelirlerini öne çekmesini ve vergi matrahının aşındırılmasını önlemesini sağlayan mali bir sıkılaştırma adımıdır.
Taslakta yer alan örnekten anlaşılacağı üzere, KDV matrahı teminata bağlanan ÖTV tutarı kadar artmakta ve ödenecek KDV de bu yeni ve daha yüksek matrah üzerinden hesaplanmaktadır.
Taslak, KDV iade süreçlerine ilişkin, mükellefler için önemli uyum yükümlülükleri getiren iki temel teknik değişiklik içermektedir.
3.1. Amortismana Tabi İktisadi Kıymetlere (ATİK) İlişkin Yüklenilen KDV'nin İade Hesabı
Taslağın en teknik ve mükellefler açısından en karmaşık düzenlemesi, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin (ATİK) alımı nedeniyle yüklenilen KDV'nin iade hesabına dahil edilmesine yönelik yeni hesaplama yöntemidir. Bu düzenleme, iade sisteminde ATİK'ler için köklü bir değişim anlamına gelmekte ve iadeye ilişkin risk ile ispat yükümlülüğünü büyük ölçüde mükellefe devretmektedir.
Yeni yöntem, iade edilecek KDV payını, ATİK'in ekonomik ömrü boyunca iade hakkı doğuran işlemlerdeki fiili kullanım oranına bağlamaktadır. Hesaplama, her iade dönemi için kümülatif olarak yapılacak, iade hesabına dahil edilebilecek azami pay taslak tebliğde belirtilen formülle belirlenecektir. Buradaki kritik nokta, hesaplanacak azami pay tutarından, önceki dönemlerde aynı ATİK için iade hesabına verilmiş olan kümülatif payların düşülecek olmasıdır. Bu durum, bazı dönemlerde iade alınacak payı ciddi ölçüde azaltabilir; hatta sıfırlayabilir.
Mükellefler, bu karmaşık hesaplamayı gösteren ve taslakta formatı verilen özel bir tabloyu iade talep dosyasına eklemekle yükümlü kılınmıştır. Taslaktaki örnek uygulama, yöntemin işleyişini ve potansiyel sonuçlarını net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Son derece karmaşık ve hataya açık bir takip sistemi gerektiren bu uygulama, vergi idaresinin, ATİK'lerin zamanla iade hakkı doğurmayan işlemlerde kullanılmasından kaynaklanan potansiyel vergi kaybı riskini minimize etme amacında olduğunu göstermektedir.
3.2. KDV İade Taleplerinde Asgari Tutar Şartı
1 Nisan 2025 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, mükelleflerin iade hakkı doğuran işlemlerine ilişkin KDV iade talebinde bulunabilecekleri asgari tutar 10.000 TL olarak belirlenmiştir. Bu alt sınır, vergi dairesinin küçük tutarlı ve işlem maliyeti yüksek iade talepleriyle meşgul olmasının önüne geçerek, denetim kaynaklarının daha büyük ve önemli dosyalara odaklanmasını sağlamayı amaçlayan bir idari optimizasyon adımıdır.
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde değişiklik öngören 55 Seri No'lu Tebliğ Taslağı, önemli ve çok yönlü düzenlemeler getirmektedir. Analiz edilen temel değişiklikler; milli savunma ve iç güvenlik alımlarına yönelik yeni ve kapsamlı bir tam istisna getirilmesi, mazbut vakıf taşınmazlarının satışının KDV'den istisna tutulması, sahte veya yanıltıcı belge kullanımına karşı yatırım teşviklerinin iptali gibi ağır yaptırımlar öngörülmesi, ithalatta teminata bağlanan ÖTV'nin KDV matrahına dahil edilerek vergi tabanının genişletilmesi, ATİK'lere ilişkin KDV iade hesaplamasının kümülatif oranlama gibi son derece karmaşık bir yönteme bağlanması ve KDV iade talepleri için asgari bir tutar belirlenmesidir.
Milli savunma gibi stratejik olarak belirlenen alanlara vergisel teşvikler sunulurken; diğer taraftan, vergi tabanını genişletme, vergi güvenliğini artırma ve özellikle KDV iade sürecini daha sıkı bir mali kontrol altına alma yönünde adımlar atılmaktadır. Özellikle ATİK iadesine ilişkin getirilen yeni hesaplama yöntemi, mükellefler için ciddi bir uyum maliyeti, karmaşık bir takip yükümlülüğü ve finansal risk unsuru olarak öne çıkmaktadır.
Yaptığımız analizler, tebliğ taslağına dayanmaktadır. Taslağın, kamuoyundan ve ilgili paydaşlardan gelecek geri bildirimler doğrultusunda değişikliğe uğrayabileceği ve Resmî Gazete'de yayımlanacak nihai metnin farklılıklar içerebileceği unutulmamalıdır.
05.08.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.