YAZARLARIMIZ
Dinçer Dinç
Avukat
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Mali Hukuk Bilim Uzmanı
av.smmm.dincerdinc@gmail.com



213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 160/A. Maddesi Uyarınca Sahte Belge Düzenleme Riski Nedeniyle Vergi Mükellefiyetinin Re'sen Terkin Kılınma İşlemlerinin Mevzuat Bütünlüğünde Değerlendirilmesi

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 160/A. maddesi uyarınca sahte belge düzenleme riski nedeniyle vergi mükellefiyetinin re'sen terkin ettirilmesine ilişkin işlem; birincil ve ikincil mevzuat ile getirilen usul ve esaslar muvacehesinde, vergi idaresi yetkilendirilmiştir. İdare tarafından hangi biçimde ? ve hangi şartlar altında ? birincil ve ikincil mevzuat bütünlüğüne göre mükellefiyetin re’sen terkin işlemi tesis kılınacağı işbu makalemiz izah kılınmaya çalışılmıştır.   

213 SAYILI VUK 160/A MADDESİ KAPSAMINDA RE’SEN TERKİN İŞLEMİNİN YASAL DAYANAĞI VE DEĞERLENDİRİLMESİ

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Mükellefiyet kaydının analiz ve değerlendirme sonuçlarına bağlı olarak terkini" başlıklı 160/A. maddesinde; "(Ek:5/12/2019-7194/24 md.) Mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükellefler vergi incelemesine sevk edilir ve bunlar nezdinde yoklama yapılır.

Yoklamayı müteakip, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen esaslar çerçevesinde vergi dairesinin mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğuna ilişkin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdarın onayı ile mükellefiyet kaydı terkin edilir ve bu durum mükellefe tebliğ edilir. Tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde 153/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan asgari teminat tutarından az olmamak üzere, sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen belgelerde yer alan toplam tutarın %10’u tutarında aynı maddede belirtilen türde teminat verilmesi ve tüm vergi borçlarının ödenmesi şartıyla mükellefiyet, terkin tarihi itibarıyla yeniden tesis edilir. Mükellefiyetin terkin edildiği tarih ile yeniden tesis edildiği tarih aralığında verilmeyen beyanname ve bildirimler, yeniden tesise ilişkin yazının mükellefe tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde verilir ve tahakkuk eden vergiler aynı sürede ödenir. ..." düzenlemesine yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuatın incelenmesinden; vergi kanunlarının lafzı ve ruhu ile hüküm ifade edip lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı gözönünde tutularak uygulanması gerekmektedir. Sahte belge düzenleme riski nedeniyle vergi mükellefiyetinin 213 sayılı Kanun'un 160/A. maddesi uyarınca re'sen terkin edilebilmesi için; - Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilmesi,

- Sonrasında vergi incelemesi sevk edilip yoklama yapılması,

- Yoklamaya müteakiben vergi dairesinin mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğuna ilişkin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdarın onayı gerekli olup,

- Aynı zamanda işlemin mükellefe tebliğ edilmesi,

gerekmektedir.

Vergisel işlemlerde ekonomik yaklaşım ilkesi uyarınca gerçek mahiyet esas olup genel olarak delil serbestisi geçerlidir. Vergi Usul Kanunu'nun 160. maddesinde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi halinde vergi mükellefiyetinin kapatılacağı düzenlenmiştir. 160/A maddesinde ise vergi incelemesinin başlanılması ve bitirilmesi bir kenara bırakılarak vergi incelemesine sevk düzeyinde yeterli görülüp "riske" dayalı olarak vergi mükellefiyetinin terkin edilmesine ilişkin olması nedeniyle ispatın derecesinin normalden daha yüksek olması gerektiği değerlendirilmektedir.

Diğer taraftan, bir an için 160/A maddesinde teminat verilmesi ve tüm vergi borçlarının ödenmesi şartıyla mükellefiyet, terkin tarihi itibarıyla yeniden tesis edileceği düzenlemesine yer verildiği gözetilse de parasal tutarın yüksek olması nedeniyle idarenin ispata dair yükümlülüğünden ayrılmayı gerektiren bir husus olarak görülmemesi gerektiğini de ifade etmek isteriz.

SONUÇ

213 sayılı VUK 160/a madde kapsamında mükellefiyetin re’sen terkin işlemlerinde:

Mükellefin/müvekkilin;

  • Vergi incelemesine sevk edildiğine dair herhangi bir bilgi ve belge sunulmaması nedeniyle Kanun'un lafzında açıkça yer alan vergi incelemesine sevk edilmediği gibi,
  • Hakkında riske ilişkin olarak beyanname, bildirim, borç durumu gibi "belgeye dayalı hususlarda" olumsuz tespitler bulunsa da yapılan yoklamada bir çok işçi çalıştırılıp ilgili makine ve emtialar ile araçlar yer aldığı gibi,
  • Yoklama esnasında çekilen fotoğraflardan şirketin faal olduğu anlaşıldığından,
  • Kanun'un lafzı ve ruhu dikkate alındığında belgenin dışında "yerinde tespite" ilişkin yoklamanın olumlu olması nedeniyle,

Düzenlediği tüm faturalar açısından sahte belge düzenleme riskinin vergi mükellefiyetinin re'sen terkin ettirilmesini gerektirecek düzeyde olduğunun kabulüne imkan vermeyeceğini düşünmekteyiz.

29.11.2023

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Yılın Kampanyası: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM