Son olarak 09/09/2025 tarihli Resmi Gazete‘de yayımlanan 10380 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 1/1/2026 tarihi itibariyle bazı mükellefler basit usul mükellefiyet kapsamından çıkarıldı. Bu Karar ile Büyükşehir belediyesi olan illerde (nüfusu 30.000’i geçmeyen ilçeler hariç) her türlü emtia imalatı ile uğraşanlar, her türlü emtia alım-satımı ile uğraşanlar, inşaat ile ilgili her türlü işlerle uğraşanlar, motorlu taşıtların her türlü bakım ve onarım işleriyle uğraşanlar, lokanta ve benzeri hizmet işletmelerini işletenler, eğlence ve istirahat yerlerini işletenler, şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunanlar basit usul mükellefiyet kapsamından çıkarıldı.
Bu durumda, artık, sadece (basit usulün diğer şartlarını sağlamak şartıyla) terzi, berber, kuaför ve küçük çaplı tamir işleriyle uğraşan esnaf için basit usulde mükellefiyet söz konusu olacaktır. Bazı yazılarda kuaförlerin de artık basit usul mükellefiyetten yararlanamayacağı ifade edilse de bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Zira düzenlemede, lokantalardan açık bir şekilde bahsedilse bile kuaför ve berber gibi hizmet işletmelerinden hiç bahsedilmemektedir. Dolayısıyla kuaför ve berber gibi hizmet işletmelerinin işleten şahısların diğer koşulları da taşımaları halinde basit usul mükellefiyetten faydalanmaları mümkündür. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan çalışmalar neticesinde, bunlardan özellikle kent merkezlerinde ve kiraları yüksek olan caddelerde faaliyette bulunan kuaförlerin, berberlerin ve diğer basit usul mükelleflerin yıllık kiraları (veya emsal kiraları) basit usulün genel şartlarını (2025 yılı içim 79.000 TL) ihlal ettiği gerekçesiyle basit usul mükellefiyetlerine son verildiği, bazı basit usule tabi mükelleflerin ise POS cihazı vasıtasıyla yaptıkları satışları yıllık haddi aştığından, bunlar hakkında gerçek usulde mükellefiyet tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Basit usul mükellefiyete ilişkin 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu 47 inci ve 48 inci maddelerinde yer alan basit usule tabi olmanın genel ve özel şartlarından birini ihlal ettiği tespit edilen mükellefler, ertesi takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilirler. Ancak, sonradan idare tarafından şartların ihlal edildiğinin tespit edilmesi halinde, şartlardan herhangi birinin ihlal edildiği takvim yılından sonraki takvim yılı itibariyle gerçek usulde mükellefiyet tesis edilecektir.
Diğer yandan, mükellefiyet tesis ettirmeden ticari/zirai/mesleki faaliyette bulunduğu tespit edilen mükellefler hakkında da bu faaliyetlerin başlangıç tarihinden itibaren mükellefiyet tesis edilmektedir. Bu durumda, kayıt dışı faaliyette bulunulan dönemler için takdir komisyonları tarafından çeşitli harici doneler kullanılarak tabi olunması gereken vergi türleri itibariyle vergi matrahları takdir edilmekte ve bu matrahlar üzerinden vergi daireleri tarafından vergi ziyaı cezalı tarhiyat yapılmaktadır.
Daha önce, buna benzer tespitler üzerine gerçek usulde mükellefiyet kaydı tesis edildikten sonra, tespit tarihi itibariyle geriye dönük olarak, katma değer vergisi, gelir vergisi ve geçici vergi yönlerinden vergi ziyaı cezalı tarhiyat yapılmasının yanında (elektronik ortamda) beyanname verme, defter tasdik ettirme, Ba-Bs bildirim formu verme, fatura düzenleme ve bunun gibi mükellefiyete bağlı sorumlulukların yerine getirilmediği gerekçesiyle usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları da kesilmekteydi. Kesilen bu cezalara karşı açılan davalarda, yargı mercilerince, geriye yönelik mükellefiyet kaydı tesis edildikten sonra mükellefiyete bağlı sorumlulukların ancak ileriye yönelik olarak yerine getirilmesinin beklenebileceği, işe başlama tarihi ile mükellefiyetin tesis edildiği tarih arasındaki dönemlerde elektronik ortamda beyanname verilmesinin hukuken ve fiilen mümkün olmadığı, elektronik ortamda beyanname vermesi gerektiğinden haberdar olmayan davacı adına beyanname vermediğinden hareketle ceza kesilemeyeceği gibi gerekçelerle bu cezaların kaldırılması yönünde kararlar verilmiştir.
Bunun üzerine, 449 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği çıkarılmış olup bu tebliğ ile birlikte, geçmişe yönelik mükellefiyet tesis edilenlere, elektronik ortamda beyanname ve bildirimlerin verilmemesi nedeniyle, söz konusu beyanname ve bildirim verilmeyen dönemlere ilişkin olarak 213 Sayılı Kanunun Mükerrer 355 inci maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası veya 352 nci maddesi uyarınca usulsüzlük cezası artık kesilmeyecektir. Söz konusu tebliğde sadece elektronik ortamda beyanname ve bildirimlerin verilmemesi nedeniyle ceza kesilmemesi hususunda düzenleme yapılmış olmakla birlikte, aynı şekilde, geçmişe yönelik mükellefiyet tesis edilenlere, geçmiş dönemler için 213 Sayılı Kanunun 353 üncü maddesi (Fatura ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmaması ile diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmaması) hükmüne göre ceza kesilmesi de mümkün değildir.
Diğer yandan, mükellefiyet tesis ettirmeden ticari/zirai/mesleki faaliyette bulunduğu tespit edilen mükellefler ile basit usule ilişkin şartları ihlal ettiği sonradan tespit edilen mükellefler hakkında, geçmişe yönelik olarak (gerçek usulde) mükellefiyet kaydı tesis edilmesi halinde vergi daireleri tarafından yapılacak işlemler de 449 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmıştır. Bu tebliğde yapılan açıklamaya göre, vergi dairelerince; haklarında (vergi türleri de belirtilmek suretiyle) mükellefiyet tesis edildiği, beyanname ve bildirimlerini elektronik ortamda vermelerini sağlayacak işlemleri yerine getirmeleri için kendilerine 15 günlük süre verildiği hususunun bir yazı ile ilgili mükelleflere tebliğ edilmesi gerekir. Mükelleflere tebliğ edilen bu yazıda;
a) Beyanname ve bildirim verme süresinin son günü bu yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içindeki tarihlere denk gelen beyanname ve bildirimlerin, sürelerinde ve duruma göre elden, posta vasıtasıyla veya elektronik ortamda verilmesi gerektiği,
b) Beyanname ve bildirim verme süresinin son günü, bu yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün geçtikten sonraki tarihlere denk gelen beyanname ve bildirimlerin ise sürelerinde, mutlaka elektronik ortamda verilmesi gerektiği,
c) Söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda haklarında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ceza hükümlerinin tatbik edileceği hususlarına da yer verilecektir.
Bununla birlikte, geçmişe yönelik olarak mükellefiyet tesis edilmesi halinde, geçmişe dönük vergilendirme yapılsa bile geçmişe dönük ve usul yönünden cezalandırma yapılmayacaktır. Nitekim, son zamanlarda, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan çalışmalar neticesinde, basit usule tabi mükelleflerin basit usulün genel veya özel şartlarından herhangi birini ihlal ettiğinin tespit edilmesi halinde geçmişe dönük gerçek usulde mükellefiyet kaydı tesis edildiği ve bunlara mükellefiyete bağlı ödevlerin yerine getirmeleri için yazı gönderilerek 15 günlük süre verildiği ve bu yazının tebliği tarihinden önceki dönemler için vergilendirme yapılmadığı ifade edilmektedir.
Bu bakımdan, basit usulün genel veya özel şartlarından herhangi birini ihlal eden mükelleflerin bu hususlara dikkat etmelerinde ve vergi dairesi tarafından kendilerine gönderilmiş olan yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mükellefiyete bağlı ödevleri yerine getirmek üzere mali müşavirler ile çalışmaya başlamalarında fayda bulunmaktadır.
06.10.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.