YAZARLARIMIZ
Ahmet Turgut Akkaya
Vergi Başmüfettişi
turgutakkaya@yahoo.com



Yapay Zekâ Kurgan’ dan mı İbaret?

I-GİRİŞ

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ‘mevzuu’ kenar başlıklı ilk maddesinde; bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır tanımı yer almakta ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda da benzer şekilde  kanunda sayılı mükellefler bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden vergilendirilmektedir. Kurumlar Vergisi Kanununda safi kazancın belirlenmesinde temel ölçü öz sermaye kıyaslamasıdır. Öz sermayenin tespiti sırasında indirilecek giderler ile indirimi kabul edilmeyen giderlerin de dikkate alınması gerekmektedir.

Ticari faaliyette kâr elde etmek amaç olsa da zarar da kârın öz kardeşidir. Bu kapsamda vergi literatüründe de kurum ya da gerçek kişilerin yıllık zararlarını belirli şartlar altında izleyen dönemlerde elde edilecek kârlarından mahsup edebilmelerine imkân tanınmaktadır.  

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun ‘Zarar Mahsubu’ başlıklı 9’ uncu maddesinde; ‘(1) Kurumlar vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek şartıyla aşağıda belirtilen zararlar indirim konusu yapılır.’ Denilerek devamında bu işleme ilişkin fıkra ve bentler tadadi sayılmıştır. Zarar mahsubu işlemini yurtiçi ve yurtdışı faaliyetlerden doğan zararların mahsubu olarak ikiye ayırmak mümkündür.

Vergi Denetim Kurulu Başkanlığınca 1 Ekim itibariyle devreye alınan Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi (KURGAN) tarafından belirli filtrelere dayanılarak Türkiye çapındaki mükelleflerin tüm mal ve hizmetlerine ait alış ve satış işlemleri anlık olarak taranmakta, çok sayıda ölçüt ve veri kaynağından toplanan bilgiler üzerinden bu işlemlerin risk puanları hesaplanmakta ve denetim çalışmalarına dâhil edilebilmektedir. Belirtilen sistem risk analiz merkezince kullanılan yapay zekânın sadece e-fatura üzerine yansıyan bir yönüdür.

Yazımızda Kurumlar Vergisi Kanununun ‘Zarar Mahsubu’ kenar başlıklı ikinci fıkrasında yer alan Kanunun 20’ nci maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde devralınan kurumların devir tarihi itibariyle öz sermaye tutarını geçmeyen zararları hükmünün yapay zekâ ile tespit edilebilme olasılığı/imkânı ve değerlendirilmesi hususlarına yer verilecektir.

II-DEVİR HALİNDE GEÇMİŞ YIL ZARARLARI MAHSUBU ve KURGAN

KVK’ nın 9’ uncu maddesi uyarınca kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar indirim konusu yapılabilecektir. İlgili maddenin gerekçesinde; zarar mahsubunun belirli bir süre içinde gerçekleştirilemediği takdirde, oluşan zarar işletme zararı olarak değerlendirilmemekte ve sermayede meydana gelen zarar olarak dikkate alınması gerektiği, işletme zararından çıkıp sermayede kesin eksilme sayılması için beş yıllık bir sürenin öngörüldüğü ve mükelleflerce bir hesap dönemi içerisinde oluşan zarar beş hesap dönemi boyunca oluşacak kârlarla mahsup edilemiyorsa, o zararın artık sermayede meydana gelen bir eksilme olarak değerlendirildiği ve mahsup imkânının ortadan kalktığı belirtilmektedir. Bu sınırlamalar çerçevesinde, devir halinde varlıkları devralan kurum bünyesinde zarar mahsubuna da imkân verilmektedir.

Yukarıda belirtilen kanun madde ve gerekçeleri gereği; zarar mahsubunun 5 (beş) yıllık süre ile sınırlandırılmasının sebebinin kanun koyucunun sermayede meydana gelen azalmaları zarar olarak kabul etmemesinden kaynaklandığı söylenebilir. Gelir Vergisi Kanunu 88. maddesinde ‘sermayede vukua gelen azalmalar zarar addolunmaz’ şeklinde amir hüküm yer almaktadır. Belirtilen süreden sonra zarar devam ediyorsa söz konusu zarar artık sermayede azalış olarak addedilmeli ve sonraki yıl karından indirilmemelidir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 20. maddesinin ‘devir’ ile ilgili kısmı özetle, ‘Devir işleminin bu maddede belirtilen şartlar çerçevesinde yapılması halinde, devrolunan kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilecek olup, devirden doğan kazancın hesaplanmayacağı ve vergilendirilmeyeceği açıklanmış;  ilgili hesap döneminin başlangıcından devir tarihine kadar olan döneme ilişkin faaliyet sonuçlarına ilişkin olarak hazırlanarak müştereken imzalanan münfesih kuruma ait kıst dönem kurumlar vergisi beyannamesi ile devir işleminin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar geçen süre içerisinde yapılması halinde, münfesih kurumun önceki hesap dönemine ilişkin olarak hazırlanarak müştereken imzalanan münfesih kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesi, bu madde uyarınca birleşmenin ticaret sicilinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde münfesih kurum ve birleşilen kurum tarafından münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirileceği belirtilmiş ve 10.11.2022 tarihinden itibaren devir halinde verilmesi gereken beyannamelerin elektronik ortamda verilmesi gerektiği Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesinde duyuru olarak yayınlanarak kâğıt ortamında da verilebileceği ihtimalinin önü kapatılmıştır.  

Buna göre devralan kurumlar, kendi bünyelerinde oluşan zararların yanı sıra; Kurumlar Vergisi Kanunun 20’ nci maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde devralınan kurumların devir tarihi itibarıyla öz sermaye tutarını geçmeyen zararları da kazançlarından indirebileceklerdir. Bu maddede belirtilen öz sermaye tutarından kasıt, devralınan kuruma ilişkin bilanço aktif toplamından bilançoda yer alan borçların düşülmesi sonucu bulunacak tutardır.

Ancak söz konusu zarar mahsubunun yapılabilmesi için, aynı kanunun 9. maddesine göre devralınan kurumun son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması ve devir neticesinde zarar mahsubu yapacak kurumun, devralınan kurumun faaliyetine devir işleminin meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az beş yıl süreyle devam etmesi gerekmektedir. Burada belirtilen beş yıllık süre de daha önce bahsedilen kanun koyucunun iradi açıklamasından ve Gelir Vergisi Kanunun 88. maddesinde belirtilen hükümlerden kaynaklanmaktadır. Zaten faaliyetin, zarar mahsubu yapıldıktan sonra arızi hale getirilmesi veya sona erdirilmesi halinde zarar mahsubu uygulamasından yararlanılması madde hükmünün getiriliş amacı ile çelişirdi. Belirtilen şartların ihlali halinde zarar mahsubu olanağı ortadan kalkacağından gerekli düzeltme işlemi yapılacak; yersiz zarar mahsubu nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler için vergi ziyaı doğmuş sayılacaktır.

Günümüz teknolojisi ile yapay zekâ birçok alanda etkili olarak kullanılmaya başlanmıştır. Yapay zekânın kullanıldığı başlıca sektörler; sağlık, finans, eğitim ve e-ticaret gibidir.

 Yazımızın konusu olan devir halinde zarar mahsubu işlemi devrolunan ve devralınan kurumların verdikleri kurumlar vergisi beyannamesi ekinde yer alan tek düzen hesap planı ayrıntılı bilanço ve ayrıntılı gelir tablosu verilerinden yapay zekâ ile kolayca öz sermaye (bilanço aktif toplamı eksi borçlar) tutarı tespit edilerek devralınan kurumun (devir tarihindeki) öz sermaye tutarını geçen ve devrolunan kurumun kurumlar vergisi beyanname kalemlerinden olan Mahsup Edilecek Toplam Geçmiş Yıl Zararları tutarı ile mukayese ederek yani sadece beyannameler üzerinden bulanabilen ‘matrah farkları’ riski yaratabilir.

III-SONUÇ

Yapay Zekâ’ nın Türk Dil Kurumu internet sitesinde yer alan güncel sözlükteki tanımı; ‘Bir bilgisayarın, bilgisayar kontrolündeki bir robotun veya programlanabilir bir aygıtın insana benzer biçimde algılama, öğrenme, fikir yürütme, karar verme, sorun çözme, iletişim kurma vb. işlevleri sergileyebilme yeteneği’ dir.

Devir halinde ya da tür değişimi hallerinde mükellefler sadece kurumlar vergisi beyannamelerini belirtilen süre zarfında beyan ederek ve tabi ki ticaret sicil ile tescil ederek gerçekleştirmektedir. Kurumlar Vergisi Beyannamesi ekinde yer alan ayrıntılı bilanço kalemlerinden devir tarihi itibariyle hesaplanan öz sermaye tutarı, devir süreci yaşayan iki kurumdan devralınan kurumun beyanname ekinden tespit edilip, (mevcutsa) devrolunan kurumun mahsup edilen geçmiş zararları ile kıyaslaması yapılarak bir risk unsuru gözetebilir.  

Ancak yine de 213 sayılı VUK’ un 3. maddesinde yer alan ‘gerçek mahiyet’ gereği ve defter ve belgeler, harici veriler üzerinden beyanname kontrolünün/düzeltilmesinin veriler kullanılarak/değerlendirilerek vergi müfettişince yapılmasının daha doğru olacağı söylenebilir. 

Kaynakça

-213 sayılı Vergi Usul Kanunu

-https://sozluk.gov.tr/

-5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanun ve Gerekçesi

-193 sayılı Gelir Vergisi Kanun ve Gerekçesi

- https://ebeyanname.gib.gov.tr/Kurumlar Vergisi Duyuru.pdf /

27.10.2025

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.

>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV  Ayrıntılar için tıklayın.

GÜNDEM