Ahmet Halis Başli
Dahilde İşleme Rejimi, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nda yer alan ekonomik ihraç ürünün elde edilmesinde kullanılan girdilerin ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın gümrük muafiyetli olarak ithal edilmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu kapsamda ham madde, yarı mamul, mamul, yardımcı madde, ambalaj ve işletme malzemesi vb. girdiler için ithal edilmesi şartıyla Türkiye Gümrük Bölgesinde yerleşik firmalar kapsamında kullanılabilir bir yöntemdir. Çeşitli ekonomik avantajları bünyesinde barındırmaktadır. Bunları vergi – fon muafiyetleri, yurt içi alım avantajları ve ticaret politikası önlemlerine tabi olmama olarak sıralayabiliriz. Dahilde işleme izin belgesi mükelleflerce Ticaret Bakanlığı bünyesinde olan İhracat Genel Müdürlüğüne başvuru ve uygun görülmesi halinde onayı ile tamamlanan süreçtir. Belge süreleri azami 12 ay olarak belirlenmiştir. Üretim süreci belirtilen süreyi aşması halinde proje süresi kadar verilmektedir. Mücbir sebep ve haklı durumların varlığı ile belge süreleri uzatılabilmektedir. Bu kısma kadar kısa bir şekilde dahilde işlem rejiminin tanımlaması ve kapsamını ifade etmiş bulunmaktayız. Dahilde İşleme Rejimi (DİR) uygulamasının ihraç ürünlerimize küresel piyasalarda rekabet gücü kazandırmak ve ihraç ürünlerimizi çeşitlendirmek amacıyla küresel fiyatlardan gümrük muafiyetli olarak, ticaret politikası önlemlerine tabi olmaksızın hammadde ithalatına imkân veren ekonomik etkili bir gümrük rejimidir.
Ekonomik olarak küresel rekabette etkili olmak adına kullanılan bu enstrümanın vergisel boyutlarına bakacak olursak Dahilde İşleme Rejimi 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun (KDV) Geçici 17. Madde kapsamında bu kapsamda ihraç edilecek ürünlere yönelik düzenleme yapılmıştır.
Belirtilen madde de ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak maddelerin 31/12/2025 tarihine kadar ki bu süre geçmişten günümüze belirli dönemleri kapsayacak şekilde uzatılmış olup beklenen odur ki tekrar uzatılmasıdır.
KDV 11/1-c kapsamında imalatçıların ihraç kayıtlı teslimi olarak bildiğimiz hükümleri geçerlidir. Bu durumu kısaca özetleyecek olursak ihraç edilmek şartıyla imalatçılardan tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisi ihracatçılar tarafından ödenmez. Teslimi yapan mükellefler tarafından ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu vergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur. Mezkur madde kapsamında ihracat süresi 3 ay iken dahilde işlem rejiminde kapsamında süre rejimlerle öngörülen süreler esas alınır. Belirtilen sürelerde ihracatın şartlara uygun olarak gerçekleşmemesi halinde zamanında alınmayan vergi, vergi zıyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edilir.
Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) sahibi mükelleflerin, KDV Geçici 17. Madde kapsamında temin ettiği malları kullanarak ürettiği malları DİİB sahibi başka bir alıcıya teslimi mümkündür. Şart olarak diğer DİİB sahibi mükellef için teslim girdi mahiyetinde olmalı ve her bir DİİB’in dahilde işleme mevzuatına uygun olması gerekmektedir.
DİİB sahibi mükelleflerin iadesini talep edeceği KDV tutarı için tavan sınırı olarak ifade edebileceğimiz sınır vardır. İhraç edilecek mal için talep edebileceği maksimum KDV iade miktarı, ihraç kaydıyla teslim bedelinden KDV ödenmeksizin alınan mal bedeli farkını alıp genel KDV oranı ile çarpımı sonucu hesaplanan tutardır. Burada amaç imalatçının KDV ödemeden temin ettiği girdiler dışındaki kısmına isabet eden KDV’nin iadesine izin verir. Tabiidir ki zaten KDV ödemediği girdiler için iade alımını engellemek ve sadece fiilen yüklendiği KDV iadesini almasını sağlamaktır. KDV mükellefi olan ve DİİB’ne sahip olanlar bu kapsamda mal alımı yapmaları için ayrıca imalatçı vasfına haiz olmaları gerekmez.
Bu kapsamda tecil – terkin uygulamasını isteyen mükellefler, belgelerini satıcılara ibraz ederek hesaplanan KDV’nin kendilerinden tahsil edilmemesini talep ederler. Ayrıca tecil – terkin uygulaması mal teslimleri bakımından geçerli olup hizmet ifaları bu kapsama girmez. Bu aşamada satıcı mal teslim ederken belgedeki cins ve miktara uygunluk olup olmadığını daha önceki ithal edilen/satın alınan miktarları da göz önüne alarak belirler. Tecil – terkin uygulamasında tecil edilecek verginin hesabı ihraç kayıtlı mal tesliminde belirtilen esaslara göre yapılır ve öngörülen süreler içinde ihraç edildiğinin tevsik edilmesi şartıyla terkin edilir.
Yazımız içerisinde esasen ve şeklen yerine getirilen belgeler sonrası yeminli mali müşavirlerce düzenlenecek bir raporla tespit edilir. Bu rapor alıcı tarafından tecil -terkin kapsamındaki alışlarına ilişkin olarak düzenlenebileceği gibi satıcı tarafından bu kapsamdaki satışlarına ilişkin olarak da düzenlenebilir. Rapor içeriğinde imalat kayıtları esas alınarak üretim analizi ve randıman hesapları yapılır. Satıcı nezdinde yapılacaksa eğer burada alıcı bilgilerine dayanılarak işlem yapılabilir.
Düzenlenecek raporlarda;
- DİİB’in tarih ve sayısı,
- Belgenin geçerlik süresi,
- İhracata ilişkin gümrük beyannamelerinin tarih ve sayısı,
- Fiili ihracat tarihleri,
- İhraç edilen malların cinsi, miktarı ve tutarı,
- İhracatın süresi içinde yapılıp yapılmadığı,
hususlarına ilişkin bilgilere yer verilir ve rapora ilgili mevzuat uyarınca gümrük beyannamesinin veya beyannamelerdeki bilgileri içeren liste ya da gümrük beyannamesi yerine geçen belgenin örneği eklenir.
Satıcı veya alıcılar nezdinde düzenlenmiş olan söz konusu raporun satıcı tarafından bağlı olduğu vergi dairesine ibrazı suretiyle tecil edilen verginin terkini sağlanır.
Dahilde işleme rejiminde bir diğer önemli hususta belge süresi içinde uzatılan süreler dahil olmak üzere ihracatın gerçekleşmiş olmasıdır. Bu kapsamda alıcının belirtilen kapsamda ve sürede malları ihraç edemeyeceğini belirterek vergi dairesine başvurması halinde tahsil edilemeyen KDV için alıcı adına tarhiyat yapılır. İhracatın gerçekleşmemesi durumunu satıcını öğrenmesi halinde alıcı bilgilerini ve alıcıya yaptığı teslimleri kendi vergi dairesine bildirmelidir.
Özellikli durumlara bakacak olursak;
Dahilde İşleme Rejimi kapsamında KDV iade taleplerinin yerine getirilmesi için DİİB’de yer alan malların DİİB sahibi alıcının belgesinde öngörülen süre uzatılan süreler dahil öngörülen süre içinde ihracatın gerçekleşmesi gerekte olup iade süreci buna bağlı olarak değerlendirilecektir. Yine bu çerçevede DİİB sahibi mükelleflere ihraç kaydıyla yapılan teslimlerden kaynaklı iade taleplerine ilişkin YMM raporlarının ihracatın yapıldığı dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonundan itibaren altı ay içinde ibrazı gerekmektedir.
2006/12 sayılı DİR Tebliğinin 17/6. Maddesi kapsamında üretimin bir kısmı yan sanayiciye yaptırılabilir. Yine bu kapsamda yan sanayici olan şirkete KDV hesaplanarak veya ihraç kaydıyla teslimi mümkün değildir.
DİİB sahibi mükellef bu kapsamda temin ettiği malları KDV’li fatura düzenleyerek satışında zamanında alınmayan verginin (DİİB sahibi) mükelleften aranacağı tabidir.
24.11.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.279 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.