Adem Kuruca
KDV Kanununun 1 inci maddesine göre Türkiye'de yapılan;
Ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetler,
Her türlü mal ve hizmet ithalatı,
Söz konusu maddede belirtilen "diğer" faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler KDV'ye tabidir.
KDV Kanununun 6’ncı maddesinde işlemlerin Türkiye'de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye'de bulunmasını, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği hükmü yer almaktadır.
Bazı durumlarda belirli işlemlerin KDV ye tabii olup olmadığı hususu tereddüt oluşturmaktadır.
Ticari hayatımızda bazı durumlarda sözleşmeye aykırı durumlar olabilmektedir. Örneğin mal tesliminin zamanında yapılamaması, mevcut bir sözleşmenin feshedilmesi vb. durumlarda sözleşmenin tarafı diğer tarafa tazminat ödemekle yükümlü olabilmektedir.
Ticari işlemlerimiz de muhasebe kaydına esas işlemler VUK kapsamında bir belgeye dayanacağı için fatura veya fatura yerine geçen belge düzenlenmektedir. Bu tür işlemler için fatura veya benzeri belge düzenlenmesi halinde KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır. Fatura veya benzeri belge düzenlemek KDV hesaplanacağı anlamına gelmediği gibi KDV hesaplanması için işlemin herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olması gerekiyor ayrıca işlemin niteliği de KDV ye tabii olmamalıdır.
Örneklendirme yaparsak;
1. Belediye tarafından ihale edilip sözleşmeye bağlanan inşaat, onarım, malzeme ve hizmet alımı işlerinde yükleniciden kaynaklanan gecikmelerden dolayı yükleniciye gecikme cezası tahakkuk ettirilmesi durumunda sözleşme gereği yükleniciden gecikme cezası adı altında tahsil edilen bedel KDV'ye tabi olmayacaktır. Öte yandan, gecikme cezasının hakedişten kesilerek tahsil edilmesinin, belediyenin yükleniciye ödemesi gereken KDV tutarına etkisi bulunmamaktadır.
2. İşverenler tarafından çalışanlara ödenen kıdem tazminatları ücret mahiyetinde olduğundan KDV'nin konusuna girmemektedir. Bu nedenle;
- İşçilerin iş akitleri feshedilmeden bir başka işverene nakledilmesi nedeniyle, işçilerin tazminat tutarlarının devir tarihine kadar hesaplanarak yeni işverene aktarılması,
- İşçilerin yeni işverence iş akitlerinin feshedilmesi veya emeklilik hakkı kazanmaları nedeniyle tazminat tutarlarının eski işverenin sorumlu olduğu kısmının yeni işverene aktarılması KDV'ye tabi olmayacaktır.
3. Bir teslim veya hizmetin karşılığını teşkil etmeyen veya buna bağlı olarak ortaya çıkmayan sigorta tazminatları KDV'nin konusuna girmemektedir. Bu durumda, sigortalının hasar gören eşya için sigorta şirketinden aldığı tazminat için KDV hesaplanması söz konusu olmayacaktır. Ancak, sigortalı mükellefin hasar gören eşyayı tamir ettirerek, adına düzenlenen faturaları ibraz etmek suretiyle tamir bedelini sigorta şirketinden tahsil ettiği durumda, sigortalının, sigorta şirketi adına yaptığı ve KDV'ye tabi olan masrafların aynen sigorta şirketine yansıtılması için fatura düzenlenmesi ve KDV hesaplanması gerekmektedir.
Gider yansıtmaları da aynı şekilde KDV ye tabii değildir. Gider yansıtmaları, özel anlaşmalar ya da yanlış faturalamalardan dolayı, masrafın asıl muhatabına yansıtılması durumunda ortaya çıkmaktadır.
Eğer yansıtılan masraf KDV’nin konusuna giren bir işlemden kaynaklanıyorsa masrafta hangi KDV oranı hesaplanmış ise, yansıtma faturasını düzenleyen firma da yansıtma faturasında da aynı oranda KDV hesaplayacak ve böylece masrafla birlikte KDV’de ilgilisine yansıtılmış olacaktır.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 2009 KDV-1782 sayılı özelgesinde KDV’nin yansıtma faturasında hesaplanması gerektiği yönünde görüş bildirmiş; “başkaları için yapılan ve aslı KDV’ye tabi olan harcamaların aktarılması amacıyla düzenlenen faturalarda harcamanın tabi olduğu oran üzerinden KDV hesaplanacaktır” şeklinde görüş belirtmiştir.
Eğer yansıtılan masraf KDV’nin konusuna girmeyen bir işlemden kaynaklanıyorsa;
Firmalar ticari faaliyetlerinde sözleşme yaptıkları sırada ödenmesi gereken damga vergisi, teminat mektupları masrafı vb masraflar KDV’nin konusuna girmeyen masraflar olduğu için sözleşmedeki tarafa yanstılmasında KDV hesaplanmaz.
Gelirler Genel Müdürlüğü’nün verdiği görüşte; aktarılan masrafların KDV’ne tabi olmayan işlem bedellerine ait olması halinde, masraf aktarımı için de KDV uygulanmamaktadır. KDVK’nın 17/4-g maddesinde, damga pulu teslimlerinin KDV’den istisna olduğu hükme bağlanmıştır. Buna göre özelge; “tayin ettiğiniz limited şirketin, bir anonim şirket ile yapmış olduğu taşeron sözleşmesine ilişkin olarak anonim şirket tarafından ödenen damga vergisi tutarının sözleşme uyarınca yarısının fatura ile limited şirkete yansıtılması işleminde KDV uygulanmasına gerek bulunmamaktadır.” diyerek, Damga Vergisi masraf yansıtmalarında KDV hesaplanmayacağı yönünde görüş bildirmiştir.
Yine Maliye Bakanlığı’nın 15.11.1996 Tarih 54092 sayılı özelgesinde; "bayilik alabilmek için verdiği teminat mektuplarına ilişkin masrafları ana firmadan tahsil eden bir mükellefin bu işleminin, bir teslim ya da hizmet karşılığını teşkil etmemesi nedeniyle KDV'nin konusuna girmediği” yönünde görüş bildirmiştir.
Benzer bir başka görüşte Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 01.06.2007 Tarih 50358 sayılı özelgesinde karşımıza çıkmakta; “banka ve sigorta muameleleri KDV kapsamına girmemesi nedeniyle KDV’den müstesna olan teminat mektubu komisyon bedellerinin müşterilerinizce şirketinize birebir yansıtılması işlemi KDV’ye tabi bulunmamaktadır” diye ifade edilmiştir.
Firmanın yansıtma işlemi nedeni ile bir katma değer yaratması ve bu yaratılan katma değeri, yansıtma tutarına ekleyerek tek tutar olarak karşı tarafa fatura etmesi durumunda, yansıtma faturasındaki KDV oranını dikkate alınmayarak, masraf tutarının tamamına KDVK’nun 1.maddesine göre hizmet ya da aracılık hizmeti nedeniyle %20 genel KDV oranının uygulanması gerekmektedir. Bu durumun önüne geçmek için, yansıtma faturasındaki tutarı ayrı bir kalem, yansıtma işlemi ile ilgili komisyon, hizmet v.b. işlemlerin ayrı bir kalem olarak faturada gösterilmesi yansıtılan masraf tutarına hangi KDV oranının uygulanacağı ile karmaşayı da ortadan kaldıracaktır.
Maliye Bakanlığı’nın 14.04.1999 Tarih 14102 sayılı özelgesinde; “yazınızda belirtilen işgaliye, liman, fener, sağlık resimleri ile Deniz Ticaret Odası payları ve Vapur Donatanları Derneği ücretleri ise KDV’nin konusuna girmediğinden, bu masrafların acentelere yansıtılması da vergiye tabi bulunmamaktadır. Ancak bu masrafların yansıtılmasında komisyon alınması durumunda, komisyon tutarı vergiye tabi tutulacaktır” diyerek, masraf yansıtmalarında ek ödemelerin genel KDV oranına tabi olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Aynı yönde bir başka görüşte İstanbul Vergi Dairesi’nin 2009 KDV-1782 sayılı özelgesinde ifade edilmiştir; “aslı KDV’nin konusuna girmeyen ya da vergiden müstesna olan masrafların aktarılmasında KDV hesaplanmayacaktır ancak bu aktarma sırasında masraf tutarını aşan bir bedel tahsil edilir ise, bu aşan kısım üzerinden KDV hesaplanacaktır” denilmektedir.
Ayrıca internet üzeriden satış yapan firmalarda müşterilerine kestiği tazmin faturaları da işletmeler arası maddi zararların karşılanması amacıyla düzenlendiği bir faturadır. Bu fatura tedarik zincirinde yaşanan sorunlar hizmet aksaklığı veya sözleşme ihlallerinde (kurumsal müşterilerin hasarlı/kayıp kargolarına ait zaiyatın varlığı) ortaya çıkmaktadır. Bu tür faturalar da KDV ye tabii değildir.
Kargo firmasının taşıdığı kargoyu kaybetmesi/ hasar vermesi nedeniyle düzenlenen tazmin faturaları da aynı şekilde KDV ye tabii değildir.
Sonuç olarak KDV hesaplanmayan ya da KDV’nin konusuna girmeyen masrafların yansıtma faturalarında kesinlikle KDV hesaplanmaması gerekmektedir. Eğer ilave bedel alınıyorsa fatura da ayrıştırma yapılıp ilave alınan bedele genel KDV oranı uygulanmak sureyitle işlem yapılması gerekiyor.
Üyelerden veya katılımcılardan alınan aidatlar, herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığını teşkil etmemek şartıyla KDV'nin konusuna girmemektedir. Örneğin dernek tüzüğünde belirtilen gelirlerden olan üye aidatları KDV'ye tabi tutulmayacaktır.
Ancak kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan bir kooperatifin ticari nitelikteki teslim ve hizmetlerinin karşılığında yapılan ve kurum kazancının bir unsuru sayılan aidat ödemeleri KDV'ye tabi tutulacaktır. Örneğin tüketim ve taşımacılık kooperatifleri gibi kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan kooperatiflerin üyeleri tarafından yapılan ve kurum kazancının bir unsuru sayılan aidat ödemeleri KDV'ye tabi bulunmaktadır. Kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan kooperatifin ortak giderleri karşılamak (üyelerin güvenlik, bahçıvanlık, havuz ve sosyal tesislerin bakımı, elektrik ve su gibi ihtiyaçlarının giderilmesi) amacıyla tahsil ettiği aidatlar ise ticari mahiyet arz etmediğinden KDV'ye tabi tutulmayacaktır.
KDV Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin; 1/3-f maddesinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV'nin konusuna girdiği hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun 17/4-d maddesinde ise iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemleri KDV'den müstesnadır. Buna göre, iktisadi işletmelerin her türlü kiralama işlemleri KDV Kanununun 1/1 inci maddesine göre KDV'ye tabidir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 70 inci maddesinde sayılan mal ve hakların kiralanması işlemleri KDV Kanununun 1/3-f maddesine göre KDV'ye tabi olmakla birlikte iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemleri KDV'den müstesnadır. Bu çerçevede, gelir vergisi açısından gayrimenkul sermaye iradı olarak tanımlansa dahi bir işletme veya müessesenin belirli bir bedel ve süre dahilinde başkasının kullanımına bırakılması şeklindeki işletme hakkının kiralanması işlemleri Kanunun 1/3-f maddesine göre KDV'ye tabi tutulacaktır.
Buna göre;
- Belediye veya bir devlet üniversitesine ait arsanın kiraya verilmesi KDV Kanununun 17/4-d maddesine göre KDV'den müstesnadır. Ancak arsanın, bu kurumların iktisadi işletmesine dahil olması veya bu kiralama işlemi nedeniyle bir iktisadi işletme oluşması halinde, söz konusu kiralama işlemi Kanunun 1/1 inci maddesine göre KDV'ye tabi olacaktır.
- Belediye veya bir devlet üniversitesi tarafından bir yerin çay bahçesi olarak işletilmek üzere kiraya verilmesi durumunda işletme hakkının kiralanması söz konusu olacağından, çay bahçesinin, kiraya veren kurumun bir iktisadi işletmesine dahil olup olmadığına bakılmaksızın, bu kiralama işlemi Kanunun 1/3-f maddesi gereğince KDV'ye tabi tutulacaktır.
- Belediye veya devlet üniversitesinin iktisadi işletmesine dahil olmayan gayrimenkulü, bankalara ATM cihazı konulmak ya da banka şubesi olarak kullanılmak üzere kiraya vermesi Kanunun 17/4-d maddesine göre KDV'den müstesnadır. Ancak, söz konusu gayrimenkul belediye veya üniversitenin iktisadi işletmesine dahil ise bu kiralama işlemi Kanunun 1 inci maddesine göre KDV'ye tabi olacaktır.
- Şehiriçi özel toplu taşıma hattının kiralanması, işletme hakkının kiralanması niteliğinde olduğundan Kanunun 1/3-f maddesi kapsamında KDV'ye tabidir.
-Bir kişinin sahibi olduğu otomobili il özel idaresine kiraya vermesi işlemi Kanunun 1/3-f maddesine göre KDV'ye tabi olacaktır.
- Bir vakfın, iktisadi işletmesine dahil olmayan gayrimenkulünü kiraya vermesi, Kanunun 17/4-d maddesine göre KDV'den müstesnadır.
- KDV mükellefiyeti olmayan işhanı yönetimine ait otoparkın kiraya verilmesi, Kanunun 1/3-f maddesi gereğince KDV'ye tabidir
Ayrıca bir masrafı asıl muhatabına yansıtmak için düzenlenen faturalar KDVsiz olduğundan ve KDV beyannamesinde belirlenen istisnai işlemler dahil KDV’ye tabi teslim ve hizmetlerden oluşturduğu için KDV beyannamesinde gösterilmez.
Böyle olmasına karşın düzenlenen KDVsiz masraf yansıtma faturalarının KDV beyannamesinde tam istisna / özel matrah veya diğer işlemler grubuna dahil edilerek beyan edildiğine rastlamaktayız. Oysa ki bu şekilde beyanname düzenlenmesi hatalı olup ilerleyen zamanlarda izah istenmesine ve beyannamenin düzeltilmesine sebep olacaktır.
Kaynakça
Gelir İdaresi Özelgeleri
60 Nolu KDV Sirküsü
KDV Kanunu
02.12.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.279 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.