Teşvikli yatırımlarda kurumlar vergisi indirimiyle ilgili mevcut yasal düzenleme 28 Şubat 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5838 sayılı kanunla yapıldı. Bu kanunla Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen bir maddeyle, teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar için indirimli gelir/kurumlar vergisi oranı uygulaması getirildi.
Başta vergi indirimi olmak üzere, yatırım teşvikleriyle ilgili ikincil düzenleme önce 2009/15199, daha sonra 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yapıldı. Son olarak 30 Mayıs 2025 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 9903 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı yürürlüğe girdi, 2012/3305 sayılı Karar da yürürlükten kaldırıldı.
Mevcut uygulama bu çerçevede devam ederken, 16 Haziran 2025 tarihinde TBMM gündemine giren bir kanun teklifiyle, indirimli kurumlar vergisi oranı teşvikini düzenleyen Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesinde bazı değişiklikler önerildi.
Değişikliklerle esas olarak, teşvik politikasında yapılan ve 9903 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile belirlenen teşvik politikasına ve asgari kurumlar vergisi uygulamasına paralel bir uygulamanın amaçlandığı söylenebilir.
Aşağıda, Kanun teklifiyle nelerin değişmesinin önerildiğini özetleyerek kişisel değerlendirmelerimi yapmaya çalışacağım.
Mevcut düzenlemede, teşvik için bir süre sınırlaması yok. İndirimli oran uygulayarak sağlanan vergi tasarrufu yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar, onlarca yıl teşvik kapsamında vergi indiriminden yararlanmak mümkün.
Kanun teklifiyle, indirimli kurumlar vergisi uygulamasının, indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap döneminden itibaren en fazla 10 hesap dönemiyle sınırlandırılması öneriliyor.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesinde vergi indirim oranı belirlenmiş değil. Madde Cumhurbaşkanı’na vergi oranını %90’a kadar indirimli uygulatma konusunda yetki veriyor.
Cumhurbaşkanı (öncesinde Bakanlar Kurulu), yetkisi çerçevesinde vergi indirim oranını belirliyordu. 9903 sayılı Cumhurbaşkanı kararı öncesinde, istisnaları olmakla birlikte, bölgeler itibariyle %50 ile %90 arasında vergi indirimi uygulanıyordu. 9903 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla vergi indirim oranı bütün bölgeler için %60 olarak belirlendi.
TBMM gündeminde bulunan kanun teklifiyle, bütün bölgeler için vergi indirim oranı %60 olarak öneriliyor. Cumhurbaşkanı’na da indirim oranını değiştirme konusunda verilmiş bir yetki yok.
Önerilen değişikliğin bu haliyle yasalaşması halinde, %25 oranında kurumlar vergisine tabi kazançlar için indirimli oran %10 olacak. Sonuçta da asgari kurumlar vergisi kadar bir vergileme yapılmış olacak.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesi çerçevesinde halen, diğer kazançlara indirimli oran uygulaması iki sınır çerçevesinde yapılabiliyor.
Birinci sınır, yatırım dönemi sonu. Yatırım dönemi bittikten ve işletme dönemi başladıktan sonra diğer kazançlara indirimli oran uygulanamıyor.
İkinci sınır, toplam yatırıma katkı tutarının %50’si ile gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarının küçük olanı. Oranı sıfıra kadar indirime veya %100’e kadar artırmaya Cumhurbaşkanı’nın yetkisi var ve bu yetki de her zaman kullanılarak farklı oranlarda sınır belirlendi. Halen bu oran % 80.
Yeni Kanun teklifinde, sınırlardan ikisinde de değişiklik öneriliyor.
Yatırım dönemiyle ilgili sınır kaldırılıyor, bunun yerine dört yıllık sabit bir süre sınırı öneriliyor. Önerilen düzenlemeye göre, indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil, dördüncü hesap döneminin sonuna kadar diğer kazançlara indirimli oran uygulanabilecek. Yatırım döneminin ne zaman bittiğinin bu uygulamada bir önemi olmayacak.
Teklif, ikinci sınırdaki iki kriterden birini değiştirmiyor, toplam yatırıma katkı tutarının % 50’si sınırı korunuyor. Bu oranı artırma konusunda Cumhurbaşkanı’na verilmiş bir yetki de yok. İkinci kriter olan gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarı, hak edilen yatırıma katkı tutarı olarak değiştiriliyor. Önerilen bu değişiklik, yatırımcıların ilk dört yılda kullanabilecekleri yatırıma katkı tutarını önemli ölçüde kısıtlayacak gibi gözüküyor.
Teklifle diğer faaliyetlerden doğan kazançlara indirimli oran uygulama süresi dört yılla sınırlandırılıyor.
Buna göre, teklifin bu haliyle yasalaşması durumunda, diğer faaliyetlerden doğan kazançlara dört yılla sınırlı, toplam da on yılla sınırlı bir teşvik süresi öngörülmüş durumda.
Kanun Teklifiyle, kazanç bulunmasına rağmen yatırıma katkı tutarının izleyen dönemlerde dikkate alınmaması öneriliyor. Öneri, teşvikli yatırımdan elde edilen kazanca indirimli oran uygulamasıyla ilgili fıkrada yer alıyor.
Teşvikli yatırımdan elde edilen kazanca indirimli oran uygulanması gerektiği açık. Vergi oranının yanlış uygulanması bir vergi hatası. Hatanın düzeltilmesi de ancak ilgili dönem beyannamesi düzeltilerek yapılır. Sonraki beyannamelerde telafi edilmesi mümkün değil. Bu anlamda önerilen hüküm bence gereksiz.
Öte yandan, teşvik belgeli yatırımdan elde edilen kazanç dışında diğer faaliyetlerden elde edilmiş kazanç da bulunmasına rağmen, bu kazanç için yararlanılmamışsa, bunun bir vergi hatası olup olmadığı açık değil. Mali İdare, mevcut yasal düzenleme kapsamında bunun da vergi hatası olduğu görüşünde. 2016 yılında verilen bir özelgede, ilgili yılda var olan diğer kazanca indirimli oranın uygulanmamış olması durumunda, ilgili dönem beyannamesinin düzeltilmesi gerektiği, yararlanılmayan yatırıma katkı tutarlarının sonraki yıllarda ne yatırımdan elde edilen kazanca ne de diğer kazanca indirimli oran uygulanarak kullanılamayacağı açıklanmış (03.10.2016 tarih ve 228 sayılı özelge.)
Kanun Teklifinde net olan konuya (yatırımdan elde edilen kazanca indirimli oran uygulanmaması) ilişkin bir düzenleme önerisi var, bir şeyi değiştirmiyor. Ancak net olmayan konudaki (diğer kazanca indirimli oran uygulanmaması) belirsizlik de devam edecek gözüküyor.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesine göre, yatırımın tamamlanması şartıyla, yararlanılmayan yatırıma katkı tutarı, yatırımın tamamlandığı hesap dönemini izleyen yıllarda, yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınıyor.
Teklifte, bu konuda bir değişiklik önerilmiyor.
Yukarıda belirttiğim gibi, diğer kazançlara indirimli oran uygulaması mevcut durumda yatırım dönemiyle sınırlıyken, Kanun Teklifinde yatırım dönemi – işletme dönemi ayrımına son verilip, bu uygulamanın dört yılla sınırlandırılması öneriliyor.
Böyle olunca, yatırım dönemi – işletme dönemi ayrımı diğer kazançlara indirimli oran uygulaması için olmasa da, kullanılmayan katkı tutarının endekslenmesi için yapılmaya devam edecek demektir.
2009 yılından beri benzer yapıda uygulanan indirimli kurumlar vergisi teşviki; karmaşık ve yönetilebilir olmaktan uzak yapısı, teşvikle sağlanan vergi tasarrufuna ulaşımın uzun süre alması gibi gerekçelerle eleştirilmekle birlikte, önemli ve oldukça cömert bir teşvikti.
Yeni Cumhurbaşkanı kararı ve TBMM gündemindeki Kanun Teklifiyle, teşvik bir miktar eski önemini kaybederken, karmaşık ve yönetilemez yapısının iyileştirilmesi yönüyle olumlu bir gelişme de yok. Tam tersine sistem daha da karmaşık hale geliyor.
Teşviki karmaşık hale getiren en önemli unsur, teşvik belgeli her bir yatırımın kazancının ve diğer faaliyetlerden doğan kazançların ayrı ayrı hesaplanması gereği. Yatırıma katkı tutarının dört yıl içinde ulaşılamaması durumunda, ki bu durum genel olarak yaygın bir şekilde karşımıza çıkıyor, aynı uygulama zorluğu artarak devam edecek.
Son olarak söylemek istediğim de şu. Yatırımcılar yıllardır, teşvikle sağlanan vergi tasarrufunun gerçekleşme süresinin on yılları bulduğunu söyleyerek bu süresinin kısaltılmasını, vergi tasarrufunun yatırım döneminde, finansa en fazla ihtiyaç olduğu dönemde sağlanmasını talep ediyorlardı. Bu süre yeni önerilerle kısaltılmıyor. Buna karşılık teşvik süresi on yılla sınırlandırılarak, yatırıma katkı tutarının en azından bir kısmının, tamamen kaybedilmesi gibi bir durum ortaya çıkıyor.
(Kaynak: Recep Bıyık / Ekonomim.com | 25.06.2025)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.