YAZARLARIMIZ
Vedat Erdem
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bilim Uzmanı
vedaterdem1@gmail.com



Yurt Dışı Alacaklar için Karşılık Ayrılır mı?

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun "Şüpheli Alacaklar" başlıklı 323’üncü maddesinde; “Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;

  1. Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;
  2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük* alacaklar şüpheli alacak sayılır.

Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.

Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.

Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir.” hükmü yer almaktadır.

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 62030549-125[6-2015/356]-881164 Sayılı 03.10.2018 Tarihli özelgesinde talep edilen bilgi ve idare görüşü “… şirketinizin … sınırları içinde bir firmaya yaptığınız ihracattan dolayı 276.696,66 ABD Doları alacağınızın olduğu, müşterinin … bulunduğu ve bu bölgenin … işgali altında olması nedeniyle alacağınızın tahsilinin imkansız hale geldiği, ilgili ülke mevzuatına göre dava açıldığı ve 3.391 ABD Doları mahkeme harcı ödediğinizi belirtilerek, yargılama giderlerinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ile tahsil edilemeyen ihracat bedeli için şüpheli ticari alacak karşılığı ayrılıp ayrılamayacağı hususunda görüş talep edilmekte olup konuya ilişkin Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

… şartları taşıyan alacaklar için karşılık ayrılması mümkün bulunmakta olup, bu şartlardan herhangi birisinin mevcut olmaması halinde ise şüpheli alacak kaydına imkân bulunmamaktadır. Alacağın yurt içinden veya yurt dışından olması bir önem taşımadığından yurt dışından olan alacaklar için de bu madde hükümleri geçerlidir.

Dolayısıyla, mahkemeye dava veya icra merciine takip dilekçesinin verilmiş olması, alacağın dava veya icra safhasına intikal ettiğini gösterir. Ancak şekli bir başvuru alacağın şüpheli sayılması için yeterli değildir. Bir alacağın dava veya icra safhasında olduğunun kabulü için mahkemeye dava veya icra merciine takip için dilekçe verilmiş olması, ancak gerek mahkemeye gerek icra merciine yapılan başvuruların ciddiyetle takip edilmesi gerekmektedir.

Yurt dışından olan alacakların şüpheli hale geldiğinin ispatlanabilmesi için ticari iş yapılan firmanın mukim olduğu ülkenin mahkemelerinde dava açılması veya icra takibinde bulunulması gerekmektedir. Yurt dışından olan alacakların dönem sonunda değerlemesi nedeniyle oluşacak kur farkları da asıl alacağın akıbetine tabi olduğundan asıl alacak şüpheli hale geldikten sonra bu alacağa bağlı olarak oluşan kur farkları için de şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün bulunmaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre mahkeme kararına istinaden şirketiniz tarafından ödenecek yargı harcının işle ilgili olması şartıyla fiilen ödendiği tarih itibarıyla kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.

Yurt dışından olan ve tahsil edilemeyen alacaklarınız için ise iş yaptığınız firmanın mukim olduğu ülkenin mahkemelerinde dava açılması veya ilgili ülkenin icra mevzuatı uyarınca icra takibine başlanılması halinde alacağın Vergi Usul Kanununun 323’üncü maddesine göre şüpheli hale geldiği kabul edilebilecek olup söz konusu takiplere başlanıldığı hesap döneminde karşılık ayrılması mümkün bulunmaktadır.

Ayrıca, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, yurt dışından olan alacağınız için 14.12.2015 tarihinde borçlunun mukim olduğu … dava açıldığı göz önüne alındığında, söz konusu alacağınız için 2015 yılında şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün bulunmaktadır.”

Örnek: ABC A.Ş. Polonya mukimi işletmeye 200.000,00 USD değerinde mal ihraç etmiş olup diğer bilgiler aşağıdaki gibidir.

1-İhracata konu olan ürünlerin faturası 31.08.2020 tarihinde düzenlenmiştir. Gümrük beyannamesi ise 07.09.2020 tarihinde açılmıştır. Gümrük işlemleri tamamlanan ürünlerin ihracı tamamlanmış olup, gümrük beyannamesinin kapanma tarihi 07.11.2020, gümrük beyannamesi kapanma tarihinde TCMB döviz alış kuru ise 8,4613’tür.

2-İhracattan kaynaklanan alacağın 150.000,00 USD’lik kısmı 29.01.2021 tarihinde tahsil edilmiştir. TCMB döviz alış kuru 7,3723’tür.

3-Kalan 50.000,00 USD için 01.02.2021 tarihinde dava açılarak yasal işlemler başlatılmış olup söz konusu kalan alacak şüpheli hale gelmiştir. TCMB döviz alış kuru 7,3216’dır.

4-Şüpheli alacağın tamamı için dava açılarak yasal işlemlerin başlatıldığı tarihte karşılık ayrılmaya karar verilmiştir.

Örnekteki veriler eşliğinde aşağıdaki işlemler yapılır.

1-İhracat işlemlerinde faturanın düzenlenmesi ile başlayan ve tahsilat ile sona eren işlemler silsilesinde fatura düzenlenme tarihi, gümrük beyanname tarihi ve gümrük beyanı kapanma tarihi ile karşı karşıya kalınmaktadır. Bu durumda hasılatı hangi tarihte kayıtlara alacağız? İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.11-2235 Sayılı 20/12/2011 Tarihli özelgesinde “… ihracat faaliyetlerine ilişkin elde edilen gelirin fiili ihraç tarihi itibarıyla tahakkuk ettiğinin kabul edilmesi ve bu tarihin içinde bulunduğu takvim yılının kurum kazancı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

… ihracat istisnası uygulamasında beyan döneminin, gümrük beyannamesine ilişkin elektronik ortamda (VEDOP) erişilen bilgiler arasındaki kapanma tarihinin dikkate alınması gerekmektedir.” Bu bağlamda ihracat hasılatı gümrük beyannamesinin kapanma tarihi baz alınarak kayıtlara intikal ettirilecek olup yevmiye kaydı aşağıdaki gibi olacaktır.

Vergi Usul Kanunu’nun 280’inci maddesi uyarınca “Yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayicinin takarrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedeli esas alınır.

Yabancı paranın borsada rayici yoksa değerlemeye uygulanacak kur Maliye Bakanlığınca tespit olunur.

Bu madde hükmü yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da caridir.” hükmü ile 217 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “3.1. Yabancı Paraların ve Yabancı Para Cinsinden Olan Borç ve Alacakların Değerlemesi” bölümündeVergi Usul Kanununun 280’inci maddesinde, yabancı paraların borsa rayici ile değerleneceği ve bu hükmün yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da cari olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla, geçici vergiye tabi kazançların tespitinde yabancı paralar ile yabancı para cinsinden olan alacak ve borçların bu hüküm dikkate alınarak değerlenmesi gerekmektedir. Bu şekilde yapılacak değerlemede T.C. Merkez Bankasınca Resmî Gazetede geçici vergi döneminin kapandığı tarih itibariyle yayımlanan döviz alış kurları esas alınacaktır.” ifadelerine yer verilmiştir. Bu bağlamda 31.12.2020 tarihinde 200.000,00 USD dövizli alacak için değerleme yapılmıştır.

Ayrıca 1 Sıra No' lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği Hesap Planı ve Hesap Planı açıklamalarında;

60.BRÜT SATIŞLAR: “İşletmenin esas faaliyetleri çerçevesinde satılan mal ya da hizmetler karşılığında alınan ya da tahakkuk ettirilen toplam değerleri kapsar. Satılan mal ve hizmetlerle ilgili sübvansiyonlar, satış tarihindeki vade farkları, ihracatla ilgili dönem içinde ortaya çıkan kur farkları, vergi iadeleri brüt satışlar içinde gösterilir. Brüt Satışlara Katma Değer Vergisi dâhil edilmez. Brüt Satışlar; yurtiçi satışlar, yurtdışı satışlar ve diğer gelirler şeklinde bölümlenir.”

601.Yurtdışı Satışlar: “Yurt dışında satılan mal ve hizmetler karşılığında alınan ya da alınacak olan toplam değerlerin izlendiği hesaptır.”

61.SATIŞ İNDİRİMLERİ:Net satış hasılatına ulaşabilmek için brüt satışlardan indirilmesi gereken değerleri kapsar. Satıştan iadeler, satış ıskontoları ve diğer indirimler şeklinde bölümlenir.

612.Diğer İndirimler: “Satıcı tarafından, alıcı hesabına, malın sevki sırasında ödenen giderleri ifade eden ve satılan mallara ait olan sevk giderleri, satılan malların hatalı ve noksan olması ya da taşıma sırasında hasara uğramış olması nedeniyle yapılması zorunlu indirimler ile satış vergileri, fonlar (KDV hariç) ve benzerleri bu kalemde gösterilir. Bu hesap ihtiyaca göre bölümlenir.”

64.DİĞER FAALİYETLERDEN OLAĞAN GELİR ve KARLAR: “İşletmenin esas faaliyeti dışında iştiraklerden ve bağlı ortaklıklardan elde edilen temettü geliri ile faiz ve diğer temettü gelirleri, temerrüt faizleri, kambiyo kârları, kira gelirleri, menkul kıymet satış kârları gibi diğer faaliyetlerden elde edilen olağan gelir ve kârlardan oluşur.”

646.Kambiyo Karları: “Kambiyo kârlarının izlendiği hesaptır. (İhracatla ilgili dönem içinde ortaya çıkan kur farkları bu hesaba değil, "601- YURT DIŞI SATIŞLAR" hesabına aktarılır.)”

65.DİĞER FAALİYETLERDEN OLAĞAN GİDER ve ZARARLAR: “İşletmenin esas faaliyetleri dışında kalan olağan faaliyetlerle ilgili gider ve zararları içerir.”

656.Kambiyo Zararları: “Kambiyo zararlarının izlendiği hesaptır. (Borçlanma ile ilgili kur farkları bu hesaba alınmaz, finansman gideri olarak muhasebeleştirilir.)”

Hesap planı açıklamalarında ihracatla ilgili dönem içinde ortaya çıkan olumlu kur farklarının 601.Yurtdışı Satışlar hesabında takip edileceği ifade edilmişken, dönem içinde oluşan olumsuz kur farklarının ise hangi hesaba kaydedileceği ifade edilmemiştir. 60.Brüt Satışlar grubuna “dönem içinde ortaya çıkan kur farkları” dâhil edileceği ve 61.Satış İndirimleri grubunda ise “net satış hasılatına ulaşabilmek için brüt satışlardan indirilmesi gereken değerleri kapsar” ifadesinden hareketle dönem içinde oluşacak olumsuz kur farklarının da 612.Diğer İndirimler hesabında muhasebeleştirilmesi uygundur.

İhracat kaynaklı dönem içinde ortaya çıkan olumlu kur farkları 601.Yurtdışı Satışlar hesabında, olumsuz kur farkları ise 612.Diğer İndirimler hesabında, sonraki dönemlerde oluşan olumlu kur farkları 646 Kambiyo Kârları, olumsuz kur farkları ise 656 Kambiyo Zararları hesabında muhasebeleştirilmelidir.

2-Olumlu kur farkı ihracatın gerçekleştiği dönemden sonra oluştuğu için 646 hesap kullanılmıştır. Banka yoluyla tahsil edilen tutar aşağıdaki gibi kaydedilecektir.

3-Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının 64597866-105[280-2016]-3601 Sayılı özelgesinde “Döviz cinsinden alacakların dönem sonunda değerlenmesi nedeniyle oluşacak kur farkları da asıl alacağın akıbetine tabi olduğundan asıl alacak şüpheli hale geldikten sonra bu alacağa bağlı olarak oluşan kur farkları için de şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün bulunmaktadır.

Ancak, döviz cinsinden alacakların dönem sonunda değerlenmesi nedeniyle kambiyo zararı oluşması durumunda şüpheli alacakların, oluşan kambiyo zararı kadar azaltılması ve ayrılan şüpheli alacak karşılıklarının da kambiyo zararı kadar azaltılarak konusu kalmayan bu karşılıkların gelir hesaplarına intikal ettirilmesi gerekmektedir.

... işlerinizden doğan ve şüpheli hale gelen yabancı para cinsinden alacakların geçici vergi dönemlerinde değerlenmesi gerekmektedir.” ifadelerine yer verilmiştir. Bu bağlamda şüpheli hale gelen alacaklar içinde geçici vergi dönemlerinde değerlenme yapılması gerekmektedir. Yurt dışı alacak bakiyesi 01.02.2021 tarihinde dava açılarak yasal işlemler başlatılmış olup söz konusu alacağın şüpheli alacak olarak raporlanabilmesi için aşağıdaki gibi kaydedilmesi gerekir. (Örneğimizde alacağın şüpheli hale geldiği tarih 31.03.2021 tarihinden sonra olsaydı ilgili şüpheli alacak tutarı için geçici vergi döneminde değerlemeye tabi tutulacaktı.)

4- 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 323’üncü maddesinde yer alan “…şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.” ifadesinden şüpheli hale gelen alacak için karşılık ayrılması mükellefe tanınan bir hak olarak düşünülebilir. ABC A.Ş. şüpheli hale gelen alacağın tamamı için karşılık ayırmaya karar vermiştir.

KAYNAKLAR

* 26 Ekim 2021 Tarihli 31640 Sayılı Resmî Gazetede yayınlanan 7338 Sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu’nun 35’inci maddesi ile ““dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük” ibaresi “ve 3.000 Türk lirasını aşmayan” şeklinde değiştirilmiş”

213 sayılı Vergi Usul Kanunu

217 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği

1 Sıra No' lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği Hesap Planı ve Hesap Planı Açıklamaları

62030549-125[6-2015/356]-881164 Sayılı 03.10.2018 Tarihli Özelge

B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.11-2235 Sayılı 20.12.2011 Tarihli Özelge

64597866-105[280-2016]-3601 Sayılı 24.02.2016 Özelge

01.11.2021

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM