Ümit Günışıldar
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
umitgunisildar@gmail.com

Seçimlerin Vergileme Politikası Üzerindeki Vazgeçilmez Ağırlığı

Malumunuz, seçimler kapıda. Mevsimlerdeki değişimlerde yaşanan doğal olaylar gibi her seçim mevsiminde de artık herkesçe tahmin edilen, özellikle yasal yükümlülüklerini zamanında yerine getirmemiş ya da getirememiş esnaf, sanayici ve işadamları tarafından umutla beklenen bir vergi paketi rüzgarının esmesi beklenmektedir.

Özellikle yakın tarihimizi incelediğimizde; ekonomik ve siyasi dalgalanmalar neticesinde, kimi zaman vergi müessesesine yeni vergiler katılmış kimi zaman da reform adı altında yeni vergi paketleri açılmıştır.

Adı ne olursa olsun bu tarz uygulamalar zaman içinde vergiye muhatap olan her kesimi canından bezdirmiştir. Özel iletişim vergisi bu konuya en güzel örnektir.

Türkiye Cumhuriyeti, özellikle yüksek haneli enflasyonla tanıştıktan sonra dönemin hükümeti tarafından 'çağ atlamış' gibi gösterilse de, yüksek enflasyonun getirisinden faydalanan 'kaymak tabaka' diye tabir edilen kesim dışında kalan tüm kesimler bunun bedelini kat ve kat fazlasıyla ödemiştir.

Türkiye yıllar yılı yüksek vergilemeden şikayet etmiştir. "Benim memurum işini bilir" sözünden hemen herkes nasibini almış olacak ki herkes elinden geldiğince vergi kaçırma yolunu tercih etmiştir. Ticaretle uğraşan hemen her kesim yüksek oranlı KDV'den etkilenmemek ve böylece finansal akışını bozmamak için belgeye dayalı olmayan ticareti tercih etmiş ya da aslında Maliye tarafından da bilinen "Yarım KDV" adı verilen bir uygulama tüccar arasında ihdas edilmiştir.

Şimdi... Şimdi seçim mevsimi. Bu mevsim sonunda yazılı ve görsel basında reformlardan ya da paketlerden bahsedilecek. Peki bu muhtemel yeni oluşumlarda ticaret yapanların, halkın beklentisine cevap verecek bir uygulama çıkacak mı dersiniz? Bu satırları okuyan okuyucuların bu soruya verdiği cevabı duyar gibiyim.

Peki ne çıkacak dersiniz? Evet, birtakım yeni düzenlemeler, oranlarda değişimler biraz da kafaları karıştıracak cinsten uygulama farklılıkları. Genel anlamda böyle tanımlayabiliriz.

Bürokratların ve hükümetlerin vergi reformu anlayışı genel itibari ile ancak bununla sınırlı kalmıştır.

Reform; Türk Dil Kurumu'nun sözlüğünde "Daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, iyileştirme, düzeltme, ıslahat" olarak tanımlanmıştır. Bu durumda "Vergi Reformu" tamlamasındaki "reform" ile yapılan vergi düzenlemeleri ile eşleşmediği ortadadır.

Gerçek Vergi Reformu bana göre; vergi kanunlarının yalın ve net olarak ifade edilmesi ve vergi oranlarında değişik oranlamalar yerine vergi oranının sabit tutulmasıdır. Vergi Oranı olarak da % 10 Sabit orandır.

20 Haziran 2007 tarihli Dünya Gazetesinde yazan Sayın Dr. Burhan ÖZFATURA da benzer görüşleri ifade etmiştir.

Kayıtdışı ekonomiyi, sebep-sonuç ilişkisi içinde çözümleme yolunun tercih edilmesi en doğru olanıdır. Vergi oranlarının makul seviyelerde tutulması her kesimden vergi ödeyenin seve seve ve gerçek vergisini ödediği bir sistem demektir.

Vergileme politikasında yapılan yanlışlıklar, vergi verenleri kayıtdışı ekonomiye doğru sürüklemektedir.

Vergileme sistemindeki karmaşanın bir an önce çözümlenmesi, vergi oranlarının 'reform'anlamında yeniden düzenlenmesi vergi verenlerle devlet arasındaki köprünün sağlam inşa edilmesine zemin oluşturacaktır.

Not: Bu makale Dünya Gazetesinde yayımlanmıştır

10.07.2007

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.