SERBEST BÖLGELERDE TÜKETİLMEK VEYA KULLANILMAK AMACIYLA GÖNDERİLEN EŞYALARDA KDV UYGULAMASI
Tarih: 29.02.2008
I- GİRİŞ
Ülkeler yatırım,üretim,istihdam ve yabancı sermaye girişini artırmak , yeni
teknolojilerin kullanılmasını sağlamak , dış ticaret ve finansman imkanlarından
yararlanmak amacıyla kendi siyasi sınırları içerisinde gümrük hattı dışı sayılan
bölgeler kurmaktadırlar.
Bu bölgeler dış ticaret ile diğer mali ve iktisadi alanlara yönelik devlet
düzenlemelerinin tamamen ortadan kaldırıldığı veya kısmen uygulandığı ve
ekonomik faaliyetlerin ülkenin diğer yörelerine göre daha çok teşvik edildiği
bölgelerdir.
Serbest Bölgelerin kurulması ve bu bölgede faaliyette bulunulmasına ilişkin usul
ve esaslar 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nda hüküm altına alınmıştır.
Yazımızın konusu ;
Serbest bölgelerde tüketilmek veya kullanılmak amacıyla gönderilen eşyalara KDV
istinasının uygulanıp uygulanamayacağına ilişkindir.
II- SERBEST BÖLGELERDE TÜKETİM/KULLANIM AMAÇLI EŞYA KULLANIMI
Serbest Bölgelerde dış ticaret rejiminin uygulanacağına ilişkin 3218 sayılı Kanun’un 8. maddesi aşağıdaki gibidir.
“Madde 8 ;
“Serbest bölge
ile Türkiye'nin diğer yerleri arasında yapılacak ticaret, dış ticaret rejimine
tabidir. Serbest bölge ile diğer ülkeler ve serbest bölgeler arasında dış
ticaret rejimi uygulanmaz.
Bedeli 500 ABD dolarının altında olan Türkiye mahreçli mallar isteğe bağlı
olarak ihracat işlemine tabi tutulmayabilir.”
Bu hükümlere göre
Türkiye’nin diğer bölgelerinden serbest bölgelere yapılan satışlar ihracat, bu
bölgelerden alışlar ise ithalat sayılır. Ancak bu madde de yer alan Serbest
bölge sınırları içindeki firmalara Serbest Bölge İşlem Formu ile yapılan 500
Doların altında kalan teslimlere istisna uygulanıp uygulanmayacağı hususunda
çelişkili özelgeler mevcuttur.
Yatırım ve tesis
safhasında kullanılan malzemelerin Türkiye’den bölgeye getirilmesinde KDV
muafiyeti ve diğer teşviklerden yararlanılabilmesi için ihracat işlemine tabi
tutulması gerekir.
Gümrük mevzuatı hükümleri çerçevesinde Gümrük Müsteşarlığı tarafından hazırlanan
ve tüm gümrük ve muhafaza başmüdürlüklerine gönderilen 31.01.2008 tarih ve 2916
sayılı yazı da
“İhracat
istisnası gibi ihracata bağlı imkanlardan yararlanması söz konusu olan eşyanın,
ihracat beyannamesi kapsamında serbest bölgeye ihraç edilmesi durumunda, 4458
sayılı Gümrük Kanununun 152 ve 158 inci maddesi hükümleri çerçevesinde serbest
bölgelerde tüketilmesi ya da kullanılması mümkün bulunmamaktadır.
Bu çerçevede; serbest bölgelerde tüketilmek veya kullanılmak amacıyla serbest
dolaşımda bulunan eşyanın, miktar ve kıymetine bakılmaksızın ve gümrük
beyannamesi düzenlenmeksizin serbest bölgelere sevk edilmesi mümkün olup, bu
durumda Serbest Bölge İşlem Formu kullanılır.
Diğer taraftan, serbest dolaşımda bulunan eşyanın işlem görmüş/görecek ürünlerin
üretiminde kullanılmak üzere ihracat beyannamesi kapsamında serbest bölgelere
gönderilmesi mümkündür.”
Denilmektedir.
Bu düzenleme neticesinde, serbest bölgelerde tüketilmek veya kullanılmak
amacıyla Türkiye’den serbest bölgeye mal satışında ihracat beyannamesi tescil
edilmeyecek, Serbest Bölge İşlem Formu kullanılacaktır. İşlem görmüş veya
görecek ürünlerin üretiminde kullanılacak olan mallar ise Türkiye’den ihracat
beyannamesi ile gönderilebilecektir.
Bu düzenleme öncesi Türkiye’den serbest bölgeye mal satan satıcı tarafından
gümrük beyannamesi , serbest bölgedeki kullanıcı tarafından ise Serbest bölge
işlem formu düzenlenmesi zorunlu iken yukarıda bahsi geçen 31/01/2008 tarihli
yazı akabinde gümrük beyannamesi düzenlenmeksizin sadece Serbest Bölge
İşlem Formu düzenlenecektir.
O zaman
İhracat beyannamesinin düzenlenmediği durumda KDV istisnası uygulaması nasıl
olacaktır?
A- SERBEST BÖLGELERDE 5084 SAYILI KANUN ÖNCESİ VE SONRASI MUAFİYET VE
TEŞVİKLER
Serbest Bölgelerde uygulanacak vergi vb. teşvik hükümleri 3218 sayılı Kanun’un
6. maddesi ile belirlenmiştir.
06.02.2004 tarih ve 25365 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5084 sayılı Kanun’un 8. maddesiyle 3218 sayılı Kanun’un ikinci bölümünde yer alan serbest bölgenin düzenlenmesi ana başlığı ve Muafiyet ve teşvikler alt başlığı altındaki 6. maddesi yeniden düzenlenmiş olup eski ve yeni şekli karşılaştırmalı olarak aşağıdaki gibidir.
Madde hükmü ile serbest bölgeler vergi, resim ve harç mevzuatlarının uygulama
alanına girmiş olup gümrük ve kambiyo mükellefiyetine ilişkin hükümlerin
uygulanmayacağı açıkça belirtilmiştir.
5084 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi ile Kanunun yayımlandığı 6 Şubat 2004
tarihinden önce ruhsat almış olanların kazanılmış hakları faaliyet ruhsatı
süresince korunmuştur.
Serbest bölgelerde vergi uygulamaları ve istisna hükümleri 5084 Sayılı Kanun
dikkate alınarak 6.2.2004 Tarihi Öncesi ve sonrası Ruhsat Alanlar açısından
aşağıdaki gibidir.
|
Vergi İstisnaları ve Diğer Hususlar |
6.2.2004 Tarihinden Önce Ruhsat Alanlar |
6.2.2004 Tarihinden Sonra Ruhsat Alanlar |
1- |
Gelir veya Kurumlar Vergisi İstisnası |
Ruhsat süresince devam edecek. Ayrıca, imalatçılar için imalat faaliyetlerine ilişkin kazançlar AB’ye tam üyeliğin gerçekleştiği yılın sonuna kadar istisna devam edecek. |
İstisna yok. Ancak, sadece imalatçılar için imalat faaliyetlerine ilişkin kazançlar AB’ye tam üyeliğin gerçekleştiği yılın sonuna kadar istisna devam edecek. |
2- |
Ücretlerde Gelir Vergisi İstisnası |
31.12.2008 tarihine kadar. Ruhsat süresi daha önce bitiyorsa ruhsattaki süre sonuna kadar |
İstisna Yok. |
3- |
Damga, Resim, Harç İstisnası |
31.12.2008 Tarihine kadar devam edecek. |
İstisna Yok. |
4- |
Kar Dağıtımında Stopaj (94/6 (b)’ye göre) |
Yapılacak. 2002 ve önceki yıllara ait kazanç dağıtımında stopaj yok. |
Yapılacak |
5- |
Kar Payının Beyanı (GVK Md:86’daki haddi aşması halinde) |
Beyan edilecek. |
Beyan edilecek. |
6- |
Katma Değer Vergisi İstisnası |
Var |
Var |
7- |
Gümrük Vergisi İstisnası |
Var |
Var |
8- |
Vergi Beyannameleri (6.2.2004’ten itibaren ) |
Verilecek |
Verilecek |
5084 Sayılı Kanun Gelir ve Kurumlar vergisi açısından yeni bir dönemi
başlatırken Gümrük ve KDV istisnaları açısından bir değişiklik yaratmamıştır.
B- SERBEST BÖLGELERDE KDV UYGULAMASI
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1. maddesinde Türkiye’de
ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan
teslim ve hizmetlerin vergiye tabi olduğu;
11/1-a maddesinde
1. Aşağıdaki teslim ve hizmetler vergiden müstesnadır:
a. İhracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye'de verilen roaming hizmetleri,
1. Bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş olmalıdır.
a. Teslim yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki alıcıya ya da yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılmalıdır.
b. Teslim konusu mal Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olmalı ya da yurt dışındaki müşteriye gönderilmek üzere yetkili gümrük antreposuna konulmalıdır. (1) Teslim konusu malın ihraç edilmeden önce yurt dışındaki alıcı adına hareket eden yurt içindeki firmalar veya bizzat alıcı tarafından işlenmesi veya herhangi bir şekilde değerlendirilmesi durumu değiştirmez.
hükmü yer almaktadır.
Burada ki KDV kanunu hükümlerine göre ihracat istisnasından yararlanmak için
teslimin serbest bölgedeki alıcıya yapılması ve teslim konusu malın serbest
bölgeye vasıl olması yeterlidir.
KDV kanununun 12. maddesinin 4842 sayılı kanunla değişmeden önceki metninde, bir
teslimin ihracat teslimi sayılması için teslimin yurt dışındaki bir müşteriye
yapılması ve teslim konusu malın T.C. Gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye
vasıl olması gerektiği hükmü vardı. Malın Serbest bölgeye tesliminin ihracat
teslimi sayılacağına dair açık bir düzenleme yer almıyordu. Ancak uygulamada
serbest bölgelere yapılan her tür teslimler ihracat kabul ediliyordu. Buna
rağmen KDVK 12. madde de yapılan değişiklikle serbest bölgenin de madde
içerisine konulması Türkiye’nin diğer yerlerinden serbest bölgelere yapılacak
mal teslimlerini açıkça ihracat teslimi saymıştır. Yasa metninde İhracat
istisnası uygulanması açısından bölgeye gönderilen malların ne için
kullanılacaklarının bir önemi bulunmamaktadır.
Gümrük Müsteşarlığı tarafından hazırlanan ve tüm gümrük ve muhafaza
başmüdürlüklerine gönderilen 31/01/2008 tarihli yazıya istinaden serbest
bölgelerde tüketim/kullanım amaçlı eşya girişinde gümrük beyannamesi
kullanılmayacak olması istisna uygulanmasında vergi idaresi ile mükellefler
arasında problemler yaratacaktır.
İhracat beyannamesi malların yurt dışı edildiğine dair tevsik edici belge olduğuna şüphe yoktur. Ancak mevcut uygulamada ihracat beyannamesinin düzenlenemediği hallerde istisna uygulamasında başka tevsik edici belgelerde kullanılabilmektedir.
· Yabancılara (veya yabancı ülkede ikamet ettiğini belgeleyen Türkiye vatandaşlarına) yapılan satışlarda düzenlenen özel fatura,
· Sınır ve Kıyı ticaretinde gümrük beyannamesi yerine düzenlenen Tahakkuk Varakaları,
·
Türkiye Gümrük Bölgesi
dışına çıkacak deniz, kara ve hava nakil araçlarına verilecek kumanyaya ilişkin
kumanya listesi
Bunlara
örnek olarak sayılabilir. Kaldı ki KDV mevzuatımızda ihracat istisnasından
yararlanabilmek için, malların yurtdışı veya serbest bölgelere ihracat
beyannamesi eşliğinde gönderilmesi zaruriyetine ait hüküm tesis edilmemiştir.
3065 sayılı KDV Kanunu’nun 32. maddesine göre ihracat teslimleri nedeniyle
fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen yüklenilen katma değer vergisi
mükellefin vergiye tabi işlemleri nedeniyle hesaplanacak katma değer vergisinden
indirilir. Vergiye tabi işlemlerin bulunmaması veya hesaplanan vergiden
indirilecek verginin az olması halinde indirilemeyen katma değer vergisi ihracat
teslimini yapanlara Maliye Bakanlığı’nca belirlenen esaslar çerçevesinde iade
olunur.
5084 sayılı Kanun sonrasında KDV Kanunu’nda değişiklik yapılmaması ve serbest
bölgelerin hala gümrük hattı dışında sayılarak, bölgeye mal teslimlerinin
ihracat, bölgeden mal teslimlerinin ithalat sayılarak yukarıda açıklandığı üzere
istisna hükümlerinin uygulanması serbest bölgeleri mal teslimleri için yurt dışı
gibi kabul edildiğini göstermektedir.
III- SONUÇ
5084 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler sonucu serbest bölgeler vergi
mevzuatlarının uygulandığı alanlar haline getirilmiştir. Ancak 3218 sayılı
Serbest Bölgeler Kanunu’nun 8. maddesinde bir değişiklik yapılmadığından;
serbest bölgelere yapılacak teslimler hala ihracat kapsamındadır ve KDV
Kanunu’nun 11. maddesi ile ihracat istisnası uygulanmaktadır.
KDV mevzuatında Serbest bölgeye teslimlerin ihracat sayılacağı ve istisna olduğu
sabit , Serbest bölgeler mevzuatında ise bölgelerde gümrük mevzuatının
uygulanmayacağı ve bölgeye Türkiye’den mal sevkinde dış ticaret rejiminin
uygulanacağı belirtilmiş iken , Gümrük Müsteşarlığı’nın yazısı ile bölgeye
satışlarda KDV istisna uygulamalarının aksamaması gerekmektedir. Serbest bölge
işlem formunun istisna uygulamasında tevsik edici belge olarak yeterli
görülmelidir. Aksi durumda Serbest bölgede faaliyette bulunan firmalar
serbest bölgelerde tüketim/kullanım amaçlı eşyalarını yurt içinden değil yurt
dışından temin etme yolunu tercih edeceklerdir.
Gümrük
Müsteşarlığı’nın uygulama ile ilgili 31/01/2008 tarihli yazısından sonra Maliye
Bakanlığı’nın Serbest Bölge İşlem Formu ‘nun KDV istisnası uygulanması açısından
tevsik edici belge niteliği hakkında ivedilikle açıklama yapması, idare ile
mükelleflerin bu konuda ihtilaflara düşmelerinin önlenmesi açısından önem
arzetmektedir.
Kaynak:
www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya
elektronik ortamda kaynak
göstermeden yayınlanamaz.
Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal
işlem yapılacaktır .)