YAZARLARIMIZ
Serhat Taşpınar
Sayıştay Denetçisi
serhattaspinar@gmail.com



Kamu Menfaatine Yararlı Derneklerin Sosyal Tesis Bina İnşaatı İle İlgili Vergiler Karşısındaki Durumları

1.      GİRİŞ

Kamu menfaatine yararlı derneklerin mevzuatlar ile düzenlenmiş bazı ayrıcalıkları bulunmaktadır. Kendi faaliyetlerinin devamını sağlayacak olan seminer ve konferanslar gibi hizmetleri gerçekleştirecekleri sosyal tesis binalarının inşaatı aşamasında hangi vergilerden muaf olup olamayacakları açıklanacaktır.


2.      KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde, dernek ve vakıflar kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmamakla birlikte, aynı maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler vergi mükellefiyeti kapsamına alınmış olup, Kanunun 2’nci maddesinin beşinci fıkrasında da dernek veya vakıflara ait veya tabi olup faaliyetleri devamlı bulunan sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde bulunmayan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi işletme olduğu; altıncı fıkrasında ise dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği; mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme niteliğini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.


03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (2.4) bölümünde iktisadi işletmenin belirgin özelliklerine yer verilmiştir.


İktisadi işletmenin belirgin özellikleri bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesidir. Diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurları, ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı veya hizmet ifaları gibi faaliyetlerdir. Kanun, bu gibi halleri tek tek saymak yerine piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsama almıştır. Anılan bölümde, iktisadi işletmenin tanımı içinde yer alan ve devamlı olarak yapılan ticari, sınai veya zirai faaliyetten söz edebilmek için bu işletmenin tedavül ekonomisine katılması, başka bir ifadeyle işletmede üretilen malların veya verilen hizmetlerin bir bedel karşılığı satılmış olması gerektiği, aksi halde diğer unsurlar var olsa dahi bir iktisadi işletmenin varlığından söz edilemeyeceği ifade edilmiştir.


Dernekler, tüzel kişilikleri itibariyle kurumlar mükellefi olmamakla birlikte derneklere ait iktisadi işletmeler kurumlar vergisi mükellefi olup vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadırlar.


Buna göre, Dernekler tarafından sosyal tesis binasının yapılması veya firmalara ihale edilerek yaptırılması, derneğe ait iktisadi işletme oluşturmayacaktır.


Öte yandan, Dernekler tarafından düzenlenen seminerlerin ve sosyal tesislerde verilecek hizmetlerin bir bedel karşılığı olmaksızın yerine getirilmesi halinde bu hizmetlerden dolayı derneğe bağlı bir iktisadi işletme oluşmayacaktır. Ancak kar amacı güdülmese dahi bu hizmetlerin yerine getirilmesi için yapılan masrafların hizmet verilenlerden tahsil edilmesi, doğrudan bağış adı altında da olsa bir bedel alınması durumunda derneğe bağlı bir iktisadi işletme oluşacağından, bu iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edileceği tabiidir.


3.       KATMA DEĞER VERGİSİ  (KDV) YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

3065 sayılı KDV Kanununun;


(1/1) maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde  yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,


(1/3-g) maddesinde, genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetlerinin KDV ye tabi olduğu ,


(17/1) maddesinde, genel ve katma bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasi parti ve sendikalar, kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı dernekler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların; ilim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları teslim ve hizmetleri ile tiyatro, konser salonu, kütüphane, sergi, okuma ve konferans salonları ile spor tesisleri işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kültür ve eğitim faaliyetlerine ilişkin teslim ve hizmetlerinin KDV den istisna olduğu,


(17/2-b) maddesinde, yukarıda sayılanlara bedelsiz olarak yapılacak teslim ve hizmetlerin KDV den istisna olduğu

hükme bağlanmıştır.


Buna göre, kamu menfaatine yararlı dernek statüsünde bulunan Derneğinize bedelsiz olarak yapılan teslim ve hizmetler Kanunun (17/2-b) maddesine göre KDV den istisna olacaktır. Ancak, Derneğinize bedeli mukabilinde yapılacak mal teslimleri ve hizmet ifaları genel hükümler çerçevesinde KDV ye tabi tutulacaktır.


Bu durumda; Dernekler tarafından sosyal tesis binasının yapılması veya firmalara ihale edilerek yaptırılması ya da piyasadan satın alınması işlemi genel hükümler çerçevesinde KDV ye tabi olacaktır.

Diğer taraftan, Dernekler tarafından düzenlenen seminerler nedeniyle iktisadi işletme oluşması halinde bu iktisadi işletmenin işlemleri Kanunun (1/3-g) maddesine göre KDV’ye tabi olacaktır. Ancak, kamu menfaatine yararlı dernekler seminer düzenlemek suretiyle gerçekleştirdiği sosyal ve eğitim amaçlı teslim ve hizmetler Kanunun (17/1) maddesi kapsamında KDV den istisna olacaktır.


4.       DAMGA VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisini kişilerin ödeyeceği; 9 uncu maddesinde, bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu; 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, birden fazla kişi tarafından imza edilen kağıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenlerin müteselsilen sorumlu olduğu, bunlar arasında vergiden müstesna olanların bulunmasının damga vergisinin noksan ödenmesinin gerektirmeyeceği, damga vergisinden muaf kuruluşlarca kişilerin (1) sayılı tabloda yer alan işlemleri ile ilgili olarak düzenlenen ve sadece bu kurumların imzasını taşıyan kağıtlara ait verginin tamamının kişiler tarafından ödeneceği ancak bu kağıtlara ait verginin hiç ödenmemesi veya noksan ödenmesi halinde vergi ve cezanın tamamından kişilerle birlikte kurumların müteselsilen sorumlu olacağı hükümlerine yer verilmiştir.


Aynı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun " V- Kurumlarla ilgili Kağıtlar" başlıklı bölümünün 17 numaralı fıkrasında, genel menfaatlere yararlı derneklerin her türlü işlemlerinde düzenlenen ve damga vergisi bu teşekküller tarafından ödenmesi gereken kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu belirtilmiştir.


Öte yandan, 5253 sayılı Dernekler Kanununun 27 inci maddesinin birinci fıkrasında, kamu yararına çalışan derneklerin, ilgili bakanlıkların ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine, İçişleri Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla tespit edileceği hüküm altına alınmıştır.


Buna göre, 20.12.1991 tarihli ve 91/2557 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kamuya yararlı derneklerden sayılan derneğinizin düzenlediği ve damga vergisi derneğinizce ödenmesi gereken kağıtlardan dolayı damga vergisinden muaf tutulması, derneğiniz ile vergi muafiyeti bulunmayan kişiler arasında düzenlenen kağıtlara ait damga vergisinin ise kişiler tarafından ödenmesi gerekmektedir. Ancak bu kağıtlara ait verginin ödenmemesi veya noksan ödenmesi halinde Damga Vergisi Kanununun 24 üncü maddesi hükmü uyarınca söz konusu verginin ödenmesi bakımından derneğinizin müteselsil sorumluluğu bulunmaktadır.


Diğer taraftan, derneğinize bağlı iktisadi işletmeler, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun V/17 fıkrasındaki düzenleme kapsamında bulunmadığından, söz konusu işletmeler tarafından düzenlenecek kağıtların damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.


5.       BELEDİYE GELİRLERİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Ek 1’inci maddesinin birinci fıkrası ile belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatı (ilave ve tadiller dahil), inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında Ek 6’ncı maddesinde yer alan tarifede gösterilen nispet ve hadlerde bina inşaat harcına tabi tutulacağı; Ek 2’nci maddesinin (c) fıkrasında; her türlü fabrika, değirmen, sınai nitelikteki imalathaneler ve tersaneler, organize sanayi bölgelerinde yapılan her türlü bina inşaatı ile sera ve benzeri örtü altı tarım yapılan tesisler, ahır, samanlık, kümes, su ürünleri ve hayvan barınağı ile yemlik gibi yapı ve tesis inşaatının bina inşaat harcından istisna olduğu; 80’inci maddesinin (f) fıkrasında da, belediyece, imar mevzuatı gereğince yapı kullanma izni verilmesi işlemi nedeniyle yapı kullanma izni harcının tahsil edileceği; aynı maddenin son fıkrasında ise, organize sanayi bölgeleri ile sanayi ve küçük sanat sitelerinde yapılan yapı ve tesislerin bina inşaat harcı ve yapı kullanma izni harcından müstesna olduğu hüküm altına alınmıştır.


Diğer taraftan aynı Kanunun 86’ncı maddesinde, belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce inşa, tamir ve genişletilmeye tabi tutulan yolların iki tarafında bulunan veya başka bir yola çıkış olmaması dolayısıyla bu yoldan yararlanan gayrimenkullerin sahiplerinden hangi şekillerde yol harcamalarına katılma payı alınacağı, Kanunun 87’nci maddesinde ise, yine  belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce, kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, hangi şekillerde kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınacağı hükme bağlanmıştır.


Öte yandan, aynı Kanunun 90’ıncı maddesinde;

"Yol Harcamalarına Katılma Payı, bu hizmetin yapıldığı yollardan faydalanan, Su tesisleri ile Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payları ise hizmetten faydalanma şekillerine göre ilgili gayrimenkul sahipleri arasında ve 89’uncu maddeye göre hesaplanan katılma payları toplamının ilgili gayrimenkullerin vergi değerleri toplamına oranlanarak dağıtılması suretiyle hesaplanıp tahakkuk ettirilir. Şu kadar ki, ibadet yerleri hakkında harcamalara katılma payı tahakkuku yapılmaz."

hükmüne yer verilmiştir.


Buna göre, Belediye Gelirleri Kanununda sadece ibadet yerlerinden harcamalara katılma payı alınmayacağı hususu düzenlenmiş olup, Kamu Yararına Çalışan Derneklerin bina inşaat harcı, yapı kullanma izin harcı, yol ve kanalizasyon harcamalarına katılma payından muaf tutulmasına yönelik bir hüküm yer almaması nedeniyle herhangi bir muafiyet doğmayacaktır.


6.      HARÇLAR KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

492 Sayılı Harçlar Kanunun harçtan müstesna tutulan işlemler başlıklı 59’uncu maddesinde, harç istisnasına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

Mezkûr Kanunun 59/b maddesinde ise, kamu menfaatlerine yararlı dernekler ile Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların iktisap edecekleri gayrimenkullerin ve sair ayni hakların tescilleri ve şerhi gerektiren işlemleriyle bu dernek ve vakıflara ait tesislerin ve bu tesislerin sonradan iktisap edecekleri gayrimenkullerin ve sair ayni hakların tescilleri ve şerhi gerektiren işlemleri ve bunların terkinlerinin harçtan müstesna tutulacağı hükme bağlanmıştır.


Buna göre, 492 sayılı Harçlar Kanununun 59/b maddesi gereğince, Bakanlar Kurulunca kamu menfaatine yararlı dernek kapsamında bulunan dernekler, inşa olunan binanın tapuya tescili işlemi nedeniyle tapu harcı aranılmaması gerekmektedir. 

20.10.2015

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM