Tarih: 28.09.2010
DOĞUM BORÇLANMASI REHBERİ
BÖLÜM - 1
2008
yılında yürürlüğe giren sosyal güvenlik reformuyla birlikte, hayatımızda pek çok
şey değişti. Kimi haklarda değişikliğe gidilirken, bazı haklarla da ilk defa
tanıştık. Yeni tanıştığımız haklardan birisi de kadınlara tanınan doğum
borçlanması hakkıdır.
Kadınlara
doğum borçlanması hakkı verildi verilmesine ancak bu konuda yapılan düzenlemeler
ve değişikliklerle kadınların kafası oldukça karışmış durumda. Bu kafa
karışıklığını okurlarımızdan gelen binlerce sorudan anlıyoruz. Dolayısıyla
konuya dair detaylı, anlaşılır ve birincil kaynaklardan verilecek bilgilere
ihtiyaç var.
Konuyla ilgili çıkan yargı kararlarından ve SGK’nın mevzuat değişikliklerinden
de ilk önce okurlarımız haberdar oldu. Biz, milyonlarca kadını ilgilendiren bu
konuyu bir yazı dizisi halinde ele alarak, bu ihtiyacı karşılamaya çalışacağız.
Böylece herkesin sorusuna ayrı ayrı cevap vermeye çalışmak yerine, herkesin
aradığını bulabildiği bir rehber meydana gelecek. Yazı dizimiz kapsamında;
·
Doğum borçlanmasının püf noktaları neler?
·
Hangi kadınlar doğum borçlanması yapabilir ve kimler yapmalı?
·
Borçlanmayla emeklilik tarihiniz nasıl değişecek?
·
Borçlanarak emekli aylığınızı artırmak mümkün mü?
·
Borçlanmadan sadece SSK’lılar mı yararlanacak? Bağ-Kur’lu ve memur bayanlar ne
yapmalı?
·
Kaç
çocuk için ne kadar borçlanabilirsiniz?
·
Borçlanmada ne kadar ödeyeceksiniz, ödeme şartları neler?
Bir
yandan bu sorulara cevap verirken, aynı zamanda sizden gelen soru ve sorunları
da cevaplamayı ihmal etmeyeceğiz. Dolayısıyla dizi boyunca konuyla ilgili
sorularınızı iletebilirsiniz.
Neden doğum borçlanması?
1 Ekim 2008 itibariyle
uygulamaya giren
doğum borçlanması,
erkekler için uygulanan askerlik borçlanmasına benzer bir şekilde düşünüldü.
Doğum yaptığı için çalışma hayatının ve dolayısıyla sosyal güvencenin dışında
kalmış annelere, iki çocuk için ikişer yıldan 4 yıl borçlanma hakkı tanındı.
Böylece çocuk sahibi olmanın anneler için bir dezavantajı giderilirken,
çocuklarına zaman ayırmaları da teşvik edilmiş oldu. Buna göre doğum
borçlanmasına dair bazı temel kural ve ilkeleri sıralayacak olursak;
·
Doğum borçlanması, adı
üzerinde doğum yapmış annelere tanınmıştır.
·
Doğumdan sonraki iki
yıllık sürenin bir kısmında veya tamamında çalışmamış ya da isteğe bağlı prim
ödememiş anneler yararlanacaktır.
·
Doğum borçlanmasının
temel amacı, annelik sebebiyle çalışılamayan sürelerin emeklilik açısından atıl
kalmasını önlemektir.
·
Doğum borçlanmasının
dolaylı amacı, çocuk sahibi olmayı teşviktir.
Aslında birçok Avrupa
ülkesinde, bizdeki düzenlemenin çok daha ileri versiyonu uygulanıyor. Annenin
doğumdan sonraki primlerinin devlet tarafından ödenmesi, anneye çalışmadığı
dönemler için gelir bağlanması gibi. Ülkemizde, doğurganlık oranı düşmeye devam
ederse, benzer uygulamaların bizde de gündeme gelmesi beklenebilir.
Çocuğum olmadıysa günahım ne?
Soru: Sadettin Bey, ben 16 senelik evliyim ancak çocuğumuz olmadı. Dolayısıyla
kadın olduğum halde, kadınlara tanınan doğum borçlanması hakkından
yararlanamıyorum. Eminim benim gibi binlerce kadın vardır. Bizim günahımız
nedir? Çocuk sahibi olamamamız mı? Bu hakkın sadece doğum yapan kadınlara
verilmesi sizce adil midir? Bedriye Hayma
Cevap: Bedriye Hanım, doğum borçlanmasının mantığı, yukarıda da izah ettiğimiz
gibi, çalışma hayatının dışında kalan annelerin emeklilik yönünden mağdur
olmalarını engellemektir. Buna göre doğum yapmayan kadın için bu hakkın
verilmesi zaten konunun mantığına aykırıdır. Dolayısıyla uygulamanın anne
olamamış kadınlar için adaletsiz olduğunu söylemek biraz iddialı olur.
DOĞUM BORÇLANMASI
REHBERİ BÖLÜM - 2
Kimler
doğum borçlanması yapabilir?
Bugün için doğum borçlanması hakkından kimlerin yararlanabileceğine girmeden
önce, dilerseniz 1 Ekim 2008’den bugüne, konuyla ilgili gelişmeleri bir
sıralayalım.
·
Sosyal güvenlik reformu
kapsamında, doğum sebebiyle çalışma hayatının dışında kalan anneler için, aynen
erkeklere tanınan askerlik borçlanması gibi borçlanma hakkı verildi (5510 sayılı
Kanun/Md.41).
·
Düzenlemeye göre
anneler, iki çocuk için ikişer yıldan toplam 4 yıla kadar geriye dönük borçlanma
yapabilecekti. Sadece bir süre SSK’lı olarak çalışılmış olması yetiyordu.
·
SGK, 5510 sayılı
Kanunda yer alan bu düzenlemeyi açıklamak için önce 28 Eylül 2008 tarihli tebliğ
yayınladı. Tebliğde, doğum yapan kadınların, doğum sebebiyle işlerinden
ayrıldıklarını belgelemeleri şartıyla
borçlanma yapabilecekleri belirtildi.
·
Daha sonra SGK, konuya
daha da açıklık getirmek için 2008/111 sayılı genelgeyi yayınladı. Genelgede,
tebliğde aranan belgeleme şartı kaldırıldı. Ancak bunun
yerine, işten ayrıldıktan sonra 300 gün içinde doğum yapmış olma
şartını getirdi. Yasa metninde 300 gün şartı bulunmuyordu.
·
SGK’nın tebliği ve
genelgesi üzerine çok sayıda kadın, iş mahkemelerinde dava açtı. Bu davalar
kadınlar lehine sonuçlanmaya başladı. En son Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, işten
ayrıldıktan sonra 300 gün içinde doğum yapmış olma şartı aranamayacağına dair
karar verdi. Bunun üzerine SGK, 1 Temmuz 2010 tarihinde yeni bir tebliğ
yayınladı. Bu tebliğde, doğum için işten ayrıldığını belgeleme şartı aranmadığı
gibi, doğumdan önce SSK’lı olma şartı da aranmadı. Bu
tebliğ üzerine biz de konuyu gazetemizin manşetine taşıdık ve yüzbinlerce kadına
doğum borçlanması hakkının genişletildiğini duyurduk.
·
Aynı günlerde SGK
Sosyal Sigortalar Genel Müdürü İbrahim Ulaş, 11 Ağustos tarihinde NTV’ye verdiği
röportajda, çalışmaya başlamadan önceki doğumların da
borçlanılabileceğini, yapılan düzenlemeyle bunun önünün açıldığını ifade etti.
Yani bizim manşetimiz resmi ağızdan teyit edildi.
·
Bunun üzerine
yüzbinlerce bayan, bir yandan SGK müdürlüklerine akın ederken, bir yandan da
bize e-posta, faks ve telefon yağdırmaya başladı. SGK müdürlükleriyse, konuyla
ilgili genelge çıkmadan herhangi bir işlem yapamayacaklarını, merkezden gelecek
genelge sonrası başvuruları değerlendirebileceklerini ifade ettiler.
·
Böylece herkes SGK’dan
çıkacak genelgeye kilitlendi ve beklenen genelge geçtiğimiz günlerde (16 Eylül
2010) çıktı. Fakat hemen belirtelim ki, çalışmaya başlamadan önce
doğum yapmış bayanlar hayal kırıklığına uğrayacak. Zira genelgede,
tebliğde ve kanunda yer almayan bir şarta yer verilmiş: SSK’lı (4/a) olarak
çalışmaya başladıktan sonra doğum yapmış olmak. Bunun yanında daha önceki
genelgede yer alan, işten ayrıldıktan sonra 300 gün içinde doğum
yapmış olma şartı kaldırıldı.
Bugün gelinen noktada doğum borçlanması yapabilmek için;
1.
SSK’lı (4/a) olarak bir
günlüğüne de olsa çalışmış olmak,
2.
İşten ayrıldıktan sonra
herhangi bir zamanda (300 gün içinde olması şart değil) doğum yapmış olmak,
3.
Çocuğun sağ doğmuş ve
yaşamış olması,
4.
Doğumdan sonraki iki
yıllık sürenin tamamında veya bir kısmında çalışmamış veya isteğe bağlı prim
ödememiş olmak,
Gerekiyor. Bu şartları taşıyan anneler, iki çocuğa kadar toplam 4 yıl borçlanma
yapabilecekler.
Soru:
Sadettin Bey, eşim 1983 ve
1985 yıllarında 2 doğum yaptı ve 1992 yılında Bağ-Kur’lu olarak kendi işinde
çalışmaya başladı. Halen devam ediyor. Eşim bir süre SSK’lı çalırsa doğum
borçlanması hakkı olur mu? Murat Kaya
Cevap:
Murat Bey, son SGK genelgesi
doğumdan önce SSK’lı olarak işe giriş yapmış olma şartı aradığı için eşiniz
doğum borçlanması yapamayacak. Ancak yargı yoluna başvurma hakkınız mahfuz.
Soru:
Sadettin Bey, eşim doğum
borçlanması için SGK müdürlüğüne geçen yıl başvurdu. Ancak işten ayrıldıktan
sonra 300 gün içinde doğum gerçekleşmediği için talebi reddedildi. Şimdi eşim
için borçlanma imkanı var mıdır? Yavuz Erinmez
Cevap:
Yavuz Bey, son genelge ile
bahsettiğiniz 300 gün şartı kaldırıldığı için, eşiniz de doğum borçlanması
yapabilecek.
DOĞUM BORÇLANMASI
REHBERİ BÖLÜM - 3
Bayan okurlarımızdan doğum borçlanmasıyla ilgili olarak en fazla ‘doğum
borçlanması yapabilir miyim?’ve ‘doğum borçlanması yapmalı mıyım?’ sorularını
yöneltiyorlar. Dünkü yazımızda, kimlerin doğum borçlanması yapabileceğine
değindik. Bugün de kimler doğum borçlanması yapmalı sorusuna cevap vereceğiz.
Bir bayan olarak doğum borçlanması yapmak için şartlarınız uygun olabilir. Yani
mevzuatta engel bir durum olmayabilir. Ancak borçlanma yapmanız emeklilik
şartlarınızda ve aylığınızda ciddi bir değişiklik yapmıyorsa, boş yere binlerce
lira ödemenin de anlamı yoktur. Öyleyse doğum borçlanmasıyla ne kazanacağınızı
iyi bilmeniz gerekiyor.
Kimler borçlanma yapmalı?
Doğum borçlanmasından beklenen en net fayda, daha erken
emekliliktir. Dolayısıyla öncelikle kişisel şartlarınızı göz önüne
alarak, borçlanma yapmanın emeklilik tarihinizi değiştirip değiştirmediğine
bakacaksınız. Örneğin emeklilik için prim gününüz eksikse,
mutlaka doğum borçlanması yapmalısınız.
Eğer bir süre SSK’lı çalışmadan sonra Bağ-Kur veya Emekli Sandığı’na giriş
yaptıysanız ve doğumunuz bu iki çalışma arasında gerçekleşmişse mutlaka
borçlanma yapın. Böylece hizmet sürenizi artırma imkanınız olacağı gibi,
emeklilik yaşınızda da düşüş olacaktır.
Örnek:
Meryem Hanım 12.03.1989
tarihinde SSK’lı olarak çalışmaya başlamıştır. Üç aylık bir çalışmadan sonra
işten ayrılan Meryem Hanım, 01.06.1992 tarihinde Bağ-Kur’a tabi olmuştur. Meryem
Hanım doğum borçlanması yapmaz ise 7200 günü doldurarak 48 yaşında emekli
olacak. Ancak doğum borçlanması yaparsa 46 yaşında, yani iki yıl
daha erken emekli olabilecektir.
Önce kontrol edin
Doğum borçlanmasıyla emeklilik tarihinizin değişip değişmediğini, www.sadettinorhan.net
isimli web sitemizde EmekliMatik programını kullanarak
ücretsiz olarak test edebilirsiniz. Herkes için emeklilik
ve diğer hesaplamaları yapabilen bu programda önce doğum borçlanması yapmış
gibi, daha sonra da yapmamış gibi verileri girerek sonucu
karşılaştırabilirsiniz. Böylece doğum borçlanmasının emeklilik tarihinize nasıl
etki ettiğini bizzat görebilirsiniz.
Öte yandan borçlanma ile ilgili en son yayınlanan SGK genelgesinde, sigorta
başlangıcından önceki doğumlar borçlanma kapsamına alınmamıştır.
Yani SSK’lılar için doğum borçlanması yaparak sigorta başlangıcını geri götürme
ve böylece daha erken emekli olma imkanı şimdilik bulunmuyor. Dolayısıyla doğum
borçlanmasının bayanlara faydası, prim gününü artırma yönünden olmaktadır.
Aylığınızı artırabilirsiniz
Doğum borçlanmasının bir sonucu erken emeklilik iken, bir diğer sonucu da
aylığınızı artırmak olabilir. Ancak bazı şartlarla. Buna göre;
·
Borçlanabileceğiniz
doğum 2000 yılı öncesiyse ve özellikle de 1990-2000 arasıysa, borçlanma yapmanız
aylığınızı önemli ölçüde artırır. Çünkü emekli aylığı hesaplama sisteminde, 2000
öncesi prim günleri ve kazançlar büyük etki yapmaktadır.
·
Borçlanmada
ödeyeceğiniz matrahı elinizden geldiğince yüksek tutmanız, aylığınızı artırmada
olumlu etki yapacaktır. Ancak ödeyeceğiniz borçlanma bedelinin karşılığını hemen
değil, gelecek yıllar içinde alabileceğinizi unutmayın.
·
2000-2008/Eylül
arasındaki doğumlarınızı borçlanacaksanız, borçlanma sonrası primlerin hangi
dönemde yer alacağı çok önemli. Örneğin borçlandığınız prim günleriniz ilk 10
yıllık prim ödemenize sayılacaksa, aylığınız borçlanılan her yıl için %3,5
artacaktır.
Örnek:
Zehra Hanım, bir işyerinde
sigortalı olarak 01.05.1998 tarihinde çalışmaya başlamıştır. 01.01.2000
tarihinde işten ayrılan Zehra Hanım, 10.07.2000 tarihinde doğum yapmıştır. Zehra
Hanım bu doğumu borçlandığı taktirde, borçlanma prim günleri ilk 10 yıla (3.600
gün) sayılacak ve iki yıl için aylığında %7’lik (%3,5 x 2 yıl) bir artış
olacaktır.
·
Borçlanacağınız
doğumunuz 2008/Ekim ve sonrası bir tarihteyse, borçlanacağınız her yıl için
aylığınızda %2’lik bir artış olur. Yani emekli aylığına en az katkı yapacak
doğumlar bu dönemin doğumlarıdır. Zira aylık bağlama sistemi, çalışanlar
aleyhine olarak 2008/Ekim itibariyle değiştirilmiştir.
İkiz doğumu nasıl borçlanabilirim?
Soru:
Sadettin Bey ben
özel bir bankada çalışıyorken, 21/09/2000 tarihinde ikiz çocuk dünyaya getirerek
anne oldum. Doğum sonrası 6 ay ücretsiz izin kullandım. Daha sonra işime döndüm
ancak 2002/Ekim’de işten çıkarıldım. Ben ikiz çocuklarım
için doğum borçlanması yapıp daha erken emekli olabilir miyim? M.
H. Sarı
Cevap:
Değerli
okurum, doğum borçlanmasını ikiz çocuklarınızdan sadece birisi için
yapabilirsiniz. Bunu da kullandığınız 6 aylık ücretsiz izin dönemi için
yapabilirsiniz. Çünkü doğum tarihinden sonraki iki yıllık sürede çalışılmayan
veya prim ödenmeyen süreler borçlanılabilmektedir. Dolayısıyla 21 Eylül 2000 –
21 Eylül 2002 arasında bankada çalıştığınız dönemleri borçlanamazsınız.
Borçlanma yapmanız prim gününüzü artırır, emeklilik yaşınızı değiştirmez.
Kaynak:
www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak
göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem
yapılacaktır.)
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.