Yrd. Doç. Dr. Rafet Aktaş
Dumlupınar Üniversitesi
İktisadi İdari Bilimler Fakültesi
İşletme Bölümü Öğretim Üyesi
rafetaktas@gmail.com
SERMAYE PİYASASI KURULU’NUN BELİRLEDİĞİ FİNANSAL TABLO FORMATLARININ ARACI KURUMLAR AÇISINDAN İNCELENMESİ
Tarih: 28/02/2006
GİRİŞ
Aracı kurumlar, "sermaye piyasası araçlarını aracılık amacıyla, kendi nam ve
hesabına veya başkası nam ve hesabına yahut kendi namına başkası hesabına alım
satımını yapan anonim ortaklıklardır" (1) . Bu kurumlar gerek sermaye piyasası
araçlarının halka arz edilmesinde ve gerekse bu araçların alım-satım
işlemlerinde önemli ve etkin rol oynamaktadır.
Aracı Kurumlar, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) 15 Kasım 2003 tarih 2590
sayılı Resmi Gazetede yayınladığı Seri:XI, No:25 sayılı "Sermaye Piyasasında
Muhasebe Standartları Hakkındaki Tebliğ" kapsamında yer almakta, tebliğde yer
alan Uluslararası Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartları (UMS/UFRS)
temelinde hazırlanan standartları uygulamak durumundadır.
Her ne kadar UMS ve UFRS'lerde standart bir finansal tablo ve dipnot formatı
öngörülmemiş olsa da, SPK; UMS ve UFRS'ler paralelinde hazırlanan bu tebliğe
ilişkin olarak finansal tabloların tutarlılık ve karşılaştırılabilirliğinin
sağlanması amacı ile 10.12.2004 tarih ve 1604 sayılı kararla Finansal Tablo ve
Dipnot formatlarını belirlemiştir. Bu çalışmanın amacı, SPK tarafından
belirlenen bu finansal tablo formatlarmm aracı kuruluşların yürüttükleri
faaliyetlerin özellikleri açısından incelenmesidir.
1- ARACI KURUMLAR VE ARACILIK KAVRAMI
Tasarruflarını borsada değerlendirmek isteyen yatırımcılar, yatırım yapacakları
alanların belirlenmesi aşamasında, isabetli karar vermelerini sağlayacak yeterli
bilgi seviyesine ve deneyime sahip olmamaları nedeniyle, borsada aracılık
faaliyetlerini yerine getiren aracı kurumların hizmetlerinden faydalanmaktadır.
Benzer şekilde, menkul kıymet ihraç eden ortaklıklar da, sermaye piyasalarına
yabancı olmaları ve sermaye piyasası araçlarının pazarlanmasının uzmanlık
gerektirmesi nedeniyle aracı kurumların hizmetlerine ihtiyaç duyarlar.
Sermaye piyasası araçlarını ihraç veya halka arz şeklinde satışa sunan
ortaklıklar bunları doğrudan doğruya yatırımcılara satabilirler. Bunun için SPK
m. 4-16 hükümlerindeki şartlarla, Kurul'un tebliğ ve kararlarına uygun
izahnameyi hazırlayıp, sirküler ve ilanlarla yatırımcılara ulaşmaları gerekir.
Menkul kıymet pazarlamaları genellikle ortaklıkların faaliyet konularının
dışındadır. İhraç işlemi büyük ortaklıklara ait olsa bile alıcıların sayısı,
coğrafi dağılımı, satışın yaygınlaştırılması açısından aracı kurumların
yardımını gerektirebilir. Ortaklıklar aracı kurumlarla, ihraç işleminin başarı
ile sonuçlanması ve aracı kurumların isim güvencelerinden ve teşkilat
yapılarından yararlanmak amacıyla işbirliği yapmaktadır (2).
Ayrıca bu yolla menkul kıymetlere ilişkin pazarlama sürecinin beklenmeden,
aracılık yüklenimi şeklinde halka arz gerçekleştirilerek, bakiyeyi yüklenim veya
tümünü yüklenim anlaşması gereğince aracı kuruma bırakılan pay karşılığında fon
sağlanmasının garanti altına alınması da mümkün olmaktadır. Bununla birlikte,
sermaye piyasası faaliyetleri yalnızca alım satım işlemleri ile sınırlı
değildir. Menkul kıymetlerin geri alım veya satımı taahhüdüyle alım satımı,
yatırım danışmanlığı, portföy yöneticiliği, sermaye piyasası araçlarının takas
ve saklanması, derecelendirilmesi, varlığa veya ipoteğe bağlı menkul kıymet
ihraçları gibi karmaşık işlemleri de ihtiva etmektedir. Bu faaliyetlerin hepsi
uzmanlık, tecrübe ve başlı başına bir organizasyon gerektiren işlemlerdir. Bu
bakımdan sermaye piyasası araçlarının satıcıları ile yatırımcıları arasında
yardımcı kurumlara ihtiyaç bulunmaktadır. Aracı kurumlar sermaye piyasasında
oluşacak güven ve istikrar ortamının sağlanmasında anahtar rol oynadığı gibi, bu
kurumların yatırımcıların korunması açısından da önemi büyüktür (3).
Aracı kurum kavramı, SPK Kanununda ve Kurul tebliğlerinde tarif edilmemektedir.
SPK, sermaye piyasası kurumları arasında saydığı (SPK, m.32) aracı kurumların
kuruluş ve faaliyet şartlarını belirterek ve faaliyet konularının şartlarını
çizerek (SPK, m.30-34) aracı kurumları düzenlemiştir (4).
Ülkemizde aracı kurumlar, yalnızca sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunabilen
ve Sermaye Piyasası Kanunu ve bu Kanun'a dayalı olarak çıkarılan tebliğler
tarafından düzenlenen sermaye piyasası kurumlarıdır 5. Aracı kurumlar faaliyette
bulunabilmek için SPK'dan faaliyet izni ve belgesi almak ve borsada işlem
yapabilmek içinde Borsa Üyelik Belgesi almak zorundadırlar (SPK m.30 f.2; SPK.m.31)(6).
Aracılık kavramı ise, SPK.m.30 f.2 hükmünde; sermaye piyasası araçlarının 31.
madde çerçevesinde yetkili kuruluşlar tarafından kendi nam ve hesabına, başkası
nam ve hesabına veya kendi namına başkası hesabına alımı satımı olarak
tanımlanmıştır. Vadeli işlem sözleşmelerinin yapılmasına aracılık da bu hükmün
kapsamında yer almaktadır. Kurul, aracılık kavramını bir tebliğ hükmüyle "kurul
kaydına alınacak sermaye piyasası araçlarının halka arz yoluyla satışına
aracılığı" şeklinde tekrar tarif etmiştir 7. Halka arza aracılık, SPK'nun 30.
maddesinde "Sermaye Piyasası Kurulu kaydına alınacak sermaye piyasası
araçlarının ihraç* veya halka arz yoluyla satışına aracılık" olarak ifade
edilmiştir.
2. SPK'DA FİNANSAL TABLOLARA İLİŞKİN DÜZENLEMELER
Ülkemizde 2005 yılından itibaren tüm ara dönemlerde dahil olmak üzere 15.11.2003
tarih ve 25290 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, SPK'nm UMS ve UFRS'ler ile
uyumlu Seri XI, No:25 sayılı tebliği uygulanmaya başlanmıştır. "Sermaye
Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliği" (Seri: XI, No:25 sayılı
Tebliğ), hisse senetleri borsada işlem gören şirketler, yatırım ortaklıkları,
hisse senetleri borsada işlem görsün veya görmesin tüm aracı kurumlar, portföy
yönetim şirketleri ile bu işletmelerin bağlı ortaklığı, müşterek yönetime tabi
ortaklığı ve iştiraki konumunda olan ve konsolidasyon kapsamı dışında tutulmamış
olan şirketler için 01.01.2005 tarihinden sonra sona eren ilk ara finansal
tablolardan geçerli olmak üzere yürürlükte bulunmaktadır.
Bu tebliğ esas itibariyle UMS ve UFRS’lere uyumlu standartlardan meydana
gelmektedir. Ancak bu standartlar devamlı değişim göstermekte ve SPK'da bu
değişikliklere hızla uyum gösterememektedir. Bu eksikliği giderebilmek amacıyla
SPK Seri XI, No:27 sayılı tebliği ile SPK tarafından henüz yayımlanmamış olsa
bile Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu tarafından yayınlanmış
standartların uygulanmasını 25 nolu tebliğin şartlarının yerine getirilmiş
anlamında olduğunu kabul etmiştir (8).
UFRS'lere bakıldığında tekdüzen bir bilanço formatının tarif edilmediği
görülmektedir. Ancak, toplam varlık ve yükümlülüklerin ayrı ayrı olarak tek bir
bilançoda sunumunu istemektedir. Bilançoda, cari ve cari olmayan varlıklar ile
cari ve cari olmayan yükümlülüklerin ayrı bir sınıflama ile karşılıklı olarak
sunumu yer almaktadır. Likidite temelinde hazırlanan sunumun daha güvenilir ve
daha ilgili bilgi sunması durumunda, bilançonun bu temelde de
hazırlanabileceğini belirtmektedir. Şayet ek kalemlerin bilançoya girilmesi
işletmenin finansal pozisyonuna ilişkin daha anlaşılır bilgi sunulacak ise buna
da izin verilmektedir 9. Bir başka ifadeyle; UMS 1, en az hangi kalemlerin
bilançoda yer alması gerektiğini belirlemekte, ancak işletmenin ekonomik, mali
durumunu, kârlılık ve nakit akış durumunu daha iyi gösterecek ise başka
kalemlerinde ayrıca bilançoya alınabileceğini belirtmektedir.
UFRS'lerde standart bir finansal tablo ve dipnot formatı öngörülmemiş olmakla
birlikte, ülkemiz sermaye piyasalarında UFRS'ler ile uyumlu muhasebe
standartlarının ilk defa uygulanıyor olması nedeniyle, finansal verinin finansal
tablolardaki gösteriminde tutarlılığın ve karşılaştırılabilirliğin sağlanmasını
teminen, Sermaye Piyasası Kurulunun Karar Organı'nın 10.12.2004 tarih ve 1604
sayılı Kararı uyarınca, Seri:XI, No:25 sayılı Tebliğ'in zorunlu uygulamasından
itibaren, UFRS uygulamasını benimseyenler dahil, karar ekinde sunulan Finansal
Tablo ve Dipnot formatları ile Kullanım Kılavuzunda belirtilen açıklamaların
esas alınması gerekmektedir.
1604 sayılı kararla, UFRS uygulamasını benimseyen işletmelerin esas almaları
gereken solo/konsolide finansal tablo formatları genel hatları itibari ile şu
şekilde oluşmaktadır.
Bilançoda varlıklar cari / dönen varlıklar ve cari olmayan / duran varlıklar
şeklinde bir ayrıma tabi tutulmuştur. Pasifte ise üç temel grupta;
yükümlülükler, ana ortaklık dışı paylar, özsermaye şeklinde bir ayırım
yapılmıştır. Aktifteki dönen/duran varlık ayırımına benzer şekilde, pasifte de
yükümlülüklerin kısa vadeli yükümlülükler, uzun vadeli yükümlülükler şeklinde
ayrıldığı görülmektedir. Gelir tablosunda ise, brüt esas faaliyet kârı/zararı,
net esas faaliyet kârı/zararı, ana ortaklık dışı kâr/zarar, vergi öncesi
kâr/zarar ve net dönem kâr/zararı bölümlemelerinin yapıldığı, hisse başına
kazanç bilgisine de yer verildiği görülmektedir. Ayrıca bilanço ve gelir tablosu
formatlarında yer verilen hesap kalemlerinin asgari olarak belirlenmiş olduğu,
ihtiyaç duyulması halinde yeni hesap kalemlerinin ana ve ara gruplar halinde
eklenebileceği belirtilmektedir.
3. ARACI KURUMLAR AÇISINDAN SPK FİNANSAL RAPORLAMA FORMATININ İNCELENMESİ
Aracı Kurumların çalışma şekilleri, varlık ve kaynak yapıları, kârlarının
kaynakları diğer ticari işletmelerden oldukça farklıdır ve işlemlerinin büyük
bir bölümü direkt olarak "para ve sermaye piyasaları" ile ilgilidir. Bu
kurumların en önemli ve ağırlıklı aktişerini, taşıdıkları ve sahip oldukları
risklerin toplandığı "menkul kıymetler portföyü" oluşturur. Bu portföyde; hisse
senetleri, devlet tahvilleri, hazine bonoları, özel sektör tahvilleri, VDMK'ler
ve finansman bonoları gibi çoğu kez sabit getirili menkul kıymetler bulunur. Bu
kapsamda aracı kurumların başka bir yatırım türü de "borsa para piyasası"na
yapılan yatırımlardır. Bu yatırımlarda tıpkı repo / ters repo işlemleri ve alım
/ satım amaçlı varlıklar gibi yatırım portföyünün bir parçasıdırlar.
SPK tarafından belirlenen finansal raporlama formatının yukarıda kısaca
açıklanan aracı kurumların yatırım portföyleri açısından, bilanço ve gelir
tablosu bağlamında ayrı ayrı incelenmesi durumunda şu hususlarla
karşılaşılmaktadır.
- Bilançoda alacak ve borçların ayrıntılı bir şekilde raporlandığı
görülmektedir. Borsa para piyasasına yapılan yatırımlara ilişkin olarak, "Borsa
Para Piyasasına Borçlar" kalemi bilançonun pasifinde diğer finansal
yükümlülükler içerisinde raporlanmakta iken, "Borsa Para Piyasasından
Alacaklar", diğer alacaklar grubu (10 nolu dipnot) içerisinde raporlanmaktadır.
Oysa borsa para piyasasından alacakları gösteren bu ana kalem, önemli bir
bilanço kalemi konumundadır. Dolayısıyla ayrı bir grup olarak ele alınmayacak
ise, ticari olmayan alacakları ifade eden diğer alacaklar grubu yerine, ticari
alacaklar grubu içerisinde yer alması gerekmektedir. Bu yatırım grubu esasen
menkul kıymet olmadıkları için bilançoda menkul kıymetler grubu içinde de yer
almamalıdır. Bunlar için ayrı bir grup olarak, bilançonun aktifinde "Para ve
Sermaye Piyasasından Alacaklar" ve pasifinde "Para ve Sermaye Piyasası Borçları"
gruplarının açılarak raporlanması yapılabilir. Nitekim bankalarda böyle bir
düzenleme vardır.
- Aracı kurumlarda repo ve ters repo işlemleri muhasebedeki özün önceliği
ilkesine göre değil, hukuki şekline göre raporlanmaya devam edilmektedir. Kendi
portföylerinden müşterilerle veya bankalarla yapılan repo işlemlerinde
portföyden çıkış yapılmakta ve dolayısıyla bilanço gününde bu tutarlar bilançoda
yer almamaktadır. Esasen aracı kurumun portföyünde yer alan tüm işlem türleri
dikkate alındığında bu işlemler çok ağırlık olarak gerçekleştirilen işlemlerdir
ve önemli tutarlara ulaşmaktadır. Ters repo işlemleri ile de önemli miktarlarda
menkul kıymet girişi menkul kıymetler portföyüne yansımaktadır. Bunlar da
aslında geçici girişler olup, esas mülkiyet başka işletmelere ait olmaktadır.
Çoğu aracı kurumda ters repo ile giren varlıklar, aynı gün veya vadesinden
önceki günlerde repo ile çıkmaktadır. Dolayısı ile bilançoya sadece repo - ters
repo bakiyesi yansımaktadır. Oysa aracı kurum bu işlemlerle oldukça önemli
miktarlarda para ve sermaye piyasasına borç altına girmiş veya yatırım yapmış
olmaktadır. Bu nedenle UFRS'lere de uygun bir uygulama ile, bilançonun aktifinde
"Para ve Sermaye Piyasasından Alacaklar" ve pasifinde "Para ve Sermaye Piyasası
Borçları" grupları açmak ve bu işlemlerden kaynaklanan tüm alacakları aktifte,
tüm borçları pasifte göstermek daha uygun olacaktır.
Bu şekildeki uygulamalarla, esasen şirketin tüm portföyünü görmek amacıyla "Para
ve Sermaye Piyasasından Alacaklar" ve "Para ve Sermaye Piyasası Borçları" gibi
iki bilanço grubu açılmış olacak; "repo ve ters repodan doğan
alacaklar/borçlar", "borsa para piyasasından alacaklar/borçlar","kredili
müşterilerden alacaklar/borçlar" bu grupta raporlanarak daha yararlı finansal
bilgiler sunulmuş olacaktır. Böylece toplam alım-satım amaçlı yatırım portföyü
raporlanmış olacaktır.
- Kurulun yayınlamış olduğu kullanım rehberinde, 16 nolu dipnot ile ilgili
olarak ise; Teminattaki Bağlı Menkul Kıymetlerin, Vadeye Kadar Elde Tutulacak
Finansal Varlıklar grubu içerisinde yer aldığı görülmektedir.
Bu kıymetlerin bu grubun içerinde yer alması muhasebe uygulamaları açısından
uygun olmamaktadır. Ayrıca gerçekte de bu kıymetlere ilişkin olarak aracı
kurumun bu kıymetleri vadeye kadar elde tutma gibi bir niyeti bulunmamaktadır.
Vadeye Kadar Elde Tutulacak Yatırımlar içinde sınıflama için gereken koşullar
Seri XI, No:25 sayılı tebliğin 263.maddesinde açıklanmıştır. Bu maddeye göre;
(10)
a) İşletmenin finansal varlığı belirsiz bir süre için elde tutma niyetinin
bulunması,
b) İşletmenin piyasa faiz hadlerinde veya risklerinde, likidite ihtiyaçlarında,
alternatif yatırımların mevcudiyetinde ve getirilerinde, finansman kaynaklarında
ve koşullarında veya kur riskinde meydana gelen değişikliklere bağlı olarak
finansal varlığı satmaya hazır olması,
c) İhraççının finansal varlığı iskonto edilmiş maliyeti altında bir tutarla
kapatma hakkının bulunması,
durumlarında işletmenin sabit vadeli bir finansal varlıktaki yatırımını vadesine
kadar elde tutmak için olumlu bir niyetinin bulunmadığı kabul edilir. Bu nedenle
yukarıdaki koşullardan birinin varlığı durumunda bile menkul kıymet, vadeye
kadar elde tutulacak kıymet olarak değerlendirilemez.
Ayrıca aynı tebliğin 263. maddesinin 6. fıkrası "İşletmenin cari hesap dönemi
veya daha önceki iki hesap dönemi boyunca, vadeye kadar elde tutulacak
varlıkların önemli olmayan tutarından fazla tutarlı olanları, vadelerinden önce
satması veya yeniden sınıflandırılması halinde, hiçbir finansal varlık vadeye
kadar elde tutulacak yatırım olarak sınıflanamaz" şeklindedir.
Yukarıdaki yargıya paralel şekilde bir aracı kurum, bu menkul kıymetleri
teminatta tutma veya vadesinin son gününe kadar bekleme amacı ile satın
almamakta, fiyat değişimlerinden kâr elde etmek, elde tutulduğu sürece de faiz
gelirlerinden faydalanmak amacı ile satın almaktadır. Bunların bir kısmı
teminata verilmiş olsa dahi vadesi beklenmeden, piyasa fiyatlarının değişimi
neticesinde kâr realizesi amacıyla teminattan geri alınmakta ve satışa konu
edilmektedir. Yani işin özü dikkate alındığında alım-satım amaçlı kullanıldığı
görülmektedir. Gerek muhasebedeki, işlemlerin hukuki yapısının değil, gerçek
mahiyetinin esas alınmasını öngören özün önceliği ilkesi gereği ve gerekse SPK
Seri:XI, No:25 madde 263 bağlamında Teminattaki Bağlı Menkul Kıymetler, Vadeye
Kadar Elde Tutulacak Finansal Varlıklar Grubu içerisinde yer almamalıdır. Bunlar
başlangıçta alım-satım amaçlı alındıkları için, alım-satım amaçlı finansal
varlıklar olarak sınıflandırılabilirler.
- Tüm bunlara ilaveten gelir tablosuna ilişkin olarak dikkati çeken husus,
"Satış Gelirleri" ve "Satışların Maliyeti" kalemlerinin gelir tablosunda yer
almasıdır. Aracı kurumların esas itibariyle mali kuruluşlar olduğu dikkate
alındığında, aynı bankalardaki gibi bir düzenleme yapılmalıdır. Bu bağlamda,
aracı kurumlar açısından sermaye piyasası araçlarının satışında; alış değerinin
alış maliyetlerine alınarak, satış bedelinin ve maliyetinin ayrı ayrı sunumunun
yapılmasından ziyade, tek bir kalemde sermaye piyasası araçlarına konu işleme
ilişkin satış kâr yada zararının sunumu gerçekleştirilebilir. SPK tarafından
önerilen gelir tablosu formatı ticaret işletmelerine ilişkin bir format
konumundadır ve aracı kurumlar açısından belirtilen bu mali kuruluş olma
özelliğini tam olarak yansıtamamaktadır.
- Kurulun yayınlamış olduğu kullanım rehberindeki 38 nolu dipnota bakıldığında
ise; Diğer Faaliyetlerden Gelir ve Kârlar içerisinde faiz ve borsa değer
artışlarının yer aldığı görülmektedir. Aslında bu kalemler aracı kurumların ana
faaliyetlerinden kaynaklanmaktadır ve dolayısıyla Gelir Tablosunun 4. kalemini
oluşturan Esas Faaliyetlerden Diğer Gelirler grubunda raporlanması
gerekmektedir.
- Son olarak, UFRS’lere ilişkin uygulamalarda, ana faaliyetin bir parçası
olmayan faiz gelir ve giderlerini netleştirilerek tek bir kalemde finansman
faaliyetleri sonucu gibi bir hesapta gösterilebilmesi hususu söz konusudur.
SPK'nın finansal tablo formatında ise finansman gelir ve giderlerinin birden
fazla kalemde raporlanmış olduğu görülmektedir. Dönemde hem finansman geliri ve
hem de finansman gideri yaratan işleme ilişkin net finansman sonucunun tek bir
kalemde finansman geliri ya da finansman gideri şeklinde raporlanması UFRS
uygulamalarına paralel bir uygulama olacaktır.
SONUÇ
Finansal tablolar, hem işletme sahip ve yöneticileri hem de işletme dışındaki
kişi ve kuruluşların işletme ile ilgili bilgi ihtiyaçlarını karşılayan araçlar
olmakla beraber, esas itibari ile işletme dışına yönelik raporlardır.
SPK'nm yayınlamış olduğu finansal tablo formatları genel itibari ile tüm
sektörlere ilişkin karşılaştırılabilir nitelikte finansal bilgilere ulaşılmasını
kolaylaştırmaktadır.
Aracı kurumların kendi özellikli durumları, diğer ticaret ve üretim
işletmelerinden farklı faaliyetlerine rağmen, finansal sonuçlarının bu
işletmelere benzer şekilde raporlanması karşılaştırılabilirlik açısından oldukça
önemlidir. Ancak bu düzenlemedeki bazı hususların aracı kurumların özellikli
durumları göz önünde bulundurularak yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.
KAYNAKÇA
- ASMMMO, Uluslararası Muhasebe Standartlarına Uyumlu, Sermaye Piyasasında
Muhasebe Standartları, Ankara 2004.
- Çağlar MANAVGAT, Sermaye Piyasasında Aracı Kurumlar, Banka ve Ticaret Hukuku
Araştırma Enstitüsü, Ankara, 1991.
- Dilek Türker ULUDAĞ, Aracı Kurumların Mali Yapılarını Güçlendirmeye Yönelik
Bir Yöntem: Sermaye Yeterliliği, SPK Yayın No: 134.
- Hasan KAVAL, Finansal Araç Kavramı, Uluslararası Muhasebe Standartlarına Göre
Muhasebeleştirilmesi ve Vergi Mevzuatı İle Karşılaştırılması, Vergi Sorunları,
Sayı:200, Mayıs 2005.
- IFRS Financial Statements: How Different Will They Look,
- http://www. accountancyireland.ie/dsp_articles.cfm/goto/1036/page/IFRS_Financial_Statements
(Erişim Tarihi: 24.08.2005)
- Oğuz Kürşat ÜNAL,Aracı Kurumlar, Yaklaşım Yayınları, Ankara 1997.
- Sermaye Piyasası Kurulu, Seri XI, No:27 Tebliği.
- Sermaye Piyasası Kurulu, 10.12.2004 Tarih 1604 sayılı Kararı.
(1) 1 Oğuz Kürşat ÜNAL, Aracı Kurumlar, Yaklaşım Yayınları, Ankara 1997, s.69.
(2) Çağlar MANAVGAT, Sermaye Piyasasında Aracı Kurumlar, Banka ve Ticaret Hukuku
Araştırma
Enstitüsü, Ankara, 1991., s. 21.
(3) Oğuz Kürflat ÜNAL, a.g.e, s.67-68.
(4) Oğuz Kürflat ÜNAL, a.g.e.,s. 69.
(5) Dilek Türker ULUDA/, Aracı Kurumların Mali Yapılarını Güçlendirmeye Yönelik
Bir Yöntem:
Sermaye Yeterliliği, SPK Yayın No:134, s.105.
(6) Oğuz Kürflat ÜNAL, a.g.e, s. 69.
(7) Oğuz Kürflat ÜNAL, a.g.e.,s. 53.
(8) Hasan KAVAL, Finansal Araç Kavramı, Uluslar Arası Muhasebe Standartlarına
Göre
Muhasebelefltirilmesi ve Vergi Mevzuatı İle Karşılaştırılması, Vergi Sorunları,
Sayı:200, Mayıs 2005, s.51.
(9) IFRS Financial Statements: How Different Will They Look, http://www.accountancyireland.ie/dsp_articles.cfm/goto/1036/page/IFRS_Financial_Statements,
(Erişim Tarihi: 24.08.2005)
(10) ASMMO, Uluslararası Muhasebe Standartlarına Uyumlu, Sermaye Piyasasında
Muhasebe Standartları, Ankara 2004, s.132-133.
Not: Bu yazı "Mali Çözüm" Dergisinin 73 üncü sayısından alınmıştır.
Kaynak:
www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya
elektronik ortamda kaynak
göstermeden yayınlanamaz.
Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal
işlem yapılacaktır .)
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.