YAZARLARIMIZ
Özlem Kırkaya
Yeminli Mali Müşavir
M Choice YMM ve Denetim Hizmetleri A.Ş.
ozlem.kirkaya78@gmail.com



Özel Hastanelerde Çalışan Hekimlerin Düzenlediği Serbest Meslek Makbuzları Yada Faturalardaki KDV Oranı %8 Mi %18 Mi Olmalı?

Bilindiği üzere özel hastanelerde çalışan hekimlerin bazıları hizmetin karşılığını sadece bordro ile almakta iken diğerleri ise kadrolu(tam zamanlı)- geçici (kısmi zamanlı) çalıştıkları hastanelerde verdiği hizmetin bir kısmını bordro geri kalanını ise hastane adına fatura yada serbest meslek makbuzu düzenleyerek almaktadır. Günümüzde mükellefler bu belgeleri düzenlerken hangi oranda kdv uygulayacaklarına ilişkin tereddüt yaşamaktadırlar. Bu yazının konusu düzenlenen bu belgelerdeki kdv oranının neden %18 olması gerektiğine ilişkindir.  

I- HANGİ SAĞLIK HİZMETLERİNDE KDV ORANI % 8'DİR?

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 28.maddesi kdv oranlarını belirlemektedir. Bu maddede Bakanlar Kurulu'na belli sınırlar dahilinde oranları belirleme yetkisi verilmiştir.

2007/13033 sayılı kdv Oranlarına İlişkin Genel Kararname'nin 1.maddesinin 1.bendinde  ekli listelerdeki mal ve hizmetler için kdv oranları belirlenmiş ve II sayılı Listenin B-21. bölümünde  belirtilen sağlık hizmetleri için oranın %8 olacağı belirlenmiştir.Bu maddedeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere sağlık hizmetlerinde %8 oranında kdv uygulayabilmek için ;

1. Hizmetin koruyucu hekimlik,teşhis,tedavi ve rehabilitasyon hizmeti olması,

2. İnsan ve hayvan sağlığına yönelik olması,

3. Bu hizmetlerin ilgili Bakanlıklar yada kanunlarla izin verilen gerçek ve tüzel kişiler tarafından yerine getirilmesi,şartlarının birlikte bulunması zorunludur.

II-    İLGİLİ BAKANLIKLAR YADA KANUNLARLA İZİN VERİLEN GERÇEK VE TÜZEL KİŞİLER KİMLERDİR?

3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu sağlık hizmetleriyle ilgili temel esasları düzenler. Bu kanuna göre  Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı; sağlık ve yardımcı sağlık personelinin yurt düzeyinde dengeli dağılımını sağlamak üzere istihdam planlaması yapar ve  Sağlık hizmeti sunumu ile ilgili tüm iş ve işlemler Sağlık Bakanlığınca denetlenir. Bu kanundan da anladığımız üzere hekim bile olsa Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği şartlarda izin almadıkça kimse ülkemizde sağlık hizmeti sunamaz.

Sağlık hizmetini alanlar ise bu hizmeti ya ayakta yada gerek olduğu durumlarda yatarak  almaktadır. Sağlık Bakanlığı bu konudaki düzenlemeleri kamu kurum ve kuruluşlarına ait olanlar hariç olmak üzere  Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmelikte ve Özel Hastaneler Yönetmeliğinde düzenlemiştir.

Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmeliğe göre özel sağlık kuruluşları A Tipi, B Tipi ve C Tipi tıp merkezi, A ve B tipi poliklinik, laboratuvar, müessese ve muayenehane olarak ayrılmıştır. Laboratuar ve müeesseler bu çalışmanın konusunu oluşturmadığından bu yazıda bunlara değinilmeyecektir . Özel Hastaneler Yönetmeliği'nin 5.maddesinde ise özel hastaneler tanımlanmıştır.

Özel hastaneler , Yönetmeliğin 4/ı maddesinde tanımlanan ruhsatnameyi ve 4/j maddesinde tanımlanan faaliyet izin belgesini alarak sağlık hizmeti sunmaya başlayabilir.İlgili Yönetmeliğin bir çok yerinde, bina,hizmet ve personel standartları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmelikte düzenlenen tıp merkezleri ise adı geçen Yönetmeliğin 4/f  maddesinde tanımlanan ruhsatnameyi ve 4/ç maddesinde tanımlanan faaliyet izin belgesini, poliklinikler 4/f maddesindeki ruhsatnameyi, muayenehaneler ise il sağlık müdürlüğünden uygunluk belgesi alarak sağlık hizmeti sunmaya başlayabilir.

Bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere sağlık hizmetinin %8 kdv'ye tabi olabilmesi için bu hizmetin yönetmeliklerde tanımlanan ruhsatname ve/veya faaliyet izin belgesi veya uygunluk belgesi olan kişi veya kurumlarca verilmesi gerekmektedir.

III- HEKİM FATURA YADA SERBEST MESLEK MAKBUZU DÜZENLEYEBİLMEK İÇİN  VERGİ DAİRESİNDE NASIL MÜKELLEFİYET TESİS ETTİRİR?

Herhangi bir mükellefin Vergi Dairesi'nde mükellefiyet tesis edebilmesi için öncelikle bir işyeri edinmesi zorunludur. Ancak bunun da istisnası mevcuttur. 2002/3 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu İç Genelgesinde "Bakanlığa intikal eden olaylardan Ticaret ve Sanayi Odalarınca tescil ve ilan işlemleri yapılan şirketlerin vergi dairelerine müracaatları ile mükellefiyet kayıtlarının yapılmasının talep edildiği, ancak vergi dairelerince şirket ana sözleşmelerindeki şirket müdürünün veya ortaklardan birinin ikametgah adresinin işyeri adresi olarak kabulünün mümkün olamayacağı gerekçesi ile mükellefiyet kayıtlarının yapılmadığı belirtilmiş ve uygulama birliği sağlamak amacıyla açıklama yapılmıştır. Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 156 ncı maddesinde işyeri , "Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette işyeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir." şeklinde tanımlanmıştır. Bu madde hükmüne göre, mükelleflerin ticari, sınai ve zirai faaliyetlerini sürdürdükleri yerlerin işyeri özelliğini taşıyabilmesi için bu yerlerin "faaliyetin icrasına tahsis edilmesi" veya faaliyetin icra edildiği "yer" olma özelliğini taşıması şarttır. Ancak, faaliyet konusu ayrı bir işyeri açılmasını gerektirmeyecek nitelikte, örneğin danışmanlık, komisyonculuk v.b. ise ikametgah adresinin işyeri olarak kabulü mümkündür. Ayrıca, Türk Ticaret Kanunu uyarınca tescil ve ilan işlemleri yapılarak tüzel kişiliğe kavuşabilen mükellefiyetlerde gösterilen adresin mükelleflerin ikametgah veya işyeri adresi olup olmadığı önem taşımamakta, bir adres gösterilmesi yeterli olmaktadır. Bu itibarla, iştigal konusu itibariyle bir işyeri olmaksızın faaliyetini yürütebilmesi mümkün olabilen mükelleflerin ikametgah adreslerinin işyeri olarak kabulü suretiyle mükellefiyet kayıtlarının yapılması mümkündür. Ancak, mükelleflerin yaptıkları faaliyet türleri için mutlaka faaliyetin icra edileceği yerin şart olduğunun vergi dairelerince tespiti halinde, bunların mükellefiyet kayıtlarının işyeri adresi olmaksızın yapılmasına imkan bulunmamaktadır." açıklaması yapılmıştır.

Mükellefler işyeri edindikten ve şirket kurmuşlarsa şirketin tescil ve ilanından sonra Vergi Dairesi İşlem Yönergesindeki işe başlama bildiriminde istenen belgeleri hazırlayarak Vergi Dairesine müracaat etmekte ve yapılan yoklama sonucunda da mükellefiyetleri tesis edilmektedir. Vergi Dairesi işe başlama bildiriminde o faaliyetin yapılması için izin gerekip gerekmediğini araştırmamaktadır, zaten böyle bir sorumluluğu da yoktur.

Bu nedenle hekimlerde bireysel olarak yada şirket kurarak ikametgahlarının bir kısmını faaliyet icrasına tahsis edilmiş olarak göstererek mükellefiyetlerini tesis ettirmektedirler.

IV- SONUÇ

Özel hastanelerde çalışıp da hizmetlerinin karşılığı olan bedelin bir kısmını bordro karşılığı alıp geri kalanını ise özel hastane adına fatura yada serbest meslek makbuzu düzenleyerek alan hekimlerin açmış oldukları muayenehane yada kurmuş oldukları şirketlerin durumlarını incelediğimizde ise bunların yukarıda sayılmış olan ruhsatname, faaliyet belgesi yada uygunluk belgesine sahip olmadıklarını görmekteyiz. Bu hekimler fiilen bu belgelere sahip olmadıkları gibi , meslek yasalarından ve sağlık kuruluşlarıyla ilgili olan yukarıda belirttiğimiz yönetmeliklerden dolayı da bu hekimlerin bu belgelere sahip olmaları mümkün değildir. Bu kişilerin neden bu belgelere sahip olamadıklarını başka bir yazımızda irdeleyeceğiz.

Sonuç olarak bu işletmeler/kişiler bu belgelere sahip olmadığından dolayı bunlar tarafından verilen hizmetler Bakanlar Kurulu Kararnamesindeki tanımlı sağlık hizmeti kapsamına girmemektedir. Dolayısıyla bunların düzenlediği belgelerde %18 oranında kdv hesaplanması gerekmektedir.

22.06.2015

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM