YAZARLARIMIZ
Dr. Mustafa Alpaslan
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
m.alpaslan@windowslive.com



Fiili İmkansızlık ve Verilmeyen E-Beyan ve Bildirimlerin Akıbeti ?

Bilindiği gibi,  VUK’nun mük. 257 maddesinin 4. fıkrası hükmü  gereğince, Maliye Bakanlığı tarafından  yine 213 sayılı  VUK md. 149 hükmü uyarınca  daimi bilgi verme zorunluluğu olan mükelleflerden istenecek bilgi, belge, form ve beyannamelerle ilgili  düzenleme yapılmıştır.  Buna göre,  gerçek  veya tüzel kişiler tarafından  (işletme defteri tutan mükellefler,  basit usul mükellefleri ve serbest meslek  erbabı hariç) Ba ve Bs formlarının  verilmesi zorunludur.[1]

Ba ve Bs formlarının elektronik ortamda verilme ve düzenleme limiti bugün itibariyle 5.000 TL’dir.

Maliye Bakanlığınca yayımlanan  18.10.2007 gün ve 26674 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak  yürürlüğe giren 376 sıra Nolu VUK GT ile, ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden dolayı  gerçek  usulde vergilendirilen  gelir vergisi mükelleflerine hiçbir hadle sınırlı  olmaksızın  beyannamelerini elektronik ortamda gönderme  zorunluluğu getirilmiştir.[2]

Gelir İdaresi Başkanlığı,   Form Ba ve Form Bs  ile  vergi mükelleflerinin  genel tebliğlerde belirlenen tutarlar üzerindeki alış ve satışlarını Maliye Bakanlığına  bildirim zorunluluğu getirilmiştir.[3] Bu zorunluluk ile Gelir İdaresi Başkanlığı Türkiye çapında 2008 yılı itibariyle Form Ba ve Bs verecek mükelleflerin sayısı yaklaşık olarak 642,264 kurumlar vergisi mükellefi ve 2,336,534  adet  gelir vergisi mükellefi sayısına ulaşmıştır.[4]  

Bilindiği gibi, yayınlanan genel tebliğlere göre bilanço esasına göre defter tutan mükellefler 2008 yılından itibaren bir kişi veya kurumdan aylık KDV hariç 5.000 TL’yi aşan mal veya hizmet alımlarını ve satımlarını bu formlarda göstereceklerdir. Ba  ve Bs Formlarının  aylık ve düzenli olarak verilmesi gerekmektedir.  Bu formların  belli istisnalar haricinde internet üzerinden yollanması zorunludur.  E-beyan programı kanalıyla  son versiyonda belirlenen yönlendirmelere göre  VEDOP veya EVDO programı  gereğince verilmesi gerekmektedir. [5]

Kural olarak,  Ba ve Bs Formlarının KDV beyannameleri paralel bir biçimde  doldurulması ve beyannamelerle uyumlu olması zorunludur.  Formların tanzimi sırasında mal  ve hizmet alışlarına ilişkin faturaların üzerinde yazılı olan tarihler değil,  işbu faturaların defterlere kayıt yapıldığı aylar dikkate alınmalıdır. Aynı şekilde, alım ve satımları KDV’ye tabi olup olmadığı önem taşımamaktadır.  Bu işlemler KDV’ye tabi olmasa bile mutlak surette Ba ve Bs Formlarında gösterilmelidir. İhracat faturaları KDV beyannamelerinde doldurulurken gümrük çıkış tarihleri dikkate alınarak düzenlenmelidir.  Burada da yine formlarla beyannamelerin uyumlu olması açısından  dış satım faturalarına ilişkin yurtdışına çıkış tarihleri esas alınarak  Bs Formlarının düzenlenmesi  gerekmektedir.

Uygulamada elektronik ortamda verilmesi  zorunlu olan  Ba ve Bs Formları için  önemli miktarlara varan  cezaların  kesildiği  görülmektedir.  Özellikle geçmiş dönemlerle ilgili  dijital ortamda verilmeyen   Ba ve Bs Formları için  fahiş miktarlara varan özel  usulsüzlük cezaları  tebliğ edilmektedir.[6]

Yargıya intikal eden  birçok olayda kendisine Ba ve Bs Formları  ile ilgili  özel  usulsüzlük cezası  kesilen mükellefler 1.8.2009 tarihindeki cezaların tümünü iptal  ettirdikleri karara bağlanmaktadır.  Örneğin, kendisine 1.8.2009 tarihinden önce ceza kesilen   bir mükellef açmış olduğu  davada özel  usulsüzlük cezalarını  iptal  ettirmiştir.[7] 

Diğer taraftan, 6111 sayılı torba yasanın   yürürlükte bulunduğu  dönemler için kesilen  e-beyan özel usulsüzlük cezaları  hakkında (1.1.2008 ila 2011 yılı  kasım  dönemine kadar)  ise; tebliğ edilen cezaların   %75’lik  kısmı  6111 sayılı yasanın  4. Maddesine göre silinebilmektedir.   (Bkz.  Maliye Bakanlığı özelgesi: 17.02.2012 gün ve 18598 sayılı  Gelir İdaresi Başkanlığı  tarafından İzmir Vergi Dairesi Başkanlığına  gönderilen  yazı.)

Fiili imkansızlık halinde internet ortamında gelir idaresine beyanname verilmediği  gerekçesiyle  kesilen ÖUCZ’leri gerek yerel vergi mahkemeleri ve gerekse yüksek mahkeme Danıştay  iptal etmektedir.[8]  

Yargı kararının  hüküm  fıkrası  aşağıda olduğu gibidir:

“……..

Yukarıda açıklanan düzenlemelerden  anlaşılacağı üzere, 01.08.2009 tarihinden önce mük. 355. madde hükmüne göre yükümlüler adına ceza  uygulanabilmesi için, yükümlülere Maliye Bakanlığınca mük. 257. madde uyarınca getirilen zorunluluklara uyulmaması ya da süresi içerisinde bilginin verilmemesi veya eksik ve yanlış bilgi verilmesi halinde cezaya muhatap olacaklarının  yazı ile bildirilmesi gerekecek[9], bu  tarihten sonra ise yazılı bildirim şartı aranmayacaktır.” Şeklinde karar verilmiştir.[10] 

Sonuç olarak, 01.08.2009 tarihinden önce; Ba ve Bs Formları ile ilgili kesilen  özel  usulsüzlük cezaları konusunda  cezalı tarhiyat yargıya taşınması  halinde kesilen cezaların iptal edileceği bilinmelidir.[11]

Öte yandan Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan 449 sayılı VUK Genel Tebliği hükümlerine göre; geçmişe etkili olacak şekilde açılacak ilk vergi mükellefiyetleri dolayısıyla özel usulsüzlük cezası kesilmemesi gerektiği resmi gazete ile mükelleflere ve Vergi idaresine ilan edilmiştir. Resmi gazetede yayınlanan ve yürürlüğe giren bu genel tebliğ hem vergi daireleri için ve hem de vergi mükellefleri için uyulması gerekli bir genel tebliğdir.

 


[1] Ba Formu: mal alışlarını içermektedir.  Bs Formu ise; mal satışlarını  içermektedir.  Noterler VUK 362 Seri Nolu GT hükümlerine göre Ba – Bs Formu düzenlemeyeceklerdir.  Mükelleflerin 2010 yılı  ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal  veya hizmet alışları ile ilgili mal veya hizmet  satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden   belirlenmiştir.  Buna göre, bir kişi  veya kurumdan KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal veya hizmet alışları, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal veya hizmet satışları  ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)”nun Tablo II alanında bildirilecektir. 

[2] Ayrıntılı açıklamalar için bkz. ATEŞ Koray, 550 Konuda Vergi ve Muhasebe Uygulamaları Rehberi, Hipotez Yayınları,  s.440-441

[3] VUK GT, 350, 362, 381.

[4] www.gib.gov.tr

[5]  ALPASLAN N. Gaye Vergi İhtilafları ile İlgili Makale, Yorum ve İncelemeler - İZMİR 2015 s:89

[6] Bkz. VUK md.  mük. 355

[7] İzmir 1. Vergi Mahkemesinin, 22.11.2011 gün ve E:2011/1321 sayılı YD Kararı.

[8] Bkz. Ankara 5. Vergi Mahkemesi kararı, E:2008/1599-K:2008/2350 sayılı karar. Karar tarihi: 29.12.2008. öte yandan,  Danıştay  tarafından  aynı konuda verilen  karar  aynı  mahiyette olup, bkz.  Dnş. 4. D. Kararı , 7.2.2013 gün ve E:2012/6286-K:2013/462 sayılı karar.

[9] Danıştay 3. Dairesinin 29.03.2011 tarih ve E:2010/101-K:2011/903 sayılı kararları  ve yine Danıştay 3. Dairesinin, 05.04.2011 tarih  ve E:2010/903-K:2011/1006 sayılı kararları da bu yönde  verilmiş kararlardır. 

[10] İzmir 2. Vergi Mahkemesinin, 15.10.2011 gün ve E:2011/1484-K:2011/2129 sayılı kararları.

[11] Bkz. ŞEKER Sakıp, “Fiili İmkansızlık Halinde İnternet Ortamında Beyanname Verilmediği Gerekçesiyle Ceza Kesilemez”, Yaklaşım Dergisi, Ocak 2014, Yıl:22, Sayı:253, s.123-130

07.12.2015

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM