YAZARLARIMIZ
Muhammed Kutub Bağırgan
Vergi Direktörü
EMA YMM A.Ş.
muhammed.bagirgan@emaymm.com.tr



Kasa Hesabı İçin Dönem Sonu Envanter ve Değerleme İşlemleri

Daha önce çeşitli platformlar aracılığıyla yayımlanan “dönem sonu işlemleri”, belli bazı düzeltme ve ilaveler ile yazı dizisi halinde tekrar okurlarımızın istifadesine sunulmaya çalışılacaktır.

Dönem sonu envanter işlemleri ve kayıtları ; muhasebe kayıtlarının doğruluğunu ölçmek için muhasebe dışında bu kayıtlardaki rakamların temsil ettikleri varlıkların sayılması ve ölçülmesi, tartılması ve değerlenmesi suretiyle kontrolüdür. 

Firmalarca dönem içinde gerçekleştirilen alım-satım faaliyetleri, stoklarında bulunan mallar, alacakları, borçları, kasasında veya bankada bulunan tutarlar üzerinde Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun olarak sürekli kontrol yapmakla beraber, bu işlemlerle ilgili dönem sonunda da bir takım kayıt ve sağlamalar yapması gerekmektedir. Bu ticari kardan, mali kara geçiş noktasında firmaların bir nevi ortağı olan devlete karşı yükümlülüğüdür.

İşletmelere dahil iktisadi kıymetlerin kayıtlar ve belgeler üzerinde yapılacak olan çalışmalarla tespit edilmesi işlemine envanter adı verilir. İktisadi kıymetlerin fiili olarak tespit edilmesi fiili envanter, kayıt ve belgeler üzerinden tespit edilmesi de kaydi envanter olarak tanımlanabilir. Dönem sonunda yapılacak envanter çalışmaları ile fiili ve kaydi durumların karşılaştırılması, donem sonu işlemlerin özünü yansıtır.

Envanterin Hukuki Tanımı: 213 sayılı Vergi usul Kanunun 186. Maddesine göre “Envanter çıkarmak; bilanço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir şekilde müfredatlı olarak tesbit etmektir. Şu kadar ki, ticari teamüle göre tartılması, sayılması ve ölçülmesi mutat olmayan malların değerleri tahminen tesbit olunur.” Şeklinde envanterin tanımı yapılmıştır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 66. Maddesinde ise Her tacir, ticari işletmesinin açılışında, taşınmazlarını, alacaklarını, borçlarını, nakit parasının tutarını ve diğer varlıklarını eksiksiz ve doğru bir şekilde gösteren ve varlıkları ile borçlarının değerlerini teker teker belirten bir envanter çıkarır.” Şeklinde hüküm bulunmaktadır.

Envanter İşlemleri:

Muhasebe uygulamasında envanter işlemleri genel olarak;

  1. Dönem Sonu Genel Geçici Mizanın düzenlenmesi,
  2. Muhasebe Dışı Envanter yapılarak, işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin gerçek durumunun tespiti,
  3. Muhasebe dışı envanter ile genel geçici mizanın karşılaştırılması ve farkların tespiti,
  4. Bulunan farkların, muhasebe içi envanter işlemleriyle düzeltilmesi,
  5. Kesin mizanın düzenlenmesi,
  6. Mali Tabloların düzenlenmesi,
  7. Kapanış kayıtlarının yapılması.

KASA HESABINA İLİŞKİN YAPILACAK İŞLEMLER:

KASA MEVCUDU:

İşletmelerin kasa hesabında bulunan milli para (TL) VUK 284. Maddesine göre İTİBARİ DEĞER ile değerlenecektir. İtibari değer ise her nevi senetlerle esham ve tahvillerin üzerinde yazılı olan değerdir. Dönem sonunda işletmelerin kasa mevcudu, milli paranın üzerinde yazılı olan değer ile değerlenecek, yani kaydi değer üzerinden muhasebe kayıtlarında görünmeye devam edecektir.

Kasa hesabında dönem sonunda bulunan yabancı paraların değerlemesinde ise VUK 280. Maddesine göre borsa rayici kullanılacaktır. Ancak hali hazırda ülkemizde serbest döviz borsası kurulmadığından değerleme, yıl sonu itibariyle Maliye Bakanlığı’ nca tespit ve ilan olunan kurlara göre yapılmaktadır. Maliye Bakanlığı’nın ilan ettiği kurlardan birisi efektif diğeri ise döviz alış kurunu göstermektedir. Bu ayrım ülkemizde bankacılık uygulamasında nakit yabancı paranın efektif, bunun dışındaki yabancı para cinsinden ödeme araçlarının(çek, poliçe hazine bonosu tahvil) ise döviz olarak adlandırılmasından kaynaklanmaktadır. Ancak, yabancı para(nakit) için efektif kur bulunmadığı takdirde döviz alış kuru esas alınacaktır. Sonuç olarak kasa hesabında görünen yabancı paralar bulunması halinde “efektif alış kuru” ile değerlenecek, bulunmaması halinde ise “döviz alış kuru” ile değerlenecektir. Değerleme sonucunda oluşan olumlu veya olumsuz kur farklarının, dönemin sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi gerekmektedir. (Kambiyo karı veya zararı olarak)

100- Kasa Hesabı

 

xx

 

 

646 Kambiyo Karları

 

xx

Olumlu Kur Farkı Kaydı

 

646 Kambiyo Zararları

 

xx

 

 

100- Kasa Hesabı

 

xx

Olumsuz Kur Farkı Kaydı

KASA HESABININ ALACAK BAKİYESİ VERMESİ:

Borç bakiyesi vermesi gereken 100-Kasa hesabının alacak bakiyesi, muhasebe işlemlerinde hata olduğunu gösterir. Düzeltme yapılmadığı taktirde, bu işlemlerin doğru olduğu kabulünü gerektirir ki, bu durumda gelirlerin gizlendiği veya gerçek dışı ödemelerin olduğu iddiasıyla cezalı tarhiyata neden olacaktır.

Bununla birlikte kasa hesabının alacak bakiyesi vermesi muhasebe sistemine aykırı bir durumdur. Böyle bir durumun tespiti halinde mükellefler adına VUK 353/6 fırkası mucibince özel usulsüzlük cezası kesilebilecektir.

7.000-TL VE ÜZERİ KASA HAREKETLERİ:

Bilindiği üzere, 7.000,00-TL üzeri mal alışları-mal satışları, hizmet bedelleri, avans, depozito, ticari içeriği olmayıp üçüncü kişilerden, ortaklardan, alınan veya verilen borç ve benzeri nitelikteki tahsilat ve ödemelerin (bazı istisnai durumlar haricinde) Bankalar, Özel finans Kurumları veya PTT vasıtasıyla yapılması gerekmektedir.

İncelemeler sırasında, kasa hesabının yıl içerisinde 7.000,00-TL ve üzeri hareketleri olması halinde bunun kasa hesabı üzerinden değil de banka vb. kanallar üzerinden yapıldığının tevsiki gereklidir.

Bu nedenle yıl içerisinde banka kanalıyla yapılıp ancak kasa hesabı üzerinde hareket gören tutarlar olması halinde bu kayıtların bankalar hesabı ile düzeltilmesi; bu düzeltmenin yapılmaması halinde ise kayıtların banka üzerinden yapıldığına dair dekont, ekstre vb. evraklarla incelemeye sunulacak şekilde hazır bulundurulması gerekir.

KASA SAYIM FARKLILIKLARININ ORTAYA ÇIKMASI:

Kasa hesabının kayıtlarda görünen değeri (borç bakiyesi) ile muhasebe dışı envanter yoluyla tespit edilecek fiili durumunun karşılaştırılması gerekmektedir. Bu karşılaştırma sonucunda, ortalaya çıkabilecek olumlu olumsuz sayım farkları ise geçici olarak aşağıda gösterilen hesaplara alınması gerekmektedir.

  • Fiili Kasa Mevcudu > Kasa Borç Kalanı = “397 Sayım ve Tesellüm Fazlalıkları”
  • Fiili Kasa Mevcudu < Kasa Borç Kalanı = “197 Sayım ve Tesellüm Noksanlıkları”

100- Kasa Hesabı

 

xx

 

 

397-Sayım ve Tesellüm Fazlalıkları Hesabı

 

xx

 

197 Sayım ve Tesellüm Noksanlıkları Hesabı

 

xx

 

 

100- Kasa Hesabı

 

xx

Dönem sonuna kadar bu hesaplara alınan fazlalık ve eksiklikler, nedenlerinin tespiti halinde kayıtlar düzeltilerek ilgili hesaplara aktarılacaktır. Ancak hata dışında başka nedenlerle eksiklik veya fazlalık olması halinde, bu işlemlerin düzeltilmesinin vergi mevzuatında da kabul edilebilir olması gerekmektedir.

Örneğin sayım neticesinde çıkan noksanlığın, personelin zimmetine geçirdiği paralar nedeniyle oluşması ihtimal dahilindedir. Firmanın, zimmete geçirilen para nedeniyle ilgili personelden olan alacağının takibini icra safhasına taşıması halinde, karşılık ayrılmak suretiyle gider yazmaya kalkışırsa bu gider vergi mevzuatına göre Kanunen Kabul Edilmeyen Gider olacaktır. Çünkü, bir alacağa karşılık ayrılabilmesi için, alacağın VUK 323. Maddesine göre ticari kazancın elde edilmesi ve idame edilmesiyle bağlantılı olması yani gelir ve hasılat unsuru olması gerekmektedir.

135 Personelden Alacaklar

 

xx

 

 

197 Sayım ve Tesellüm Noksanlıklar

 

xx

 

138 Şüpheli Diğer Alacaklar

 

xx

 

 

135 Personelden Alacaklar

 

xx

654 Karşılık Giderleri

 

 

 

 

139 Şüpheli Diğer Alacaklar Karşılığı

 

 

900- Nazım Hesap (KKEG)

 

xx

 

 

950- Nazım Hesap (KKEG)

 

xx

Sayım noksanlığına ilişkin bir başka örnek ise, karşılaşılan sahte paralardır. Tespit edilen sahte paralara ilişkin, firma tarafından 689 Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar Hesabına atılabilecektir. Yine dönem sonuna kadar noksanlığın nedeninin bulunamaması, fark tutar da 689 Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar Hesabına atılabilecektir. Ancak bu giderler yine vergi mevzuatına göre Kanunen Kabul Edilmeyen Gider olacaktır. Nedeni ise 193 sayılı GVK’nın 88/3. Maddesine göre sermayede vukua gelen eksilmelerin zarar adledilemeyeceği” hükmü nedeniyledir.

Bu şekilde ortaya çıkan kasa noksanlıklarının Kanunen Kabul Edilmeyen Gider (KKEG) olarak değerlendirilmesi ve ticari kardan mali kara geçişte, ticari kara ilave edilmesi gerekir.

689 Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar Hesabı

 

xx

 

 

197 Sayım ve Tesellüm Noksanlıkları Hesabı

 

xx

900- Nazım Hesap (KKEG)

 

xx

 

 

950- Nazım Hesap (KKEG)

 

xx

Bununla birlikte dönem sonuna kadar sebebi bulunamayan fazlalıklar ise 679 Diğer olağan Dışı Gelir ve Karlar hesabına alınır ki bu gelir, vergi mevzuatına göre VERGİYE TABİ BİR GELİR OLACAKTIR.

397-Sayım ve Tesellüm Fazlalıkları Hesabı

 

xx

 

 

679 Diğer olağan Dışı Gelir ve Karlar hesabı

(Vergiye Tabi Gelir)

 

xx

KASA BAKİYESİNİN, İŞLETMENİN İHTİYAÇLARININ ÜZERİNDE OLMASI:

Böyle bir durumun varlığı halinde, basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olan işletme yöneticilerin, kasa hesabında bulunan atıl parayı değerlendirmeksizin bekletmeyeceklerinden, söz konusu tutarların ortaklara kullandırıldığı kabulü ortaya çıkar. Yani ortaklara örtülü kazanç dağıtımı yapıldığı kabul edilir ki bu sebeple işletme adına cezalı tarhiyat yapılabilecektir.

Bu nedenle işletmeler, günlük işlemlerinde gerekli olan meblağı belirledikten sonra kalan tutara dönem içinde peyder pey faiz geliri hesaplamaları doğru olacaktır. Bununla birlikte ortaklardan alacaklar hesabında da bakiye bulunması halinde adat hesabına bu tutarların da adat hesabına dahil edilmesi gerekmektedir. Yine işletmenin ortaklara borçlar hesabında bakiye bulunması halinde, adat hesabında bu bakiye, kasa hesabı ve ortaklardan alacaklar hesabının toplamında düşülerek adat hesaplanması gerekecektir. Bu şekilde mahsuplaşma yıl içinde peyder pey yapılması daha az faiz hesaplanması açısından daha doğru bir uygulama olacaktır.

Adat hesaplamasında kullanılacak faiz oranı ise, eğer mükellef kurum tarafından yıl içinde banka ve/veya özel finans kurumlarından çekilmiş ve emsallere uygun nitelikte bir kredi varsa bu kredi faiz oranı (İÇ EMSAL) aksi taktirde TCMB tarafından yayımlanan “Reeskont Ve Avans İşlemlerinde Uygulanacak Faiz Oranları”’nın kullanılması gereklidir.

Faiz formülü şu şekildedir:

Faiz = A x N x T

           --------------

           360 x 100

 

A=Fiktif Tutar

N= Gün

T=Avans Faiz Oranı

Yıl içi kasa hesabında bulunan fiktif tutarlara ilişkin faiz hesaplama tablosu:

Tarih

Bakiye

Olağan Bakiye

Fiktif Tutar

Gün

Faiz (%9,75)

22.06.2020

300.000,00

10.000,00

 

 

 

30.06.2020

322.000,00

10.000,00

312.000,00

8

676,00

12.07.2020

324.000,00

10.000,00

314.000,00

12

1.020,50

18.07.2020

336.000,00

10.000,00

326.000,00

6

529,75

25.07.2020

348.000,00

10.000,00

338.000,00

7

640,79

Faiz Toplamı

2.867,04

Not: Adat hesaplama tablolarının emsal bedel veya fiyatın tevsiki noktasında hesaplama cetveli olarak saklanması ve olası incelemelerde vergi inceleme elemanlarına sunulması yerinde bir hareket olacaktır.

Adat Hesabının Muhasebe Kaydı

131Ortaklardan Alacaklar

 

3.383,11

 

 

642 Faiz Gelirleri

 

2.867,04

 

391 Hesaplanan Kdv

 

516,07

23.12.2020

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM