Mehmet Yılmaz Bayramıçlılar
Yeminli Mali Müşavir
m_yilmaz_b07@hotmail.com
Nakdi
Sermaye İndiriminde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Tarih: 28.07.2017
1.Giriş
Kazanç elde etme ve maksimum
seviyeye çıkarma amacıyla faaliyette bulunan firmalar ihtiyaç duydukları
kaynakları ya sermaye oluşturarak ya da borçlanarak temin edebilmektedirler.
Birebir olarak sermayenin borçlanmaya veya borçlanmanın sermayeye tercih
edilmesi durumu pek mümkün olmasa da kaynak ihtiyacını doğru şekilde
planlayan firmaların ihtiyaç duydukları kaynakları esnek ve etkin bir
harmonizasyon ile karşıladıkları ve rekabet güçlerini arttırdıkları bilinen
bir gerçektir.
İlk bakışta sermayenin edinim maliyeti borçlanma maliyetine nazaran yok
denecek kadar az kabul edilse de, borçlanılarak elde edilen kaynakların
maliyetlerinin bir kısıtlama olmaksızın (finansman gider kısıtlamasına
ilişkin olarak Bakanlar Kurulu herhangi bir belirleme yapmadığından)
kazancın tespitinde dikkate alınabilmesi ve borçlanmanın kaldıraç etkisiyle
işletmenin öz kaynak karlılığını attırma durumu borçlanmanın ağırlıklı
olarak tercih edilmesine sebebiyet verebilmektedir. Ayrıca bu duruma ek
olarak şirketlerin uzun süre kar dağıtmama veya yetersiz kar dağıtma
politikasına gitmeleri ile kar dağıtımına yönelik vergi stopaj oranının
yüksekliği gibi durumlar eklenince ortakların sermaye olarak şirketlere
aktardıkları tutarların fırsat maliyetini arttırarak kişilerin sermaye
yerine borç vermesi veya potansiyel sermaye unsurlarını daha karlı yatırım
enstrümanlarına aktarmalarına sebebiyet verdiği bilinen bir gerçektir.
Firmaların öz kaynak yapılarının güçlü olması, mikro düzeyde firmalar ve
makro düzeyde ülke ekonomisi için önemli bir konu olduğundan firmaların
sermaye yapılarını güçlendirmek ve yatırımlarını iç kaynaklarla finanse
edilmesini teşvik etmek amacıyla 6637 sayılı Yasanın 8’nci maddesiyle 5520
sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10/1-ı maddesinde nakdi sermaye indirimi
müessesesi hüküm altına alınmıştır.
Makalemizde nakdi sermaye
artırımına ilişkin olarak yasal mevzuat(27/3/2015 tarihli ve 6637 sayılı
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanunun 8 inci maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin
birinci fıkrasına eklenen (ı) bendi ve buna ilişkin çıkarılan Kurumlar
Vergisi Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 9 ve 10 Nolu
Tebliğler) çerçevesinde yapılan düzenlemeler kapsamında özellik arz eden
hususlara değinilecektir.
2.Uygulama Esasları
2.1 İndirim Uygulamasından
Faydalanacaklar
İndirimden finans, bankacılık
ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi
teşebbüsleri hariç olmak üzere sadece sermaye şirketlerinin
yararlanabileceği belirtildiğinden kooperatifler, iş ortaklıkları gibi
diğer kurumlar vergisi mükellefleri faaliyet konuları ne olursa olsun
yararlanamayacaklardır.
2.2. Sermayenin Taahhüdünün Nakdi Kaynaklardan Karşılanmasının Gerekliliği
İndirime konu edilecek tutarın
hesaplanmasında; mevcut sermaye şirketlerinde ödenmiş veya çıkarılmış
sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları, yeni kurulan sermaye
şirketlerinde ise ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı dikkate
alınacak olup sermayenin nakit olarak karşılanmayan kısmı için indirim
uygulamasından yararlanılamayacaktır.
Dolayısıyla sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine
taraf olmalarından kaynaklanan sermaye artışları, öz sermaye kalemlerinin
sermayeye eklenmesinden kaynaklanan sermaye artışları, ortaklarca veya
Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili
olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle
gerçekleştirilen sermaye artışları, hisse senedi, tahvil veya bono gibi
kıymetlerin konulması suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları, bilanço
içi kalemlerin birbiri içinde mahsubu şeklinde gerçekleştirilen sermaye
artışları indirim tutarının hesaplamasında dikkate alınmayacaktır.
2.3. Sermaye İndirim Tutarının Tespiti ile Beyanname Üzerinde İndirim Durumu
Sermaye şirketlerinin ilgili
hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya
çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan
sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı
üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden
yararlanılan yıl için en son açıklanan "Bankalarca açılan TL cinsinden
ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı" dikkate
alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarının %50’sinin
(yasal oran) beyanname üzerinde ayrıca gösterilmek kaydıyla indirim
konusu yapılacaktır.
Kendilerine özel hesap dönemi
tayin edilmiş olan sermaye şirketleri, şartların sağlanması kaydıyla, hesap
dönemlerinin sona erdiği ay itibarıyla TCMB tarafından en son açıklanan
ticari krediler faiz oranını dikkate alarak indirimden
yararlanabileceklerdir.
2.4. Sermaye İndiriminin Kapsamına İlişkin Durumlar
Sermaye indiriminden
yararlanıldıktan sonra sermayenin azaltımına gidilmesi halinde nakdi
sermaye artışının azaltılan sermaye tutarı kadarlık kısmı için
sermaye azaltımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği ayı
izleyen aydan itibaren bu indirimden yararlanmaları mümkün
bulunmamaktadır.
Sermaye indirimine ilişkin
Kanun ve Tebliğ lafzında sermaye azaltımı hususu genel olarak ifade
edildiğinden ve azaltımın nedenine, türüne veya önceki sermayenin mi yoksa
nakit olarak arttırılan sermayenin mi azaltılmına ilişkin bir belirleme
olmadığından, herhangi bir şekilde sermaye azaltımına gidilmesi durumunda azaltılan
sermaye tutarı kadarlık kısmın indirimden yararlanması mümkün değildir.
Nakdi sermaye indirimi
uygulamasında dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi de ortaklarca veya
Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili
olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle
gerçekleştirilen sermaye artışları için kullanılan borcun geri ödenmeyen
kısımları itibariyle indirim uygulamasından faydalanılamayacağı hususudur.
Ortakların veya ortaklarla ilişkili olan kişilerin borç alma durumu çok
geniş bir alanı ifade etmekle birlikte Tebliğde konuya ilişkin olarak
verilen Örnek (9 nolu Kurumlar
VergisiTebliğinin 10.6.1. bölümü son kısmında belirtilen
örnek) öncelikle, sermaye artışı gerçekleştirecek şirketlerin ortakları ve
ortakla ilişki firmalara kullandırdığı borç tutarını geri almadığı takdirde
(borcun kısım kısım ödenmesi halinde ödenmeyen tutar ile sınırlı olmak
üzere) nakdi sermaye artırım tutarlarının indirimden yararlanamayacak
olmasına ilişkindir.
2.5. Primli İhraçların (Agio) Sermaye İndirimindeki Durumu
6102 sayılı Yasanın 347’nci
maddesinde; İtibarî değerinden aşağı bedelle pay çıkarılamaz. Payların
itibarî değerinden yüksek bir bedelle çıkarılabilmeleri için esas sözleşmede
hüküm veya genel kurul kararı bulunmalı olduğu hüküm altına alınmıştır.
Bu durumda nominal bedelin
üzerinde bir bedelin (emisyon primi-agio) nakden ödenmek suretiyle sermaye
artışı taahhüt edilmesi halinde sermaye indirimi uygulamasından
yararlanılacak artış tutarı 5520 sayılı Yasa hükmü gereğince ticaret
siciline tescil edilmiş nominal tutarlardaki nakdi sermaye tutarıolacaktır.
2.6. Sermaye Avanslarının Sermaye İndirimindeki Durumu
İleride gerçekleştirilecek
sermaye artırımından kaynaklanan sermaye taahhüdünün yerine getirilmesinde
kullanılmak amacıyla, sermaye artırımına ilişkin karardan önce ortaklar
tarafından sermaye avansı olarak şirketin banka hesabına yatırılan
tutarların bilançoda öz sermaye kalemleri arasında yer alan “Diğer Sermaye
Yedekleri” hesabında izlenmesi ve banka hesabına yatırıldığı tarihin
içinde bulunduğu hesap döneminin sonuna kadar bu tutarlarla ilgili
sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil ettirilmesi
şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda tescil tarihi itibariyle
indirim uygulamasından yararlanılması mümkündür.
2.7. Sermaye İndirim Tutarının Kazanç Yetersizliği Halinde Sonraki Döneme
Devredilme Durumu
İndirim tutarının
hesaplanmasında TCMB tarafından yararlanılan yıl için en son açıklanan
ticari krediler faiz oranı dikkate alınacağından geçici vergi dönemlerinden
sadece dördüncü geçici vergilendirme dönemi itibarıyla bu indirimden
yararlanılması mümkün bulunmakta olup ilgili dönem kurumlar vergisi
beyannamesinde kazanç yetersizliği nedeniyle matrahın tespitinde indirim
konusu yapılamaması halinde bu indirim tutarları, herhangi bir
endekslemeye tabi tutulmaksızın izleyen hesap dönemleri kurumlar vergisi
beyannamesi ile geçici vergi beyannamelerine ilişkin olarak matrahın
tespitinde indirim konusu yapılabilmesi mümkündür.
2.8. Sermaye İndirimden Uygulamasının Payları Borsada İşlem Gören Şirketler
Açısından Durumu
2015/7910 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararında genel indirim oranı %50 olarak belirlenmiş olup payları
borsada işlem gören halka açık sermaye şirketlerinin indirimden yararlanılan
yılın son günü itibariyle borsada işlem görebilir nitelikte pay olarak
izlenen paylarının nominal tutarı ticaret siciline tescil edilmiş olan
ödenmiş veya çıkarılmış sermayeye oranı %50 ve daha az olan ise 25 puan,
%50'nin üzerinde olan şirketler için ise 50 puan ilave edilmek suretiyle
uygulanacağı belirtilerek payları borsada işlem gören firmaların halka
açıklık düzeylerinin arttırılması açısından alınacak kararlarda etken
olabilecek bir belirleme yapılmıştır.
2.9. Arttırılan Nakdi Sermayenin Kullanım Yeri Açısından İlave Teşvik
Uygulaması
Sermaye indirimi uygulamasında
artırıma konu edilen nakdi kaynakların sermayenin kullanım yeri açısından
özel bir belirleme yapılmamış olup 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararıyla artırılan nakdi sermayenin başka şirketlere sermaye olarak konulan
veya kredi olarak kullandırılan kısmına tekabül eden tutarı ile arsa ve
arazi yatırımı yapan sermaye şirketlerinde arsa ve arazi yatırımına tekabül
eden tutarla sınırlı olmak üzere indirilebilecek tutarın hesaplanmasında
indirim oranının %0 olarak uygulanacağı belirtilmiştir. Öte yandan, nakdi
sermaye artışının kredi olarak kullandırılan kısmının tahsil edildiği
dönemden itibaren ve tahsil edilen tutarla sınırlı olmak üzere indirim
uygulamasından yeniden faydalanılması mümkündür.
2015/7910 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararında, nakdi olarak artırılan sermayenin, yatırım teşvik belgeli
üretim ve sanayi tesisleri ile bu tesislere ait makine ve teçhizat
yatırımlarında ve/veya bu tesislerin inşasına tahsis edilen arsa ve arazi
yatırımlarında kullanılması durumunda, yatırım teşvik belgesinde yer alan
sabit yatırım tutarı ile sınırlı olmak üzere 25 puan artırımlı uygulanacağı
belirtilerek sermaye yoluyla edinilen nakdi kaynağın işletmenin üretken
faaliyetlerinde kullanımı ilave teşvik uygulanarak desteklenmiş
bulunmaktadır.
2.10. Sermaye İndirimden Yararlanamayacak Şirketler
5520 sayılı Yasada sermaye
indiriminde hiçbir şekilde yararlanamayacak durumunda olan finans,
bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu
iktisadi teşebbüsleri dışında 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla
nakdi sermaye artırımında bulunsalar dahi %50 oranındaki yasal oranının %0’
a düşürülerek indirim uygulamasından faydalanamayacak durumunda bulunan
sermaye şirketleri şunlardır;
- Gelirlerinin %25 veya
fazlası şirket faaliyeti ile orantılı sermaye, organizasyon ve personel
istihdamı suretiyle yürütülen ticarî, ziraî veya serbest meslek faaliyeti
dışındaki faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri
gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşan sermaye şirketleri için indirim
oranı %0 olarak uygulanacaktır.
- Aktif toplamının %50
veya daha fazlası bağlı menkul kıymetler, bağlı ortaklıklar ve iştirak
paylarından oluşan sermaye şirketleri için indirilebilecek tutarın
hesaplanmasında indirim oranı %0 olarak uygulanacaktır.
2.11. Şirket Karının Önce
Ortaklara Dağıtılıp(veya Ortaklarca Şirketten Çekilmiş Paraların) Daha Sonra
Tekrar Şirkete Sermaye Olarak Konulması Durumu
Sermaye indirimi uygulamasında
indirime konu edilecek tutarın hesaplanmasında “Bilançoda yer alan öz
sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan sermaye artışları”
nın indirim tutarının hesaplamasında dikkate alınmayacağı belirtildiğinden
ortaklara dağıtılıp daha sonra da tekrar şirkete sermaye olarak konulması
halinde bu tutarların indirimden yararlanılması mümkün değildir.
Yine Ortaklarca şirketten resmi
veya gayriresmi çekilen tutarların tekrar şirkete sermaye olarak konulması
halinde de, bahsi geçen “ortaklarca veya ortaklarla ilişkili olan kişilerce
kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye
artışlarının indirimden yararlanamayacağına ilişkin” hüküm uyarınca, çekilen
tutarlarla sınırlı
olarak indirimden yararlanılması mümkün değildir.
2.12. Sermaye İndirim Tutarının Hesaplanma Süresine İlişkin Durumlar
2.13. Nakden Taahhüt Edilen Sermayenin Kısım Kısım Ödenmesi Durumunda
Yararlanılacak İndirim Tutarının Hesaplanması
Kurumlar Vergisi Genel
Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 9 Nolu Tebliğ’de nakden taahhüt
edilen sermayenin kısım kısım ödenmesi durumunda yararlanılacak indirim
tutarının hesaplanmasına ilişkin pek çok örnek uygulamaya yer verilmiştir.
Tebliğ’e bakıldığında söz konusu örnek durumların tümünün nakdi sermaye
artışına ilişkin kararın tescil edildiği hesap dönemi içerisinde(veya
tescil öncesinde) taahhüd edilen sermaye tutarlarının tamamınınödenmesine
ilişkin olduğu, yılı aşmak suretiyle yani sermaye artışına ilişkin kararın
tescil edildiği hesap döneminden sonraki yıllarda, taahhüd edilen sermaye
tutarlarının ödenmesine ilişkin bir örneğin bulunmadığı görülmektedir. Buna
ilişkin olarak Tebliğ hükümleri de dikkate alınarak bir örnek vermek
gerekirse;
Örnek 1: (C)
A.Ş.’nin sermayesinin nakdi olarak 4.000.000 TL artırılmasına ilişkin
15/7/2016 tarihinde karar alınmış olup şirket ortaklarından Bay (A)’nin
taahhüt ettiği tutar 2.000.000 TL, Bay (B)’nın taahhüt ettiği tutar ise
2.000.000 TL’dir. Taahhüt edilen tutarların %25’i olan 1.000.000 TL
30/7/2016 tarihinde ortaklar tarafından şirketin banka hesabına yatırılmış
ve daha sonra sermaye artırım kararı 3/8/2016 tarihinde ticaret siciline
tescil ettirilmiştir.
Şirket ortağı Bay (A) taahhüt
ettiği sermayenin kalan kısmı olan 1.500.000 TL’yi, sermaye artırımına
ilişkin kararın tescil tarihinden sonra, 6/9/2016 tarihinde, şirketin diğer
ortağı Bay (B) ise taahhüt ettiği sermayenin kalan 1.500.000 TL’lik kısmını
9/02/2017 tarihinde şirketin banka hesabına yatırmıştır.
(C) A.Ş.’nin yararlanabileceği
indirim oranı %50 olup 2016 ve 2017 yılı sonu itibarıyla TCMB tarafından
açıklanan ticari krediler faiz oranı %10 olduğu varsayıldığında;
Sermaye artırımına ilişkin
kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten önce (B) A.Ş.’nin banka
hesabına yatırılan sermaye taahhüdünün %25’lik kısmı için bu kararın tescil
tarihi olan 3/8/2016 tarihi esas alınmak suretiyle indirimden faydalanılması
mümkündür.
Kararın tescil tarihinden sonra
ortaklarca şirketin banka hesabına yatırılan sermaye taahhütleri için ise bu
tutarların şirketin banka hesabına yatırıldığı tarihler dikkate alınarak
indirim tutarı hesaplanacaktır.
Sermaye artırımına ilişkin
karar 3/8/2016 tarihinde ticaret siciline tescil ettirildiğinden, taahhüt
edilen sermayenin kararın tescil tarihinden önce şirketin banka hesabına
yatırılan 1.000.000 TL’lik kısmı için bu aydan itibaren yıl sonuna kadar
indirim tutarı hesaplanabilecektir.
İndirim tutarı = Nakdi sermaye
artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre
= 1.000.000 TL x 0,10 x 0,50 x
(5/12)
Sermaye artırımına ilişkin
kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten sonra, taahhüt edilen
sermayenin 1.500.000 TL’lik kısmı Bay (A) tarafından 6/9/2016 tarihinde,
kalan 1.500.000 TL’lik kısmı ise şirketin diğer ortağı Bay (B) tarafından
9/02/2017 tarihinde şirketin banka hesabına yatırılmış olduğundan; bu
tutarların şirketin banka hesabına yatırıldıkları aylardan itibaren yıl
sonuna kadar indirim tutarı hesaplanabilecektir.
Bay (A) tarafından yatırılan
tutar için,
İndirim tutarı = Nakdi sermaye
artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre
= 1.500.000 TL x 0,10 x 0,50 x
(4/12)
= 25.000 TL
Bay (B) tarafından yatırılan
tutar için,
İndirim tutarı = Nakdi sermaye
artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre
= 1.500.000 TL x 0,10 x 0,50 x
(11/12)
= 68.750 TL
Dolayısıyla, 2016 hesap
döneminde 4.000.000 TL’lik sermaye artırımının nakit olarak karşılanan kısmı
olan 2.500.000TL üzerinden kıst dönem olarak hesaplanan ve kurum kazancının
tespitinde dikkate alınacak toplam indirim tutarı (20.833,33 TL + 25.000 TL
=) 45.833,33 TL olacaktır.
2017 hesap döneminde 4.000.000
TL’lik sermaye artırımının nakit olarak karşılanan kısmı olan 2.500.000TL
üzerinden tam dönem olarak, 1.500.000TL üzerinden kıst dönem(9/02/2017
tarihinde şirketin banka hesabına yatırılmış olduğundan 11 ay) olarak
hesaplanan ve kurum kazancının tespitinde dikkate alınacak toplam indirim
tutarı aşağıda hesaplandığı şekilde olacaktır.
= 2.500.000 TL x 0,10 x 0,50 x
(12/12)
= 1.500.000 TL x 0,10 x 0,50 x
(11/12)
= 68.750 TL
olmak üzere toplam (125.000 TL
+ 68.750 TL =)193.750,00TL
Ayrıca, (B) A.Ş. 2018 hesap
döneminde sermaye azaltımına gitmediği ve diğer şartları da sağladığı
takdirde 4.000.000 TL’lik bu sermaye artırımının tamamı üzerinden 12 ay için
indirim tutarı hesaplayabilecektir.
NOT: Böyle bir örneğin Tebliğde hiç yer almamış olması ve örnek indirim
hesaplamalarında nakdi sermaye ödemesinin tamamının sermaye
artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten önce
veya bu tarihin içinde bulunduğu hesap dönemi içerisinde gerçekleşmesi ve kıst
dönem hesaplama örneklerinin sermaye arttırımı yapılan ilk yıla ilişkin
örneklerden ibaret olması ve Kanun hükmünde “(6637 sayılı
Kanunun 8 inci maddesiyle eklenen bent. Yürürlük; 1.07.2015)ı)
Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar
ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin
ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan
ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya
yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak
karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan "Bankalarca
açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama
faiz oranı" dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar
hesaplanan tutarın %50'si. Denilmek ve yine 9 nolu Kurumlar
VergisiTebliğinin 10.6.3.İndirim Uygulaması başlıklı
bölümünde “İndirim uygulamasında, artırılan sermayenin hesap dönemi
içerisinde ortaklarca nakit olarak ödendiği (Nakden taahhüt edilen
sermayenin, sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil
edildiği tarihten önce şirketin banka hesabına yatırılan kısmı için tescil
tarihinin içinde bulunduğu) ay kesri tam ay sayılmak suretiyle, yılın
kalan süresi için kıst dönem esasına göre indirim tutarı hesaplanacaktır.” denilmek
suretiyle “ilgili hesap dönemi, ilgili hesap dönemi sonu, hesap dönemi gibi
” kavramları ile neyin ifade edilmek istendiğinin ve bu kavramların hangi
dönemi kapsadığının(tescil kararının alındığı hesap döneminin sonuna mı,
yoksa tescil kararının alındığı hesap döneminden sonraki hesap dönemlerinde
yapılan nakdi sermaye ödemelerindeki ödeme hesap dönemi sonuna kadar mı
olduğunun) çok açık olmaması gibi hususlar nakden taahhüt edilen
sermayenin kısım kısım ödenmesi ve bu ödemenin de yılı aşması durumunda yılı
aşan ödemeler için indirimden yararlanma hakkı bulunmadığını(sadece sermaye
tescili yapılan hesap döneminin sonuna kadar ki gerçekleşen nakdi ödemelere
ilişkin olarak yılı içinde kıst diğer yıllar için tam yararlanma hakkı
bulunduğunu) akla getirmektedir. Ancak Lafzın açık olmadığıhallerde
vergi kanunlarının hükümleri konuluşundaki maksat göz önünde tutularak
uygulandığından ayrıca Tebliğ hükmünde “Tescil tarihinden sonra şirketin
banka hesabına yatırılan tutarlar için ise şirketin banka hesabına yatırılma
tarihi” ne herhangi bir sınırlama getirilmediğinden ve taahhüd edilen
sermayenin ortaklarca ödenmesine ilişkin TTK hükümleri(nakit sermaye
taahhütlerinin %25’i tescilden önce bir banka hesabına şirket adına bloke
edilip kalan kısım ise tescilden sonra 24 ay içinde ödenmesine ilişkin
hükümler) dikkate alındığında, nakdi sermaye indirimi uygulamasında nakden
taahhüt edilen sermayenin kısım kısım ödenmesi ve bu ödemenin de yılı aşması
(yani sermaye artışına ilişkin kararın tescil edildiği hesap döneminden
sonraki yıllarda ödeme yapılması) durumunda indirim uygulamasından
yararlanma hakkı mevcuttur.
3. Değerlendirme
5520 sayılı Yasayla vergi
mevzuatımıza dahil edilen sermaye indirimi uygulaması, şirketlerinin
finansman ihtiyaçlarını sermaye artışı yoluyla temin edebilmesi ve güçlü bir
sermaye yapısının oluşumunu teşvik etmek amacıyla yerinde bir düzenlenmedir.
Makalemizde sermaye indirimi uygulaması genel hatlarıyla ele alınmış olup
düzenlemenin daha etkin bir yapıya kavuşturulması için 5520 sayılı Yasanın
11’nci maddesinde yer verilen finansman gider kısıtlamasına yönelik olarak
verilen yetki uyarınca Bakanlar Kurulunun belirlemeye gittiği durumda
uygulamayı daha etkin hale getireceği açıktır.
KAYNAKÇA
-3065 Sayılı KDV Kanunu
-Kurumlar Vergisi Genel
Tebliğleri
Kaynak:
www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya
elektronik ortamda kaynak
göstermeden yayınlanamaz)
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.