Dünyada ve Ülkemizde 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, 10
Mayıs ile 16
Mayıs arasında, Birleşmiş
Milletlere ülkemizin de dahil olduğu 156 üye ülkede Engelliler
Haftası olarak kutlanılmaktadır. Engellilerin sosyal yaşama
katılabilmeleri, bağımsız yaşam sürdürebilmelerine bağlıdır. Bu
gerçekleştirilebildiği ölçüde “kendisine yardımcı olabilen”
engelliler çoğalacaktır. Yardım ve hizmetlerin hedefi, engellileri
başkalarına ve kurumlara bağımlı kılmak değil, aksine kendileriyle
ilgili her türlü görev ve sorumluluğu üstlenebilecekleri konumlara
ulaştırmaktır. Bu durumda “erişibilirlik” kavramı engelliler için ön
plana çıkmaktadır. Engellilerin yaşam koşullarında olumlu değişimler
yaratabilecek gerek devlet, gerekse özel sektöre ait hizmet ağı
organizasyonu engelliler için belirgin talep kanallarında çeşitli
avantajlar tanımıştır. Makalemizde kamu hizmet ağının engelli
bireyler için vergi kanunlarında ve diğer kanunlarda yer alan
düzenlemelere yer verilmek suretiyle engelli ve potansiyel engelli
bireyleri bilgilendirilmesi ön görülmüştür.
Anahtar Kelimeler:
Engelliler, Engelliler Haftası, Gelir Vergisinde Engelliler İçin Yer
Alan Düzenlemeler, Engellilerin Binek Oto Alımında Ötv İstisnası,
Engellilerin Emeklilikleri
1. GİRİŞ
Engellilik, Birleşmiş Milletler Engelliler
Sözleşmesinin 1 inci maddesinde “diğer bireylerle eşit koşullar
altında topluma tam ve etkin bir şekilde katılımlarının önünde engel
teşkil eden uzun süreli fiziksel, zihinsel, düşünsel ya da algısal
bozukluğu bulunan kişileri içermektedir” şeklinde tanımlanmışken,
Ülkemizde 5378 sayılı Engeliler Hakkında Kanunun tanımlar başlıklı 2
inci maddesinin c bendinde “ Engelli : fiziksel, zihinsel, ruhsal ve
duyusal yetilerinde çeşitli düzeyde kayıplarından dolayı topluma
diğer bireyler ile birlikte eşit koşullarda tam ve etkin katılımını
kısıtlayan tutum ve çevre koşullarından etkilenen birey” olarak
tanımlanmıştır. Hans-Günter Heiden’nin Niemand darf wegen seiner
Behinderung benachteiligt werden" : Grundrecht und Alltag - eine
Bestandsaufnahme eserinde engelilik; “bedensel fonksiyonlardaki
hasarlar nedeniyle meydana gelen kayıpların yarattığı sosyal
dezavantajlar” şeklinde tanımlanmıştır.
Engelli Ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü Tarafından 2014/Kasım Engelli
Bireylere İlişkin İstatistiki Bilgilerde çalışmasında; Engelli
ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü verilerine göre ÖZVERİ’ de
kayıtlı engelli sayısının 1.869.521 kişi olup, bunun 1.075.271
kişisinin Erkek, 794.250 kişisinin Kadın olduğu tespit edilmiştir.
Dünya’da engellilerle ile ilgili UNDP: United Nations Development
Programme-Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı örgütü içinde
engelliler için çalışmalar yapılmıştır. WHO:The World Health
Organization -Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan
çalışmalarda, bir milyardan fazla insanın veya (2010 dünya nüfus
tahminlerine göre) dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’inin bir tür
engellilik ile yaşadığı tahmin edilmektedir. Bu, Dünya Sağlık
Örgütünün yaklaşık yüzde 10 olduğunu ileri sürdüğü 1970’lere ait
önceki tahminlerden daha yüksektir. Buda bize teknoloji ilerledikçe
sonradan oluşan engelliliğin artığını göstermektedir.
Avrupa’da son yapılan araştırmalarda 80 Milyon engelli olduğu ve
bununda toplam nüfusun %15’ne tekabül etmektedir. 2002 yılında
yapılan çalışmada 16-34 yaş aralığında engelli oranı %38 olup, her
hangi geliri olmayan engelli oranı ise %64’tür. Ağır engelli
olanların %75 iş gücü piyasasından yararlanmadıkları tespit
edilmiştir. Ayrıca her iki engelliden biri hiçbir zaman kültürel
veya sportif faaliyetlere katılamamıştır. Avrupa’da 200 000 engelli
izole bir şekilde hayatını idame ettirmektedir. (http://www.edf-feph.org)
Ülkemizde yukarıda verilen 1.869.521 engelli birey sayısı rakamı,
engelli bireylerin bir şekilde kamu hizmet ağından yararlanmak için
başvurularından yararlanarak çıkarılmış rakamlar olup, engelli birey
sayısı bakımdan kesin doğruluğu vermemektedir. Türkiye İstatistik
Kurumu (TÜİK), Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2013 Nüfus Sayımı
Sonuçlarına göre ülkemizin nüfusunun 76 milyon 667 bin kişi olduğu
düşünüldüğünde, Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa’da son yapılan
araştırmalarda nüfusun %15’nin engelli olduğu düşünüldüğünde,
ülkemizde yaklaşık 11 milyon 500 Bin engelli bireyin yaşadığı
öngörülmektedir. Rakamlar arasında bu denli uçurumun olması, kamu
hizmet ağının engelli bireylere ulaşamaması ve mevcut yasal
düzenlemelerin engelliler için yeteri derece erişilebilir olmadığını
göstermektedir. Makalemizde engelli bireyler vergi kanunlarında ve
diğer kanunlarda yer alan düzenlemelere yer verilerek, kamu hizmet
ağından söz konusu kanunların kullanımında bilinçli talep
kanallarının oluşmasına katkı sunmaktır.
2. Vergi Kanunlarında Engellilere Yönelik Düzenlemeler
Anayasamızın 10 uncu maddesinin c bendinde; “Çocuklar,
yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri
ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı
sayılmaz.” vurgusu yapılırken, 61 inci maddesinde,
“Devletin engellilerin korunmalarını ve toplum hayatına
intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alacağı ve bu amaçlarla gerekli
teşkilat ve tesisleri kuracağı veya kurulmasını sağlayacağı” vurgusu
yapılmıştır.
Engellilerin yaşam koşullarında olumlu değişimler yaratabilecek
hizmet ağının organizasyonu ve yaygınlığında belirgin eksilikler
bulunduğu aşikardır. Kanun koyucu bu eksiklikleri gidermek için
yapılan yasal düzenlemelerde engellilere dönük pozitif ayrımcılık
için bazı düzenlemeler yapmışsa da yeterli olamamıştır. Engellilik
durumlarına yönelik kurum ve kuruluşlardan beklentilere göre,
Engelli nüfusun %61,22’nin parasal katkıda bulunma beklentisine sahip
olduğu tespit edilmiştir. Buda, bize engelli bireylerin için vergi
kanunlarında yer alan düzenlemelerin önemi ortaya koymaktadır.
Makalemizde sırasıyla; engelli bireyler için 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununda, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununda, 3065
sayılı Katma Değer Vergisi Kanununda, 4458 sayılı Gümrük Kanununda,
197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununda, 1319 sayılı Emlak
Vergisi Kanununda yer alan ana hükümlere yer verilmiş olup, diğer
ilişkili mevzuatta da değinilmek suretiyle açıklamalar yapılarak
tıkalı hizmet ağı kanallarını daha da açacak çözüm önerilerine yer
verilecektir.
2.1- 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunun Engelli Bireyler İçin Yer Alan
Gelir Vergisi193 sayılı Gelir Vergisi
Kanunu’nun 31. maddesinde; “Çalışma gücünün asgari yüzde 80’ini
kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece engelli, asgari yüzde
60’ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece engelli, asgari
yüzde 40’ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece
engelli sayılır ve aşağıda engellilik dereceleri itibariyle
belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden indirilir.”
şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Bu düzenleme yerinde bir düzenleme olmakla birlikte günümüzde
istihdam teşviklerinin üst düzeyde hedeflendiği bir çağda, zamanın
ruhuna aykırıdır. Kanun koyucu Gelir Vergisinde çalışma gücü %40
altında olan engelli vatandaşlarımızı görmezlikten geldiği gibi bir
sonuçu ortaya çıkarmaktadır.
2.1.1-Gelir Vergisi Kanunun 31 İnci Maddesinde Yer Alan Engellilik
İndiriminden Yararlanabilecektir ?
Gelir Vergisi Kanunun 31 inci maddesinde yer alan
engellilik indirimi uygulamasından;
- Engelli ücretli,
- Bakmakla yükümlü olduğu engelli bulunan
ücretli,
- Engelli serbest meslek erbabı,
- Bakmakla yükümlü olduğu engelli bulunan serbest
meslek erbabı,
- Basit usulde vergilendirilen engelliler,
yararlanabileceklerdir.
2.1.2-Kimler Gelir Vergisi Kanunun 31 inci Maddesinde Yer Alan
Engellilik İndiriminden Yararlanamayacaktır ?
-Engellik oranı %40’ın altında olanlar,
-Basit usulde vergilendirilen engellilerin bakma
yükümlü oldukları,
Kanun koyucu Gelir Vergisinde engellilik oranı %40 altında olan
engelli vatandaşlarımızı görmezlikten geldiği gibi bir sonucu ortaya
çıkarmaktadır. Son yapılan araştırmalarda ülkemizde kayıt
olan 1.869.521 engelli bireyin 376.422 kişisi % 40’ın altında
engelli oranı sahip olduğu tespit edilmiştir. Oysa bu engelli
bireylerin bazılar bedensel engelli olup, Özel Tüketim Vergisine,
Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu ve Emlak Vergisi Kanuna göre engelli
sayılmaktadır.
Avrupa Ülkeleri ile Amerika’da engelliler çalışma gücüne katılma
katsayına göre derecelendirilmekte mümkün mertebe engelli bireylerin
iş hayatına ve sosyal alanlara çekilmesi özendirilmektedir. ( Bknz Social
Security Administration www. Socialsecurity.gov, Disabilty
Benefits,http://www.disability-europe.net/ )
Kanunun koyucu yapacağı yasal bir düzenleme ile
engellilik derecelerini 10’lu sedülleşme yapmak suretiyle, geniş
tutulan mevcut sedülleri daraltarak, engelli vatandaşların gerek
istihdamını teşvik edecek, gerekse bu teşvik neticesinde engelli
vatandaşların sosyalleşmesine ve erişibilirliliğine katkı
sunacaktır. Zaten Anayasamızın 10 uncu maddesinin bir zorunluluğu
olarak bunu yapmak zorundadır.
2.1.3 Engellilik İndirimi Tutarları Ne Kadardır?
1. Derece Engelliler İçin
(Çalışma gücünün asgari %80’ini kaybetmiş olanlar)
|
880,00 TL
|
2. Derece Engelliler İçin
(Çalışma gücünün asgari %60’ını kaybetmiş olanlar)
|
440,00 TL
|
3. Derece Engelliler İçin
(Çalışma gücünün asgari %40’ını kaybetmiş olanlar)
|
200,00 TL
|
Engelli sayılanların çalışma gücü kayıp oranlarına
göre belirlenen dereceler itibariyle tespit edilen aylık engellilik
indirimi tutarları 2015 yılı için aşağıdaki gibidir.
Bu tutarlar, engelli ücretlilerde ve bakmakla yükümlü
olduğu engelli kişi bulunan ücretlilerde aylık gelir vergisi
matrahından indirilir. Engellilik indirimlerine göre 2015 yılı Ocak
ayında asgari ücret tutarı üzerinden ücret alan ücretlilerin
yararlanacağı Gelir Vergisi avantajları şöyledir.
1. Derece Engelliler İçin
(Çalışma gücünün asgari %80’ini kaybetmiş olanlar)
|
132,00 TL
|
2. Derece Engelliler İçin
(Çalışma gücünün asgari %60’ını kaybetmiş olanlar)
|
66,00 TL
|
3. Derece Engelliler İçin
(Çalışma gücünün asgari %40’ını kaybetmiş olanlar)
|
30,00 TL
|
Not: Vergi avantajı hesaplanırken asgari geçim
indirimi dikkate alınmamıştır.
1.2.4 Yabancı Ülkelerde Bulunan Engelli Hizmet Erbabının Durumu
Yabancı Ülkelerdeki dış kuruluşlarımızda (resmi ve
özel sektörde) görevli engelli hizmet erbabı, nüfus kâğıdıma örneği
ve bağlı olduğu kurumdan alacağı o ülkede görevli hizmet erbabı
olduğunu gösterir belge ile birlikte bulunduğu ülkedeki T. C.
Elçilik veya Konsolosluğuna bir dilekçe ile başvurur. Elçilik ve
Konsolosluklar, kendilerine başvuran hizmet erbabını bir yazıyla o
ülkedeki hizmet erbabının çalıştığı yere en yakın resmi bir
hastaneye sevk eder. Hastanece düzenlenen raporlar Türkçeye
çevrilmiş birer örnekleri ile birlikte ilgili Elçilik ve
Konsolosluklar tarafından Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Maliye
Bakanlığı, Gelir İdaresine gönderilir. Söz konusu raporlar, Merkez
Sağlık Kurulunca incelenerek karara bağlanır ve Maliye Bakanlığı,
karara bağlanan raporları ilgili Mal Müdürlüğü/Grup Müdürlüğü
kanalıyla yönetmeliğin işlem yapılmak üzere hizmet erbabının
Ücretini ödeyen kuruluşlara yazıyla bildirir.
1.2.5 Şirket Ortakları ve Yönetim Kurulu Üyeleri Engellilik
İndirimden Yararlanır mı ?
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61’inci maddesinde
yer alan “Özel Olarak Ücret Sayılan Haller” şeklinde düzenlenmiş
olup, 4 nolu bendinde; Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve
üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya
sağlanan para, ayın ve menfaatler ücret olarak tanımlanmıştır, Bunda
dolayıŞirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan bir kimsenin
şirketten yapılan huzur hakkı ödemeleri ücret niteliğinde olduğundan
bu ödemelere engellilik indirimi uygulanacağı tabiidir. Ancak,
kurumların idare meclisi başkan ve üyelerine verilen kar payları,
menkul sermaye iradı olarak değerlendirileceğinden, sermaye payı
oranında dağıtılan kar payına engellilik indiriminin uygulanması
mümkün değildir.Emekli olarak işten ayrıldıktan sonra işyerinde
tekrar çalışmaya başlayanlara yapılan ve gelir vergisi tevkifatına
tabi olan ücretlere engellilik indirimi uygulanması mümkün
bulunmaktadır.
2.2- 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununda Engelliler Lehine
Yapılan Düzenlemeler Nelerdir ?
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunun Diğer İstisnalar başlıklı 7
inci maddesinin 2 no’lu bendinde (II) sayılı listede yer alan kayıt
ve tescile tâbi mallardan;
a) 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşanlar hariç), 87.04
(motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P.
numaralarında yer alanların, engellilik oranı % 90
veya daha fazla olan malûl ve engelliler tarafından,
b) 87.03 G.T.I.P. numarasında yer alan (motor
silindir hacmi 2.800 cm3'ü aşanlar, bütün tekerlekleri
motordan güç alan veya alabilenler, sürücü dâhil 8 kişiye kadar
oturma yeri olan binek otomobilleri, yarış arabaları, arazi
taşıtları hariç), yük taşımasında kullanılıp azami ağırlığı 3,5 tonu
aşmayan ve yolcu taşıma kapasitesi istiap haddinin % 50'sinin
altında olanlar ile sürücü dâhil 9 kişilik oturma yeri olanların
engellilik durumlarının araçları bizzat kullanamayacak ve sürekli
olarak tekerlekli sandalye veya sedye kullanmalarını gerektirecek
nitelikte olduğunu ilgili mevzuat çerçevesinde alınan engelli sağlık
kurulu raporuyla tevsik eden ve engellilik derecesi % 90 veya daha
fazla olup tekerlekli sandalye veya sedye ile binilmesine ve seyahat
edilmesine uygun tertibat yaptıran malûl ve engelliler tarafından,
c) 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşanlar
hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve
87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bizzat kullanma
amacıyla engelliliğine uygun hareket ettirici özel
tertibat yaptıran malûl ve engelliler tarafından,
d) Bu bendin (a), (b) ve (c) alt bentleri
kapsamındaki araçların aynı alt bentlerde belirtilen malûl ve
engelliler tarafından ilk iktisabından sonra deprem, heyelan, sel,
yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hâle gelmesi nedeniyle hurdaya
çıkarılmasında, bu alt bentler kapsamındaki araçları hurdaya çıkaran
malûl ve engelliler tarafından, 5 (BEŞ) yılda bir defaya mahsus
olmak üzere ilk iktisabı, Özel Tüketim Vergisinden istisna
olduğu belirtilmiştir.
18 Nisan 2015 tarih ve 29930 sayılı Resmi Gazetede, Özel Tüketim
Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listede yer alan mallara ilişkin
hükümler ile bu hükümlerle ilgili olmak üzere adı geçen Kanunun
uygulanmasına dair usul ve esaslara yönelik açıklamalarda
bulunulmuştur. Söz konusu tebliğde yer alan bazı hususlara aşağıda
yer verilmiştir. Söz konusu tebliğ 1 Mayıs 2015 tarihi itibariyle
yürürlüğe girecektir.
2.2.1 Özel Tüketim Vergisi İstisnasında Uygulanacak Tanımlar
18 Nisan 2015 tarih ve 29930 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanan Özel Tüketim Vergisi Tebliğinde Özel Tüketim Vergisi
Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi
uygulamasında;
Engelli sağlık kurulu raporu: Özürlülük
Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu
Raporları Hakkında Yönetmelik (veya raporun alındığı tarihte
yürürlükte olan engelli sağlık kurulu raporu verilmesine yönelik
ilgili diğer yönetmelik/mevzuat) çerçevesinde yetkili sağlık
kurumlarından alınan engelli sağlık kurulu raporunu,
Engellilik derecesi (oranı): Engelli
sağlık kurulu raporu verilmesine yönelik ilgili yönetmelik/mevzuat
ile belirlenen esaslara göre tespit edilen, engellilik durumu
itibarıyla tüm vücut fonksiyon kaybı oranını veya bu orana karşılık
gelen derecelendirmeyi,
Teknik belge: Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı veya adı geçen Bakanlık tarafından görevlendirilmiş
kuruluşlarca yetki verilen makine mühendisleri tarafından “Araçların
İmal, Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmelik”14hükümlerine
uygun ve yapılan tertibatı/tertibatları belirtir şekilde düzenlenen
ve Türk Standartları Enstitüsü tarafından onaylanan belgeyi,
Ekspertiz raporu: 3/6/2007 tarihli ve 5684
sayılı Sigortacılık Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının
(m) bendinde tanımı yapılan ve ruhsatname sahibi sigorta eksperleri
tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde düzenlenen raporu
ifade edeceği belirtilmiştir.
2.2.2 Birinci Durum Engellilik Derecesi %90 veya Üzerinde Olanların
Taşıt Alımlarında İstisna
2.2.2.1 Taşıtta Tadilat Aranmayan İstisna Uygulaması
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin
birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin (a) alt bendi uyarınca,
Kanuna ekli (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tabi mallardan,
Türk Gümrük Tarife Cetvelinin,
• 87.03 tarife pozisyonunda yer alan, 1600 cm³ veya
altında motor silindir hacmine sahip binek
otomobil,panelvan, pick-up, arazi taşıtı, ATV, jeep, steyşın vagon,
vb. taşıtların,
• 87.04 tarife pozisyonunda yer alan, eşya taşımaya
mahsus, 2800 cm³ veya altında motor silindir hacmine
sahipvan, panelvan, kamyonet, pick-up, vb. taşıtların,
• 87.11 tarife pozisyonunda yer alan, motor silindir
hacmine bakılmaksızın, motosikletlerin
engellilik derecesi %90 veya daha fazla olan malul
veya engelliler tarafından beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere
ilk iktisabı ÖTV’den müstesnadır. Bu istisnadan yararlanmak için,
taşıtın özel tertibatlı olması ve malul veya engellinin taşıtı
bizzat kullanması şartı aranmaz.
Yetkili sağlık kurumlarından alınmış, engellilik derecesinin %90
veya daha fazla olduğuna dair engelli sağlık kurulu raporunun aslı
veya noter onaylı örneğinin ÖTV mükellefine ibraz edilmesi
suretiyle, taşıtın ilk iktisabında ÖTV uygulanmaması talep edilir.
İstisna uygulanarak ilk iktisap kapsamında teslim
edilen taşıtlar için de mükellefler tarafından (2A) numaralı ÖTV
Beyannamesi verilir, ancak beyannamede ÖTV hesaplanmaz.
2.2.2.2 Taşıtta Tadilat Aranan İstisna Uygulaması
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının
(2) numaralı bendinin (b) alt bendiyle, Kanuna ekli (II) sayılı
listede 87.03 tarife pozisyonu kapsamında vergilendirilen;
• Yük taşımasında kullanılıp azami ağırlığı 3,5 tonu
aşmayan ve yolcu taşıma kapasitesi istiap haddinin %50'sinin altında
olan taşıtların,
• Sürücü dâhil 9 kişilik oturma yeri olan taşıtların
engellilik durumlarının taşıtları bizzat
kullanamayacak ve sürekli olarak tekerlekli sandalye veya sedye
kullanmalarını gerektirecek nitelikte olduğunu, yetkili sağlık
kurumundan alınmış engelli sağlık kurulu raporuyla tevsik eden ve
engellilik derecesi %90 veya daha fazla olan malul veya engelliler
tarafından, beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk
iktisabı ÖTV’den istisna edilmiştir. Taşıtta, ilk iktisaptan önce
tekerlekli sandalye veya sedye ile binilmesine ve seyahat edilmesine
uygun tertibat yaptırılması zorunludur.
(II) sayılı listenin 87.03 tarife pozisyonu sırası
kapsamında vergilendirilen; motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşan
taşıtlar, bütün tekerlekleri motordan güç alan veya alabilen
taşıtlar, sürücü dâhil 8 kişiye kadar oturma yeri olan binek
otomobilleri, yarış arabaları ve arazi taşıtlarının ilk iktisabında
bu istisnadan yararlanılamaz.
Dolayısıyla bu istisna kapsamında, 87.03 tarife pozisyonunda
sınıflandırılan panelvan, kombi gibi hem yük hem yolcu
taşımacılığında kullanılabilen çok amaçlı taşıtlar ile sürücü dâhil
9 kişilik oturma yeri olan taşıtların ilk iktisabı yapılabilir.
Ayrıca, fabrika çıkışı veya ithali sürücü dâhil 9 kişilik oturma
yeri olarak yapılan ve taşıtın “Araç Tip Onayı Belgesi”ne uygun,
tamamlanmış araç uygunluk belgesinde de bu teknik özelliği
belirtilen taşıtlardan, istisnadan yararlanabilen malul veya
engellilerce engellilik durumlarına uygun olarak tekerlekli sandalye
veya sedye ile binilmesine ve seyahat edilmesine imkân sağlayacak
şekilde mezkûr düzenleme kapsamında yaptırılan tadilata bağlı olarak
oturma yeri sayısı düşürülen taşıtların ilk iktisabı da bu düzenleme
kapsamındadır.
Bunun yanı sıra, 10 veya üstü oturma yerine sahip taşıtların, mezkûr
düzenleme çerçevesinde yaptırılan tadilat sonucu, istisna
kapsamındaki taşıtlar haline getirilmesi suretiyle ilk
iktisaplarının yapılması halinde de diğer şartların sağlanmasına
bağlı olarak, söz konusu istisna düzenlemesinden yararlanılabilir.
Mezkûr istisnadan, yalnızca engellilik durumları sürücü olmalarını
engelleyecek nitelikte olan, sürekli olarak tekerlekli sandalye veya
sedye kullanması gerektiğini ve engellilik derecesinin %90 veya
üzeri olduğunu engelli sağlık kurulu raporu ile belgeleyen malul
veya engelliler yararlanabilir.
Yukarıda belirtilen mahiyetteki engelli sağlık kurulu raporunun aslı
veya noter onaylı örneği ÖTV mükellefine ibraz edilmek suretiyle bu
işlemde ÖTV uygulanmaması talep edilir.
İstisna uygulanarak ilk iktisap kapsamında teslim
edilen taşıtlar için de mükellefler tarafından (2A) numaralı ÖTV
Beyannamesi verilir, ancak beyannamede ÖTV hesaplanmaz.
Satış faturasının, aslının aynı olduğu işletme yetkililerince
imzalanarak ve kaşe tatbik edilerek onaylanmış fotokopisi ile
engelli sağlık kurulu raporunun ve taşıtın yukarıda belirtilen
kapsamda tadil edildiğine dair teknik belgenin aslı veya noter
onaylı örneği, taşıtların ilk iktisabının yapıldığı motorlu araç
ticareti yapanlar tarafından (2A) numaralı ÖTV Beyannamesinin
verildiği günü takip eden günün mesai saati bitimine kadar bir
dilekçe ekinde beyannamenin verildiği vergi dairesine verilir.
2.2.2.3 % 90 Veya Daha Fazla Olan Malûl
Ve Engelliler İçin Engel Sebebinin Önemi Var mıdır ?
Yukarıda gümrük tarife istatistik pozisyonu verilen
araçlar engellilik oranı % 90 veya daha fazla olan malûl ve
engelliler tarafından alınmasında özel tüketim vergisinden
istisnadır. Engel sebebinin önemi bulunmamaktadır. Görme, işitme,
konuşma veya ortopedik olabileceği gibi zihinsel engelliler de
yasadan yararlanabilmektedir.
2.2.2.4 % 90 Veya Daha Fazla Olan Malûl Ve Engelliler İçin Bu
Araçları Bizzat Kullanma Şartı Var mıdır ?
Yukarıda sözü edilen araçların engellilik derecesi %
90 veya daha fazla olan malul ve engelliler tarafından ilk
iktisabında ÖTV istisnası uygulanması için, bu kişilerin araçları
kullanması şartı aranılmamakta ve özel tertibat yaptırılmasına da
gerek bulunmamaktadır. İstisna uygulamasında, aracın ilk iktisabını
yapacak olan kişinin engellilik derecesinin % 90 veya daha fazla
olduğuna dair Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında
Yönetmeliğe göre yetkili sağlık kuruluşlarından alınacak sağlık
kurulu raporu aslı veya noter onaylı örneğinin, araçların ilk
iktisabının yapılacağı motorlu araç ticareti yapanlar tarafından
söz konusu araca ait 2A numaralı ÖTV
beyannamesinin verildiği gün vergi dairesine verilmesi yeterlidir.
Söz konusu beyanname için sadece damga vergisi ödenecektir.
ÖTV istisnası uygulanan araçlar için istisnadan
yararlanan kişi adına düzenlenecek faturalarda ÖTV
gösterilmeyecektir.
2.2.3.Engellilik Derecesi %90’ın Altında Olanların Taşıt Alımlarında
İstisna
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin
birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin (c) alt bendi uyarınca,
(II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tabi mallardan, Türk Gümrük
Tarife Cetvelinin,
• 87.03 tarife pozisyonunda yer alan, 1600 cm³ veya
altında motor silindir hacmine sahip binek
otomobil,panelvan, pick-up, arazi taşıtı, ATV, jeep, steyşın vagon,
vb. taşıtların,
• 87.04 tarife pozisyonunda yer alan, eşya taşımaya
mahsus, 2800 cm³ veya altında motor silindir hacmine
sahipvan, panelvan, kamyonet, pick-up, vb. taşıtların,
• 87.11 tarife pozisyonunda yer alan, motor silindir
hacmine bakılmaksızın, motosikletlerin bizzat kullanmak amacıyla
engelliliğine uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malul
veya engelliler tarafından ilk iktisabı ÖTV’den müstesnadır.
İstisnadan yararlanmak için taşıtın, özel tertibatlı
olması ve malul veya engelli tarafından bizzat kullanılabilecek
durumda olması şarttır.
Bu uygulamada, taşıtı hareket ettirici aksam olarak debriyaj, fren
ve gaz pedalları ile vites kolu kabul edilir. İlk iktisaptan önce
hareket ettirici aksamda sabitlenmiş bir şekilde özel tertibat
yapılması gerekmekte olup, yapılan özel tertibatın kişinin
engelliliğiyle uyumlu olması da zorunludur.
Sol el ve/veya kolda engelliliği bulunanların, taşıtta hareket
ettirici aksam sayılan manuel vites kolunu engelliliğe uygun olarak
direksiyona monte ettirmesi ve benzeri şekilde tadilat yaptırması
veya taşıtın fabrika çıkışında vitesin direksiyonun sağ tarafına
sabitlenmiş olması gibi haller hareket ettirici aksamda özel
tertibat olarak kabul edilir.
Direksiyona topuz takılması, engelin bulunduğu taraftaki silecek
kolu, sinyal, cam silecek kumandası, dörtlüflaşör, ön-arka cam su
fıskiyesi, korna ve kontak gibi düzeneklerin diğer tarafa alınması
veya direksiyon simidine monte edilmesi ve benzeri tadilatlar taşıtı
hareket ettirici aksamda özel tertibat kapsamında değerlendirilmez.
Taşıtın otomatik vitesli olması, engelliliğe uygun hareket ettirici
özel tertibat yaptırılması şartının aranmasına engel değildir.
Dolayısıyla otomatik vitesli taşıtların hareket ettirici aksamında
da kişinin engelliliğine uygun olarak sabitlenmiş özel tertibat
yaptırılması gerekmektedir. Örneğin, sağ ayağı ampute olan bir
engellinin, fren ve gaz pedalında özel tertibat yaptırmadan otomatik
vitesli taşıtı kullanması mümkün olmadığından, ancak anılan
tertibatın yaptırılması halinde otomatik vitesli bir taşıt
bakımından istisnadan faydalanılabilir.
Öte yandan, manuel vitesli bir taşıtı vites kolunda ve/veya debriyaj
pedalında sabitlenmiş özel tertibat yaptırmadan kullanamayacak
durumda olan engelliler bakımından, otomatik vitesli taşıtlar, özel
tertibatlı taşıt olarak kabul edilir.
Engellilik durumunun tevsikinde ibrazı zorunlu olan
engelli sağlık kurulu raporu, maluliyeti veya engelliliği ile sadece
özel tertibat yaptırılan taşıtların (veya engelliliği ile başkaca
hareket ettirici özel tertibat yapılmasına gerek olmaksızın otomatik
vitesli taşıtların) kullanılabileceğine dair değerlendirmeyi
içermeli ya da bu hususun anlaşılabilmesini sağlayacak şekilde açık
olmalıdır.
Engellilik derecesi %90'ın altında olanlarda, aranan şartları haiz
olmak koşuluyla belli bir engellilik derecesine sahip olunması şartı
aranmaz.
Öte yandan engellilik durumu, ilk iktisabı yapılacak
taşıtın hareket ettirici aksamında tadilat yaptırılmasını
gerektirecek nitelikte olmalıdır. Örneğin, sağ veya sol el
parmaklardan herhangi bir ya da birkaçının olmamasına rağmen vitesin
değiştirilmesine engel, vites kolunda tadilat yaptırılmasını
gerektirecek bir durumun bulunmaması halinde manuel veya otomatik
vitesli taşıt alımında istisna uygulanmaz.
Özel tertibatlı veya özel tertibat yaptırılan taşıtların maluliyeti
veya engelliliği ile kullanabileceğine dair engelli sağlık kurulu
raporunun aslı veya noter onaylı örneği ile “H” sınıfı sürücü
belgesinin ÖTV mükellefine ibraz edilmesi suretiyle, taşıtın ilk
iktisabında ÖTV uygulanmaması talep edilir.
İstisna uygulanarak ilk iktisap kapsamında teslim
edilen taşıtlar için de mükellefler tarafından (2A) numaralı ÖTV
Beyannamesi verilir, ancak beyannamede ÖTV hesaplanmaz.
Beyannamenin verildiği günü takip eden günün mesai saati bitimine
kadar bir dilekçe ekinde;
• Alıcının (malul veya engellinin), maluliyeti veya
engelliliği ile özel tertibat yaptırılan taşıtları kullanabileceğine
dair engelli sağlık kurulu raporunun aslı veya noter onaylı örneği,
• Bizzat kullanım amacıyla, taşıtın hareket ettirici
aksamında engelliliğe uygun olarak tadilat yapıldığına dair teknik
belgenin aslı veya noter onaylı örneği,
• Alıcının (malul veya engellinin) “H” sınıfı sürücü
belgesinin fotokopisi,
• Satış faturasının, aslının aynı olduğu işletme
yetkililerince imzalanarak ve kaşe tatbik edilerek onaylanmış
fotokopisi mükellef tarafından, beyannamenin verildiği vergi
dairesine verilir. Otomatik vitesli taşıtların özel tertibatlı
olarak kabul edildiği hallerde, beyannamenin verildiği vergi
dairesine, taşıtın engelliliğe uygun olarak tadil edildiğine dair
teknik belge yerine taşıtın otomatik vitesli olduğuna dair uygunluk
belgesinin aslı veya noter onaylı örneği verilir. Vites kutusuna ait
bilgilere uygunluk belgesinde yer verilmeyen taşıtlarda, uygunluk
belgesi yerine taşıtın otomatik vitesli olduğuna dair ÖTV
mükellefinden yazılı beyan alınır.
Vergi dairesince beyanname ve söz konusu belgeler incelenerek,
taşıtın, ibraz edilen raporda yazılı engelliliğe uygun özel
tertibatlı olduğu tespit edilir. Bu tespit üzerine, istisna
uygulandığını gösteren “ÖTV Ödeme Belgesi” mükellefe verilir.
2.2.4 Kaç Yılda Bir Alınan Araçta ÖTV Uygulanmaz ?
Buna göre, Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II)
sayılı listede bulunan taşıt araçlarından motor silindir hacmi 1.600
cm³’ü aşmayan binek otomobilleri, motor silindir hacmi 2.800 cm³’ü
aşmayan açık kasalı kamyonet, pikap veya tek sıra koltuklu kapalı
kasalı eşya taşımaya mahsus taşıt araçları ile motosikletlerin “engel
durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranı (engellilik derecesi)
%90 veya daha fazla” olan malul ve engelliler veya bizzat
kullanmak amacıyla engelliliğine uygun hareket ettirici özel
tertibat yaptıran malul ve engelliler tarafından, “beş yılda bir
defaya mahsus olmak üzere” motorlu araç ticareti yapanlardan
satın alınmasında ÖTV tahsil edilmeyecektir.
2.2.5 Araçların Satılması Ve Varislere İntikali Açısında ÖTV Durumu
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunun 15 inci
maddesinin 2 maddesi a bendinde “ (II) sayılı listedeki mallardan
kayıt ve tescile tâbi olanların,veraset yoluyla intikaller hariç ilk
iktisabında istisna uygulanan malların istisnadan yararlananlar
dışındakilerce iktisabında, ilk iktisabındaki matrah esas alınarak
adına kayıt ve tescil işlemi yapılandan, kayıt ve tescili tarihinde
geçerli olan oran üzerinden, bu tarihte özel tüketim vergisi
alınır. Kanunun 7 inci maddesinin (2) numaralı bendi çerçevesinde
istisnadan yararlananlar tarafından bu istisnadan yararlanılarak
iktisap ettikleri kayıt ve tescile tabi malları 5 yıldan fazla
kullanarak elden çıkarmaları durumunda bu hüküm uygulanmaz.” hükmü
yer almaktadır.
Yukarıda kanun metninden de anlaşılacağı üzere veraset yoluyla
edinmelerde 5 yıllık süre şartı aramadığı, ancak diğer haller için 5
yıldan fazla kullanarak elden çıkarılması halinde ÖTV
uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.
30/04/2010 tarih ve ÖTV-2/ 2010-3 sayılı Malul ve
Engellilerin Araç Alımında ÖTV İstisnası Uygulamasının Şartları ile
İstisnadan Yararlanılan Araçların Satışında Vergi Uygulanması
sirkülerinin f bendinde“Muristen mirasçılara sadece bir aracın
intikal etmiş olması, bundan başka mirasçılara intikal etmiş başka
bir mal bulunmaması halinde, aracın miras hisselerinin tek bir
mirasçıya devredilmesinin, devralan mirasçı açısından (kendi miras
hissesine karşılık gelen kısmı hariç olmak üzere) "veraset yoluyla
intikal" olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu
işlemin, bir ivaz karşılığında yapılmasının satım, ivazsız olarak
yapılmasının ise bağış olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu şekilde satım veya bağış olarak gerçekleşen devir işleminde
Kanunun 15 inci maddesinin 2 nci fıkrasının (a) bendi kapsamında ÖTV
uygulanması gerekecektir. Ancak muristen mirasçılara intikal etmiş
olan terekenin birden fazla mal veya haktan ibaret olması halinde,
diğer mirasçıların lehine miras hakkından feragatini gösteren
belgenin ibrazı şartıyla istisnadan yararlanılmış olan aracın lehine
feragat edilen mirasçıya intikalinin, "veraset yoluyla intikal"
olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu durumda istisnadan
yararlanılan aracın bu şekilde varise intikali ve murisin istisnadan
yararlandığı tarihten itibaren 5 yıllık sürenin bitimine kadar varis
adına kayıt ve tescilli kaldıktan sonra satışında da ÖTV
uygulanmayacaktır.” şeklindedir.
Yukarıda yer alan sirkülerde anlamamız gereken eğer terekede sadece
ÖTV’den engelli istisnası uygulanmak suretiyle edinilmiş bir araç
var ise bu araç için mirasçı ilk iktisabındaki matrah esas alınarak
adına kayıt ve tescil işlemi yapılandan, kayıt ve tescili tarihinde
geçerli olan oran üzerinden, bu tarihte özel tüketim vergisi alınır.
2.2.6 Sol Alt Ekstremitede (Ayak Veya Bacakta) Olanların Otomatik
Vitesli Araç Alımlarının ÖTV İstisnası Karşısındaki Durumu
30/04/2010 tarih ve ÖTV-2/ 2010-3 no’lu sirkülerde
“Otomatik vitesli araçlar, başka bir tadilat olmaksızın özel
tertibatlı araç olarak değerlendirilmemektedir. Buna göre otomatik
vitesli araçların gaz veya fren pedalı ya da vites kolunda sakatlığa
uygun olarak yaptırılan tadilatlar, hareket ettirici özel tertibat
sayılacak ve sağ ayağındaki veya sağ bacağındaki engellilik
nedeniyle bu şekilde otomatik vitesli araç kullanabilecek olanlar,
bu araçları ilk iktisabında istisnadan yararlanabilecektir.
2.2.3 Engelliler Adına Kayıt ve Tescil Edilen Araçları Kimler
Kullanabilecektir
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 53 üncü
maddesi 17/04/2015 tarih ve 29329 Resmi Gazete
Yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına
Dair Yönetmeliğin 7 inci maddesiyle aşağıdaki şekilde
değiştirmiştir.
“Engellilere ait araçların trafik tescil
kuruluşlarınca tescil işlemlerinin yapılması sırasında:
a) Bizzat kullanım amacıyla engelliler tarafından ithal edilen özel
tertibatlı otomobiller ile motosikletlerin tescil belgelerine ve
bilgisayar kayıtlarına, "Araç sahibi tarafından kullanılması zorunlu
olup, ilgili gümrük müdürlüğünün izni olmadan devri, satışı, hibesi,
intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden
devri, tasarruf hakkının vekâletname ile devredilmesi, kiralanması,
ödünç verilmesi, özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi
yasaktır." şeklinde şerh konulur.
b) Engelliler tarafından ithal edilen özel tertibatlı
minibüslerin tescil belgelerine ve bilgisayar kayıtlarına "Araç
sahibinin eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından bir
sürücü veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam
edilen bir sürücü tarafından kullanılması zorunlu olup, ilgili
gümrük müdürlüğünün izni olmadan devri, satışı, hibesi, intifasının
mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri,
tasarruf hakkının vekâletname ile devredilmesi, kiralanması ödünç
verilmesi, özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi
yasaktır." şeklinde şerh konulur.
c) Engellilik derecesi % 90’ın altında olan
engelliler tarafından bizzat kullanılmak amacıyla özel tertibatlı
araçların Özel Tüketim Vergisinden muaf olarak yurt içinden ilk
iktisabında tescil belgelerine, "İlk iktisap tarihinden itibaren beş
yıl geçmedikçe Özel Tüketim Vergisi ödenmeden devri, satışı, hibesi,
intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden
devri, tasarruf hakkının vekâletname ile devredilmesi, “Özel
tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi yasaktır." şeklinde
şerh konulur. Herhangi bir engeli bulunmayan kişilerin kullanımına
uygun olarak üretilmiş olan aracın teknik donanımlarında hiçbir
değişiklik yapılmadan, engelli kişinin sağlık raporunda belirtilen
tertibatın ilave aparatlarla taktırılmış olması halinde, bu araç
araç sahibinin eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından
bir sürücü veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam
edilen bir sürücü tarafından da kullanılabilir. Aracın engelli veya
bu kişiler tarafından her iki şekilde de kullanılabileceğinin
yetkili kurum ve kuruluşlarca belgelendirilmesi şarttır.
ç) Özel tertibatı olmayıp, engellilik derecesi % 90
ve üzeri olan malul ve engelliler tarafından Özel Tüketim
Vergisinden muaf olarak bizzat ithal edilen araçların tescil
belgelerine ve bilgisayar kayıtlarına, "Araç sahibi engelli kişinin
eşi, kanuni mümessili ile üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri
hısımlarından bir sürücü veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı
olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılması zorunlu
olup, beş yıl içerisinde Özel Tüketim Vergisi ödenmeden devri,
satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair
şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekâletname ile
devredilmesi, kiralanması, ödünç verilmesi yasaktır." şeklinde şerh
konulur. Ayrıca ithal araçların gümrük şahadetnamelerinde, yukarıda
belirtilen şerh dışında varsa diğer şerhler de tescil belgesine
işlenir.
d) Engelliler tarafından ithal edilerek getirilen
araçların, aynı durumdaki başka bir engelliye devri veya bunların
ölümü sonucunda varislerine intikali halinde, bu araçlar gümrük
vergisinden muaf olup, devir ve tescil işlemi ilgili gümrük
müdürlüğünün iznine bağlıdır.
e) Özel tertibatı olmayıp, engellilik derecesi % 90
ve üzeri olan engelliler tarafından Özel Tüketim Vergisinden muaf
olarak yurt içinden satın alınıp ilk iktisabı yapılan araçların
tescil belgelerine “İlk iktisap tarihinden itibaren beş yıl
geçmedikçe Özel Tüketim Vergisi ödenmeden devri, satışı, hibesi,
intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden
devri, tasarruf hakkının vekâletname ile devredilmesi yasaktır."
şeklinde şerh konulur.
f) Engellilere ait yurt dışından ithal edilmiş olan
özel tertibatlı araçların Yönetmelikte izin verilen kişiler dışında
başkaları tarafından kullanıldığının tespiti halinde; araç trafikten
men edilerek bu hususta düzenlenecek bir tutanakla mer'i mevzuat
çerçevesinde işlem yapılmak üzere Gümrük ve Ticaret Bakanlığının
ilgili birimlerine intikal ettirilir.”
Buna göre özetleyecek olursak; eğer
engelli birey ithal edeceği otomobili yurt içinden edinmesi halinde
Araç sahibi engelli bireyin kanuni mümessili ile üçüncü dereceye
kadar kan ve sihri hısımlarından bir sürücü veya noterce düzenlenmiş
iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından
kullanılması önünde bir engel yoktur. Aynı şekilde ithal edilecek
Minibüs tipindeki araçların üçüncü dereceye kadar kan ve sihri
hısımlarından bir sürücü veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı
olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılmasının önünde
bir engel bulunmamaktadır.
Ancak ilk iktisaptan önce aracın engelli veya bu
kişiler tarafından her iki şekilde de kullanılabileceğinin yetkili
kurum ve kuruluşlarca belgelendirilmesi şartı getirmiş olup,
yönetmelikte yetkili kurum ve kuruluşların neresi olduğu
belirtilmemiştir. Engelli bireylere yeni bir bürokratik engel
çıkarılmıştır. Ayrıca ithal edilecek aracın türüne göre kullanacak
kişilerin değişmesi Anayasamızı eşitlik ilkesine aykırıdır.
1.3. Katma Değer Vergisi Kanunda Yer Alan Düzenlemeler
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17'nci
maddesinin "Diğer İstisnalar" başlıklı 4'üncü fıkrasına, 5378 sayılı
Kanunun 32'nci maddesiyle 7.7.2005 tarihinden geçerli olmak üzere
eklenen (s) bendi uyarınca; engellilerin eğitimleri, meslekleri,
günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve
bilgisayar programlarının katma değer vergisinden istisna olduğunun
kurala bağlamıştır.
110 seri no’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin Özürlülerin
Kullanımına Mahsus Araç Ve Gereçlerin Tesliminde İstisna Uygulaması
başlıklı 4 üncü bendinde “Buna göre, münhasıran
engellilerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamlarında
kullanmaları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç
(örneğin görme engellilerin kullandıkları baston, yazı makinesi,
kabartma klavye; ortopedik özürlülerin kullandıkları tekerlekli
sandalye, ortez-protez gibi cihaz ve araçlar) ile özel bilgisayar
programları istisna kapsamında kabul edilecektir. Binek otomobili ve
diğer nakil vasıtalarının ise sözü edilen "araç-gereç" kapsamında
değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.” şeklinde düzenleme
yapmıştır.
Türk Dil Kurumunun sözlüğünde araç-gereç diye bir sözcük
bulunmamaktadır. Araç ayrı, gereç ayrı bir kelimedir. 2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanununda tanımlar başlıklı 3. Maddesinde “Araç :
Karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz ve özel amaçlı taşıtlar
ile iş makineleri ve lastik tekerlekli traktörlerin genel adıdır.”
denilmektedir. İlgili kanun metninde açık bir ifadeyle araç tanımını
yapmıştır. Özel kanun tarafından yapılan araç tanımını açık ve
nettir ve diğer kanunları bağlayıcı özellik taşımaktadır.
Oysaki 5378 sayılı Kanunun 32'nci maddesiyle Katma Değer Vergisi
Kanunun 17 inci maddesine eklenen hüküm engelli bireylerin her türlü
gelişmelerini ve önlerindeki engelleri kaldırmaya yönelik tedbirleri
alarak topluma katılmalarını sağlamak amacını taşımaktadır. Hali
hazırda toplu taşıma araçları ve yollar engelli bireylerin hizmet
ağına yararlanması konusunda yetersiz olup bu yetersizdir.
Kaldı ki; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun
İthalat İstisnası Başlıklı 16 Maddenin 1/B Fıkrasında “ 4458 sayılı
Gümrük Kanununun 167 nci maddesi [(5) numaralı fıkrasının (a) bendi
ile (7) numaralı fıkrası hariç], geçici ithalat ve hariçte işleme
rejimleri ile geri gelen eşyaya ilişkin hükümleri kapsamında gümrük
vergisinden muaf veya müstesna olan eşyanın ithali, (Bu Kanunun 11
inci maddesinde düzenlenen ihracat istisnasından yararlanarak ihraç
olunan ancak, Gümrük Kanununun 168, 169 ve 170 inci maddelerinde
belirtildiği şekilde geri gelen eşyanın ithalat istisnasından
faydalanabilmesi için, bu eşyayla ilgili olarak ihracat
istisnasından faydalanılan miktarın gümrük idarelerine ödenmesi veya
bu miktar kadar teminat gösterilmesi şarttır.)”
Madde hükmünden anlaşılacağı üzere; Gümrük Vergisi
Kanunun 167 inci maddesinin 12 fıkrasında “a” bendinde “malul ve
sakatların kullanıma mahsus eşya” da gümrük vergisinden muaf
tutulmuştur.
Eşya ile ilgili; eşyayı geliş süreleri
dâhil tanımlamaya, bunların cins, nevi ve miktarlarını belirlemeye,
muafiyet ve istisna uygulanacak tutarları sıfıra kadar indirmeye
veya iki katına kadar çıkartmaya ve bu muafiyet ve istisnayı farklı
eşya itibarıyla birlikte veya ayrı ayrı uygulamaya ve ticari
mahiyette bulunmayan vergiye tabi eşyadan alınacak gümrük
vergilerini göstermek üzere ilgili kanunlarda belirtilen hadleri
geçmemek şartıyla tek ve maktu bir tarife uygulamaya Bakanlar
Kurulu yetkili kılındığı hüküm altına alınmıştır.
Bakan Kurulu kanunun kendisine verdiği bu
yetkiyi 2009/15481 sayılı kararında “Diğer Eşya” tanımında
engellilerin Münhasıran malûl ve sakatlar tarafından kullanılmak
üzere özel surette imal edilmiş hareket ettirici tertibatı bulunan (3713
sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren sol bacak engeli olan
gazilerde özel tertibat aranmaz) ve bunlar tarafından ithal
edilen motorlu veya motorsuz koltuklar, bisiklet, motosiklet ve
motor silindir hacmi 1600 (dahil) cc’ye kadar olan binek
otomobilleri (arazi taşıtları hariç) ile, El ve ayak
fonksiyonlarını tamamen yitirmiş olmaları nedeniyle bizzat sakat
kişi tarafından kullanılamayan, sakat kişinin araca binip inmesiyle
taşınmasını kolaylaştırıcı tertibatı bulunan ve sakat kişinin üçüncü
dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından bir sürücü veya sakat kişi
tarafından iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü
tarafından kullanılan motor silindir hacmi 2500 (dahil) cc’ye kadar
olan taşıtlar (arazi taşıtları ve binek otomobiller hariç)
gümrük vergilerinden muaf tutmak suretiyle yapmıştır.
Böylelikle, Katma Değer Vergisi Kanunu kendi sistematiği içinde
çelişkiye düşmüştür. Şöyle ki; engelli birey özel tertibatlı aracı
yurt dışından getirdiği takdire gümrükte katma değer vergisi
ödememekte ancak aynı aracı yurt içinde temin ettiği takdirde katma
değer vergisi ödemektedir. Katma Değer Vergisi Kanun 16/a
maddesine göre teslimleri vergiden istisna edilen mal ve hizmetlerin
ithali istisnası ise, yukarıda değinildiği üzere engelliler
tarafından özel tertibatlı araç ithali istisna kabul edildiği açık
olup, madde metninin mefhum-u muhalifinde aynı araçların ülke içi
tesliminin de katma değer vergisinden istisna olması gerektiği
sonucu ortaya çıkmaktadır.
1.4 4458 sayılı Gümrük Kanununda Engelliler İçin Yer Alan
Düzenlemeler
4458 sayılı Gümrük Kanununun gümrük vergilerinden
muafiyet ve istisnaları düzenleyen 167 nci maddesinin onikinci
fıkrasının (a) bendinde; malül ve engellilerin kullanımına mahsus
eşya gümrük vergisinden muaf tutulmuştur. Aynı maddenin son
fıkrasında ise "4 ila 12 nci fıkralarında yer alan eşyayı
tanımlamaya, bunların cins, nevi ve miktarları ile muafiyet ve
istisna uygulanacak tutarları belirlemeye, maktu hadleri sıfıra
kadar indirmeye veya iki katına çıkartmaya ve sürelerle ilgili alt
ve üst sınırlan belirlemeye ve bu muafiyet ve istisnayı farklı
eşyalar itibariyle birlikte veya ayrı uygulatmaya Bakanlar kurulu
yetkilidir." hükmü bulunmaktadır.
2000/53 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki “Gümrük
Vergilerinden Muafiyet ve İstisna Tanınacak Haller Hakkında Karar”
uyarınca; (25/12/2008 tarihli ve 2008/14486 sayılı BKK ile değişik)
Körler ( Bu İbareyi onaylamıyorum.
Doğrusu :Görme Engelliler ) hariç olmak üzere malul ve
engellilerin eğitimi, çalışması veya fiziksel ve ruhsal açıdan
sosyal gelişimlerine yönelik, özel olarak üretilmiş olup, malul ve
engellilerin kendi kullanımları için getirdikleri veya onlara yardım
sağlanması amacına yönelik olarak kamu yararına faaliyette bulunan
dernekler ile Sağlık Bakanlığı’nca yetki verilmiş kurum veya
kuruluşlarca ithal edilen eşya, ve malul ve sakat kişileri taşımaya
yönelik engelli kişinin araca binip inmesiyle bulunan motorlu ticari
araç, (5/5/2008 tarihli ve 2008/13676 sayılı BKK ile değişik)
Münhasıran malûl ve engelliler tarafından kullanılmak üzere özel
surette imal edilmiş hareket ettirici tertibatı bulunan (3713 sayılı
Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren sol bacak engeli olan
gazilerde özel tertibat aranmaz) ve bunlar tarafından ithal edilen
motorlu veya motorsuz koltuklar, bisiklet, motosiklet ve motor
silindir hacmi 1600 (dahil) cc’ye kadar olan binek otomobilleri
(arazi taşıtları hariç) ile, El ve ayak fonksiyonlarını tamamen
yitirmiş olmaları nedeniyle bizzat engelli kişi tarafından
kullanılamayan, engelli kişinin araca binip inmesiyle taşınmasını
kolaylaştırıcı tertibatı bulunan ve sakat kişinin üçüncü dereceye
kadar kan ve sıhri hısımlarından bir sürücü veya sakat kişi
tarafından iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü
tarafından kullanılan motor silindir hacmi 2500 (dahil) cc’ye kadar
olan taşıtlar (arazi taşıtları ve binek otomobiller hariç) gümrük
vergilerinden muaf tutulmuştur.
Görüldüğü üzere, arazi taşıtları bu istisnanın dışında tutulmuştur.
Konusu geçen eşyaya mahsus olan ve eşya ile birlikte getirilen
parça, yedek parça ve aksesuarlar veya bu eşyanın bakım, kontrol,
ayarlama ya da tamiri için gerekli olan aletler de bu muafiyet
kapsamındadır. Söz konusu parça, yedek parça ve aksesuarlar ile sair
aletlerin, eşyanın ithalinden sonra yurda getirilmesi halinde de
muafiyetin uygulanabilmesi için bunların muafiyetten yararlanarak
ithal edilen eşya ile ilgili olduklarının gümrük idaresine
kanıtlanması gerekmektedir.
1.4.1 Özel Tertibatlı Engelli Aracını İthal Edecek Kişiler Kimlerdir
?
Özel tertibatlı engelli aracını ithal edecekler el ve
ayaklarında ortopedik engeli bulunan kişilerdir. 1 Sıra No’lu Gümrük
Muafiyeti Tebliği’nin 26 ncı maddesine göre “ortopedik engel”
ibaresi, doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle, iskelet, kas
ve sinir sistemindeki bozukluklar sonucu bedensel yeteneklerini
çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle alt ve üst ekstremite
engelliliklerini ifade eder. Ortopedik engeli bulunmayan kişilerin
gümrük vergisinden muaf olarak özel tertibatlı araç ithal etmeleri
mümkün bulunmamaktadır.
Yukarıda yer verildiği üzere engel oranını dikkate almamaktadır ,
yani kişi el ve ayaklarında ortopedik engeli kişilere muafiyet
tanımıştır. Engellilik oranı %90 ve üzeri olsa bile bu engelliliği
el ve ayaktan kaynaklanmıyorsa ithal edilecek araç gümrük
vergisinden muaf olmamaktadır. Buda bize devlet her kanunda ayrı bir
gözlükle engellilere baktığını göstermektedir.
18/2/2000 tarih ve 23968 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan 2 Seri No’lu Gümrük Genel Tebliğininin Özel
Tertibatlı Sakat Araçlarında Aranılan Şartlar 27/7/2005
tarih ve 25888 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 11 seri no’lu
Tebliğ ile değişik bölümünde özel tertibatlı sakat araçlarında
aşağıdaki şartları şöyle belirtilmiştir;
a) Malûl ve sakat tarafından ithal edilmek istenen
araç binek otomobili ise, binek otonun münhasıran malûl ve sakatlar
tarafından kullanılmak üzere özel surette imal edilmiş hareket
ettirici tertibatı bulunmalıdır.
b) Bizzat malûl ve sakat kişi tarafından
kullanılamayan araçta ise, el ve ayak fonksiyonunu tamamen yitirmiş
sakat kişinin araca binip inmesiyle, taşınmasını kolaylaştırıcı
tertibat bulunmalıdır.
c) Malûl ve sakat tarafından ithal edilmek istenen
araç motosiklet ise, bu motosiklet malûl ve sakatlar tarafından
kullanılmak üzere özel surette imal edilmiş olmalıdır.
Sadece otomatik vitesli olan ve özel surette yapılmış hareket
ettirici tertibatı bulunmayan binek oto ile bizzat sakat kişi
tarafından kullanılamayan ve sakat kişinin araca binip inmesiyle
taşınmasını kolaylaştırıcı tertibatı olmayan aracın 4458 sayılı
Gümrük Kanununun 167 nci maddesi kapsamında ithali mümkün değildir.
Özel olarak malûl ve sakatların kullanıma mahsus olan
ve yukarıda belirtilen eşya ile birlikte getirilen parça, yedek
parça ve aksesuarlar veya bu eşyanın bakım, kontrol, ayarlama yada
tamiri için gerekli olan aletlerde muafiyet kapsamındadır. Söz
konusu parça, yedek parça ve aksesuarlar ile sair aletlerin eşyanın
ithalinden sonra getirilmesi halinde muafiyetin uygulanması için
bunların muafen ithal edilen eşya ile ilgili olduklarının tevsiki
gerekir.
Gümrük İdaresi , engelli iki bireyin
engellilikleri aynı olması fakat birinin sağ ayakta, diğerinin ise
sol ayakta aynı engelliliğe sahip olduğunu farz ettiğimizde sağ
ayağından engeli bulunan şahsı engelli olarak görmekte iken aynı
engeli sol ayakta bulunan vatandaşımızı engelli olmasına rağmen
engelli olarak görmemektedir.
Kanun hükmünün malul ve engellilerin engelliliklerine göre ayrım
yapılmasını öngören bir amaç gütmesi söz konusu olmayacağından;
sağlık raporunda sadece sol alt ekstremitede (ayak veya bacakta)
sakatlığı olduğu belirtilen malul ve engellilerin otomatik vitesli
taşıtlarının başkaca özel tertibat yapılmasına gerek olmaksızın,
malul ve engelli adına kayıt ve tescil edildiği tarihten itibaren
gümrük vergilerinden MUAF olması gerekmektedir. Gümrük İdaresinin
devam eden uygulaması gerek Anayasamıza gerekse Kanunun amacına
aykırı olup, söz konusu durum hakkında bir önce Gelir İdaresi
Başkanlığının uygulaması ile uyumlaştırması gerekmektedir.
1.4.2 İthal Edilen Özel Tertibatlı Araçların Devir ve Satışı
Gümrük vergilerinden muafiyet kapsamında ithal edilen
eşya, Gümrük İdaresinin izni olmadan ve Gümrük Vergileri alınmadan
engelli olmayanlara ödünç verilemez, kiralanamaz, devredilemez veya
satılamaz. Söz konusu eşya ve malzemeler muafiyetin veriliş amacına
uygun kullanılmak ve ilgili Gümrük Müdürlüğünün izni dahilinde
muafiyet hakkı tanınmış başka bir kurum veya kuruluşa ödünç verilir,
kiralanır, devredilir veya satılırsa Gümrük Vergileri aranmaz.
Engelli kişiler; mülkiyetlerinde Gümrük Vergisi ödemeden ithal
edilmiş özel tertibatlı otomobil, minibüs ve motosiklet kayıtlı
olduğu sürece ve bunların fiilen ithal edildiği tarihten itibaren 5
(beş) yıl geçmedikçe, bu taşıtları satamaz ve yeniden aynı şekilde
muafiyet kapsamında otomobil, minibüs ve motosiklet ithal edemezler.
Fiili ithal tarihinden itibaren 5 yıl geçtikten sonra
Gümrük Vergilerinin tahsili koşuluyla; fiili ithal tarihinden
itibaren 10 yıl geçtikten sonra ise Gümrük Vergileri ödenmeksizin
söz konusu taşıtların muafiyet hakkı bulunmayan kişilere satış veya
devri mümkün bulunmaktadır. Ancak trafik tescil şubesince aracın
tescil belgesine konulan şerhin kaldırılması için Ankara Gar Gümrük
Müdürlüğü’ne trafik şahadetnamesi ve trafik tescil belgesi ile
birlikte müracaat edilmesi gerekmektedir.
Özel olarak dizayn edilmiş aracı devralacak kişinin engellilik
durumunun farklı olması halinde, devredilecek taşıtın Ankara Gar
Gümrük Müdürlüğü’ne teslim edilmesi ve devralacak kişinin engellilik
durumuna uygun olarak aracın anılan Gümrük İdaresinin gözetimi
altında yeniden dizayn edilmesi gerekmektedir.
1.5Motorlu Taşıtlar Vergisinde Engelliler İçin Yapılan Düzenlemeler
197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununa 5035
sayılı Kanun’un 22. maddesi ile eklenen istisnalara ilişkin 4/c
bendine göre; “Engellilik dereceleri yüzde 90 ve daha fazla olan
malul ve engellilerin adlarına kayıtlı taşıtlar ile diğer malul ve
özürlülerin, bu durumlarına uygun hale getirilmiş özel tertibatlı
taşıtlar” Motorlu Taşıtlar Vergisi’nden İstisna edilmiştir.
Uygulamaya ilişkin olarak da 10/1/2004 tarihli ve
25342 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 21 Seri No’lu Motorlu
Taşıtlar Vergisi Genel Tebliği'nin "II-İSTİSNALAR" başlıklı
bölümünde,
"1-Engellilik Dereceleri % 90 ve Daha
Fazla Olan Malûl ve Engellilere Ait Taşıtlarda İstisna Uygulaması
Engellilik dereceleri % 90 ve daha fazla olan malûl
ve engellilerin bu durumlarını tam teşekküllü Devlet hastanesinden
alınmış olan sağlık kurulu raporu ile ilgili vergi dairelerine
belgelendirmeleri halinde, söz konusu malûl ve engellilerin kendi
adlarına kayıt ve tescil edilmiş olan taşıtları, motorlu taşıtlar
vergisine tabi tutulmayacaktır. Bu istisnadan yararlanmak için, söz
konusu malûl ve engellilere ait taşıtın özel tertibatlı veya özel
tertibatlı hale getirilmiş olması şartı aranmayacaktır.
2-Diğer Malûl ve Engellilere Ait Taşıtlarda
İstisna Uygulaması
Engellilik dereceleri % 90 dan az olan malûl ve
engellilerin bu durumlarını; tam teşekküllü Devlet hastanesinden
alınan sağlık kurulu raporu ile belgelendirmeleri ve kendi adlarına
kayıt ve tescilli olan taşıtların engellilik haline uygun özel
tertibatlı veya özel tertibatlı hale getirilmiş taşıtlar olduğunu
belirten "Motorlu Araç Tescil Belgesi"nin ilgili tescil
kuruluşlarınca onaylanmış örneği ile "Araçlar İçin Teknik Belge" ve
"Proje Raporu"nun aslı veya noter onaylı örneğini ilgili vergi
dairelerine ibraz etmeleri halinde bu istisna hükmünden
yararlanabileceklerdir.
3-Malûl ve Engelliler İstisnası İle İlgili
Bildirim
Malûl ve engelliler istisnasından yararlanacak olan
malûl ve engelliler tarafından, "Malûl ve Engelliler Adına Kayıt ve
Tescilli Taşıtlarda Motorlu Taşıtlar Vergisi İstisnası Bildirim
Formu" düzenlenerek (Bildirim Formu'nun internetteki http://www.gib.gov.tr/ adresinde
bulunan örneğinin düzenlenmesi mümkün bulunmaktadır.) istisnadan
yararlanmak için gerekli olan diğer belgeler ile birlikte ilgili
vergi dairesine verilecektir. " açıklamaları yer almaktadır.
17/05/2010 tarihli Malul ve Engellilere Ait
Taşıtlarda Motorlu Taşıtlar Vergisi İstisnası Uygulamasına İlişkin
Açıklamalar içeren Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu-4/2010-2 no’lu
sirkülerde ÖTV için yapılan açıklamalar içeren benzer açıklamalarda
bulunulmuş söz konusu sirküde, “Anılan Kanun hükümleri ve
Tebliğdeki açıklamalar uyarınca,engellilik derecesi % 90 ve daha
fazla olan malul ve engellilerin, adlarına kayıt ve tescil
ettirecekleri taşıtlarda özel tertibat yapılmasına gerek
bulunmamaktadır. Ancak, engellilik derecesi % 90 dan az olan malul
ve engelliler adına kayıt ve tescil edilecek taşıtların, bizzat
malul ve engelli kişinin sakatlığına uygun özel tertibatlı hale
getirilmesi gerekmektedir. Engellilik derecesi % 90 dan az olan
malul ve engellilerin adlarına kayıt ve tescilli taşıtlarda
engelliliklerine uygun bir tertibat bulunmaması halinde bu taşıtlar
için motorlu taşıtlar vergisi istisnası uygulanmamaktadır.
Buna göre, otomatik vitesli taşıtlar, sağ ayağında veya sağ
bacağında sakatlığı bulunanların engellilik hallerine uygun özel
tertibatlı olması halinde motorlu taşıtlar vergisinden istisna
olacaktır.
Ancak, anılan Kanun hükmünün malul ve engellilerin
engelliliklerine göre ayrım yapılmasını öngören bir amaç gütmesi söz
konusu olmayacağından; sağlık raporunda sadece sol alt ekstremitede
(ayak veya bacakta) sakatlığı olduğu belirtilen malul ve
engellilerin otomatik vitesli taşıtlarının başkaca özel tertibat
yapılmasına gerek olmaksızın, malul ve engelli adına kayıt ve tescil
edildiği tarihten itibaren motorlu taşıtlar vergisinden istisna
olması gerekmektedir.”
Engelli bireyler araç alımında Anahtar Teslim
Fiyatının içerisine dahil olan motorlu taşıtlar vergisini mutlaka
pazarlık esnasında satıcılardan çıkarılmasını talep etmeleri
yararlarına olacaktır.
1) Emlak Vergisi Kanunda Engelli Bireyler İçin Yapılan Düzenlemeler
Engelli bireylere vergi açısından sağlanan imkânlara,
2006 yılı başından itibaren 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununda
uygulanmaya başlanan indirimli vergi oranı da eklenmiştir. 5378
sayılı “Engelliler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 22 inci maddesi ile Emlak
Vergisi Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan
indirimli bina vergisi oranına ilişkin hükme,“engelliler” ifadesi
eklenmiş, böylece engellilerin de indirimli bina vergisi oranı
uygulamasından yararlanmaları sağlanmıştır.
Buna göre, engellilerin Türkiye sınırları içinde brüt 200 m2’yi
geçmeyen tek meskeni olması (kullanım hakkına sahip olunması hali
dâhil) halinde, yüzde 0 Emlak Vergisi oranı ile bu vatandaşlarımıza
vergi avantajı sağlanmıştır. Engellilerin indirimli Emlak Vergisi
oranından yararlanabilmeleri için bu durumlarını tam teşekküllü
devlet hastanesinden alınmış olan sağlık kurulu raporu ile ilgili
belediyelere belgelendirmeleri gerekmektedir. İndirimli emlak
vergisi oranından yararlanmak isteyen engelliler , “Tek Meskeni
Olan (İntifa Hakkına Sahip Olanlar Dâhil) Özürlülere Ait İndirimli
Bina Vergisi Formu”nu doldurarak konutun bulunduğu yer Belediye
Başkanlığı’na verecektir. Engel durumunu belgeleyen ve tam
teşekküllü devlet hastanesinden alınan sağlık kurulu raporunun aslı
da dilekçeye eklenecektir. İndirimli vergi oranının uygulanması
için meskende bizzat oturma şartı aranmamaktadır. Bu nedenle,
sahip olduğu tek meskeni kiraya verip, kirada oturan engelli de
diğer şartları taşımak kaydıyla emlak vergisi ödemeyecektir. 200
m2’yi geçmeyen tek meskene hisse ile sahip olunması halinde
indirimli vergi oranı, meskenin toplam Emlak Vergisinin hisseye
düşenine uygulanacaktır.
Birden fazla meskende hisseye sahip olanlar ile 200 m2’yi geçen tek
meskene sahip olan özürlüler, sıfır oranlı Emlak Vergisi
avantajından yararlanmayacaklardır. Ayrıca belirli zamanlarda
dinlenme amacıyla kullanılan meskenler için vergi oranında bir
indirim uygulanmayacaktır. İndirimli vergi oranından yararlanan
mükelleflerin, gerekli şartlardan herhangi birini kaybetmeleri
halinde, bu durumu mükellefiyetlerinin bulunduğu belediyeye
bildirmeleri gerekmektedir.
Gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle Emlak Vergisi
ödemeyen engellilikleri ile durumlarında meydana gelen değişikliği
bildirmeyen engellilerden alınması gereken Emlak Vergisi, cezalı
olarak gecikme faizi ile birlikte alınır.
Sonuç
Engellilerin günlük hayatta yaşadıkları sosyal dezavantajları gidermekte
en kamu hizmet hizmet ağının başlıca sorumluluk alanına girmektedir.
Ülkemizde engellileri günlük hayatta daha fazla katılmalarını sağlamak
için engellilere karşı duyarlı bir kitle oluşturmak ve engelli
bireylerin bireysel olarak ekonomik özgürlüklerini güçlendirerek
erişebilirliklerini artırmaktan geçmektedir.
Kaynak:
www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya
elektronik ortamda kaynak
göstermeden yayınlanamaz.
Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal
işlem yapılacaktır .)