YAZARLARIMIZ
Danış Özcan
danisozcan@live.com



Köprüden Önce Son Çıkış

Kamuoyunda aylardır yeni bir yapılandırma geleceği konuşuluyordu. Esasında bu yapılandırmanın 2022 yılının son çeyreğinde gelmesi beklenirken, herkesi ince bir umutsuzluk kaplamıştı. Acaba seçim arifesinde böyle bir yapılanma olmayacak mıydı ? Tabiki de öyle olmadı.

Kuşkusuz böyle bir beklentinin iki ana öğesi vardı. Birincisi vergisini ödemekte gerçekten zorlanan grup, ikincisi ise böyle bir vergi affının 2 yılda bir tekrarlandığına alışan, ticaretin vergi ödememek (!) olduğunu sanan grup. Hükümetin her defasında getirdiği yapılandırma paketinin son (!) olduğunu söylemesi, belli ki ikinci grup mükellefleri inandıramamış olacak ki beklentilerini her daim yüksek tuttular. Nitekim öyle de oldu. Kazanan yine vergisini ödeyemeyen veya ödemeyen grup oldu. Kaybedense, yine devlete olan borcunu gününde ödeyen mükellefler oldu. Esasında, vergisini düzenli ödeyen grup için de devlet yıllık vergilerinden % 5’ lik bir indirim sağlıyor ancak vergi alacaklarına devlet yapılandırma paketleriyle kolaylık sağlarken buna istinaden vergisini düzenli ödeyen % 5 lik indirimden faydalanacak olan grubun indirimini ise zorlaştırmasıdır.

Hal böyle olunca, düzenli ödenen vergilerde son yıllarda ciddi bir düşüş yaşanmaktadır. Genel kanı, “vergimi düzenli ödemek yerine, bekletirim daha iyi” düşüncesidir. Artan enflasyonla birlikte ödenmeyen vergiler de bir nevi, vatandaşın çektiği banka kredisine dönüşmüştür. Nitekim ödenmeyen vergiler, yatırım yapılmak suretiyle değerlendirildiğinde ve sürekli çıkan aflardan faydalanıldığında vatandaşın cebinde belirli bir miktar kâr dahi bırakmaktadır.

Vatandaşımız oldukça akıllı ve neyi nasıl yapacağını çok iyi bilmektedir. Keza Türkiye’ de ticaretin akışı da böyle bir düşünce tasarruf üzerine kurulmuştur. Bu nedenle, her 2 ya da 3 yılda bir çıkan vergi afları, yapılandırmalar, matrah arttırımları Türkiye’ de geleneksel hale gelmiştir.

Ancak, özellikle yüksek enflasyon ortamında vergilerin tahsil edilememesi , devlet açısından büyük bir kayıp ve kaçak oluşturmaktadır. Vergilerin tahsil edilememesi ve yapılandırmaların kendini tekrarlayan “gelenek” haline gelmesi bir çok dezavantaj yaratmaktadır.

“Bekle, nasıl olsa af çıkacak..”

Daha önceki yıllarda yapılandırma yokken, devlet alacağını bir şekilde yıllarca da olsa takip edebiliyordu. Ticaret yapmak gerçek ustalık ve disiplin isteyen bir süreçti. Devlet tarafından vergi alacakları daha fazla tahsil edilebilmekteydi. Bu da, dış dünyada devletin ticari güvenilirliğini ve ticari itibarını arttırıyordu. Devlet, vergi ödemeyi sürekli teşvik ediyordu. Belki 80 kuşağı hatırlayacaktır, o zamanlar bir reklam vardı. Reklamın sloganı şuydu. Önce alışveriş sonra fiş..

Geldiğimiz günlerde ise önce alışveriş, sonrası ise yok.. Muhteviyatı itibariyle sahte belge düzenleyenlerin sayısı günden güne artıyor. Adına matrah arttırımı diyorlar.. Eğer bu işi yapıyorlarsa, nasıl olsa af çıkacak gözüyle bakıyorlar. O yılın matrahını arttırdıklarında ve bedelini ödediklerindeyse, hiçbir şekilde incelenmiyor. Bu tür sahte belgeler ise haddinden daha fazla vergi kaybı yaratmakla kalmıyor, ticari dezenformasyona da yol açıyor.

Ya sonrası?

Sonrası ise hepimizin bildiği gibi vergi kayıpları ve kaçakları oluyor. Maalesef, bu tür vergi tahsil yöntemleri gelenek haline geldiği için vatandaş tüm borçlarını bekletiyor, iktidar vergi borçlarını affetme algısı yaratarak çok daha fazla oy toplayabiliyor.

İyi yanları da var..

Tabi ki her şeye bardağın boş tarafından bakmamakta fayda var. Sürekli çıkan vergi afları, bir yandan vergi kaybı yaratırken bir yandan da ödenemeyen veya tahsilinden vazgeçilmek üzere olan vergilerin de bir şekilde devlete ödenmesini sağlıyor. Fakat, kanımca vergi yapılandırmaları, astarının  yüzünden pahalıya gelmesinden başka bir şey değildir. Devlet, belki daha çok vergi toplarım düşüncesiyle af getirirken, diğer bir yandan da vergi ödemelerinin azalmasına ve kamu zararına yol açmaktadır.

Vergileme tekniği açısından..

Öyle ki, bu yapılandırma sürecinde daha önceki yapılandırmalardan farklı olarak, 2022 yılının da matrah arttırımı kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği tartışılmaktadır. Bizce, 2022 yılının matrah arttırımına dahil edilmesi vergileme tekniği açısından oldukça yanlıştır. Zira, henüz kurumlar veya gelir vergileri bildirilmemiştir ve bu nedenle de sistemin her türlü su istimal edilmesine yol açacak adımlar oluşturacağı aşikardır. Bu nedenle vergileme tekniklerinin doğru ve tam olarak uygulanabilmesi, yapılandırmaların gerçek bir “affedici” özelliğini ortaya çıkarabilmek için 2022 yılı matrah arttırımından ari tutulmalıdır.

Son Süreç..

En son yapılandırma sürecindeyse, devlet daha önceki yapılandırmalardan farklı olarak bir çok konuda kapsamı geniş tuttu. Öğrendiğimize göre, Cumhuriyet tarihinin en büyük yapılandırma süreci başlatılacaktır. Fakat gel gelelim ki bu yapılandırmaların ve afların kapsamının bir sınırı yoktur. Bu nedenle, her gelen yapılandırma bir sonrakinden daha da büyük ve kapsayıcı olacaktır. Seçim sürecine de girildiğinde, iktidar değişirse belki de bundan sonra yapılandırma hiç olmayacaktır. Ancak, iktidar değişmezse, sonraki yıllarda toplumun yapılandırma talebi hep daha fazla artmış olacaktır.

Son olarak, seçimlerden önce köprüden önce son çıkış olarak değerlendirdiğimiz bu yapılandırma, vergi mükellefleri açısından oldukça önemli ve değerlidir. Zira, köprüden önceki son çıkışı kaçırdığımızda belki bir daha geri dönecek bir yol olmayacaktır. Devletin ise, bu kapsamda affettiği vergi mükelleflerinin borçlarını iyi değerlendirmesi ve yatırımlarını buna göre izlemesi gerekmektedir.  

Sürecin doğru ve güvenilir bir şekilde yürütülmesi, vatandaşların katılımına ve devletin de desteklemesine bağlıdır. Hatta ve hatta bu yapılandırma sürecini geçip de bir sonraki yapılandırmayı bekleyen kişiler de bulunmaktadır.

Doğru vergilemenin ve vergilendirmenin özü, verginin zamanında tahsilidir. Vergi zamanında tahsil edilmezse devlet vatandaşına yeterli ve gerekli yatırımları yapmakta zorlanır. Dış piyasa kullanıcılarının serbest piyasaya bakışında güvensizlikler yaratır ve bunu da ekonomik istikrarsızlık takip eder. Bu nedenle yapılandırma süreçlerini hem devlet hem de vatandaş son derece iyi ve verimli kullanmalıdırlar.

01.02.2023

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM