YAZARLARIMIZ
Cevdet Akçakoca
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
akcakoca@superonline.com



Yeni TTK Ve Muhasebe Standartları

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu daha başlamadan bir çok maddesinin değişmesi gereği ile tarihe geçecek bir yasa. Önümüzdeki günlerde en az 40 maddenin değişeceği konusunda bir taslak hazırlandığı bugün internet haber sitelerine düştü.

Türk Ticaret kanunundaki hatalar düzeltilirken özellikle Türkiye Muhasebe Standartları ve Türkiye Finansal Raporlama Standartları yani TMS ve TFRS konusunda düzenlemeler de yapılmazsa bu ülkeye tekrar yazık olacak.

Bugün, ülkemizde Tek Düzen Muhasebe Sistemi uygulanmaktadır. Tek düzen muhasebe sistemi konusu 1960 lı yıllarda , ben üniversitede iken sevgili hocamız Mehmet Yazıcı tarafından gündeme Tek düzen Hesap Çerçevesi adı altında getirilmişti. Sonra 1971 yılında İktisadi Devlet Teşekküllerinde kullanılmak üzere Tek düzen muhasebe sistemi ortaya çıktı. Bu sistem İktisadi Devlet Teşekküllerinde ve İktisadi Devlet Teşekküllerinden ayrılanlar tarafından özel sektörde 20 yıldan fazla kullanıldı.

1992 yılında ise Türkiyenin Tek Düzen Muhasebe Sistemi ve uygulama tebliğleri çıktı. Daha önce piyasanın bir şekilde bu hesap sistemine uygun veya yakın olan İktisadi Devlet Teşekküllerine ait Tekdüzen Muhasebe Sistemi tatbik edilmiş olduğu için, uyum nisbeten kolay oldu.   Bu arada Sermaye Piyasası Kurulu da mevcut tekdüzen muhasebe sistemini uluslar arası sistemlere uygun, vergi mevzuatını esas almayan bir takım çalışmalar yaptı ve tatbik ettirdi de.

Derkeeen, birdenbire yeni Türk Ticaret Kanunu Türkiye Muhasebe Standartları ve Türkiye Finansal Raporlama Standartlarının tatbik edilmesi gerektiğini 88. inci maddede düzenlemiş, bu sistemleri uygulamayanlara da cezalar, yaptırımlar getirmiştir. Yasa, bunu Türkiyenin Avrupa Birliğine gireceğini, Avrupa Birliği muktesebatını tatbik edeceğini esas alarak getirmiştir.

O zaman Avrupa Birliği ve bu konuyu incelememiz lazım.Avrupa Birliği ve UMS-UFRS(TMS-TFRS)

İnternette yaptığım araştırmalar ve bazı doktora tezlerinden yararlanarak bu yazımı hazırlıyorum. Bir çok cümle bu çalışmalardan alıntıdır. Üsluptan dolayı özür diler, cümlelerin maalesef biraz intihal koktuğunu açıklamak durumundayım.

Avrupa Birliğinin mevzuat biçimi direktiflerdir. Bu direktifler üye ülkeler için bir yol gösterici ve kılavuz niteliğine sahiptir.Dolayısıyla direktiflerin bütün ülkelerce kelimesi kelimesine uygulanması gereken direktifler olarak anlaşılmaması gerekir. Direktifler, her ülkenin kendi mevzuatına uygun olarak yararlanabilmelerine dönük bir araçtır. Dolayısıyla direktiflerin farklı ülkelerde, değişik şekilde kullanılışlarını araştırdığımızda görmekteyiz.

Muhasebe direktiflerinin ortak noktası, sadece AB içinde borsada işlem gören şirketler için geçerli olmalarıdır. AB dışı ülkeler ve şirketler için ise geçerli daha doğrusu zorunlu olarak geçerli değildir. 

Muhasebe direktifleri, üye ülkelerin muhasebeye ilişkin mevzuatlarını direktif hükümlerine uyum sağlayacak şekilde değiştirmelerini şart kılmaktadır. Yapılan düzenlemeler AB nin dördüncü ve yedinci (4 ve 7.)  direktiflerinde ortaya konmuştur.

 Bu direktiflerin temel amaçları:

a.      Her bir alacaklıyı sınırlı güvence sunan Avrupadaki şirketlerden korumak

b.      Şirketlerce kamuya açıklanması gereken mali bilgiler için asgari muhasebe gereklerini sağlamak

Türk Ticaret Kanununu hazırlayanlar tabii ki bu direktifleri de incelemişlerdir.

Zaten Avrupa Birliğindeki esaslar göz önüne alınarak Türkiye’de de şirketlerin, Uluslar arası muhasebe ve raporlama standartlarını aynen alarak Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartları olarak tatbik edeceği hükmü konulmuştur.

Yazımızın bundan sonraki bölümünde bu standartları TMS ve TFRS kısaltmaları ile kullanacağız.Avrupa Birliğinin bu mevzuatını incelediğimizde ne görüyoruz? 
Türkiye’de öyle bütün şirketlerin TMS ve TFRS uygulamayacağı, şirketlerin tıpkı Avrupa Birliğindeki gibi küçük, orta ve büyük olarak sınıflandırılacağını tesbit ediyoruz.  Firmaların sınıflandırılması, aşağıdaki tabloda belirttiğimiz ciro, bilanço toplamı veya çalışan sayısı gibi kriterlerin en az ikisinin bir arada olması şartı ile küçük orta veya büyük diye sınıflandırılıyor ve tatbikat da buna göre yapılıyor.

Avrupa Birliği ülkelerindeki şirketlerin nasıl sınıflandırıldığını ülkelere göre bir tablo ile belirtelim. 

 

Ülke Adı

Şirket Tipi

Cirosu Euro

Bilanço  toplamı Euro

Çalışan sayısı

Avusturya

Küçük

7,3 milyondan az

3,65 milyondan az

50

 

Orta

29,2 milyondan az

14,6 milyondan az

250

 

Büyük

29,2 den fazla

14,6 dan fazla

250 den fazla

Çek Cumhu.

Küçük

2.667.000

1,333,000

50

 

Orta

23,333,000

11,667.000

250

Danimarka

Küçük

7.800.000

3.900.000

50 den az

 

Orta

32.000.000

16.000.000

250 den az

Estonya

 

639.116

3.199.558

10

Finlandiya

7.no.lu

Direktife göre

 

 

Fransa

Küçük

7.300.000

3.650.000

50 den az

 

Orta

29.200.000

14.600.000

250 den az

Almanya

Küçük

8.030.000

4.015.000

50 den az

 

Orta

32.120.000

16.060.000

250 den az

Yunanistan

 

3.000.000

1.500.000

50

Macaristan

 

4.000.000

2.000.000

50

İrlanda

Küçük

3,810.000

1.900.000

50

 

Orta

15.240.000

7.620.000

50

İtalya

Küçük

6.250.000

3.125.000

50

 

Orta

25.000.000

12.500.000

250

Latvia

Küçük

288.000

144.000

25

 

Orta

3.470.000

1.440.000

250

Litvanya

 

2.027.340

1.448.100

10

Lüksemburg

Küçük

6.250.000

3.125.000

50

 

Orta

12.500.000

25.000.000

250

Portekiz

Küçük

7.300.000

3.650.000

50

 

Orta

29.200.000

14.600.000

250

İsveç

Küçük

yok

2.460.000

10

 

Orta

Yok

3.690.000

200

 

 

5.130.000

2.560.000

50

İngiltere

Küçük

8.070.000

4.040.000

50

 

Orta

32.860.000

16.430.000

250

 

Her ülke, yukarıda belirtilen kriterlere göre ayrılmış firmaların gerek muhasebe ve gerekse finansal raporlama standartlarının ne şekilde ve ne kadarının tatbik edileceğini ayrı ayrı düzenlemiştir.
Bu tabloyu özellikle koymamın sebebi, bizim de bu tabloları hazırlarken ülkemizin muhasebe standartlarının, ticaret standartlarının ve muhasebe personelinin yetişmesi , bilgi kapasitesi açısından istediğimiz bazı düzenlemeleri yapabileceğimizi belirtmek içindir.

Gerek TMS ve gerekse TFRS de ülkemiz gerçeklerine uygun bir düzenleme yapılmalı ve yine uygun bir geçiş süreci de konmalıdır. Ayrıca bu standartların tatbik edilebilmesi için en az asgari oranda vergi kanunları ile de uygun bir bağlantı, vergi kanunlarında değişiklik ve düzenlemeler de yapılmalıdır.

Aksi takdirde ülkemizde bu standartlara uyum için boşu boşuna sarfedilecek fazladan mesailer olacaktır.

13.06.2012

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM