YAZARLARIMIZ
Ali Osman Eflatun
Sorumlu Ortak Başdenetçi
Karar Bağımsız Denetim ve Danışmanlık A.Ş.
aliosmaneflatun@karardenetim.com.tr



TMS 12 Gelir Vergileri (Ertelenen Vergi)

A. GİRİŞ

Ülkemizde 2003 yılında S.P.K. (Sermaye Piyasası Kurulu) tarafından, S.P.K.’ya tabi şirketlerin Uluslararası Muhasebe Standartları’yla (IAS, IFRS; International Accounting Standart, International Financial Reporting Standart)  uyumlu finansal tablo hazırlanması amacıyla Seri XI No:25 sayılı “Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliği” yayınlanmıştır. S.P.K. 2008 yılında Seri XI No:29 sayılı tebliğ ile Seri XI No:25 sayılı tebliği yürürlükten kaldırılmış ve Uluslararası Muhasebe Standartları’nın tercümesi olan Türkiye Muhasebe Standartları'nın (TMS) uygulamalarını kabul etmiştir.

Ertelenen Vergi (Deferred Tax), TMS 12 Gelir Vergileri standardında yer almaktadır. Bu standardın amacı işletmelerin gelir vergilerinin (Kurumlar Vergisi) muhasebeleştirmesini düzenlenmektir.

B. TANIMLAR

i). Muhasebe karı (zararı): Vergi öncesi vergi dönem karını (zararını) ifade eder.

ii) Vergiye tabi kar (zarar): Vergi otoriteleri tarafından konulan kurallara göre bir hesap dönemi için tespit edilen ve üzerinden vergi ödenen karı (zararı) ifade eder.

iii) Dönem Vergisi: Vergiye tabi kar üzerinden vergi otoriteleri tarafından konulan kurallara göre ödenen gelir (kurumlar) vergisini ifade eder.

iv) Ertelenen vergi geliri (gideri): Dönemde meydana gelen indirilebilir (vergilendirilebilir) geçici farkların vergi etkisini ifade eder.

v) Vergi geliri (gideri): Dönem vergisi ve ertelenmiş vergi geliri (gideri) toplam tutarını ifade eder.

vi) Ertelenen vergi varlığı: Gelecek dönemlerde geri kazanılacak olan gelir vergisi tutarlarını ifade eder.

vii) Ertelenen vergi yükümlülüğü: Gelecek dönemlerde ödenecek gelir vergisi tutarlarını ifade eder.

viii) Geçici farklar: Bir varlığın ya da borcun defter değeri ile vergiye esas değeri arasındaki farkları ifade eder.

a)       Vergiye tabi geçici farklar: Gelecek dönemlerde faydalanma ya da ödeme yapıldığında vergiye tabi karı artıracak geçici farklardır.

b)       İndirilebilir geçici farklar: Gelecek dönemlerde faydalanma ya da ödeme yapıldığında vergiye tabi karı azaltacak geçici farklardır.

viii) Vergi değeri: Bir varlığın ya da borcun vergisel açıdan taşıdığı değeri ifade eder.

C. ERTELENEN VERGİYİ DOĞURAN NEDENLER

Esas itibari ile ertelenen vergi, indirilebilir veya vergilendirilebilir geçici farklar ve mali zararlar ile vergi avantajlarından doğmaktadır.

i)      Geçici farklar; Bir varlığın ya da borcun muhasebeleştirilme döneminin vergilendirme döneminden önce olmasından dolayı oluşan farklardır. Muhasebeleştirme önce olduğu için geçici fark oluşmakta ve vergilendirildiği dönemde de bu geçici fark ortadan kalmaktadır. Hiç bir zaman ortadan kalkmayacak geçici farklar ertelenen verginin konusu oluşturmazlar. Bu tür farklara sürekli farklar da denilebilir. Sürekli farklar ile geçici farkları birbirinden ayıran en büyük özellik vergi değeridir. Sürekli farklar hiçbir zaman vergi değeri olmaması nedeniyle ertelenen vergi doğurmazlar.

Sürekli farklara örnek olarak aşağıdaki konular verilebilir;

  • İştirak kazançları

  • Serbest bölge kazançları

  • Temettü gelirleri

  • Risk sermayesi kazançları

  • Para ve vergi cezaları

  • Motorlu taşıtlar vergileri

Geçici farklara örnek olarak aşağıdaki konular verilebilir;

  • Gerçekleşmemiş hisse senedi değer artışları ya da azalışları

  • Vadeli çekler için hesaplanan vade farkları (reeskontlar)

  • Kıdem tazminatı karşılıkları

  • Ödenmemiş S.S.K. Primleri [1]

  • Duran varlık değerleme artışları

  • IAS,IFRS' e göre gerçeğe uygun değer ile vergi değeri arasındaki farklar

Bazı durumlarda gelir vergisi oranı (kurumlar vergisi) tek de olsa vergi otoritesi tarafından bazı gelirler için istisnalar söz konusu olabilir. Böyle istisnaların olduğu durumlarda istisna kullanıldıktan sonraki vergilendirilecek kısım dikkate alınmalıdır. Örneğin iştirak kazançları, gayrimenkul satış kazançları istisnası gibi durumlar.[2]

ii)     Mali Zararlar; 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun vergi matrahının tayinine ilişkin bölümün zarar mahsubu konulu 9. Maddesinin a bendinde beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlarının kurumlar vergisinden indirileceği hükme bağlanmıştır. Burada şu konular önem arzetmektedir;

  • Süre sınırlaması mevcuttur. Yani 5 yıl içerisinden kullanılmayan geçmiş yıl mali zararları daha sonra kullanılamayacaktır. Dolayısıyla ertelenen vergiye de konu edilemeyecektir.

  • Geçmiş yıl mali zararları, ancak sonraki dönemlerde indirilmesine yetecek kadar vergiye tabi karın oluşacağının muhtemel olması durumunda ertelenen vergiye konu edilebilirler aksi halde ertelenen vergiye konu edilemezler. ([3])

iii)   Vergi Avantajları; Ülkemizde bazı faaliyetlerin desteklenmesi amacıyla o faaliyetlere ilişkin teşvik ve destekler verilmektedir. Araştırma ve geliştirme faaliyetlerini desteklemek için Ar-Ge teşvikleri, bölgelerin gelişmişlik farkını azaltmak veya belirli sektörleri geliştirmek için verilen bölgesel teşvikler, yatırımları desteklemek için yatırım indirimi uygulaması gibi. Bu tür teşvikler, kurum kazancı üzerinden ödenecek vergilerden indirim ve istisna olarak kullandırıldığında işletmelere bir vergi avantajı sağlamaktadırlar. Ertelenen vergi varlıkları hesaplaması yapılırken bu tür avantajlar da dikkate alınmalıdır.

Burada şu konular önem arzetmektedir;

  • Süre sınırlaması yoktur. Sonraki dönemlerde de indirim konusu yapılabilmektedir.

  • Bu tür avantajlar, ancak sonraki dönemlerde indirilmesine yetecek kadar vergiye tabi karın oluşacağının muhtemel olması durumunda ertelenen vergiye konu edilebilirler aksi halde ertelenen vergiye konu edilemezler. ([4])

iv)   Ertelenen Vergi Varlıkları; İndirilebilir geçici farklar, kullanılmamış mali zararlar ve vergi avantajları nedeniyle sonraki dönemlerde geri kazanılacak olan gelir vergisi tutarlarıdır. Ertelenen vergi varlıkları, işletmenin sonraki dönemlerde oluşacak vergilendirilebilir gelirlerinin muhtemel olması durumunda ertelenen vergide dikkate alınırlar.

v)    Ertelenen Vergi Yükümlülükleri;  Vergilendirilebilir geçici farklar nedeniyle sonraki dönemlerde geri ödenecek gelir vergisi tutarlarıdır. Ertelenen vergi varlıklarının aksine, ertelenen vergi yükümlülüklerinin hesaplanması zorunludur.[5]

D. ERTELENEN VERGİ HESAPLAMASINDA ORAN

Ertelenen vergi varlıkları ve borçları hesaplanmasında

  • Raporlama dönemi sonunda yürürlükteki vergi oranları ya da

  • Vergi varlığın geri kazanılacağı veya vergi yükümlülüğünün ödeneceği dönemlerde uygulanması beklenen gelir vergisi (kurumlar vergisi) oranları kullanılır.

Raporlama dönemi sonunda A olayından dolayı %20 oranı esas alınarak ertelenen vergi hesaplaması yapılırken B olayından dolayı daha farklı bir oran esas alınabilir. Burada önemli olan nokta geçici farkın kapanacağı, kullanılmamış mali zararların ve avantajların kullanılacağı dönemde uygulanacak vergi oranıdır.[6]

Şekil: Ertelenen Vergi Karar Ağacı

 

 

I. Oluşan geçici farkın gelecekte vergiden indirilebilir ya da ödenebilir olmasını ifade etmektedir. 

Örnek; Temettü gelirleri, serbest bölge kazançları vb.

 II.  Oluşan geçici farkların gelecekte kullanılabilecek olmasını ifade etmektedir. Kullanılamayacak geçici farklar ertelenen vergiye konu edilmezler.

III. Geçici fark tutarının, bilançonun aktif tutarını azaltıyor olmasını ifade etmektedir. Örneğin vadeli alınan çekler için hesaplanan reeskont tutarları, vergi yasalarınca şartları oluşmamış şüpheli alacaklar için ayrılan  karşılık tutarları vb.

IV. Geçici fark tutarının, bilançonun pasif tutarını artırıyor olmasını ifade etmektedir. Örneğin çalışanlar için ayrılan kıdem tazminatı karşılığı, kanunen kabul edilmeyen gider karşılıkları vb.

 V. Geçici fark tutarının, bilançonun pasif tutarını azaltıyor olmasını ifade etmektedir. Örneğin vadeli verilen çekler için hesaplanan reeskont tutarları vb.

VI. Geçici fark tutarının, bilançonun aktif tutarını artırıyor olmasını ifade etmektedir. Örneğin hisse senedi değer artışı, duran varlık değer artışı vb.


E. ÖRNEKLER

Örnek 1: A İşletmesinin 31.12.2011 tarihi itibariyle çek ve senet portföyü tutarları ile bu tutarların reeskontları aşağıdaki gibidir;

Alınan Çekler                       100.000 TL                          Reeskont Tutarı                   5.000 TL
Alacak Senetleri                  150.000 TL                          Reeskont Tutarı                   8.000 TL
Verilen Çekler                     140.000 TL                          Reeskont Tutarı                   6.000 TL
Borç Senetleri                      80.000 TL                             Reeskont Tutarı                   3.000 TL

 

A İşletmesi VUK uyarınca hem alacak senetleri/alınan çekler için hem de borç senetleri/verilen çekler için reeskont uygulamakta ve yasal kayıtlarına almaktadır. Buna göre;

Vadeli alacak ve borçlar TMS 39’a göre indirgenmiş değerleri ile muhasebeleştirilirler. Nominal değer ile indirgenmiş değer arasındaki farklar (vade farkları veya reeskontlar) oluştukları dönemde finansman gelir ve/veya gideri olarak muhasebeleştirilirler.

Vergi Değeri: Senet reeskontları oluştukları dönemde vergi kanunları açısından kabul edilen gelir ve/veya giderdirler. Bu nedenle gelecek dönemler için vergi değerleri yoktur.

Çek reeskontları oluştukları dönemde vergi kanunları açısından kabul edilmeyen gelir ve/veya giderdirler. Gelecek dönemlerde vergi matrahına ilave edilebilir yada vergi matrahından indirilebilir olmasından dolayı vergi değerleri vardır.

Geçici Farklar: Alınan çekler için hesaplanan reeskont tutarlarının oluştukları dönemin vergi matrahına ilave edilmesiyle geçici fark oluşur, izleyen dönemlerde de vergi matrahından indirilmesiyle de geçici farklar kapanır.

Verilen çekler için hesaplanan reeskont tutarlarının oluştukları dönemin vergi matrahından indirilmesiyle geçici fark oluşur, izleyen dönemlerde de vergi matrahına ilave edilmesiyle de geçici farklar kapanır.

Alınan Çek Reeskontu; 5.000 TL x  %20 = 1.000 TL Ertelenen Vergi Varlığı

Verilen Çek Reeskontu; 6.000 TL x %20 = 1.200 TL Ertelenen Vergi Yükümlülüğü hesaplanacaktır.

Not: Eğer A İşletmesi muhasebe politikası olarak senetler için hesaplanan reeskont tutarlarını kayıtlarına almıyor olsa idi bu durumda senetlerin reeskontları içinde ertelenen vergi hesaplamasının yapılması gerekecektir.

 

Örnek 2: A İşletmesinin 31.12.2011 tarihi itibariyle 600.000 TL tutarında şüpheli alacağı vardır. Bu şüpheli alacakların 400.000 TL’lik kısmı için dönem içinde dava açılmış olup 200.000 TL’lik tutar için ise sonraki yıllarda dava açılması düşünülmektedir. Buna göre;

Alacak veya borç karşılıkları TMS 37’ye göre oluştukları dönemde muhasebeleştirilirler.

Vergi Değeri: A İşletmesi 400.000 TL tutarındaki alacağı için karşılık ayıracaktır. Bu tür karşılık giderleri oluştukları dönemde vergi kanunları açısından kabul edilen giderdirler. Bu nedenle de gelecek dönemler için vergi değerleri yoktur.

A İşletmesi 200.000 TL tutarındaki alacağı için karşılık ayıracaktır. Bu tür karşılık giderleri oluştukları dönemde gider olmakla birlikte vergi kanunları açısından kanunen kabul edilmeyen giderdir. Gelecek dönemlerde vergi matrahına ilave edilebilir olması nedeniyle vergi değeri vardır.

Geçici Farklar: 200.000 TL tutarındaki karşılık giderinin oluştukları dönemin vergi matrahına ilave edilmesiyle geçici fark oluşur, gelecek dönemlerde de vergi matrahından indirilmesiyle de geçici farklar kapanır.

Karşılık girderlerinin4 hesaplanan reeskont tutarlarının oluştukları dönemin vergi matrahına ilave edilmesiyle geçici fark oluşur, izleyen dönemlerde de vergi matrahından indirilmesiyle de geçici farklar kapanır

200.000 TL x %20 = 50.000 TL Ertelenen Vergi Varlığı hesaplanacaktır.

Örnek 3: A İşletmesinin 31.12.2011 tarihi itibariyle ödemediği 500.000 TL’lik SGK Prim borcu bulunmaktadır. Buna göre;

Vergi Değeri: Ödenmeyen SGK Prim tutarları ilgili dönemde gider olmakla birlikte vergi kanunları açısından kanunen kabul edilmeyen giderdirler (SGK Prim borçları vergi kanunları açısından ödendiğinde gider olarak kabul edilmektedir). Gelecek dönemlerde vergi matrahına ilave edilebilir olması nedeniyle vergi değeri vardır.

Geçici Farklar:  Ödenmeyen SGK Prim tutarlarının ilgili dönemde vergi matrahına ilave edilmesiyle geçici fark oluşur, gelecek dönemlerde de ( SGK Prim tutarlarının ödendiğinde) vergi matrahından indirilmesiyle de geçici farklar kapanır.

500.000 TL x %20 = 100.000 TL Ertelenen Vergi Varlığı hesaplanacaktır.

Örnek 4: A İşletmesi 5 Ocak 2011 tarihinde, B İşletmesinin nominal değeri 100.000 TL olan %25 oranındaki hissesine 100.000 TL ödeyerek ortak olmuştur. B İşletmesinin 31.12.2011 tarihi itibariyle dönem karı 200.000 TL’dir. Buna göre;

TMS 28’de belirtilen koşulları sağlayan iştirakin değeri, edinim tarihinden sonraki kapsamlı kar zarardan iştirak eden şirkete düşen pay tutarına göre düzeltilir. Buna göre iştirakin değeri;

200.000 TL x %25= 50.000 TL artırılarak 150.000 TL olacaktır.

Vergi Değeri: İştirak elden çıkartılırken maliyet değeri ile satış değeri arasında oluşan farklar vergilendirilirler. İlgili dönemde iştirakin değerinde yapılan düzeltmeler kanunen kabul edilmeyen gelir yada gider niteliğindedir ve gelecek dönemlerde (iştirak elden çıkartılırken) vergi matrahına ilave edilebilir yada vergi matrahından indirilebilir olmasından dolayı vergi değerleri vardır.

Geçici Farklar:   İştirak tutarında yapılan düzeltmelerin vergi matrahına ilave edilmesiyle geçici fark oluşmakta ve iştirakin elden çıkartılmasıyla da geçici farklar kapanmaktadır.

İştirakin değer artışının ertelenen vergi etkisi hesaplanırken şu hususlara dikkat edilmelidir;

      - Ertelenen vergi hesaplaması bir “Muhasebe Tahmini”dir.

      - Vergilendirilecek geçici farklar için indirim ve istisnalar dikkate alınmalıdır.

      - Oluşan geçici farklar, iştirak elden çıkartıldığı zaman kapanacaktır.

Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda gelecekte vergilendirilebilecek tutar 50.000 TL olmakla birlikte iştirak satışına ilişkin olarak vergi kanunlarındaki istisnadan yararlanma şartlarını taşıyacağı varsayımı dikkate alınarak.(İştirak satış karlarının %75’lik kısmı, vergi kanunlarında belirtilen şartları taşıması halinde, vergiden istisnadır) geçici fark 12.500 TL olacaktır. Buna göre;

12.500 TL x %20 = 2.500 TL Ertelenen Vergi Yükümlülüğü hesaplanacaktır.

Örnek 5: A İşletmesi 31.12.2011 tarihinden çalışanları için 50.000 TL tutarında kıdem tazminatı karşılığı hesaplamış ve kayıtlara almıştır. Buna göre;

Vergi Değeri: Kıdem tazminatı karşılık tutarlar oluştukları dönemde vergi kanunları açısından kabul edilmeyen giderdirler. Gelecek dönemlerde (kıdem tazminatı ödendiğinde) vergi matrahına ilave edilebilir olmasından dolayı vergi değerleri vardır.

Geçici Farklar: Kıdem tazminatı karşılık tutarları oluştukları dönemin vergi matrahına ilave edilmesiyle geçici fark oluşur, izleyen dönemlerde de vergi matrahından indirilmesiyle de geçici farklar kapanır.

50.000 TL x %20 = 10.000 TL Ertelenen Vergi Varlığı hesaplanacaktır

Örnek 6: A İşletmesi 31.12.2011 tarihinde portföyünde bulunan Menkul Kıymetler Portföyünde bulunan 100.000 TL’lik Devlet Tahvillerini değerlemiştir. Devlet Tahvillerinin İMKB’de yayınlanan en iyi alış değeri 115.000 TL, vergi kanunları açısından değeri ise 120.000 TL’dir. Buna göre

Bu tür menkul kıymetler TMS 39’a göre gerçeğe uygun değer üzerinde muhasebeleştirilirler. Bir finansal varlığın aktif bir piyasada kayıtlı bir değerinin varlığı gerçeğe uygun değerin en önemli göstergesidir ve söz konusu finansal varlık aktif piyasada değeri üzerinden muhasebeleştirilir.

Vergi Değeri: Söz konusu tahvillerin bilanço değerinde 15.000 TL’lik bir değer artışı olmakla birlikte vergi kanunları açısından 20.000 TL’lik bir değer artışı söz konusudur. Bilanço değeri ve vergi değeri arasındaki bu tutarlar oluştukları dönemin vergi matrahına ilave edilmesinden dolayı vergi değerleri vardır.

Geçici Farklar: Tahviller için vergi matrahına ilave yapılmasıyla geçici fark oluşmakta, tahvillerin elden çıkartılmasıyla bu geçici fark kapanmaktadır.

5.000 TL X %20=1.250 TL Ertelenen Vergi Varlığı hesaplanacaktır.

 

Örnek 7: A İşletmesi 01Ocak – 31 Aralık 2011 döneminde 100.000 TL ticari kar elde etmiştir. Yapılan hesaplamalar sonucunda mali karın 150.000 TL olduğu görülmüştür. A İşletmesinin 2010 yılından gelen 200.000 TL ticari zararı vardır. 2010 yılı mali zararı ise 180.000 TL’dir. Buna göre;

Kullanılmamış mali zararlar vergi kanunlarımıza göre beş yıl ile sınırlı olmak üzere sonraki dönemlerde vergi matrahından indirilebilmektedir. A İşletmesinin 2011 yılında vergilendirilebilir 150.000 TL karı olmakla birlikte önceki yıllardan gelen 180.000 TL vergiden indirilebilir zararı bulunmaktadır. Önceki yıllardan gelen indirilebilir zararın 150.000 TL’lik kısmı cari dönemde kullanıldıktan sonra geriye sonraki dönemlerde kullanılabilir 30.000 TL’lik indirilebilir zararı kalmaktadır. Buna göre;

30.000 TL x %20 =6.000 TL Ertelenen Vergi Varlığı hesaplanacaktır.

Not: İşletmelerin önümüzdeki yıllarda kar elde etmesinin muhtemel gözükmemesi durumunda ertelenen vergi varlığı hesaplaması yapılmaz.


F. MADDİ DURAN VARLIK DEĞERLEMENİN ERTELENEN VERGİ ETKİSİ

Maddi Duran varlıklarda muhasebeleştirme sonrası ölçüm iki türlüdür. Bunlardan birincisi maliyet modeli ile ölçüm, yeniden değerleme modeli ile ölçümdür.

İşletmeler duran varlıklarının değerlerinin tespitinde yeniden değerleme modeli esas alırlar ise, adından da anlaşılacağı üzere maliyet değeri ile değerlenmiş tutar arasındaki oluşan değer artışları “kapsamlı gelir tablosunda” değil “diğer kapsamlı gelir tablosunda (özkaynaklar)” içerisinde muhasebeleştirirler.[7]  Diğer kapsamlı gelir tablosunda muhasebeleştirilen değer artışlarının ertelenen vergi etkisi de diğer kapsamlı gelir tablosunda muhasebeleştirilirler.[8]

Değerleme artışlarının ve ertelenen vergi etkisinin muhasebeleştirilmesi sırasında en önemli konu vergi değeridir. Daha önceki örneklerimizde de açıkladığımız üzere Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. Maddesi uyarınca belirtildiği üzere en az iki tam yıl işletmelerin aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların %75’lik kısmı kurumlar vergisinden istisnadır. Yukarıdaki şartlara ek olarak bu tür satışlardan oluşan kazançlar 5 yıl süre özkaynaklar içerisinde bırakılmalıdır.

Yukarıdaki açıklamalarımızı bir örnek yardımıyla anlatalım.

A İşletmesinin aktifinde

a)       200.000 TL değerinde bir arsa

b)       17.000.000 TL değerinde idari binası bulunmaktadır.

İdari binanın yapımına Mart 2008 tarihinde başlanmıştır. Ocak 2010 tarihinde idari bina tamamlanarak aktifleştirilmiştir. Aktifleştirme tutarı 17.000.000 TL (14.500.000 TL maliyet, 2.500.000 TL inşaat için kullanılan kredi faizi ). Binanın amortisman oranı %2’dir.

A İşletmesi 31.12.2011 tarihi itibariyle arsalarını ve binaları değerlemek üzere bir Gayrimenkul Değerleme Şirketi ile anlaşmıştır. Gayrimenkul Değerleme Şirketinin değerleme raporuna göre arsa ve araziler 5.000.000 TL, binalar ise 20.000.000 TL’dir. Bu durumda;

Mevcut yasal düzenlemeler esas alınarak hazırlanan finansal tabloların TMS’na göre hazırlanan finansal tablolara dönüştürülmesi aşağıdaki gibi olacaktır;

Mevcut yasal düzenlemelere göre bina inşaatı için kullanılan kredinin faizi bina maliyetine dahil edilirler. Buna göre 31.12.2011 tarihi itibariyle değerleme öncesi finansal tabloları aşağıdaki gibi olacaktır;

Arsa ve Araziler

 

200.000 TL

Binalar (net)

 

16.320.000 TL

Varlık

 

17.000.000

Birikmiş Amortisman

 

-680.000

Geçmiş Yıl Zararları

 

-680.000 TL

TMS’na göre idari bina inşaatı için katlanılan faiz giderleri inşaatın maliyetine dahil edilmeyerek oluştukları dönemde finansman gideri olarak muhasebeleştirilirler. Bu durumda 31.12.2011 tarihi itibariyle değerleme öncesi finansal tablolar aşağıdaki gibi olacaktır;

Arsa ve Araziler

 

200.000 TL

Binalar (net)

 

13.920.000 TL

Varlık

 

14.500.000

Birikmiş Amortisman

 

-580.000

Geçmiş Yıl Zararları

 

-3.080.000 TL

Amortisman

 

-580.000

Finansman Gideri

 

-2.500.000

Değerleme işlemi sonucunda duran varlıklar aşağıdaki gibi olacaktır;

 

 

Değerleme Öncesi

 

Değerleme Sonrası

 

Değer Artışı

Arsa ve Araziler

 

200.000 TL

 

5.000.000 TL

 

4.800.000 TL

Binalar (net)

 

13.920.000 TL

 

20.000.000 TL

 

6.080.000 TL

Varlık

 

14.500.000

 

20.000.000

 

5.500.000

Birikmiş Amortisman[9]

 

-580.000

 

0

 

580.000

Bu değer düzeltmesi sonucundan ertelenen vergi aşağıdaki olacaktır;

Arsa Değerleme Farkı

 

4.800.000 TL

Bina Değerleme Farkı

 

3.680.000 TL

Binanın eski değeri (net)

 

-16.320.000

Binanın yeni değeri

 

20.000.000

Toplam Değerleme Farkı

 

8.480.000 TL

Ertelenen Vergi Yükümlülüğü (%20)

 

1.696.000 TL

Yukarıdaki düzeltmeler neticesinde ilgili finansal tablo kalemleri aşağıdaki gibi olacaktır;

 

 

Mevcut Uygulama

 

TMS Uygulaması

Arsa ve Araziler

 

200.000 TL

 

5.000.000 TL

Binalar (net)

 

16.320.000 TL

 

20.000.000 TL

Varlık

 

17.000.000

 

20.000.000

Birikmiş Amortisman

 

-680.000

 

0

Ertelenen Vergi Yükümlülüğü

 

0

 

1.696.000 TL

Duran Varlık Değerleme Artışları (net)

 

0

 

9.184.000 TL

Değer Artışı

 

0

 

10.880.000

Değer Artışının Ertelenen Vergi Etkisi

 

0

 

-1.696.000

Geçmiş Yıl Zararları

 

-680.000 TL

 

-3.080.000 TL

Amortisman

 

-680.000

 

-580.000

Finansman Gideri

 

0

 

-2.500.000

 

Yukarıdaki tablolardan da anlaşılacağı üzere ertelenen vergi hesaplamasında, duran varlıkların değerleme artışlarının (10.880.000 TL) değil vergilendirilebilir değer artışlarının (8.480.000 TL) geçici fark oluşturmaktadır.

Yine çok önemli başka bir hususta, sabit kıymet satışları sonucunda oluşan kar için vergi kanunlarımızda yer alan istisnalardır. Daha öncede bahsettiğimiz gibi ertelenen vergi hesaplaması bir muhasebe tahminidir. Söz konusu kanunda belirtilen şartların varlığı durumunda, oluşacak karın %75 kısmı istisna kapsamında değerlendirilecek ve geçici fark 2.120.000 TL (8.480.000 TL’nin %25 i) kadar olacaktır. Dolayısıyla gelecek dönemlerde söz konusu değerleme artışlarından dolayı oluşacak yükümlülük 424.000 TL olacaktır.

G.SONUÇ

Ertelenmiş vergi tutarları finansal tablo okuyucuları açısından, işletmelerin sahip olduğu vergi avantajlarını ve gerçekleşmiş olayların gelecek dönemlere olan vergi etkisini göstermesinden dolayı işletmenin analizinde çok önemli bir yere sahiptir. Ertelenen vergi tutarlarının hesaplanmasında tahminler/varsayımlar kullanılmaktadır. Bu varsayımların doğruluğu ve tutarlılığı, finansal tablo okuyucularının finansal tablolara olan güveni etkileyecektir.


[1] 174 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği

[2] Kurumlar Vergisi Kanunu Md. 5

[3] Türkiye Muhasebe Standartları, TMS 12 p24, p29a, p34

[4] Türkiye Muhasebe Standartları, TMS 12 p24, p29a, p34

[5] Türkiye Muhasebe Standartları, TMS 12 p16

[6] Türkiye Muhasebe Standartları, TMS 12 p47

[7] Türkiye Muhasebe Standartları, TMS 16 p39

[8] Türkiye Muhasebe Standartları, TMS 12 p61A

[9] Bina amortismanları varlığın  brüt değeri ile netleştirilmiştir. Bkz. Türkiye Muhasebe Standartları, TMS 16 p35 b

12.12.2012

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM