İşletmeye Dahil Olmayan Taşıt Giderlerinin Kazancın Tespitinde İndirim Konusu Yapılabilir Mi?
Tarih: 02.05.2016
Gelir Vergisi Kanununun 1.maddesinde gerçek kişilerin gelirleri gelir
vergisine tabidir. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde
ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır. Gelir Vergisi Kanunun
2.maddesinde gelirin unsurlarından olan ticari kazancın tarifi mezkur
kanunun 37.maddesinde tanımlanmıştır. İlgili maddede her türlü ticari ve
sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır. Aynı maddede
ticari kazanç, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu kanunda yazılı
gerçek(Bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre
tespit edilir. Mezkur kanununun 38.maddesinde bilanço esasına göre
ticari kazancın tespitinden bahsedildikten sonra son fıkrasında ticari
kazancın tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait
hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulur
denilmektedir. Aynı şekilde işletme hesabı esasına göre ticari kazancın
tespitini bahseden mezkur kanununun 39.maddesinin son fıkrasında da aynı
hükme değinilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 40.maddesinde safi kazancın tespit edilmesi
için, indirilecek giderler bentler halinde belirtilmiştir. Söz konusu
bentlerin 5.maddesinde kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil
olan ve işte kullanılan taşıtların giderlerinin safi kazancın tespit
edilmesinde indirim konusu yapılır. Gelir Vergisi Kanununun
68.maddesinde gelirin bir diğer unsuru olan serbest meslek kazancının
tespitinde indirilecek giderlerde de aynı hüküm vardır. İlgili maddenin
5.bendinde kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan
taşıtların giderleri de serbest meslek kazancının tespitinde indirim
konusu yapılır. Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere taşıt giderlerinin
indirilmesinde iki koşul vardır: - İşletmede kullanılması, - İşletmeye
dahil olması veya kiralanması
Taşıtın işletmede kullanılmasından kasıt; işletme sahip veya
sahiplerince her ne kadar işletmenin aktifine taşıtı dahil etseler de
özel işlerde kullanmaları veya işletmenin faaliyet konusu ile ilgili
olmayan taşıtın giderini indirim konusu yapmaları mümkün değildir.
İşletmenin esas faaliyet konusuyla ilgili olamayan taşıt giderleri ile
ilgili Gelir Vergisi Kanununun 41.maddesinin 8.bendinde kiralama yoluyla
edinilen veya işletmede kayıtlı olan yat, kotra, tekne, sürat teknesi
gibi motorlu deniz, uçak ve helikopter gibi hava taşıtlarından
işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri
indirim konusu kabul olunmaz hükmü yer almaktadır.
Taşıtın işletmeye dahil olmasından kasıt;
-Bilanço esasında defter tutan mükellefler için bu varlıkların iktisap edilmek suretiyle yasal defterler üzerinde ilgili sabit kıymet hesabına kaydının yapılması ve bu kayda bağlı olarak bilançonun aktifinde bu kıymetlerin yer almasıdır.
-İkinci sınıf tüccarlar ve serbest meslek erbabı içinse bu varlıkların
iktisap edilmek suretiyle işletmeye dahil edilerek envanter defterine
veya amortisman defterine veya amortisman listelerine kaydedilmesidir.
Taşıt giderleri ile ilgili koşullardan bir diğeri de kiralama yoluyla
edinilen ve taşıtın işletmede kullanılması durumunda gider yazılarak
indirim konusu yapılır. Burada fatura düzenlenmesi, kiralamalarda
yapılan ödemelerden 94.madde kapsamında yapılacak tevkifat, geliri elde
eden gerçek kişi ise GMSİ beyanını, kiralama sözleşmelerinde damga
vergisini, KDV’nin konusuna girdiği vs. durumlar unutulmamalıdır.
Kiralanan taşıtlarla ilgili özellikli durumlar olduğundan bu yazımızda
bahsedilmeyecek.
Safi kazancın tespitinde doğrudan indirim konusu yapılan taşıt
giderlerinin kapsamının ne olduğu 180 Seri No’lu Gelir Vergisi Kanunu
Genel Tebliğinde açıklanmıştır. Tebliğin ilgili kısmı aynen şöyledir:
“İndirim konusu giderlerin kapsamı; Gelir Vergisi Kanununun 40'ıncı
maddesinin 5 numaralı bendinde kapsanan giderler, genel olarak
taşıtların tamir, bakım, yakıt ve benzeri cari giderleridir. Anılan bent
hükmü finansal kiralama yoluyla edinilen taşıtların finansal kira
giderleri ile taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerden
kiralanan taşıtların kira giderlerini kapsamamaktadır. Bu tür giderlerin
anılan maddenin 1 numaralı bendi kapsamında değerlendirileceği tabiidir”
hükmü yer almaktadır.
Vergi Usul Kanununun 272.maddesinde normal bakım, tamir ve temizleme
giderleri dışında, gayrimenkulü veya elektrik üretim ve dağıtım
varlıklarını genişletmek veya iktisadi kıymetini devamlı olarak artırmak
maksadıyla yapılan giderler, gayrimenkulün veya elektrik üretim ve
dağıtım varlıklarının maliyet bedeline eklenir hükmü yer almaktadır.
Gayrimenkul gibi değerlenen taşıtların iktisadi kıymetlerini artıran
harcamalar safi kazancın tespitinde doğrudan gider yazılamaz, bu tür
harcamalar taşıtın maliyet bedeline eklenerek amortisman yoluyla itfa
edilir.
Yazımızda belirtilen durumlar kurumlar vergisi mükellefleri için de
geçerlidir. Kurumlar Vergisi Kanununun 6.maddesinde kurumlar vergisi,
mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı
üzerinden hesaplanır. Safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi
Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır hükmü yer
aldığından taşıt giderleri ile ilgili durum aynen geçerlidir.
Kaynaklar:
1.
193 Gelir Vergisi Kanunu
2.
5520 Kurumlar Vergisi Kanunu
3.
180 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği
4.
Beyanname Düzenleme Rehberi, Vergi Müfettişleri Derneği, Mart 2016,
Ankara
Kaynak:
www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya
elektronik ortamda kaynak
göstermeden yayınlanamaz.
Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal
işlem yapılacaktır .)
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.