BASINDAN YAZILAR
İşe İade Davasını Kimler Açabilir? / Mustafa İşcan - MuhasebeTR

İşe İade Davasını Kimler Açabilir? / Mustafa İşcan

 Değerli okurlar, bugün sizlere işçi haklarının en önemlilerinden sayılan “işe iade davasından hangi işçiler faydalanır ve izlemesi gereken yol nelerdir” hakkında bilgilendirme yapacağım.  

İş güvencesi kapsamındaki işçilerin “işe iade davası” açma hakları bulunuyor. Peki kimler iş güvencesi kapsamındadır? İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca 30 ve daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde en az 6 aylık kıdemi olan işçiler iş güvencesi kapsamındadır. 11/09/2014 TARİH VE 29116 SAYILI MÜK11/09/2014 TARİH VE 29116 SAYILI MÜKERRER RESMİ GAZETE ’DE YAYIMLANAN 6552 SAYILI KANUN İLE yer altında çalışan işçiler için iş güvencesi koşullarında değişiklik yapıldı. Buna göre yer altında çalışan işçiler için en az 30 işçinin çalıştığı bir işyerinde bir gün bile çalışmak, iş güvencesinden yararlanmak için yeterli sayıldı. Yer altında çalışan işçiler için iş güvencesindeki en az 6 ay kıdemi olma koşulu kaldırıldı. Daha detaylı incelersek konuyu;
1. İş Sözleşmesinin İş Kanunu’na Tabi Olması
Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin ancak geçerli nedenle feshedilebilmesini öngören, diğer bir deyişle işçiyi feshe karşı koruyan hükümlere İş Kanunu’nda yer verilmiş olması, bu kanun dışında kalan işçilerin iş güvencesinden faydalanamamasına neden olmuştur.
 2. İş Sözleşmesinin İşveren Tarafından Feshedilmesi
İşçinin feshe karşı korumadan faydalanarak, işe iade davası açabilmesi için, iş sözleşmesinin, işveren tarafından feshedilmesi gerekir. İş sözleşmesinin diğer sona erme hallerinde feshe karşı koruma hükümlerinden işçi faydalanamayacaktır.
 3. İşçinin Altı Ay Kıdeminin Bulunması
İş K. m. 18/I uyarınca, en az altı aylık kıdemi olan işçi işe iade için dava açabilmektedir. Bu nedenle altı aylık kıdemini doldurmamış olan işçilerin iş sözleşmeleri her hangi bir sebep gösterilmeksizin feshedilebilmektedir. Altı aylık kıdem hesabında İş Kanunu’nun “çalışma süresinden sayılan haller” başlıklı 66. maddesindeki süreler dikkate alınacaktır.Altı aylık kıdem, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir. Ancak 11/09/2014 TARİH VE 29116 SAYILI MÜK11/09/2014 TARİH VE 29116 SAYILI MÜKERRER RESMİ GAZETE ’DE YAYIMLANAN 6552 SAYILI KANUN İLE yer altında çalışan işçiler için iş güvencesi koşullarında değişiklik yapıldı. Buna göre yer altında çalışan işçiler için en az 30 işçinin çalıştığı bir işyerinde bir gün bile çalışmak, iş güvencesinden yararlanmak için yeterli sayıldı. Yer altında çalışan işçiler için iş güvencesindeki en az 6 ay kıdemi olma koşulu kaldırıldı.
4. İş Sözleşmesinin Süresiz Olması
Yapılan işin mahiyeti ve niteliği gereği iş sözleşmesi süreli veya süresiz olarak yapılabilir. Belirli süreli iş sözleşmelerinin en önemli özelliği kural olarak bu sözleşmelerin süre dolmadan fesih bildirimi ile sona erdirilememeleridir. Süresi sona erdikten sonra iş sözleşmesi biteceğinden, işçi kendisini buna göre ayarlama şansına sahiptir. Bu nedenle İş K. m. 18 uyarınca işe iade davasından yalnızca süresiz sözleşmeyle çalışanlar faydalanabilecektir. Bu durumda belirli süreli sözleşme ile çalışan işçiler iş güvencesi hükümlerinden yararlanamazlar. Mevsimlik işçiler de, eğer ki belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışıyorlarsa bu davadan yararlanabilirler. İş akitleri, mevsim sonunda değil, iş akdi askıda iken işveren tarafından yeniden çağırılmadıkları / işe başlatılmadıkları bir sonraki mevsim başında feshedilmiş sayılır ve işe iade davasında dava açma süresi de yeni mevsimde işe başlamadıkları günden itibaren başlar.
5. Otuz veya Daha Fazla İşçi Çalıştıran Bir İşyeri Olması İşe iade davalarında ilk olarak tespit edilmesi gerekenlerden biri otuz işçi ölçütüdür. Dolayısıyla iş güvencesi hükümleri otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde uygulanacağından işe iade davalarındaki temel problemlerden bir tanesi işyerinde çalışan işçi sayısının otuz veya daha fazla olup olmadığının belirlenmesinde orta çıkmaktadır.
4857 sayılı İş K. m. 18 uyarınca, bir işverenin aynı işkolunda birden fazla işyeri varsa, işyerinde çalışan işçi sayısının tespitinde bu yerlerdeki toplam işçi sayısı dikkate alınacaktır.
Otuz işçi sayısının belirlenmesinde işverene iş sözleşmesi ile bağlı olan işçilerin tamamının dikkate alınması gerekir. Hatta, çalışan işçilerin belirli süreli ya da belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışması ya da tam süreli, kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışması önemli değildir. İşçi sayısının hesaplanmasında, tamamı dikkate alınmalıdır. Ayrıca mevsimlik işlerde çalışan işçiler  ve çağrı üzerine çalışanlar  da 30 işçi sayının hesaplanmasında dikkate alınmalıdır.
6. İşveren Vekili Statüsünde Olmamak
İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri bu davadan yararlanamaz.

DAVA SONUCU YAPILMASI GEREKENLER VE KAZANILAN HAKLAR 
Kesinleşen mahkeme kararın işçiye tebliğ edilmesini takip eden 10 gün içinde işçi işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Bu sürede başvuru yapmazsa işveren tarafından yapılan fesih geçerli olur. İşveren kesinleşen mahkeme kararına göre iş yerinde yeniden çalışmaya başlamak için 10 gün içinde başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Eğer başlatmazsa işçiye en az dört aylık, en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur. Buna iş güvencesi tazminatı denir. Mahkeme feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler. Bu iş güvencesi tazminatına esas alınacak ücret; dava konusu yapılan fesih tarihindeki ücret değildir. Çünkü bu ilk fesih işlemi mahkeme kararıyla geçersiz sayılıp işe iade kararı verildiğinden ilk fesih işlemi hiç yapılmamış sayılır. Dolaysıyla feshin geçersizliğini tespit eden mahkeme, iş sözleşmesinin devam ettiğini tespit etmiş olmaktadır. İşe iade kararı üzerine işçinin 10 iş günü içerisinde başvurusu üzerine, işveren bir aylık yasal süre içinde işe başlatmama kararını açıklarsa yeni bir fesih işlemi olduğundan o tarihteki ücret, eğer herhangi bir işlem yapmazsa bir aylık sürenin sonunda fesih gerçekleşeceğinden bir aylık süre sonundaki ücret esas alınacaktır.
Mahkeme kararının kesinleşmesine kadar işçinin çalışmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.

DAVA AÇMA SÜRECİ
Fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ikametgahındaki veya işin yapıldığı yerdeki iş mahkemesinde dava açabilir. İş mahkemesinin bulunmadığı yerlerde yetkili mahkeme o yerde bulunan Asliye Hukuk Mahkemeleri’dir. Bir aylık süre hak düşürücü süredir. Bu süre geçtikten sonra açılan davalar mahkemece ret edilir. Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. Bu sebeple işçi eğer ekonomik gerekçelerle işten çıkarılıyorsa bu durumu, daralmayı mahkeme önünde ispat etme yükümlülüğü işverene aittir. Dava seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde sonuçlandırılması gerekmektedir.Mahkemece verilen kararın temyizi halinde, Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir. Tabi bu süreler dava dosyasının tamamlatılması, yazışmalar gibi sebeplerle uzayabilmektedir. En son temyiz aşamasından sonra kesinleşen karar ile işverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece tespit edilmesi halinde feshin geçersizliğine karar verilir.

(Kaynak: Milligazete.com | 12.08.2015)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM