Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulmuş olan 17.10.2025 tarihli ve 2/3320 esas sayılı “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” kapsamında sosyal güvenlik mevzuatına ilişkin çeşitli düzenlemeler öngörülmektedir.
Teklif, hem sigortalılar hem de işverenler açısından prim oranları, teşvikler ve borçlanma koşullarında önemli değişiklikler getirmektedir.
Kanun teklifinin TBMM’deki görüşmeleri sırasında bazı değişiklikler olabilecek ise de, teklifte yer alan düzenlemeler çerçevesinde sosyal güvenlik alanında işverenleri ve sigortalıları etkileyecek düzenlemelerin neler olduğu aşağıda özet olarak belirtilmiştir.
Prim borçlanma maliyetlerinde artış
Kanun teklifinin 18. Maddesi ile, 5510 sayılı Kanun’un çeşitli hükümlerinde yer alan borçlanma prim oranları yükseltilmektedir.
01.01.2026 tarihinden itibaren yürürlüğe girmesi öngörülen bu düzenlemelere göre;
-Doğum ve analık izinleri hariç olmak üzere, hizmet borçlanmalarında prim oranı %32’den %45’e çıkarılacaktır.
-BAĞ-KUR (4/1-b) kapsamında durdurulan sigortalılık sürelerinin ihya prim oranı da %34,74’ten %45’e yükseltilmektedir.
-Bu artış, askerlik, avukatlık stajı, doktora veya tıpta uzmanlık eğitimi gibi borçlanma kalemlerini de kapsayacaktır.
Bu değişiklik, özellikle geçmiş dönemler için hizmet borçlanması yapmayı planlayan sigortalılar için maliyet artışı anlamına gelmektedir.
Dolayısıyla, asgari ücrette yapılması muhtemel %30 artış da dikkate alındığında, 2026 yılında hizmet borçlanma maliyetleri yaklaşık %70 oranında artacağından borçlanma yapmayı düşünen sigortalıların en geç 2025 yılı sonuna kadar SGK’ya borçlanma başvurusu yapmalarında fayda vardır.
Uzun vadeli sigorta kollarında prim artışı
19. madde ile 5510 sayılı Kanun’un 52. ve Ek-5, Ek-6, Ek-9 maddelerinde yapılan değişiklikler sonucunda, uzun vadeli sigorta kollarına (malullük, yaşlılık ve ölüm) ilişkin prim oranı %20’den %21’e çıkarılmaktadır.
Bu artışla birlikte
-İsteğe bağlı sigorta primi %32’den %33’e,
-Tarım veya orman işlerinde süreksiz çalışanlar için %34,5’ten %35,5’e,
-Ev hizmetlerinde çalışanlar için ise %32,5’ten %33,5’e yükselecektir.
Bu düzenlemeyle birlikte, sigorta primlerini kendileri ödeyen sigortalı grupları asgari ücrette yapılması muhtemel %30 artış da dikkate alındığında 2026 yılında SGK’ya daha fazla prim ödeme durumu ile karşı karşıya kalacaklardır.
İşveren prim teşviklerinde değişiklik ve işveren prim oranında artış
20. madde ile, işverenlere yönelik bazı teşviklerde daraltmaya gidilmektedir.
-İmalat sektörü dışındaki işverenlere tanınan 4 puanlık Hazine prim indirimi, 2 puana düşürülecektir.
-Genç girişimcilere (18-29 yaş arası) bir yıl süreyle sağlanan Bağ-Kur prim desteği tamamen kaldırılacaktır.
-Ayrıca, emeklilik prim oranının işveren hissesinde 1 puanlık artış yapılması öngörülmektedir.
Bu değişiklik sonucunda toplamda işçi ve işveren hisseleri ile birlikte %37,75 olan prim oranı %38,75 olacaktır.
Malullük, yaşlılık ve ölüm (MYÖ) sigortaları prim oranında 1 (bir) puanlık işveren hissesi artışı aynı zamanda 5510 sayılı Kanuna göre fiilî hizmet süresi zammı uygulanan işlerde 60 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde MYÖ prim oranı %13’e, 90 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde %13,5’a, 180 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde %15’e çıkmasına yol açacaktır.
Sonuç olarak, bu düzenlemeler, 2026 yılında işgücü maliyetlerinde artışa yol açacak, özellikle hizmet sektörü işletmelerini daha fazla etkileyecektir.
Prime esas kazanç üst sınırında artış
21. Madde ile, 2026 yılından itibaren prime esas kazanç üst sınırının asgari ücretin 7,5 katından 9 katına çıkarılması öngörülmektedir.
Bu düzenleme, yüksek gelirli ve brüt ücret sistemine göre çalışanların net ücretlerinin düşmesine yol açacak iken, diğer yandan da işverenler yönünden işgücü maliyetinin artacağı anlamına gelmektedir.
Emekli gelirlerinden prim borcunun tahsili
22. madde ile getirilen yeni düzenleme, gelir veya aylık bağlanmış kişilerin prim borçlarının kendi maaşlarından kesilmesini mümkün kılmaktadır.
Buna göre, SGK gelir ve aylıklarından (emekli aylığı, ölüm aylığı, sürekli iş göremezlik geliri gibi) sigortalının ve/veya hak sahibinin genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin borçlarının bulunması halinde %25’e kadar kesinti yapılabilecektir.
Sonuç olarak; torba kanun teklifi, SGK’ya ek gelir yaratmak amacıyla özellikle işveren prim yükleri, teşvik oranları ve hizmet borçlanması maliyetlerinde önemli bir artış getirmesi bakımından iş dünyası açısından dikkatle izlenmesi ve 2026 yılı bütçe hazırlıklarında yapılacak değişikliklerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Diğer taraftan, yapılması öngörülen düzenlemeler kısa vadede SGK’nın gelirlerini artıracak olmakla birlikte orta ve uzun vadede, prim yükünün hem işveren hem de sigortalı üzerinde oluşturacağı mali baskı, kayıt dışılığı artırma riskini beraberinde getirebileceğinden, Kanun teklifinin yasalaşma sürecinde hem mali dengenin hem de istihdam üzerindeki etkilerin birlikte değerlendirilmesi faydalı olacaktır.
(Kaynak: Celal Özcan / Ekonomim.com | 24.10.2025)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.