Anadolu Ajansından Haberler
Maliye Bakanı Ağbal Açıklamada Bulundu | Muhasebe TR

Maliye Bakanı Ağbal Açıklamada Bulundu

 - "Kurdaki, bana göre, konjonktürel dalgalanma bir süre sonra etkilerini yitirecek. Bunda hükümet olarak aldığımız ve alacağımız kararlar etkili olacak" - "Bütçe açığının geleceği seviye konusunda yıl içinde farklı değerlendirmeler yapıldı. Bugün çok net bir şekilde görebiliyoruz ki bütün o yorumlar ve spekülasyonlar gerçeği yansıtmamıştır" - "2017'de hem personel harcamalarında hem de cari harcamalarda önemli tasarruflara gideceğiz"

ANKARA (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, kurdaki dalgalanmanın konjonktürel olduğunu ve bir süre sonra etkilerini yitireceğini belirterek, "Bunda hükümet olarak aldığımız ve alacağımız kararlar etkili olacak." dedi.

Ağbal, "2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri"ne ilişkin düzenlediği basın toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Aralık ayı bütçe gerçekleşmelerine ilişkin bir soru üzerine Ağbal, geçmiş yıllarda da aralık ayı bütçe açıklarının diğer aylara göre yüksek çıktığını belirterek, bunun temel nedeninin başta yatırım harcamaları olmak üzere, kamu kurumlarının hak ediş ödemelerini büyük ölçüde aralık ayında yapmaları olduğunu ifade etti.

Ağbal, "Bu sene aralık ayının geçen senelerdeki aralık aylarına göre, özellik arz eden bir yönü bulunmamaktadır." diye konuştu.

Bütçe açığının geçen yılın aralık ayında 18 milyar lira civarında olduğunu hatırlatan Bakan Ağbal, bu yılın aynı ayında ise açığın 27 milyar lira civarında gerçekleştiğini bildirdi.

Ağbal, "Özellikle 2015'te kararlaştırılan ama 2016'da ilk defa uygulamaya konulan harcama programları aralık ayındaki bütçe açığını yukarıya çekmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

Önemli olanın yıl sonu için belirlenen bütçe açığı hedefinin gerçekleştirilmesi olduğunu anlatan Ağbal, gerek gelir, gerekse gider tarafında uygulamaya koydukları kararlar neticesinde bütçe açığı hedefini tutturduklarını kaydetti.

- "Bütçeye ilişkin spekülasyonlar gerçeği yansıtmamıştır"

Bütçe açığının geleceği seviye konusunda yıl içinde farklı değerlendirmeler yapıldığını belirten Ağbal, "Bugün çok net bir şekilde görebiliyoruz ki bütün o yorumlar ve spekülasyonlar gerçeği yansıtmamıştır. Bunun arkasında hükümet olarak mali disiplin konusunda ortaya koyduğumuz yaklaşım önemli etken olmuştur." ifadelerini kullandı.

Faiz dışı fazlaya ilişkin verileri de paylaşan Ağbal, 2016'da faiz dışı fazlanın 21 milyar lira olarak gerçekleştiğini aktardı.

Bir başka soru üzerine Bakan Ağbal, 2017'de reel sektöre olan destekleri artırarak devam ettirdiklerini kaydetti.

"Bu yıl reel sektöre yaklaşık 32,3 milyar lira destek vereceğiz." diyen Ağbal, ihracat desteklerine önemli artış yaptıklarını, esnaf ve KOBİ'lere verdikleri desteği de artırdıklarını belirtti.

İşverenlere yönelik asgari ücret desteğine 2017'de de devam edeceklerini vurgulayan Ağbal, "Asgari ücret desteğini ilk getirdiğimiz dönemde bunu sadece bir yıla ilişkin bir düzenleme olduğunu ifade etmiştik ancak yapmış olduğumuz değerlendirmeler neticesinde 2017'de de asgari ücret desteğinin devam etmesinin doğru olacağını değerlendirdik." dedi.

- Döviz kurundaki hareketlilik

Döviz kurunda yaşanan hareketlilik nedeniyle özel sektöre ne gibi destekler verilebileceğine dair soruyu da yanıtlayan Ağbal, hükümet olarak işletmelere, karşılaşabilecekleri riskler dolayısıyla bütçe imkanları dahilinde destek olduklarını, bundan sonra da destek olmaya devam edeceklerini ifade etti.

Ağbal, kur hareketliliğine ilişkin de "Kurdaki, bana göre, konjonktürel dalgalanma bir süre sonra etkilerini yitirecek. Bunda hükümet olarak aldığımız ve alacağımız kararlar etkili olacak." diye konuştu.

- "Memurlara özel bir vergi tarifesi oluşturulmayacak"

Memurların 2017'de vergi karşısındaki durumlarına yönelik bir soru üzerine Ağbal, vergi tarifesinin bütün kesimler için ortak olduğuna dikkati çekti.

Artan oranlı vergi sisteminin evrensel bir uygulama olduğunu anlatan Bakan Ağbal, kişilerin gelirleri yıl içinde arttıkça buna bağlı olarak vergi oranının artmasının doğal görüleceğini belirtti.

Vergiye tabi kazanç hesabında memurların elde ettiği gelirin bir kısmı için vergi istisnası uygulandığına işaret eden Ağbal, "Dolayısıyla memurlara dönük özel olarak bir vergi tarifesinin oluşturulması veya vergi oranlarının bu şekilde uygulanması söz konusu olamaz." değerlendirmesinde bulundu.

Yüksek maaşlı memurlara daha yüksek vergi uygulamasının zaten var olduğunu anımsatan Ağbal, 2011'de yaptıkları düzenlemeyle daha yüksek maaş alan gruplar için matrahın tamamını vergiye dahil ettiklerini bildirdi.

Asgari ücret üzerindeki vergi yükünün belli bir seviyede tutulmasına ilişkin de konuşan Ağbal, "Asgari ücreti 2017 yılı için bin 404 lira olarak açıkladık. Bu yıl yine hiçbir asgari ücretlinin geliri vergi nedeniyle bin 404 liranın altına düşmeyecek." dedi.

- "2017 tasarruf yılı olacak"

Ağbal, bir başka soru üzerine "2017'nin tasarruf yılı olacağını" açıkladı.

Kamu harcamalarındaki artışın en az seviyede olması, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması ile kamuda her türlü savurganlığın önüne geçilmesinin maliye politikasındaki temel hususlardan olduğuna işaret eden Ağbal, şöyle devam etti:

"2017'de hem personel harcamalarında hem de cari harcamalarda önemli tasarruflara gideceğiz. Bakanlık ve ekonomi yönetimi olarak personel harcamalarının belli bir seviyede tutulması noktasında aldığımız kararlar vardır. Maliye Bakanlığı olarak da uygulamaya koyduğumuz ve koyacağımız tedbirler bulunmaktadır. Bizim için önemli olan mutlaka ve mutlaka cari harcamaların kontrol altında tutulması, personel harcamalarının belli bir seviyede ve dengeli bir şekilde sürdürülmesidir."

Bakan Ağbal, bütçeden gerek reel sektör destekleri gerek yatırımın artırılması, gerekse ekonominin bütçe üzerinden desteklenmesi konusunda ortaya koydukları perspektifi bu yıl da devam ettireceklerini vurguladı.

 

- "Son birkaç aydır ortaya çıkan veriler, ekonomide yani 3. çeyrekteki seviyeden yukarıya doğru bir ivmelenmenin olduğuna da işaret ediyor. Burada bizim yapmamız gerek şey, bu ivmelenmeyi destekleyecek kararları almaya devam etmek" - "Milli Piyango lisansının Türkiye Varlık Fonu'na devredilmiş olması nedeniyle de özelleştirme gelirlerini 2017 itibarıyla revize etmemize gerek yok. Bu konuda 2017 yılı bütçesinde öngördüğümüz gelir beklentisini karşılayacak bir geliri rahatlıkla üretebileceğimizi söyleyebilirim" - "Bu yılda özelleştirme uygulamalarına devam edeceğiz. Özelleştirme programını zenginleştirecek yeni özelleştirmeleri çalışıp kamuoyu ile paylaşacağız"

ANKARA (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, ekonominin canlanması konusunda son dönemde birçok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini belirterek, "Son birkaç aydır ortaya çıkan veriler, ekonomide yani 3. çeyrekteki seviyeden yukarıya doğru bir ivmelenmenin olduğuna da işaret ediyor. Burada bizim yapmamız gerek şey, bu ivmelenmeyi destekleyecek kararları almaya devam etmek." dedi.

Ağbal, 2016 yılı merkezi yönetim bütçe gerçekleşmelerine ilişkin sunumunun ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türk lirasından elde edilen getiriler üzerindeki vergi oranlarıyla ilgili bir çalışmalarının olmadığını vurgulayan Ağbal, "2017 yılındaki vergi uygulamaları konusunda bütçede ortaya koyduğumuz bir perspektif var. Gerekli vergi düzenlemelerini eylül ayı ve aralık ayının başında yaptık. Şuan itibarıyla vergi konusunda ilave bir düzenleme ihtiyacı görülmüyor. 2017 yılı bütçesinde bütçe dengesine ilişkin hedefimiz gerçekleştirmek üzere gerekli tedbirleri aldık, bu açıdan 2017 yılında da bütçe açığına ilişkin koyduğumuz hedefi yakalayacağımıza inanıyorum. Bu konuda ihtiyaç olduğunda gerekli çalışmaları yaparız." ifadelerini kullandı.

Ağbal, dolar ve avrodaki oynaklıklara karşı ne gibi önlemler alacaklarının sorulması üzerine, "Son dönemde global finansal piyasalardaki gelişmelere bağlı olarak Türk lirasının değerinde bir değişim meydana geliyor. Bu gelişmeleri küresel piyasalardaki değişimlerden ayrı bir yere koymak mümkün değil ama tabii ki Türk lirasının diğer gelişmekte olan para birimlerine göre ayrışan bir boyutu da var. Bu konuyu hükümet olarak çok önemsiyoruz. Ekonomik istikrarın ve büyüme trendinin devam ettirilebilmesi için her türlü dalgalanmayı gerekli tedbirleri almak suretiyle gidermek hükümet olarak bizim sorumluluğumuz. Bu konuda ilgili kurumlar gerekli çalışmaları yapıyorlar." diye konuştu.

Burada Merkez Bankasının özel bir sorumluluğu ve görevi olduğuna işaret eden Ağbal, şöyle devam etti:

"Merkez Bankasının yakın vadede uyguladığı kararlar var. Bundan sonra da fiyat istikrarını sağlama görevi dahilinde de bu konuda gerekli tedbirleri alacağını düşünüyorum. Merkez Bankası bu bakımdan araç bağımsızlığına sahiptir, fiyat istikrarı hedefini yakalamak için hangi araçları kullanarak bu dalgalanmayı ortadan kaldıracaksa bunları da ortaya koyar. Önemli olan ekonomide orta vadeli görünüme ilişkin genel değerlendirmelerdir. Türkiye ekonomisinin temel parametreleri sağlam. Türkiye diğer gelişmekte olan ülkelerle mukayese edildiğinde birçok avantaja sahip, bunları da göz ardı etmeyelim."

Ağbal, Türkiye ekonomisinin büyümeye devam ettiğine dikkati çekerek, küresel anlamda büyüme trendlerinin değiştiğini kaydetti. Ekonominin canlanması, reel sektörün maliyetlerinin yönetilmesi konusunda önemli düzenlemeleri hayata geçirdiklerini anımsatan Ağbal, "Son birkaç aydır ortaya çıkan veriler, ekonomide yani 3. çeyrekteki seviyeden yukarıya doğru bir ivmelenmenin olduğuna da işaret ediyor. Burada bizim yapmamız gerek şey, bu ivmelenmeyi destekleyecek kararları almaya devam etmek. Ekonomide dalgalanma oluşturan risk faktörlerini ortadan kaldırmak. Bu dalgalanmanın ortadan kalktığı süreçte, ekonomideki güven, istikrar ve geleceğe dönük beklentiler birçok parametreyi yukarıya çekecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Bir diğer soru üzerine Ağbal, ekonomide meydana gelen olaylarla ilgili spekülatif açıklamalarda bulunmanın doğru olmadığını söyledi.

- Özelleştirme geliri hedefi

Ağbal, özelleştirme gelirlerine ilişkin sorular üzerine de Özelleştirme Fonunda 4,2 milyar liralık gelir gerçekleşmesi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bütçenin gelir, gider ve denge hesaplarına ilişkin yaptığımız değerlendirmede bu fon gelirinin bütçeye aktarılmasının gerekli olmadığını değerlendirdik. Onun için 2016 yılı özelleştirme geliri bütçe bakımından yaklaşık 11 milyar lira seviyesinde kaldı. Buna karşılık özelleştirme gelirli fon gelirleri Orta Vadeli Program'da (OVP) ifade ettiğimiz 15 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Bu ay içerisinde bu geliri Özelleştirme Fonundan Hazine'ye aktardık. Dolayısıyla bu gelir de 2017 gelirleri bakımından ilave bir gelir oldu. 2017 yılına ilişkin özelleştirme geliri hedefimizi koruyoruz, bu yeni gelen imkanı da bütçenin ilave bir imkanı olarak değerlendiriyoruz. Bu yılda özelleştirme uygulamalarına devam edeceğiz. Özelleştirme programını zenginleştirecek yeni özelleştirmeleri çalışıp kamuoyu ile paylaşacağız.

Diğer taraftan Milli Piyango lisansının Türkiye Varlık Fonu'na devredilmiş olması nedeniyle de özelleştirme gelirlerinin 2017 itibarıyla revize etmemize gerek yok. Bu konuda 2017 yılı bütçesinde öngördüğümüz gelir beklentisini karşılayacak bir geliri rahatlıkla üretebileceğimizi söyleyebilirim. Çünkü Milli Piyango özelleştirmesi olsaydı bile 2017 yılı için ortaya koyduğumuz özelleştirme gelir hedefi içerisindeki oranı çok fazla değildi. Dolayısıyla Milli Piyango ile ilgili almış olduğumuz karar özelleştirme gelirleri hedefimizi revize etmemizi gerektirecek bir seviyede değil."

(16.01.2017)

Anadolu Ajansı (AA) | Kaynak Gösterilse Dahi Yayınlanamaz.

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM