Anadolu Ajansından Haberler
"Torba tasarı" TBMM Genel Kurulunda | Muhasebe TR

"Torba tasarı" TBMM Genel Kurulunda

"Torba tasarı" TBMM Genel Kurulunda

- Maliye Bakanı Ağbal: - "Çeşitli nedenlerle geçmişe dönük olarak çeki, senedi karşılıksız çıkan vatandaşlarımıza ilişkin önemli kolaylık getiriyoruz, esnafa sicil affı uygulanacak" - "30 yıldan fazla süreyle çalışıp da emekli olanlardan, geçmişte emekli olanların emekli ikramiyelerinin hesaplanmasına ilişkin meseleyi çözüyoruz"

TBMM (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, çeşitli nedenlerle geçmişe dönük olarak çeki, senedi karşılıksız çıkan vatandaşlara ilişkin önemli kolaylık getirdiklerini belirterek, "Burada esnafa sicil affı uygulanacak. Bankalarımız bu uygulamayı yapmakta arzulu, istekli." dedi.

Ağbal, TBMM Genel Kurulunda, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde hükümet adına yaptığı konuşmada, tasarıyla getirilen düzenlemeleri anlattı.

Yatırım ortamının iyileştirilmesi bakımından son bir yılda önemli düzenlemeleri gerçekleştirdiklerini anımsatan Ağbal, tasarıda, kamu idarelerinin ortaya çıkan farklı ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik düzenlemelerin de yer aldığını belirtti.

Tasarı ile girişimciliğin desteklenmesi için çok önemli teşvikleri hayata geçirdiklerini dile getiren Ağbal, asgari ücretle çalışanların çoğunlukta olduğu KOBİ'ler başta olmak üzere, işletme sermayelerinin desteklenmesi için 2016 yılında uygulamasını başlattıkları ve kayıtlı istihdamın artırılmasına da önemli katkılar sağlayan asgari ücret desteğini, 2017 yılında da devam ettireceklerini bildirdi.

Bakan Ağbal, 2016 yılında asgari ücret desteğini başlattıkları sistemde, belirli bir ücret düzeyinin altında ücret alan tüm çalışanlara bu imkanı sağladıklarını ifade ederek, "Böylelikle, ücret geliri 2 bin 550 liranın altında olan yaklaşık 10 milyon çalışan asgari ücret desteğinden yararlandı. Şimdi ilk kez 2017 yılı ocak, şubat ve mart aylarında ödenmesi gereken sigorta primine ilişkin erteleme düzenlemesi getiriyoruz." diye konuştu.

- "Destek tutarı 2 milyar liradan 25 milyar liraya çıkacak"

Kredi Garanti Fonu'na sağladıkları desteğin tutarını 2 milyar liradan 25 milyar liraya çıkardıklarını dile getiren Ağbal, şöyle konuştu:

"Böylelikle Kredi Garanti Fonu'nun ikincil mevzuat çerçevesinde bankalarla yaptığı anlaşmalar çerçevesinde, bu limitleri, yani 250 milyar liralık limiti bankalara kullandırmak suretiyle, işletmelerimizin ihtiyacı olduğu hem yeni kredi taleplerinde hem de mevcut kredilerin döndürülmesinde son derece önemli bir imkan getirmektedir.

Önemli düzenlemelerden birisi de yatırım teşvik sisteminde, özellikle imalat sanayisinde yatırım yapan işletmelerimize getirdiğimiz yeni teşviklerdir. Hem mevcut teşvik belgeli yatırımlarda hem de yeni alınacak teşvik belgeli yatırımlarda, 2017 yılında yapılacak yatırım harcamalarını daha cazip hale getirmek için mevcut teşvik unsurlarını artırıyoruz. İmalat sanayisinde yapılan teşvik belgeli yatırım harcamalarında 'katkı payı' dediğimiz yatırıma katkı oranını 15 puan artırıyoruz. Örnek vermek gerekirse, 100 milyon liralık bir yatırımda, örneğin 30 milyon liralık kısmını devlet olarak biz, vazgeçtiğimiz vergilerle finanse ederken, 2017 yılı için diyoruz ki biz bu rakamı 45 milyona çıkardık. Burada sadece yatırıma katkı tutarını artırmıyoruz, aynı zamanda kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden indirilebilecek kazanç tutarının da tamamını indirme hakkı getiriyoruz."

Maliye Bakanı Ağbal, teşvik belgesi kapsamındaki yapılacak inşaat harcamalarında vergi iadesi imkanı da getirdiklerini söyledi.

- KOBİ'lerin birleşmesi için teşvik

Tasarıda yer alan önemli düzenlemelerden birisinin de kurumların birleşmesini teşvik etmek olduğuna işaret eden Ağbal, "İmalat sanayinde Sanayi Sicil Belgesi'ni haiz olarak imalat işi yapan KOBİ'ler eğer birleşirlerse, yani iki şirket birleşip tek bir şirket haline gelirlerse, bu durumda birleşmeden sonraki 3 dönem boyunca, birleşme dönemi dahil 3 dönem boyunca kurumlar vergisi oranını yüzde 75 oranında düşürüyoruz. Dolayısıyla, yüzde 20 olan kurumlar vergisini yüzde 5'e kadar indirimli olarak uygulama imkanı getiriyoruz." vurgusu yaptı.

Naci Ağbal, ülkedeki farklı boyut ve büyüklüklerdeki gemi ve yatlardan Türk gemi siciline dahil olmayanları, buna dahil edecek birtakım teşvik unsurları getirdiklerini bildirerek, bu düzenleme ile gemi ve yatların ilk kaydında alınması gereken harcı almaya devam edeceklerini ancak yıllık harcı kaldırdıklarını söyledi.

Tasarıda önemli düzenlemelerden birisinin de kamuoyunda "esnaf sicil affı" olarak nitelenen düzenleme olduğunu vurgulayan Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çeşitli nedenlerle geçmişe dönük olarak çeki, senedi karşılıksız çıkmış olan vatandaşlarımıza ilişkin önemli kolaylık getiriyoruz. Burada esnafa sicil affı uygulanacak. Bankalarımız bu uygulamayı yapmakta arzulu, istekli. Devlet olarak bu konuda gereken hukuki düzenlemenin çerçevesini oluşturmuş oluyoruz. Vatandaşlarımız, belirlenen kural ve kaidelere uymaları halinde bu düzenlemelerden yararlanacak. Onun için bu meseleyle ilgili olumsuz bir kanaatin oluşturulmasını açıkçası doğru bulmam.

30 yıldan fazla süreyle çalışıp da emekli olanlardan, geçmişte emekli olanların emekli ikramiyelerinin hesaplanmasına ilişkin meseleyi çözüyoruz. Burada yargıda devam eden davalar var. Özellikle Anayasa Mahkemesinin bu konuyla ilgili yasal düzenlemeyi iptal ettiği tarihten geriye dönük olmak üzere bu şekildeki hak sahibi bütün vatandaşlarımızın emekli ikramiyelerini yargısal ihtilafları ortadan kaldırmak suretiyle değiştiriyoruz."

Bakan Ağbal, HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan'ın, "Düzenlemenin sicil affını" içermediğine yönelik sözlerine, "Yaptığımız bu düzenleme, esnafımıza sicil affı düzenlemesidir. Siz, buna farklı nedenlerle 'böyle değildir' deseniz bile bu doğru değil. Bu esnafımıza getirilen bir sicil affıdır. Bu düzenleme yapılırken bankalarımız son derece olumlu, son derece yapıcı, bu düzenlemenin hayata geçirilmesi halinde bu düzenlemeyi uygulamak konusunda istekli olduklarını ifade etmişlerdir." yanıtını verdi.

- "Düzenlemeyle 250 milyar liralık kredi hacmi oluşacak"

AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer de şahsı adına yaptığı konuşmada, tasarıyla, denizcilik sektörünün gelişmesine imkan sağlandığını, memurların emekli ikramiyesine yönelik düzenleme yapıldığını söyledi.

"Kredi Garanti Fonu'na ilişkin düzenleme, işletmelerimizin krediye erişimlerini sağlamak, bilhassa reel sektörün kredi kullanma imkanını artırmak bakımından son derece önemli." diyen Koçer, düzenlemeyle 250 milyar liralık kredi hacmi oluşacağını kaydetti.

Nejat Koçer, bu yılın ocak, şubat ve mart aylarına ilişkin sosyal güvenlik prim ödemelerinin ekim, kasım ve aralık aylarına ötelenmesiyle, asgari ücret desteğinden yararlanan işletmelere katkı sağlanacağını bildirdi.

"İmalat sanayiinde faaliyette bulunan ve birleşen iki şirketin KOBİ olması durumunda, bu birleşmenin olduğu dönem dahil, üç dönem yüzde 75'e kadar indirimli kurumlar vergisi uygulaması son derece teşvik edici." değerlendirmesi yapan Koçer, böylece işletmelerin, ölçeklerini büyüteceklerini, rekabet güçlerini geliştirebileceklerini söyledi.

- Maliye Bakanı Ağbal: - "(Sicil affı) Yasa çıkar çıkmaz bu konuda bankalarımızla, Bankalar Birliğiyle ortak bir anlayış içinde uygulamayı da kolaylaştıracağız" - "Zorunlu BES demek, 'kişilerin ücretinde bir azalma' demek doğru değil. Türkiye'de tasarruf oranları son açıklanan istatistiklere göre artmıştır ama yatırım oranları da artmıştır. Bizim için ekonomik istikrar açısından, önemli olan yatırım tasarruf dengesi, yani cari açıktır"

TBMM (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, sicil affına ilişkin düzenlemenin yasalaşmasının ardından, Bankalar Birliğiyle ortak anlayış içinde hareket ederek uygulamayı kolaylaştıracak bir anlayışın ortaya konulacağına inandığını söyledi.

Ağbal, TBMM Genel Kurulunda görüşmeleri süren torba tasarının tümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Hane halkı borçluluğu rakamlarına değinen Ağbal, "Son yıllarda hane halkı borçluluk oranlarında artış meydana gelmiştir. Ama Türkiye'deki hane halkı borçluluk oranlarını uluslararası karşılaştırmalara koyduğunuz zaman Türkiye'de hane halkı borçluluk oranı hala düşük seviyededir. Son 14 yılda hane halkının borçlarında bir artış olmakla beraber, hane halkının varlıklarında da önemli artışlar meydana gelmiştir." diye konuştu.

Sicil affına ilişkin soruları da yanıtlayan Bakan Ağbal, düzenlemenin yasalaşmasının ardından bankalarla iş birliği halinde uygulamanın kolaylaşmasını sağlamayı amaçladıklarını anlattı.

Ağbal, şunları kaydetti:

"Geçmişe dönük çek, senet gibi borç ödememeye bağlı olarak ortaya çıkan sıkıntıların aşılacağına inanıyoruz. Bu konuda bankalarımızla birlikte Türkiye Bankalar Birliği ile bu düzenleme konusunda ortak bir çalışma yapıldı. Zaten yapılan düzenlemeyle de bir taraftan uluslararası normları dikkate alırken diğer taraftan da olabildiğince esnafımızın düzenlemeden yararlanmak suretiyle hem mevcut borçlarını yeniden yapılandırmalarına imkan vermiş olacağız hem de geçmişten kaynaklanan sicil kayıpları nedeniyle krediye erişimde karşılaştıkları sorunları aşabileceklerdir. İnşallah yasa çıkar çıkmaz bu konuda bankalarımızla, Bankalar Birliğiyle ortak bir anlayış içinde uygulamayı da kolaylaştıracağız."

-"Böyle bir başvuru beklenmediği için sıkıntı oldu"

KOSGEB üzerinden faizsiz kredi başvurularında sıkıntılar yaşandığının ifade edilmesi üzerine Ağbal, bunun sistemden kaynaklanan sorunlar olduğunu belirtti.

Başvuru sayısının beklenenin çok üzerinde olduğunun altını çizen Ağbal, "Belli ki idari olarak sayıca böyle bir başvuru beklenmediği için birtakım sıkıntılar olmuş ama ben biliyorum ki Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız bu konuda KOSGEB ile ilgili çalışmaları yapıyor. Gerçekten esnafımızın yoğun bir şekilde rağbet gösterdiği bu programda ortaya çıkan aksaklıkları da inşallah süratle ortadan kaldırırız." değerlendirmesinde bulundu.

Ağbal, kamu-özel iş birliği projelerinin dünyada pek çok ülkede başarıyla uygulandığının altını çizdi.

Hükümet olarak yatırımı, normal bütçe imkanlarıyla yapmak ile kamu-özel iş birliği projesi üzerinden yapmak arasındaki dengeyi gözeten bir perspektif izlediklerini vurgulayan Ağbal, şöyle devam etti:

"Ben orta ve uzun vadede hem kamu hizmetleri sunumuna sağladığı faydalar bakımından hem de Türkiye'ye kazandırılan eserler bakımından bu projelerin inşallah başarıyla alınacağını ümit ediyorum. Bu projeler Türkiye'de rasyonel projelerdir, bunları daha da yaygınlaştırmamız gerekiyor ama burada kritik olan şeffaflık, hesap verebilirlik. Maliye Bakanlığı olarak bu anlamda kamu-özel iş birliği projelerine ilişkin gerek taahhütlerin gerek yüklenimlerin gerekse risklerin muhasebeleştirilmesi, bunların uluslararası standartlarda raporlanması, takibi, izlenmesi konusunda 2015 yılından başlayan değişik düzenlemeleri art arda uygulamaya koyduk. Bu çerçevede, her zaman için önemsiyoruz, Türkiye'nin mali raporlaması uluslararası standartlara uygun olmalıdır diyoruz. Bu konuda da zaten kamu-özel iş birliği projelerinin doğurabileceği muhtemel risklerin raporlanması konusunda da uluslararası standartlarla uyumlu bir çerçeveyi oluşturduk, daha da oluştururuz. Hiçbir sorun yok bu konuda. Yani, şeffaf olmalıyız, şeffaf bir düzenleme çerçevesi oluşturmalıyız. Bu konuda da gerekeni yapıyoruz."

- Çiftçiye mazot desteği

Bir başka soruyu yanıtlarken, iktidarlarının çiftçilere ciddi destekler verdiğini anlatan Ağbal, bütçe imkanları çerçevesinde her zaman çiftçinin yanında olduklarını, bundan sonra da olmaya devam edeceklerini söyledi.

Ağbal, "En son mazot desteğiyle ilgili Sayın Başbakanımız da açıkladı; 2017 yılında çiftçilerimizin yapmış olduğu mazot harcamalarının yüzde 20'sini 2018 yılının başından itibaren devlet bütçesinden karşılayacağız." dedi.

Mersin'deki sel felaketi nedeniyle zarar gören vatandaşların sıkıntılarının giderilmesi için ellerinden gelen tüm imkanı ortaya koyacaklarını belirten Ağbal, "Emin olun oradaki bütün yaralar sarılacak. Mersin'le ilgili devlet, hükümet olarak bütün imkanlarımızı sonuna kadar kullanacağız." ifadelerini kullandı.

- "Tasarrufu her halükarda yapmamız gerekiyor"

Ağbal, zorunlu BES'e ilişkin soruları yanıtlarken kesinti nedeniyle hiç kimsenin ücretinin azalmadığına işaret etti.

Çalışanların ücretinden bir kısmın onların adına açılmış banka hesaplarında iki ay tutulacağını, kişinin ikinci ayın sonunda hesaptaki birikimini neması ile geri alabildiğini anlatan Ağbal, şunları söyledi:

"Zorunlu BES demek, 'kişilerin ücretinde bir azalma', demek doğru değil. Türkiye'de tasarruf oranları son açıklanan istatistiklere göre artmıştır ama yatırım oranları da artmıştır. Bizim için ekonomik istikrar açısından, önemli olan yatırım tasarruf dengesi, yani cari açıktır. Dolayısıyla son güncellemelerde de cari açıkla ilgili bizim hassasiyetimiz devam ediyor. Tasarruf oranlarının yukarıya geldiği yerde yatırım oranları da yukarıya gelmiştir. Dolayısıyla Türkiye olarak her zaman için daha fazla tasarrufu her halükarda yapmamız gerekiyor."


- Maliye Bakanı Ağbal: - "Sosyal güvenlik emekli ikramiyesine ilişkin hesapta yanlışlık yok. SGK'nın yaptığı teknik çalışmaya göre, emekli ikramiyesinden kaynaklı maliyet yaklaşık 2 milyar lira, bunun da bugüne kadar yaklaşık 400 milyon lirası ödendi"

TBMM (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, sosyal güvenlik emekli ikramiyesine ilişkin hesapta yanlışlık olmadığını belirterek "SGK'nın yaptığı teknik çalışmaya göre, emekli ikramiyesinden kaynaklı maliyet yaklaşık 2 milyar lira, bunun da bugüne kadar yaklaşık 400 milyon lirası ödendi." dedi.

Ağbal, TBMM Genel Kurulunda görüşülen, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 1. bölümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Tasarıyla, 20 farklı kanunda ve 2 KHK'de değişiklik yaptıklarını belirten Ağbal, tasarıda geniş toplum kesimlerini, emeklileri, çalışanları, işçileri ilgilendiren düzenlemeler ile yatırım, üretim, ihracat ve istihdamla ilgili düzenlemeler olduğunu kaydetti.

Bakan Ağbal, harp malulleri ve gazilerin hakları konusunda düzenlemeler yapıldığını ifade etti.

Bu yapılırken, her olayı kendi özelliğine göre önceki durumlarla mukayese ederek adalet ve denge gözetilmeye çalışıldığını kaydeden Ağbal, "Çok farklı adlarla ödemeleri yaptığımız dönemde de biz bunlara mevzuatta açıkça gazi veya şehit ifadesini kullanmadık." diye konuştu.

Maliye Bakanı Ağbal, vatan için canını feda eden, şehit olan gerek güvenlik güçleri gerekse vatandaşlara Allah'tan rahmet dileyerek "Bu insanlar bu memleket için canlarını feda ettiler. Allah memleketimizi bu tür sıkıntılardan ırak eylesin." ifadesini kullandı.

"2017 yılı için fındık politikanız var mı?" sorusu üzerine Ağbal, Hükümetin sadece 2017 yılı için değil, bütün zamanlar için fındık politikası olduğunu belirtti.

Naci Ağbal, 2009'dan itibaren fındık üreticisinin gelirinde dalgalanma olmasın diye, asgari gelir sağlamak üzere düzenleme yaptıklarını vurguladı. Dekar, kilogram olarak ödeme getirdiklerini ve en son bu tutarın 900 milyon lirayı aştığını kaydeden Ağbal, üreticiye, ürettiği dekar başına belli bir ödeme yaptıklarını bildirdi. Ağbal, her zaman fındık üreticisinin yanında olduklarının altını çizdi.

Sosyal güvenlik emekli ikramiyesine ilişkin hesapta bir yanlışlık olmadığını söyleyen Ağbal, "Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) yaptığı teknik çalışmaya göre, emekli ikramiyesinden kaynaklı maliyet yaklaşık 2 milyar lira, bunun da bugüne kadar yaklaşık 400 milyon lira ödemesi yapıldı. Bunun geriye kalan ödenecek tutarı 1,6 milyar lira." dedi.


- Tasarının 10 maddesi kabul edildi - Kabul edilen maddelere göre, 30 yıldan fazla emekli ikramiyesine hak kazanmasına rağmen 30 tam hizmet yılı üzerinden emekli ikramiyesi ödenenlere, kalan her tam hizmet yılı için ek ikramiye ödenecek

TBMM (AA) - İşletme, yatırımcı ve ihracatçılara vergisel teşvikler getiren, memurların emekli ikramiyesine yönelik düzenleme yapan Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 10 maddesi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

"Torba tasarı" olarak bilinen düzenlemenin kabul edilen maddelerine göre, emekli ikramiyesine esas hizmet süresinin hesabındaki 30 yıllık üst sınırın Anayasa Mahkemesince iptali üzerine ortaya çıkan sorunun giderilmesi amacıyla düzenleme yapılıyor.

Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 30 yıldan fazla emekli ikramiyesine müstahak hizmet süreleri bulunmasına rağmen 30 tam hizmet yılı üzerinden emekli ikramiyesi ödenenlere, 30 yılı aşan her tam hizmet yılı için 50 liradan aşağı olmamak üzere, görevlerinden ayrıldıkları tarihteki emekli keseneğine esas aylık unsurları üzerinden aylıklarının başlangıç tarihindeki katsayılar ve emekli ikramiyesi ödenmesine esas hükümler dikkate alınarak tahakkuk ettirilecek emekli ikramiyesinin, kendilerinin veya hak sahiplerinin yasanın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden bir yıl içinde başvuruda bulunmaları şartıyla 7 bin 500 liraya kadar olan kısmı başvuru tarihinden itibaren üç ay içinde, varsa kalan kısmı ise ilk ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak kanuni faiziyle takip eden yılın aynı ayı içinde ödenecek.

Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce başvuru yapıp dava açmamış olanların müracaatları, yasanın yürürlüğe girdiği tarihte yapılmış sayılacak.

Düzenleme kapsamında ödenecek toplam ikramiye tutarı hiçbir şekilde 100 liranın altında olamayacak.

Görülmekte olan davalarda ayrıca bir başvuru şartı aranmaksızın, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle hesaplanacak tutar, yeni hesaplamaya göre ödenecek. Mahkemelerce, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda, davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilecek.

Yargılama giderleri idare üzerinde bırakılacak ve vekalet ücretinin dörtte birine hükmedilecek. Ayrıca, ilk derece mahkemelerince verilen kararlar hakkında Sosyal Güvenlik Kurumunca kanun yollarına başvurulmayacak ve düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan itiraz veya temyiz başvurularından vazgeçilmiş sayılacak.

Döviz kazandırıcı faaliyetler kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarınca yaptırılan yolcu taşıma işleri ile uluslararası taşımacılık işleri, harç ve damga vergisi istisnası kapsamına alınacak.

Yolcu taşımacılığı da bu kapsama dahil edilecek.

- Para Politikası Kurulu yılda en az 8 kez toplanacak

Bağlama kütüğüne kaydedilen gemi, deniz ve iç su araçlarının yıllık vize harçları kaldırılacak.

Ayda en az bir kez toplanan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, yılda en az 8 kez toplanacak. Para Politikası Kurulu toplantıları, başkanın çağrısı üzerine yapılacak.

Sosyal Hizmetler Kanunu'na eklenen maddeyle gerçeğe uygun olmayan belge ve sağlık kurumu raporu kullanımı nedeniyle yapılan ödemeler hariç olmak üzere, düzenlemenin uygulamaya girdiği tarihe kadar hane içinde kişi başına düşen gelir net asgari ücretin üçte ikisini geçtiği halde evde bakım yardımlarından faydalananlara fazla ve yersiz ödenen ve geri alınması gereken tutarlar ile bunlardan doğan faiz silinecek.

Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bu kapsamda tahsil edilmiş olan tutar bakımından ilgili kişiler lehine alacak hakkı doğmayacak ve yapılmış tahsilatlar iade edilmeyecek.

Yazılımda ve gayrimaddi hakların satın alınmasında, kiralanmasında Katma Değer Vergisi (KDV) istisnası getirecek.

Belediyeler ve İl Özel İdarelerinin taşınmaz satışları, teslimleri, katma değer vergisine tabi tutulmayacak. Belediyeler ve İl Özel İdarelerin taşınmazları satmalarındaki "2 yıl ellerinde tutma" şartı kaldırılacak.

Katma Değer Vergisi Kanunu'na eklenen geçici maddelerle belediyeler ve İl Özel İdareleri tarafından iktisadi işletme oluşturmaksızın yapılan taşınmaz teslimlerinde KDV aranmayacak. Bu nedenle geçmişe dönük herhangi bir tarhiyat yapılmayacak, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan varsa açılmış davalar feragatla vazgeçilecek, tahakkuk eden tutarlar terkin edilecek, tahsil edilen tutarlar ret ve iade edilmeyecek.

Tasarıya göre, 50 milyon lira ve üzerindeki sabit yatırım tutarı olanlara, yılın 6 aylık dilimlerinde yüklenilen KDV, 6 ayı takip eden bir yıl içinde, daha düşük sabit yatırım tutarı olanların yıl içinde yüklenilen ancak indirilemeyen KDV ise ertesi yıl iade edilecek. Bu kapsamda yapılacak işlemlerle ilgili usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenecek.

Tasarının 10 maddesinin kabulünün ardından, TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi birleşime ara verdi.

Hamzaçebi, ara sonrasında komisyon ve hükümetin yerini almaması üzerine, birleşimi bugün saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.

"Torba tasarı" TBMM Genel Kurulunda

- Tasarının 1. bölümü kabul edildi - Kabul edilen bölüme göre, 30 yıldan fazla çalışmasına rağmen 30 tam hizmet yılı üzerinden emekli ikramiyesi ödenenlere, kalan her yıl için ek ikramiye ödenecek - İmalat sanayi yatırımları üzerindeki KDV yükü azaltılıyor - Yabancı bayraklı gemi ve yatların Türk bayrağına geçmesine yönelik teşvikler geliyor

TBMM (AA) - Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'nın 1. bölümü kabul edildi.

TBMM Genel Kurulunda kabul edilen maddelere göre, 30 tam hizmet yılı üzerinden emekli ikramiyesi ödenenlere, 30 yılı aşan her tam hizmet yılı için ödenecek miktar 50 liradan, toplamda ise 100 liradan az olamayacak.

Emeklilik ikramiyesi, görevden ayrılınan tarihteki emekli keseneğine esas aylık unsurları üzerinden aylıkların başlangıç tarihindeki katsayılar ve emekli ikramiyesi ödenmesine esas hükümler dikkate alınarak hesaplanacak. Emeklilik ikramiyesi, kendilerinin veya hak sahiplerinin yasanın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden bir yıl içinde başvuruda bulunmaları şartıyla 7 bin 500 liraya kadar olan kısmı, başvuru tarihinden itibaren 3 ay içinde, varsa kalan kısmı ise ilk ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak kanuni faiziyle takip eden yılın aynı ayı içinde ödenecek.

Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce başvuru yapıp dava açmamış olanların müracaatları, yasanın yürürlüğe girdiği tarihte yapılmış sayılacak.

Görülen davalarda ayrıca bir başvuru şartı aranmaksızın, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde, dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle hesaplanacak tutar, yeni hesaplamaya göre ödenecek. Mahkemelerce, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilecek.

Yargılama giderleri idare üzerinde bırakılacak ve vekalet ücretinin dörtte birine hükmedilecek. Ayrıca, ilk derece mahkemelerince verilen kararlar hakkında Sosyal Güvenlik Kurumunca kanun yollarına başvurulmayacak ve düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan itiraz veya temyiz başvurularından vazgeçilmiş sayılacak.

Döviz kazandırıcı faaliyetler kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarınca yaptırılan yolcu taşıma işleri ile uluslararası taşımacılık işleri, harç ve damga vergisi istisnası kapsamına alınacak.

Yolcu taşımacılığı da bu kapsama dahil edilecek.

Bağlama kütüğüne kaydedilen gemi, deniz ve iç su araçlarının yıllık vize harçları kaldırılacak.

- Para Politikası Kurulu 8 kez toplanacak

Ayda en az bir kez toplanan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, yılda en az 8 kez toplanacak. Para Politikası Kurulu toplantıları, başkanın çağrısı üzerine yapılacak.

Sosyal Hizmetler Kanunu'na eklenen maddeyle gerçeğe uygun olmayan belge ve sağlık kurumu raporu kullanımı nedeniyle yapılan ödemeler hariç olmak üzere, düzenlemenin uygulamaya girdiği tarihe kadar hane içinde kişi başına düşen gelir net asgari ücretin üçte ikisini geçtiği halde evde bakım yardımlarından yararlananlara fazla ve yersiz ödenen ve geri alınması gereken tutarlar ile bunlardan doğan faiz silinecek.

Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bu kapsamda tahsil edilmiş olan tutar bakımından ilgili kişiler lehine alacak hakkı doğmayacak ve yapılmış tahsilatlar iade edilmeyecek.

Yazılımda ve gayrimaddi hakların satın alınmasında, kiralanmasında Katma Değer Vergisi (KDV) istisnası getirilecek.

Belediyeler ve İl Özel İdarelerinin taşınmaz satışları, teslimleri KDV'ye tabi tutulmayacak. Belediyeler ve il özel idarelerin taşınmazları satmalarındaki "2 yıl ellerinde tutma" şartı kaldırılacak.

Katma Değer Vergisi Kanunu'na eklenen geçici maddelerle belediyeler ve İl Özel İdareleri tarafından iktisadi işletme oluşturmaksızın yapılan taşınmaz teslimlerinde KDV aranmayacak. Bu nedenle geçmişe dönük herhangi bir tarhiyat yapılmayacak, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan varsa açılmış davalardan feragatla vazgeçilecek, tahakkuk eden tutarlar terkin edilecek, tahsil edilen tutarlar ret ve iade edilmeyecek.

Tasarıya göre, 50 milyon lira ve üzerinde sabit yatırım tutarı olanlara yılın 6 aylık dilimlerinde yüklenilen KDV, 6 ayı takip eden bir yıl içinde; daha düşük sabit yatırım tutarı olanların yıl içinde yüklenilen ancak indirilemeyen KDV ise ertesi yıl iade edilecek.

Tasarıyla Maden Kanunu çerçevesinde devam eden sözleşmelere yansıtılabilen maliyet artışlarının, Maden Kanunu kapsamında yeni yapılacak rödovans sözleşmelerine de yansıtılması sağlanıyor, maliyet artışlarının fiyat farkı olarak ödenmesi öngörülüyor.

- Mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararları

Kara, deniz ve hava ulaşım araçları hakkında verilen el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararlarının uygulanmasında, el koyma işlemi bu araçların kayıtlı bulunduğu sicile şerh verilerek de olabilecek. Şerhten sonra kamuya geçme işlemlerine devam edilecek.

Kara ulaşım araçlarıyla ilgili olarak, düzenlemenin yürürlüğe girdiği ayı takip eden 6. ayın sonuna kadar ilgili gümrük idaresine başvurulması ve taşıtın ilk iktisabında ödenen ÖTV'nin yüzde 25'ine tekabül eden tutarın 1 ay içinde ödenmesi halinde, el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı kaldırılacak. El konulan araç, sahibine iade edilecek.

Serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutularak ilk iktisabı gerçekleşmiş kara ulaşım araçlarıyla ilgili olarak, el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilmesi gereken fiilin gümrük idaresince tespit edilmesinden önce ve belirtilen süre içinde kendiliğinden bildirilmesi durumunda, bu oran yüzde 15 olarak uygulanacak.

- Gemi ve yatlara yönelik istisnalar

Türk Uluslararası Gemi Sicili'ne kayıtlı gemi ve yatlara yönelik istisna uygulamaları yeniden düzenleniyor.

Gemi kira ve zaman çarteri de Türk Uluslararası Gemi Sicili'ne kaydedilecek gemilere ve yatlara ilişkin alım, satım, ipotek, tescil, kredi, tüm navlun sözleşmeleri gibi damga vergisi ve harçlardan muaf olacak. Bu işlemler nedeniyle alınacak paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine ve fonlara tabi tutulmayacak.

Kapsama giren gemi ve yatların Türk Uluslararası Gemi Sicili'nden terkin edilerek yerli veya yabancı bir başka sicile geçişi veya ihracı ya da hurdaya ayrılmak için satışında da kazanç istisnası uygulanacak.

Ancak Türk Uluslararası Gemi Sicili'ne kaydedilen gemilerin, bu sicilden terkin edilerek başka bir sicile devri veya ihracı ya da hurdaya ayrılmak için satışında, istisna hükümlerinin uygulanabilmesi için en az 6 ay süreyle Türk Uluslararası Gemi Sicili'ne kayıtlı olarak işletilmiş olması gerekecek.

Maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bu istisnalardan yararlananlar hakkında, geçmişe yönelik herhangi bir tarhiyat yapılmayacak. Daha önce yapılan tarhiyatlardan, açılmış davala varsa bundan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilecek. Tahakkuk eden tutarlar terkin edilecek, tahsil edilen tutarlar ise iade ve red edilmeyecek.

- Tasarının 2. bölümünün görüşmelerine geçildi - Maliye Bakanı Ağbal: - "Vatandaşlarımız yurtdışında olan varlıklarını, parasını, dövizini, altınını, menkul kıymetlerini güvenli bir şekilde Türkiye'ye getirebilecek. Varlıklarını getiren vatandaşlarımızla ilgili araştırma, inceleme, soruşturma asla söz konusu olmayacak" - "2018 yılından itibaren yurtdışındaki varlıklara ilişkin olarak ülkeler arasında bilgi paylaşımına başlayacağız. Onun için bu çalışmanın vatandaşlarımızın menfaatine bir uygulama olduğunu söyleyeyim"

TBMM (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, yurtdışındaki varlıklarını Türkiye'ye getiren vatandaşlarla ilgili araştırma, inceleme ve soruşturma yapılmayacağını, ancak 2018 yılından itibaren yurtdışındaki varlıklara ilişkin ülkeler arasında bilgi paylaşımına başlayacaklarını belirtti.

TBMM Genel Kurulunda, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'nın 2. bölümünün görüşmelerine geçildi.

Bölüm üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Maliye Bakanı Ağbal, varlık barışı uygulamasında kanunun verdiği yetkiyi de kullanarak süreyi uzattıklarını söyledi.

Bakanlık olarak bu konuda tedbir düzenlemesi yaptıklarını anlatan Ağbal, "Böylece vatandaşlarımız yurtdışında olan varlıklarını, parasını, dövizini, altınını, menkul kıymetlerini güvenli bir şekilde Türkiye'ye getirebilecek. Varlıklarını getiren vatandaşlarımızla ilgili araştırma, inceleme, soruşturma asla söz konusu olmayacak. Biz de Bakanlık olarak varlık barışının uygulanmasıyla ilgili önümüzdeki aylardan itibaren yoğun bir çalışma yapacağız." dedi.

Vatandaşın bu imkandan yararlanmasını tavsiye eden Ağbal, "2018 yılından itibaren yurtdışındaki varlıklara ilişkin olarak ülkeler arasında bilgi paylaşımına başlayacağız. Onun için bu çalışmanın vatandaşlarımızın menfaatine bir uygulama olduğunu söyleyeyim." ifadelerini kullandı.

Vatandaşların varlıklarını getirdiklerinde Maliye Bakanlığına bildirimde bulunma durumunda olmadıklarının altını çizen Ağbal, "Vergi dairelerinde de herhangi bir şekilde bildirim alınması söz konusu değil. Burada yapılan uygulamada vatandaşlarımız rahat bir şekilde varlıklarını bankalara, finans kuruluşlarına getirecekler." diye konuştu.

Eğitim yatırımlarına da değinin Ağbal, 14 yıl içinde eğitime çok ciddi kaynaklar aktardıklarını söyledi. Okul ve derslik sayılarını artırdıklarını belirten Ağbal, özellikle Kredi ve Yurtlar Kurumunun, barındırdığı öğrenci sayısını iki katına çıkardığını dile getirdi.

Açıktan atama yapılacak kadroların durumu hakkında da değerlendirmede bulunan Ağbal, şunları kaydetti:

"2017 yılında kamuya ilk defa açıktan atama yapılacak personel sayılarına ilişkin çalışmaları Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığı ile birlikte yürüteceğiz. Yapılan çalışmalar neticesinde de hangi kuruma, hangi unvanda ne kadar açıktan atama yapılacağını belirleyeceğiz. Bu çalışmaların neticesi de önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak." dedi.

- "Halkın satın alma gücü çok düştü"

Tasarının 2. bölümü üzerinde partisi adına söz alan CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, İzmir'de yaşanan terör saldırısında şehit olan kamu görevlilerine Allah'tan rahmet diledi.

Uluslararası istihbarat örgütlerinin, bu terör örgütlerini istedikleri gibi yönlendirdiğini ifade eden Kuşoğlu, "Bunu hepimizin dikkate alması, bundan sonrasıyla ilgili olarak da hepimizin bu gerçeği görerek hareket etmesi, düşünmesi, buna göre tedbir alması gerekiyor." diye konuştu.

Tasarının kritik dönemde gündeme geldiğini belirten Kuşoğlu, şöyle konuştu:

"Ekonomiyle ilgili olarak da bu kritik durum söz konusu. Özellikle bu dönemde, halkın satın alma gücü maalesef çok düşmüş durumda. Büyük sıkıntılar var. Halkın talebinde ve ihracatta düşüşler söz konusu. Dolayısıyla, ürettiğimiz bir malı hem yurtiçinde hem de yurtdışında satamıyoruz. Bunun böyle devam etmesi durumunda ekonomiyle ilgili olarak çok daha sıkıntı olacağı açıktır. Ekonominin tüm enstrümanlarının verileriyle ilgili belirsizlik devam ettiği sürece bizim bunları toparlamamız mümkün değil."

Kuşoğlu, sıkıntılı bir süreçte başlayacak anayasa değişikliği ile ilgili teklifin çok iyi düşünülmesi, tartışılması ve halka sorulması gerektiğinin altını çizerek, "Ayrıntılara girmemiz gerekiyor. Hepimizin bu konuyla ilgili çok önemli sorumluluğu var. İnşallah bu sorumluluğun altından hepimiz başarıyla kalkarız." diye konuştu.

- 'Kimden gelirse gelsin şiddet eylemlerini kınıyoruz"

HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman da sözlerine İzmir'de yaşanan terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa dilekleriyle başladı.

Adıyaman, "Kimden gelirse gelsin, amaç ne olursa olsun şiddet olaylarıyla, şiddetle çözüm arama yöntemini doğru bulmadığımızı ve bu tür şiddet eylemlerini kınadığımızı ifade etmek istiyorum." dedi.

Hükümetin terörle mücadele politikalarını eleştiren Adıyaman, "Kürtler başta olmak üzere, tüm dost halklarla eşit, özgürlükçü bir Suriye'nin oluşması temelinde bir politika üretilmesi halinde Türkiye, Ortadoğu'daki bu çıkmazdan en faydalı ülke olarak çıkacaktır. Aksi halde yeni bir yanlış politika izlerseniz, bunun yansıması, maalesef bize ve halklarımıza ağır bedeller ödettirecektir." ifadelerini kullandı.

- "Ekonomi 2016 yılını kabus gibi geçirmiştir"

MHP Adana Milletvekili Mevlüt Karakaya ise tasarının genel gerekçesinde yatırım ortamının iyileştirilmesi, işletmelerin büyümelerinin teşviki, yatırım, üretim ve istihdamın artırılmasının hedeflendiğini belirtti. Ancak istihdam konusunda getirilen tek düzenlemenin Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesine ilave kadro ihdas edilmesi olduğunun görüldüğünü söyleyen Karakaya şöyle devam etti:

"Türkiye ekonomisi 2016 yılını kabus gibi geçirmiştir. Tasarruflardaki yetersizlik, dış ticaretteki gerileme, cari açıktaki düşüş seyrinin tersine dönmüş olması, bütçe açığının büyümesi, Türk lirasının yüzde 30'a yaklaşan değer kaybetmesi söylenebilecek bazı başlıklardır. Esasen, ekonomik darboğazın temel bileşenleri ortaya çıkmıştır. Türkiye ekonomisi gün geçtikçe emsal ülkelerden negatif yönde ayrılmaktadır."

 

 

(06.01.2017)

Anadolu Ajansı (AA) | Kaynak Gösterilse Dahi Yayınlanamaz.

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM